iltasyazilim
FD Üye
Nevşehir tarihi mekanları
Nevşehir tarihi ve turistik yerleri
Nevşehir tarihi ve doğal güzellikleri
Nevşehir İli Tarihi Yerleri
Nevşehir müzesi
Elmalı Kilise
Ürgüp Müzesi
Karanlık Kilise
Hacı Bektaşı Veli Müzesi
Aziz Basil Şapeli
Göreme Açık Hava Müzesi
Azize Barbara Şapeli
Rahibeler ve Rahipler Manastırı
Çarıklı Kilise
Yılanlı (Aziz Onuphrius) Kilise
Tokalı Kilise
Yemekhane
Çavuşin Kilisesi
Azize Catherine Şapeli
Aziz Jean Kilisesi
Paşabağları ve Zelve Ören Yeri
Mazı Yeraltı Şehri
Açıksaray Harabeleri
Kaymaklı Yeraltı Şehri
Özlüce Yeraltı Şehri
Özkonak Yeraltı Şehri
Derinkuyu Yeraltı Şehri
Tatlarin Kilisesi ve Yeraltı Şehri
Tağar (St Theodore) Kilisesi
Kırk Şehitler Kilisesi
Pancarlı Kilisesi
Mustafapaşa (Sinasos)
Hacı Bektaş Kazıbilim ve Etnografya Müzesi
Göreme Açık Hava Müzesi
Nevşehir'e 13 km uzaklıkta ve Göreme kasabasının 2 km doğusunda bulunan bir kaya ikâmetgâh yeridir MS 4 yüzyıldan 13 yüzyıla dek yoğun bir şekilde manastır hayatı yaşanmıştır Hemen her kaya bloğunun içinde kiliseler, şapeller, yemekhaneler ve oturma mekânları mevcuttur Bugünkü Göreme Açık Hava Müzesi manastır eğitim sisteminin başlatıldığı yer olarak kabul edilir Soğanlı, Ihlara, Açıksaray benzer eğitim sisteminin daha sonraları görüldüğü yerlerdir
Kiliseler, 2 tür teknikle boyanmıştır Birincisi, doğrudan doğruya kaya yüzeyi düzeltilerek üzerine yapılan boyama; ikincisi ise, kaya üstüne yapılan secco (tempera) ve fresko tekniği ile yapılan boyamadır Kilisede işlenen konular İncil ve Hz İsa'nın hayatından alınmıştır
Göreme Açık Hava Müzesi'nde Kızlar ve Erkekler Manastırı, Aziz Basil Kilisesi, Elmalı Kilise, Aziz Barbara Kilisesi, Yılanlı Kilise, Karanlık Kilise, Çarıklı Kilise ve Tokalı Kilise bulunmaktadır
Rahibeler ve Rahipler Manastırı
Müze girişinin solunda bulunan 67 katlı kaya kütlesi Rahibeler Manastırıolarak bilinir Bu manastırın 1 katındaki yemekhanesi, mutfağı, birkaç odası; 2 katındaki yıkık şapeli gezilebilir durumdadır 3 katındaki (bir tünelle ulaşılan) kilisesi çapraz kubbeli, dört sütunlu üç apsislidir Asıl apsisteki templona Göreme'deki öteki kiliselerde o kadar rastlanmaz Kilisede doğrudan kaya üzerine yapılan Hz İsa freskinin yanında kırmızı bezemeler görülür Manastırda katlar arasındaki bağlantı tünellerle sağlanmıştır Tehlike hemen tünelleri kapatmak üzere yeraltı şehirlerinde olduğu gibi sürgü taşlarıkullanılmıştır Sağdaki Rahipler Manastırı'nda ise erozyon sebebiyle katlar arasındaki geçişler kapandığından, sadece antre katındaki birkaç oda görülebilmektedir
Aziz Basil Şapeli
Göreme Açık Hava Müzesi'nin girişindedir Sütunlarla ayrılan nartekste kabir çukurları bulunmaktadır Nef enine beşik tonozlu, dikdörtgen planlı ve üç apsislidir Dikdörtgen nefin sol uzun yüzünde biri büyük, ikisi küçük, üç yarım kubbe bulunmaktadır Kilise 11 yüzyıla tarihlenmektedir
Sahneler; başlıca apsiste Hz İsa portresi, ön yüzünde Hz Meryem ve çocuk İsa, kuzey duvarında beygir üzerinde Aziz Theodore, güney duvarında ise yeniden at üstünde ejderle savaşan Aziz George tasviri, Aziz Demetrius ve 2 azize tasviri bulunmaktadır
Elmalı Kilise
Dokuz kubbeli, dört sütunlu, kapalı haç planlı, üç apsislidir Esas girişi güney yönünden olan kiliseye, kuzeyden açılan bir tünel vasıtasıyla girilebilmektedir
Elmalı Kilise'nin ilk süslemeleri ilk elden duvara kırmızı badana ile yapılan haç ve geometrik motiflerdir Kilise 11 yüzyılın ortası ve 12 yüzyılın başına tarihlenmektedir
Sahneler; Deesis, doğum, üç müneccimin tapınması, vaftiz, Lazarus'un diriltilmesi, metamorfoz, Kudüs'e antre, son akşam yemeği, ihanet, Hz İsa Golgota yolunda, Hz İsa çarmıhta, Hz İsa'nın gömülmesi, Hz İsa'nın cehenneme inişi, kadınlar abes kabir başında, Hz İsa'nın göğe çıkışı ve aziz tasvirleri Hem Tevrat kaynaklı İbrahim Peygamber'in misafirperverliği ve üç Yahudi gencin fırında yakılması sahnesi resmedilmiştir
Azize Barbara Şapeli
Elmalı Kilisenin bulunduğu kaya blokunun arkasındadır Haç planlı, iki sütunlu, batı, kuzey ve güney haç kolları beşik tonozlu, merkezi kubbeli, doğu haç kolu ve doğudaki iki köşe mekânı kubbelidir Bir asıl, iki tabi apsisi bulunmaktadır
Motifler kırmızı badana ile aracısız olarak kaya üstüne çizilmiştir Duvarlarda ve kubbede zengin geometrik motifler, mitolojik hayvanlar ve askerî semboller bulunmaktadır Hem duvarlarda taş izlenimi veren motifler de yer almaktadır Kilise 11yüzyılın ikinci yarısına tarihlenmektedir
Sahneler; başlıca apsiste İsa pantokrator; kuzey haç kolunda beygir üstünde ejderle savaşan Aziz George ve Aziz Theodore; batı haç kolunda ise Azize Barbara tasviri bulunmaktadır
Yılanlı (Aziz Onuphrius) Kilise
Girişi kuzeydendir Asıl mekân enlemesine dikdörtgen planlı, beşik tonozlu, güneyde mezarların bulunduğu ilave mekân ise düz tavanlıdır Apsisi sol uzun duvara oyulmuş, kilise tamamlanmadan bırakılmıştır
Kilise tonozunun her iki yanında Kappadokia'da saygın olan azizlerin tasvirleri bulunmaktadır Kilise 11 yüzyıla tarihlenmektedir
Sahneler; girişin tüm aleyhinde sol elinde İncil tutan Hz İsa ve yanına kilisenin banisi, tonozun doğusunda ejderle savaşan Aziz George ve Aziz Theodore, gerçek haçı tutan Helena ve oğlu Konstantin; tonozun batısında çıplak, uzun saçlı ve önünde palmiye ağacı yer alan Aziz Onuphrius, yanında takdis pozisyonunda Aziz Thomas ve elinde bir kitapla Aziz Basil bulunur
Yemekhane
Üç inşa ast yanlamasına olup birbirleriyle bağlantılıdır Kiler olarak kullanılan ilk mekânda erzakları depo etme için oyuklar bulunmaktadır En son bölümde ise yemekhane yer alır Girişin sol tarafında 4050 kişinin yemek yemek yiyebileceği taştan sıra ve masa mevcuttur Masanın sağ tarafında üzüm ezmek için bir şırahane vardır
Karanlık Kilise
Kuzeydeki kavisli bir merenden kilisenin dikdörtgen, beşik tonozlu narteksine çıkılır Narteksin güneyinde bir mezar bulunmaktadır Kilise haç planlı, haç kolları çapraz tonozlu merkezi kubbeli, dört sütunlu, üç apsislidir
Karanlık Kilise olarak adlandırılmasının nedeni, narteks kısmındaki ufak bir pencereden fazla az ışık almasından dolayıdır Bu sebeple fresklerdeki renkler oldukça canlıdır
Kilise ve narteks İncil ve Hz İsa siklusunu içeren zengin süslemelere sahiptir Keza Elmalı ve Çarıklı Kilise'de olduğu gibi Tevrat kaynaklı sahneler de resmedilmiştir Kilise, 11 yüzyıl sonu 12 yüzyıl başına tarihlenmektedir
Sahneler; “Deesis, “Müjde, “Beytüllahim'e Yolculuk, “Doğum, “Üç Müneccimin Tapınması, “Vaftiz, “Lazarus'un Diriltilmesi, “Başkalaşım, “Kudüs'e Giriş, “Son Akşam Yemeği, “İhanet, “Hz İsa Çarmıhta, “Hz İsa'nın Cehenneme İnişi, “Kadınlar Boş Kabir Başında, “Havarilerin Takdisi ve Görevlendirilmesi, “Hz İsa'nın Göğe Çıkışı, “İbrahim Peygamber'in Misafirperverliği, “Üç Yahudi Gencin Yakılması ve aziz tasvirleri
Azize Catherine Şapeli
Karanlık Kilise ile Çarıklı Kilise aralarında yer alan Azize Catherine Şapeli'nde, keza narteks, ayrıca de naos özgür haç planlı, merkezi kubbelidir; haç kolları beşik tonozlu ve yarım kubbe templonludur Narteks zemininde kabir bulunmaktadır Şapelin sadece naos kısmında figürler vardır Pandantifler kabartma geometrik süslemelerle bezenmiştir
Anna adında bir kişi göre yaptırılan Azize Catherine Şapeli, 11 yüzyıla tarihlenmektedir
Sahneler; apsiste Deesis, bunun aşağı madalyonlar içinde kilise babaları (Gregory, Basil, John Chrysostom), kuzey haç kolunun güney duvarında beygir üstünde Aziz George; karşısında Aziz Theodore, Azize Catherine ve öteki aziz tasvirleridir
Çarıklı Kilise
İki sütunlu (diğer sütunlar duvar köşelerinde paye şeklindedir), çapraz tonozlu, üç apsisli ve dört kubbelidir Sahnelerde Hz İsa'nın hayatını konu bölge tasvirler, İbrahim Peygamber'in misafirperverliğini belirten Tevrat sahnesi, aziz ve bani tasvirleri iyi muhafaza edilmiştir Elmalı ve Karanlık Kilise'ye benzemekle beraber, Hz İsa'nın çarmıha gerilişi ve çarmıhtan alınış sahneleri kilisenin farklı özelliğidir Figürler başlıca büyük ve uzundur
Hz İsa'nın göğe yükseliş sahnesinin aşağıda bulunan etap izlerinden nedeniyle kiliseye Çarıklı Kiliseadı verildiği sanılmaktadır Kilise 12 asır sonu, 13 yüzyıl başına tarihlenmektedir
Asıl kubbenin ortasında Pantokrator İsa, madalyonlarda melek büstleri bulunmaktadır Ayrıca ana apsiste Deesis, kuzey apsiste Meryem ve çocuk İsa, güney apsiste ise Melek Mikael tasviri yer alır
Sahneler; “Doğum, “Üç Müneccimin Tapınması, “Vaftiz, “Lazarus'un Diritilmesi, “Metamorfoz, “Kudüs'e Antre, “İhanet, “Kadınlar Boş Mezar Başında, “Hz İsa'nın Göğe Çıkışı ve aziz tasvirleri
Tokalı Kilise
Bölgenin tanıdık en eski kaya kilisesi olup 4 mekândan oluşur Tek Nefli Eski Kilise, Yeni Kilise, Eski Kilise ’nin altındaki kilise, Yeni Kilise ’nin kuzeyindeki Tabi Şapel 10 yüzyılın başlarına tarihlenen Eski Kilise, bugün Yeni Kilisenin giriş mekânı şeklinde ise de orijinalde tek nefli, beşik tonozlu bir yapıdır Doğusuna Yeni Kilisenin eklenmesi esnasında apsisi tamamen yıkılmıştır Sahneler tonoz yüzeyine ve duvarların üstteki bölümüne yerleştirilmiştir Hz İsa'nın hayatını kapsayan siklus tonozda panellere ayrılmış olup, sahneler sağ kanatta başlayıp sol kanata doğru peşine düşüp takip etmektedir
Sahneler; tonozun ortasında aziz tasvirleri, sağ kanadında üstteki panelde “Müjde, “Ziyaret, “Bakireliğin İspatı, “Beytüllahim'e Gezi, “Doğum, sol kanattaki üst panelde “Üç Müneccimin Tapınması, “Masum Çocukların Katliamı, “Darı'a Kaçış, “Hz İsa'nın Mabede Takdimi, “Zekeriya'nın Öldürülmesi, sağ kanattaki orta panelde “Elizabeth'in Peşine Düşüp Takip Edilmesi, “Vaftizci Yahya'nın Görevlendirilmesi, “Vaftizci Yahya'nın Kehanetleri, “Hz İsa'nın Vaftizci Yahya ile Buluşması, “Vaftiz, “Kana Düğünü, sol kanattaki orta panelde “Şarap Mucizesi, “Ekmeklerin ve Balıkların Çoğaltılması, “Havarilerin Görevlendirilmesi, “Âmâ Adamın İyileştirilmesi, “Lazarus'un Diriltilmesi, sağ kanattaki daha alçak panelde “Kudüs'e Antre, “Son Akşam Yemeği, “İhanet, “Hz İsa Platus Önünde, sol kanattaki alt panelde “Hz İsa Golgota Yolunda, “Hz İsa Çarmıhta, “Hz İsa'nın Çarmıhtan İndirilmesi, “İsa'nın Gömülmesi, “Kadınlar Anlamsız Mezar Başında, “Hz İsa'nın Cehenneme İnişi, “Hz İsa'nın Göğe Çıkışı Bu panelin aşağı aziz tasvirleri; girişin üzerinde ise “Başkalaşım sahnesi yer almaktadır
Yeni Tokalı, enlemesine dikdörtgen planlı, basit beşik tonozludur Doğu duvarında kemerlerle birbirine yan dört sütun, sütunların peşinde yükseltilmiş bir antre, koridordan sonra belli başlı yarım kubbe ile iki bağlı apsis yer alır Beşik tonozlu nefinde Hz İsa'nın siklusu kronolojik sıraya kadar daha çok kırmızı ve mavi renkler kullanılarak işlenmiştir Koyu mavi renk, Tokalı Kilise'yi diğer kiliselerden ayıran en manâlı özelliktir
Enlemesine nefte, Aziz Basil'in hayatı, çeşitli azizlerin tasvirleri ve yetişkinlik Hz İsa'nın mucizelerine ait sahneler yer almaktadır Kilise 10 yüzyılın sonuna ve 11 yüzyılın başına tarihlenmektedir
Paşabağları ve Zelve Ören Yeri
1 km uzaktaki peribacaları en iyi Zelve ören yerinden görülmektedir Burada keza Aziz Simeon adına yapılmış şapel ve birçok kaya mekânları bulunmaktadır Paşabağları'nın daha ilerisinde GöremeAvanos karayolundan 2 km içerde olan ve 3 vadiden oluşan Zelve ören yeri, peribacalarının en yoğun olduğu yerdir 9 ve 13 yüzyıllarda Hıristiyanların önemli mesken ve dini merkezlerinden birisi olmuştur Balıklı, Üzümlü ve Geyikli kiliseler vadinin en kayda değer kiliseleri olup ikonoklastik dönem öncesine aittir
1952 yılına değin iskân edilmiş vadide manastırlar, kiliseler, ikâmetgâh yerleriyle, tünel, değirmen, cami gibi yapılar bulunmaktadır
Çavuşin Kilisesi
GöremeAvanos yolu kenarında, Göreme'ye 25 km uzaklıktadır Tek nefli, beşik tonozlu, 3 apsisli olup narteksi yıkılmıştır
İmparator Nicephorus Phocas adına yapılan Çavuşin Kilisesi 964965 yıllarına tarihlenmektedir Kilisede işlenen konular diğer kaya kiliselerinde olduğu gibi İncil ve Hz İsa'nın hayatından alınmıştır
Açıksaray Harabeleri
Gülşehir'e 3 km uzaklıktadır Tüf kayalar içinde oyulmuş sayısız mekânlar ve kiliseleriyle kayda değer bir ören yeridir 910 yüzyıla tarihlenmektedir Bu yörede bulunan mantar şeklindeki peribacası Kappadokia'da sadece bu ören yerinde görülmektedir
Aziz Jean Kilisesi
Gülşehir ilçe merkezi girişindedir Kilise, 2 katlıdır Daha Alçak katında şarap mahzenleri, su kanalları ve mezarlar bulunmaktadır Üstteki katı ise kilise olup duvarları İncil'den gücenmiş sahnelerle süslenmiştir 1995 yılında restore edildikten sonradan bugünkü haline gelmiştir
Hz İsa ve İncil ’den alınan konuların tasvirlerini içeren kilisede sahneler bantlar içinde frizler halindedir Siyah zemin üstüne sarı ve kahverengi renkler kullanılmıştır Niş tonozlarında ve cephelerinde nebati ve geometrik motiflere rastlanmaktadır Batı ve güney duvarlarında ise Kappadokia bölgesinde çok az rastlanan “Son Adalet sahnesi yer almaktadır Kilise apsisinde yer alan yazıta kadar, 1212 yılına tarihlenmektedir
Özkonak Yeraltı Şehri
Avanos'a 14 km uzaklıktaki Özkonak kasabasında yer alan yeraltı şehri, İdiş Dağı'nın kuzey yamaçlarında volkanik, granit bünyeli tüf tabakalarının oldukça kalın olduğu bir yerde yapılmıştır Yeraltı şehri az önce tamamen temizlenmemiş olup temizlendiği kadarıyla ziyarete açılmıştır
Kaymaklı Yeraltı Şehri
Nevşehir'e 20 km mesafede yer alan Kaymaklı kasabasındadır 8 katlı olup ilk katı erken dönem tarihlenmektedir Roma ve Bizans dönemlerinde de öteki alanların oyularak genişletilmesi suretiyle yeraltı şehri haline dönüştürülmüştür Bugün 4 katı ziyarete açıktır
Tüf kayalara oyulmuş bu yeraltı şehri, bir kitlenin geçici olarak yaşayabilmesi için zorunlu barınma şartlarına haizdir Kuytu koridorlarla birbirlerine bağlanan oda ve salonlar, şarap depoları, su mahzenleri, mutfak ve erzak depoları, havalandırma bacaları, su kuyuları, kilise ve dıştan gelebilecek herhangi bir tehlikeyi önlemek için kapıyı içten kapatan büyük sürgü taşları vardır
Derinkuyu Yeraltı Şehri
Nevşehir Niğde karayolu üstünde ve Nevşehir'e 30 km uzaklıkta bulunan Derinkuyu ilçesindedir Kaymaklı yeraltı şehrinde olduğu gibi burada da büyük bir topluluğu içinde barındıracak ve ihtiyaçlarını karşılayacak mekânlar vardır Bu yeraltı şehri 8 katlıdır Kaymaklı yeraltı şehrinden farklı olarak burada misyonerler okulu, günah çıkartma yeri, vaftiz havuzu ve ziyaretçilerin ilgisini çeken kuyu mevcuttur
Yeraltı şehirleri sadece Kappadokia bölgesinin jeolojik oluşumlarına özgü yapılar olup diğer bölgelerde bu tür örneklere rastlanmamaktadır
Mazı Yeraltı Şehri
Antik adı Matazaolan Mazı köyü, Ürgüp'ün 18 km güneyinde, Kaymaklı yeraltı şehrinin ise 10 km doğusundadır
Değişik yerlerde 4 girişi tespit edilebilmiştir; asıl girişi yamalı taşlarla örülmüş antre sağlamaktadır Kısa koridordaki iri sürgü taşı, yeraltı şehrinin giriş çıkışını denetim altına almaktadır İç kısımdaki küçük oda, sürgü taşının bakımlı bir şekilde hareket etmesi için yapılmıştır Yeraltı yerleşiminin geniş alanlarına yayılan ahırlar, diğerlerinden farksızdır Ahırlardan kısa bir koridor vasıtasıyla yeraltı şehrinin kilisesine ulaşılmaktadır Bu mekânın girişi sürgü taşı ile kapatılabilmektedir Kilise apsisi, köşeye oyulmuştur ve cephesi kabartmalarla süslüdür
Özlüce Yeraltı Şehri
Eski adı Zileolan Özlüce köyü merkezindeki yeraltı şehri, Nevşehir Derinkuyu karayolu üzerindeki Kaymaklı kasabasının 6 km batısındadır
Girişte bazalttan yapılmış, birbirine geçmeli iki kemerli mekân bulunmaktadır daha sonra yine moloz taşlarla örülü 15 m uzunluğunda bir geçit vasıtasıyla başlıca tüf kayaya ulaşılmaktadır Yeraltı şehrine girişi sağlayan taştan yapılmış mekânlar, belli başlı yeraltı şehrini yaratıcı kaya oyma mekânlara nazaran daha yenidir Bu koridorun bitiminde 175 m çapında sert granit taştan yapılmış sürgü taşı bulunmaktadır
Girişteki ana mekân, yeraltı yerleşiminin en geniş alanı olup iki bölümden ibarettir Büyük mekânın sağında erzak depoları, solunda ise oturma odaları bulunmaktadır Oldukça uzun olan galerilerin kenarlarında hücre tipi odalar, tabanlarda ise tuzaklar yer alır Az Önce ziyarete açılmamıştır
Tatlarin Kilisesi ve Yeraltı Şehri
Acıgöl ilçesine 10 km uzaklıktadır Tatlarin kasabasında, Kaleolarak adlandırılan tepenin yamacında yer alır İki nefli, iki apsisli, beşik tonozlu olan kilisenin narteksi yıkılmıştır Oldukça iyi korunmuş olan fresklerdeki sahneler bantlarla birbirinden ayrılmıştır Zeminde koyu gri, tasvirlerde ise mor, hardal ve kırmızı renkler kullanılmıştır
1991 yılında ziyarete açılan yeraltı şehri ise, mekânlarının büyüklüğü, yiyecek içecek depolarının sayısının ve kiliselerin çokluğu sebebiyle askeri garnizon ya da manastır kompleksini akla getirir Yeraltı şehri epeyce geniş alanlara yayılmış, ancak minik bir kısmı temizlenebilmiştir Halen iki katı gezilebilen yeraltı şehrinin en kayda değer özelliği diğer yeraltı şehirlerinde pek bulunamayan tuvalete sahip olmasıdır
Tağar (St Theodore) Kilisesi
Ürgüp ilçesi Yeşilöz köyündedir Aziz Theodore namına üretilmiş olan “T planlı kilise, büyük bir apsise sahiptir Pandantiflere oturan kubbesinin aşağı bir galeri bulunmaktadır Bu bakımdan Kapadokya kiliseleri içinde güya yoktur Resimler 11 ve 13 yüzyıla aittir Taşıdığı iki ayrı üslup sebebiyle iki bambaşka usta kadar bezendiği anlaşılmaktadır
Kırk Şehitler Kilisesi
Ürgüp ’ün 80 km güneyinde Şahin Efendi köyündedir Kolonlarla birbirinden bölünmüş iki nefli kilisede Sebasten ’in 40 din şehidinin resmini içermektedir 1216 yılında Selçuklu egemenliği döneminde boyanmıştır
Pancarlı Kilisesi
Ortahisar kasabasının güneyinde, Ürgüp Mustafapaşa yolunun sağındaki Pancarlık Vadisi ’ndedir Düz tavanlı tek nefli ve tek apsislidir
Kilisedeki freskler daha çok yeşil zeminlidir ve oldukça iyi korunmuştur Birincil bakışta kiliseyi 2 ayrı sanatçının ayrı zamanlarda boyadığı düşünülse de sahneler ve tüm yazılar ayrı ayrı incelendiğinde benzer sanatçı kadar süslendiği anlaşılmaktadır İncil ’den sahnelerin yer aldığı freskler içeren kilise, 11 yüzyılın birincil yarısına tarihlenmektedir
Sahneler: “Peygamberin Görünümü, “Müjde, “Ziyaret, “Bakireliğin İspatı, “Elizabeth ’in Peşine Düşüp Takip Edilişi, “Vaftizci Yahya ’nın Görevlendirilmesi, “Şarap Mucizesi, “Kötülüklerle Doymuş Adamın İyileştirilmesi, “Hz İsa ve Samarralı Kadın, “Değişim, “Masum Çocukların Katliamı, “Yusuf ’un İkinci Rüyası, “Mısır ’a Kaçış, “Şeytan Çarpmış Adamın İyileştirilmesi, “Hz İsa ’nın Göğe Çıkışı, “Hz İsa Golgota Yolunda, “Hz İsa Çarmıhta, “Hz İsa ’nın Cehenneme İnişi ve aziz tasvirleri
Mustafapaşa (Sinasos)
Ürgüp ’ün 6 km güneyinde bulunan Mustafapaşa, 20 yüzyılın başlarına dek Rum ve Türklerin birlikte yaşadığı bir kasabadır 19 yüzyılın sonları ve 20 yüzyılın başlarına tarihlenen eski Rum evleri epeyce zengin taş işçiliği talep ederler
Mustafapaşa ’nın batısında yer alan Gömede Vadisi morfolojik açıdan Ihlara Vadisi ’nin küçük bir benzeridir Ihlara Vadisi ’nde olduğu gibi kaya oyma kiliselere, barınaklara ve vadinin içinden geçen bir dereye sahiptir
Mustafapaşa ’daki manâlı kilise ve manastırlar; Aios Vasilios Kilisesi, Sinasos Kilisesi, Alakara Kilisesi, Aios Nichole Manastırı, KonstantinHelena Kilisesi, Manastır Vadisi kiliseleri ve Basil Kilisesi ’dir Keza Osmanlı döneminde yapı edilmiş hoş taş ve ağaç işçiliği gösteren bir kervansaray da bulunmaktadır
Nevşehir Kalesi
Selçuklular döneminde, Bağdat'a dışarı giden kervan yolunun korunması amacıyla yapı edilmiştir Nevşehir'in eski yerleşim yerinde, sağlam bazalt kütleli bir tepenin üzerinde yer alan kale, Osmanlı döneminde Damat İbrahim Paşa tarafından tazelenmiş ve cumhuriyet döneminde de yeniden restore edilerek imha olmaktan korunmuştur Sur duvarları çoğunlukla sağlam olup, kale girişi güneybatı yönündedir
Uçhisar Kalesi
Nevşehir merkezine 10 km uzaklıkta bulunan Uçhisar, doğal konumu sebebiyle bir hisar görünümündedir Kapadokya manzarasına hâkimdir Doğu Roma döneminde, korunaklı yapısı ile Arap akınlarına karşısında zahmetsizce savunma sağlamıştır Kalenin içerisine oyulmuş eski bir mağara bulunmaktadır Mağaraya üç yol ile girilir ve bu yollar geniş bir salonda birleşir Yolların birinde taş kapı, ardında da nöbetçi odası mevcuttur Kalenin içerisinde diğer dehlizler de bulunmakla birlikte, bunların bazıları çökmüş bazıları ise molozla dolmuştur
Ortahisar
ÜrgüpNevşehir yolunun güneyinde bulunmaktadır Yerleşimin ortasında kayalardan oyma evlerle çevrelenen doğal bir kale bulunmaktadır Ortahisar ’ın en manâlı özelliği, bünyesindeki yeraltı kentleridir Kolayca şekillendirilebilen bir kaya yapısına sahip olan kalede yerin altına oyulmuş doğal soğuk hava depoları da bulunmakta olup, bu depolarda günümüzde narenciye saklanmaktadır
Kurşunlu Camisi (Damat İbrahim Paşa Külliyesi)
Güvey İbrahim Paşa kadar 18 yüzyılda yaptırılan külliyede, cami, medrese, imaret, sübyan mektebi, hamam, kervansaray ve çeşmeler bulunmaktadır Esas mekân sekizgen kasnağa oturan bir kubbe ile örtülüdür Camiye üç kapıdan girilir Asıl giriş avlu kapısının kuzeybatısında olup, kapı üstünde Şair Nedim ’e ait bir bilye yazıt yer almaktadır Güney duvarındaki antre kapısı ise yol seviyesinden yüksekte kaldığından, avluya merenlerle inilmektedir Üçüncü kapı ise doğudadır Cami bezemeleriyle lale devrinin özelliklerini taşır
Medrese: Camiyle aynı tarihte yapılan medrese, caminin batısındadır Birincil müderrisi meşhur Kunevi Çelebi olan medrese dikdörtgen planlıdır Avlu kubbeli revaklarla kenarlı olup, kuzeydoğu kulesinde dershanesi yer almaktadır Üzeri pandantifli bir kubbeyle örtülüdür Medresede içlerinde ocak ve dolap nişleri olan 17 talebe hücresi vardır Eyvanlı iki kapısı olan medresenin kitabesi Şair Vehbi göre yazılmıştır Inşa, 1961 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü ’nce restore edilmiştir
Kütüphane: 1727 yılında yapı edilen kütüphanenin kitabesini Şair Nedim yazmıştır Damat İbrahim Paşa'nın buraya 187 cilt kitap armağan ettiği bilinmektedir Kütüphanenin en önemli eserlerini, İbrahim Paşa'nın bağışladığı el yazması Osmanlıca, Arapça ve Farsça kitaplar oluşturmaktadır
İmaret: 1726 yılında yaptırılmıştır Yuvarlak kemerli kapıdan yüksek duvarlarla çevrili bir avluya girilir Bir süre cezaevi olarak, 1949 ’dan 1967 yılına dek müze olarak kullanılmıştır İmaretin kitabesini Şair Vehbi yazmıştır
Sübyan Mektebi: İmaretin yanına, benzer avlu içinde yer alan Sübyan Mektebi, 1726 yılında inşa edilmiştir İki katlı olan yapının daha aşağı katı kayalardan oyularak yapılmıştır Mektebin kitabesi Şair Vehbi tarafından yazılmıştır 19491967 ’ye dek müze olarak kullanılmıştır
Hamam: Külliyenin kuzeyinde yer alan hamam, 17261727 tarihleri aralarında yaptırılmıştır Kesme taştan yapılan hamamın ortası ve soğukluk bir kubbeyle örtülü olup, yanlarda da kubbeli şekiller bulunmaktadır Yuvarlak kemerli kapıdan, ortasında göbektaşı yanlarında ise kurnalı şekiller bulunan sıcaklığa girilir Sıcaklığın batısında su deposu ve külhanı vardır Günümüzde de kullanılan hamamın kitabesi Şair Nedim ’e aittir
Taşkınpaşa Külliyesi
Ürgüp ilçesinin 18 km güneybatısındaki Taşkınpaşa köyündedir Karamanoğulları döneminin önemli yapılarındandır
Cami: Avlu içindedir Kitabesi bulunmamaktadır Oysa, 14 yüzyıl ortalarında yapıldığı sanılmaktadır Zengin bezemeli taç kapıdan camiye girilir Geometrik ve mukarnas bordürlü dış kemer, dilimli olup, iki minik sütuna oturmuştur Sütun kaideleri nebati motifler, rumilerle bezelidir İki basamakla dikdörtgen planlı belli başlı mekâna girilir Üç nefli mekânın sadece mihrap önü kubbe, değişik bölümleri beşik tonoz örtülüdür Minber ve mihrabı eşsiz değildir Benzersiz olanlar 1940 ’ta önce Kayseri daha sonra Ankara Etnografya Müzesi ’ne taşınmıştır İnce işçilikli bu özgün mihrap, cevizden ağaç oyma tekniği ile yapılmıştır Yazıt kuşakları, kıvrık dal, tomurcuk motifleri ve geometrik geçmelerden oluşan bezemeler uyumlu biçimde yerleştirilmiştir Taç kapının sağında Yaz Camii adı ile aşina dikdörtgen planlı mescit vardır Başlıca mekân dürüst beşik tonoz, dışarıdan düz cam örtülüdür Mescide bitişik minarenin 4 sütunlu kubbeli acayip bir mimarisi vardır
Sekizgen Kümbet: Avluda, caminin doğusundaki yapıdır Yazıtsızdır Ancak yayınlarda 1342 ’de yaptırıldığı bildirilmektedir Kare kaideye oturtulmuş sekizgen planlı bir yapıdır Türbenin dışı geometrik bezekli panolara ayrılmıştır Üçgen, beşgen vb geometrik motiflerle yıldızların çeşitli biçimlerde kullanılmasıyla desenler elde edilmiştir Asıl mekânın altında dikdörtgen planlı, kayaya oyulmuş mumyalık bulunmaktadır
Altıgen Kümbet: Avluda caminin kuzeyindedir Yazıtsızdır Sekizgen Kümbet gibi 14 yüzyıla tarihlenmektedir Altıgen planlı yapının mumyalı bölümü doldurulmuştur Içten kubbeli yapıda İlyas Bey, Hızır Bey ve Hasan adlı şahısların kitabeli, misket sandukaları vardır
Medrese: Camiye 3 km uzaklıktadır Kitabesi bulunmamaktadır fakat 1350 tarihli vakfiyede adı geçmektedir Çalışmalar medrese olarak bilinen yapının saray olduğunu ortaya çıkarmıştır Camiden uzaktan olması, Yeşil Vadi ’ye bakan büyük odaların bulunması bunu doğrulamaktadır Taç kapı iç kapılar, pencereler kesme taştan, duvarlar ise moloz taştandır Duvarların kesme taş kaplamaları dökülmüştür Taç kapıda geometrik ve nebati motifler ustaca kullanılmıştır Inşa, uzun bir hole açılan öbür büyüklükte odalardan oluşmaktadır Kuzeydoğudaki küçük odaların oturma ve iş odaları olduğu sanılmaktadır Girişin kuzeyde dama çıkan basamaklar orada da bir oda olduğunu düşündürmektedir Yapının güneybatısında, girişin yandaki iki kapıyla mescide girilir Mescidin taş mihrabı dışarıdan palmet ve rumilerden oluşan motiflerle bezelidir Üçgen mihrap nişi mukarnaslı olup yanlarda palmet ve rumilerden örgü motifi ile çevrilmiştir
Beylik Hanı
Kurşunlu Camisinin avlusunun alt kısmında olup bir bölümü kayaların oyulması ile yapılmıştır Beylik Hanı, Damat İbrahim Paşa ’nın, Nevşehir ’i canlı bir ticaret şehri yerine getirmek nedeniyle yaptırdığı eserlerden biridir Kitabesini Şair Raşit ’in yazdığı handa, günümüzde sadece hayvanlara ayrılan birim kalmıştır
Sarıhan (Avanos)
Avanos ’a 5 km uzaklıktadır Sultan hanlarının herzamanki planına sahiptir Kareye yakında olacak olan avlulu ön bölüm ile dikdörtgen planlı, üstü örtülü arkadaki bölümden oluşmaktadır Yazıtsız olmakla birlikte Selçuklu yapısı olduğu sanılmaktadır *
Nevşehir tarihi ve turistik yerleri
Nevşehir tarihi ve doğal güzellikleri
Nevşehir İli Tarihi Yerleri
Nevşehir müzesi
Elmalı Kilise
Ürgüp Müzesi
Karanlık Kilise
Hacı Bektaşı Veli Müzesi
Aziz Basil Şapeli
Göreme Açık Hava Müzesi
Azize Barbara Şapeli
Rahibeler ve Rahipler Manastırı
Çarıklı Kilise
Yılanlı (Aziz Onuphrius) Kilise
Tokalı Kilise
Yemekhane
Çavuşin Kilisesi
Azize Catherine Şapeli
Aziz Jean Kilisesi
Paşabağları ve Zelve Ören Yeri
Mazı Yeraltı Şehri
Açıksaray Harabeleri
Kaymaklı Yeraltı Şehri
Özlüce Yeraltı Şehri
Özkonak Yeraltı Şehri
Derinkuyu Yeraltı Şehri
Tatlarin Kilisesi ve Yeraltı Şehri
Tağar (St Theodore) Kilisesi
Kırk Şehitler Kilisesi
Pancarlı Kilisesi
Mustafapaşa (Sinasos)
Hacı Bektaş Kazıbilim ve Etnografya Müzesi
Göreme Açık Hava Müzesi
Nevşehir'e 13 km uzaklıkta ve Göreme kasabasının 2 km doğusunda bulunan bir kaya ikâmetgâh yeridir MS 4 yüzyıldan 13 yüzyıla dek yoğun bir şekilde manastır hayatı yaşanmıştır Hemen her kaya bloğunun içinde kiliseler, şapeller, yemekhaneler ve oturma mekânları mevcuttur Bugünkü Göreme Açık Hava Müzesi manastır eğitim sisteminin başlatıldığı yer olarak kabul edilir Soğanlı, Ihlara, Açıksaray benzer eğitim sisteminin daha sonraları görüldüğü yerlerdir
Kiliseler, 2 tür teknikle boyanmıştır Birincisi, doğrudan doğruya kaya yüzeyi düzeltilerek üzerine yapılan boyama; ikincisi ise, kaya üstüne yapılan secco (tempera) ve fresko tekniği ile yapılan boyamadır Kilisede işlenen konular İncil ve Hz İsa'nın hayatından alınmıştır
Göreme Açık Hava Müzesi'nde Kızlar ve Erkekler Manastırı, Aziz Basil Kilisesi, Elmalı Kilise, Aziz Barbara Kilisesi, Yılanlı Kilise, Karanlık Kilise, Çarıklı Kilise ve Tokalı Kilise bulunmaktadır
Rahibeler ve Rahipler Manastırı
Müze girişinin solunda bulunan 67 katlı kaya kütlesi Rahibeler Manastırıolarak bilinir Bu manastırın 1 katındaki yemekhanesi, mutfağı, birkaç odası; 2 katındaki yıkık şapeli gezilebilir durumdadır 3 katındaki (bir tünelle ulaşılan) kilisesi çapraz kubbeli, dört sütunlu üç apsislidir Asıl apsisteki templona Göreme'deki öteki kiliselerde o kadar rastlanmaz Kilisede doğrudan kaya üzerine yapılan Hz İsa freskinin yanında kırmızı bezemeler görülür Manastırda katlar arasındaki bağlantı tünellerle sağlanmıştır Tehlike hemen tünelleri kapatmak üzere yeraltı şehirlerinde olduğu gibi sürgü taşlarıkullanılmıştır Sağdaki Rahipler Manastırı'nda ise erozyon sebebiyle katlar arasındaki geçişler kapandığından, sadece antre katındaki birkaç oda görülebilmektedir
Aziz Basil Şapeli
Göreme Açık Hava Müzesi'nin girişindedir Sütunlarla ayrılan nartekste kabir çukurları bulunmaktadır Nef enine beşik tonozlu, dikdörtgen planlı ve üç apsislidir Dikdörtgen nefin sol uzun yüzünde biri büyük, ikisi küçük, üç yarım kubbe bulunmaktadır Kilise 11 yüzyıla tarihlenmektedir
Sahneler; başlıca apsiste Hz İsa portresi, ön yüzünde Hz Meryem ve çocuk İsa, kuzey duvarında beygir üzerinde Aziz Theodore, güney duvarında ise yeniden at üstünde ejderle savaşan Aziz George tasviri, Aziz Demetrius ve 2 azize tasviri bulunmaktadır
Elmalı Kilise
Dokuz kubbeli, dört sütunlu, kapalı haç planlı, üç apsislidir Esas girişi güney yönünden olan kiliseye, kuzeyden açılan bir tünel vasıtasıyla girilebilmektedir
Elmalı Kilise'nin ilk süslemeleri ilk elden duvara kırmızı badana ile yapılan haç ve geometrik motiflerdir Kilise 11 yüzyılın ortası ve 12 yüzyılın başına tarihlenmektedir
Sahneler; Deesis, doğum, üç müneccimin tapınması, vaftiz, Lazarus'un diriltilmesi, metamorfoz, Kudüs'e antre, son akşam yemeği, ihanet, Hz İsa Golgota yolunda, Hz İsa çarmıhta, Hz İsa'nın gömülmesi, Hz İsa'nın cehenneme inişi, kadınlar abes kabir başında, Hz İsa'nın göğe çıkışı ve aziz tasvirleri Hem Tevrat kaynaklı İbrahim Peygamber'in misafirperverliği ve üç Yahudi gencin fırında yakılması sahnesi resmedilmiştir
Azize Barbara Şapeli
Elmalı Kilisenin bulunduğu kaya blokunun arkasındadır Haç planlı, iki sütunlu, batı, kuzey ve güney haç kolları beşik tonozlu, merkezi kubbeli, doğu haç kolu ve doğudaki iki köşe mekânı kubbelidir Bir asıl, iki tabi apsisi bulunmaktadır
Motifler kırmızı badana ile aracısız olarak kaya üstüne çizilmiştir Duvarlarda ve kubbede zengin geometrik motifler, mitolojik hayvanlar ve askerî semboller bulunmaktadır Hem duvarlarda taş izlenimi veren motifler de yer almaktadır Kilise 11yüzyılın ikinci yarısına tarihlenmektedir
Sahneler; başlıca apsiste İsa pantokrator; kuzey haç kolunda beygir üstünde ejderle savaşan Aziz George ve Aziz Theodore; batı haç kolunda ise Azize Barbara tasviri bulunmaktadır
Yılanlı (Aziz Onuphrius) Kilise
Girişi kuzeydendir Asıl mekân enlemesine dikdörtgen planlı, beşik tonozlu, güneyde mezarların bulunduğu ilave mekân ise düz tavanlıdır Apsisi sol uzun duvara oyulmuş, kilise tamamlanmadan bırakılmıştır
Kilise tonozunun her iki yanında Kappadokia'da saygın olan azizlerin tasvirleri bulunmaktadır Kilise 11 yüzyıla tarihlenmektedir
Sahneler; girişin tüm aleyhinde sol elinde İncil tutan Hz İsa ve yanına kilisenin banisi, tonozun doğusunda ejderle savaşan Aziz George ve Aziz Theodore, gerçek haçı tutan Helena ve oğlu Konstantin; tonozun batısında çıplak, uzun saçlı ve önünde palmiye ağacı yer alan Aziz Onuphrius, yanında takdis pozisyonunda Aziz Thomas ve elinde bir kitapla Aziz Basil bulunur
Yemekhane
Üç inşa ast yanlamasına olup birbirleriyle bağlantılıdır Kiler olarak kullanılan ilk mekânda erzakları depo etme için oyuklar bulunmaktadır En son bölümde ise yemekhane yer alır Girişin sol tarafında 4050 kişinin yemek yemek yiyebileceği taştan sıra ve masa mevcuttur Masanın sağ tarafında üzüm ezmek için bir şırahane vardır
Karanlık Kilise
Kuzeydeki kavisli bir merenden kilisenin dikdörtgen, beşik tonozlu narteksine çıkılır Narteksin güneyinde bir mezar bulunmaktadır Kilise haç planlı, haç kolları çapraz tonozlu merkezi kubbeli, dört sütunlu, üç apsislidir
Karanlık Kilise olarak adlandırılmasının nedeni, narteks kısmındaki ufak bir pencereden fazla az ışık almasından dolayıdır Bu sebeple fresklerdeki renkler oldukça canlıdır
Kilise ve narteks İncil ve Hz İsa siklusunu içeren zengin süslemelere sahiptir Keza Elmalı ve Çarıklı Kilise'de olduğu gibi Tevrat kaynaklı sahneler de resmedilmiştir Kilise, 11 yüzyıl sonu 12 yüzyıl başına tarihlenmektedir
Sahneler; “Deesis, “Müjde, “Beytüllahim'e Yolculuk, “Doğum, “Üç Müneccimin Tapınması, “Vaftiz, “Lazarus'un Diriltilmesi, “Başkalaşım, “Kudüs'e Giriş, “Son Akşam Yemeği, “İhanet, “Hz İsa Çarmıhta, “Hz İsa'nın Cehenneme İnişi, “Kadınlar Boş Kabir Başında, “Havarilerin Takdisi ve Görevlendirilmesi, “Hz İsa'nın Göğe Çıkışı, “İbrahim Peygamber'in Misafirperverliği, “Üç Yahudi Gencin Yakılması ve aziz tasvirleri
Azize Catherine Şapeli
Karanlık Kilise ile Çarıklı Kilise aralarında yer alan Azize Catherine Şapeli'nde, keza narteks, ayrıca de naos özgür haç planlı, merkezi kubbelidir; haç kolları beşik tonozlu ve yarım kubbe templonludur Narteks zemininde kabir bulunmaktadır Şapelin sadece naos kısmında figürler vardır Pandantifler kabartma geometrik süslemelerle bezenmiştir
Anna adında bir kişi göre yaptırılan Azize Catherine Şapeli, 11 yüzyıla tarihlenmektedir
Sahneler; apsiste Deesis, bunun aşağı madalyonlar içinde kilise babaları (Gregory, Basil, John Chrysostom), kuzey haç kolunun güney duvarında beygir üstünde Aziz George; karşısında Aziz Theodore, Azize Catherine ve öteki aziz tasvirleridir
Çarıklı Kilise
İki sütunlu (diğer sütunlar duvar köşelerinde paye şeklindedir), çapraz tonozlu, üç apsisli ve dört kubbelidir Sahnelerde Hz İsa'nın hayatını konu bölge tasvirler, İbrahim Peygamber'in misafirperverliğini belirten Tevrat sahnesi, aziz ve bani tasvirleri iyi muhafaza edilmiştir Elmalı ve Karanlık Kilise'ye benzemekle beraber, Hz İsa'nın çarmıha gerilişi ve çarmıhtan alınış sahneleri kilisenin farklı özelliğidir Figürler başlıca büyük ve uzundur
Hz İsa'nın göğe yükseliş sahnesinin aşağıda bulunan etap izlerinden nedeniyle kiliseye Çarıklı Kiliseadı verildiği sanılmaktadır Kilise 12 asır sonu, 13 yüzyıl başına tarihlenmektedir
Asıl kubbenin ortasında Pantokrator İsa, madalyonlarda melek büstleri bulunmaktadır Ayrıca ana apsiste Deesis, kuzey apsiste Meryem ve çocuk İsa, güney apsiste ise Melek Mikael tasviri yer alır
Sahneler; “Doğum, “Üç Müneccimin Tapınması, “Vaftiz, “Lazarus'un Diritilmesi, “Metamorfoz, “Kudüs'e Antre, “İhanet, “Kadınlar Boş Mezar Başında, “Hz İsa'nın Göğe Çıkışı ve aziz tasvirleri
Tokalı Kilise
Bölgenin tanıdık en eski kaya kilisesi olup 4 mekândan oluşur Tek Nefli Eski Kilise, Yeni Kilise, Eski Kilise ’nin altındaki kilise, Yeni Kilise ’nin kuzeyindeki Tabi Şapel 10 yüzyılın başlarına tarihlenen Eski Kilise, bugün Yeni Kilisenin giriş mekânı şeklinde ise de orijinalde tek nefli, beşik tonozlu bir yapıdır Doğusuna Yeni Kilisenin eklenmesi esnasında apsisi tamamen yıkılmıştır Sahneler tonoz yüzeyine ve duvarların üstteki bölümüne yerleştirilmiştir Hz İsa'nın hayatını kapsayan siklus tonozda panellere ayrılmış olup, sahneler sağ kanatta başlayıp sol kanata doğru peşine düşüp takip etmektedir
Sahneler; tonozun ortasında aziz tasvirleri, sağ kanadında üstteki panelde “Müjde, “Ziyaret, “Bakireliğin İspatı, “Beytüllahim'e Gezi, “Doğum, sol kanattaki üst panelde “Üç Müneccimin Tapınması, “Masum Çocukların Katliamı, “Darı'a Kaçış, “Hz İsa'nın Mabede Takdimi, “Zekeriya'nın Öldürülmesi, sağ kanattaki orta panelde “Elizabeth'in Peşine Düşüp Takip Edilmesi, “Vaftizci Yahya'nın Görevlendirilmesi, “Vaftizci Yahya'nın Kehanetleri, “Hz İsa'nın Vaftizci Yahya ile Buluşması, “Vaftiz, “Kana Düğünü, sol kanattaki orta panelde “Şarap Mucizesi, “Ekmeklerin ve Balıkların Çoğaltılması, “Havarilerin Görevlendirilmesi, “Âmâ Adamın İyileştirilmesi, “Lazarus'un Diriltilmesi, sağ kanattaki daha alçak panelde “Kudüs'e Antre, “Son Akşam Yemeği, “İhanet, “Hz İsa Platus Önünde, sol kanattaki alt panelde “Hz İsa Golgota Yolunda, “Hz İsa Çarmıhta, “Hz İsa'nın Çarmıhtan İndirilmesi, “İsa'nın Gömülmesi, “Kadınlar Anlamsız Mezar Başında, “Hz İsa'nın Cehenneme İnişi, “Hz İsa'nın Göğe Çıkışı Bu panelin aşağı aziz tasvirleri; girişin üzerinde ise “Başkalaşım sahnesi yer almaktadır
Yeni Tokalı, enlemesine dikdörtgen planlı, basit beşik tonozludur Doğu duvarında kemerlerle birbirine yan dört sütun, sütunların peşinde yükseltilmiş bir antre, koridordan sonra belli başlı yarım kubbe ile iki bağlı apsis yer alır Beşik tonozlu nefinde Hz İsa'nın siklusu kronolojik sıraya kadar daha çok kırmızı ve mavi renkler kullanılarak işlenmiştir Koyu mavi renk, Tokalı Kilise'yi diğer kiliselerden ayıran en manâlı özelliktir
Enlemesine nefte, Aziz Basil'in hayatı, çeşitli azizlerin tasvirleri ve yetişkinlik Hz İsa'nın mucizelerine ait sahneler yer almaktadır Kilise 10 yüzyılın sonuna ve 11 yüzyılın başına tarihlenmektedir
Paşabağları ve Zelve Ören Yeri
1 km uzaktaki peribacaları en iyi Zelve ören yerinden görülmektedir Burada keza Aziz Simeon adına yapılmış şapel ve birçok kaya mekânları bulunmaktadır Paşabağları'nın daha ilerisinde GöremeAvanos karayolundan 2 km içerde olan ve 3 vadiden oluşan Zelve ören yeri, peribacalarının en yoğun olduğu yerdir 9 ve 13 yüzyıllarda Hıristiyanların önemli mesken ve dini merkezlerinden birisi olmuştur Balıklı, Üzümlü ve Geyikli kiliseler vadinin en kayda değer kiliseleri olup ikonoklastik dönem öncesine aittir
1952 yılına değin iskân edilmiş vadide manastırlar, kiliseler, ikâmetgâh yerleriyle, tünel, değirmen, cami gibi yapılar bulunmaktadır
Çavuşin Kilisesi
GöremeAvanos yolu kenarında, Göreme'ye 25 km uzaklıktadır Tek nefli, beşik tonozlu, 3 apsisli olup narteksi yıkılmıştır
İmparator Nicephorus Phocas adına yapılan Çavuşin Kilisesi 964965 yıllarına tarihlenmektedir Kilisede işlenen konular diğer kaya kiliselerinde olduğu gibi İncil ve Hz İsa'nın hayatından alınmıştır
Açıksaray Harabeleri
Gülşehir'e 3 km uzaklıktadır Tüf kayalar içinde oyulmuş sayısız mekânlar ve kiliseleriyle kayda değer bir ören yeridir 910 yüzyıla tarihlenmektedir Bu yörede bulunan mantar şeklindeki peribacası Kappadokia'da sadece bu ören yerinde görülmektedir
Aziz Jean Kilisesi
Gülşehir ilçe merkezi girişindedir Kilise, 2 katlıdır Daha Alçak katında şarap mahzenleri, su kanalları ve mezarlar bulunmaktadır Üstteki katı ise kilise olup duvarları İncil'den gücenmiş sahnelerle süslenmiştir 1995 yılında restore edildikten sonradan bugünkü haline gelmiştir
Hz İsa ve İncil ’den alınan konuların tasvirlerini içeren kilisede sahneler bantlar içinde frizler halindedir Siyah zemin üstüne sarı ve kahverengi renkler kullanılmıştır Niş tonozlarında ve cephelerinde nebati ve geometrik motiflere rastlanmaktadır Batı ve güney duvarlarında ise Kappadokia bölgesinde çok az rastlanan “Son Adalet sahnesi yer almaktadır Kilise apsisinde yer alan yazıta kadar, 1212 yılına tarihlenmektedir
Özkonak Yeraltı Şehri
Avanos'a 14 km uzaklıktaki Özkonak kasabasında yer alan yeraltı şehri, İdiş Dağı'nın kuzey yamaçlarında volkanik, granit bünyeli tüf tabakalarının oldukça kalın olduğu bir yerde yapılmıştır Yeraltı şehri az önce tamamen temizlenmemiş olup temizlendiği kadarıyla ziyarete açılmıştır
Kaymaklı Yeraltı Şehri
Nevşehir'e 20 km mesafede yer alan Kaymaklı kasabasındadır 8 katlı olup ilk katı erken dönem tarihlenmektedir Roma ve Bizans dönemlerinde de öteki alanların oyularak genişletilmesi suretiyle yeraltı şehri haline dönüştürülmüştür Bugün 4 katı ziyarete açıktır
Tüf kayalara oyulmuş bu yeraltı şehri, bir kitlenin geçici olarak yaşayabilmesi için zorunlu barınma şartlarına haizdir Kuytu koridorlarla birbirlerine bağlanan oda ve salonlar, şarap depoları, su mahzenleri, mutfak ve erzak depoları, havalandırma bacaları, su kuyuları, kilise ve dıştan gelebilecek herhangi bir tehlikeyi önlemek için kapıyı içten kapatan büyük sürgü taşları vardır
Derinkuyu Yeraltı Şehri
Nevşehir Niğde karayolu üstünde ve Nevşehir'e 30 km uzaklıkta bulunan Derinkuyu ilçesindedir Kaymaklı yeraltı şehrinde olduğu gibi burada da büyük bir topluluğu içinde barındıracak ve ihtiyaçlarını karşılayacak mekânlar vardır Bu yeraltı şehri 8 katlıdır Kaymaklı yeraltı şehrinden farklı olarak burada misyonerler okulu, günah çıkartma yeri, vaftiz havuzu ve ziyaretçilerin ilgisini çeken kuyu mevcuttur
Yeraltı şehirleri sadece Kappadokia bölgesinin jeolojik oluşumlarına özgü yapılar olup diğer bölgelerde bu tür örneklere rastlanmamaktadır
Mazı Yeraltı Şehri
Antik adı Matazaolan Mazı köyü, Ürgüp'ün 18 km güneyinde, Kaymaklı yeraltı şehrinin ise 10 km doğusundadır
Değişik yerlerde 4 girişi tespit edilebilmiştir; asıl girişi yamalı taşlarla örülmüş antre sağlamaktadır Kısa koridordaki iri sürgü taşı, yeraltı şehrinin giriş çıkışını denetim altına almaktadır İç kısımdaki küçük oda, sürgü taşının bakımlı bir şekilde hareket etmesi için yapılmıştır Yeraltı yerleşiminin geniş alanlarına yayılan ahırlar, diğerlerinden farksızdır Ahırlardan kısa bir koridor vasıtasıyla yeraltı şehrinin kilisesine ulaşılmaktadır Bu mekânın girişi sürgü taşı ile kapatılabilmektedir Kilise apsisi, köşeye oyulmuştur ve cephesi kabartmalarla süslüdür
Özlüce Yeraltı Şehri
Eski adı Zileolan Özlüce köyü merkezindeki yeraltı şehri, Nevşehir Derinkuyu karayolu üzerindeki Kaymaklı kasabasının 6 km batısındadır
Girişte bazalttan yapılmış, birbirine geçmeli iki kemerli mekân bulunmaktadır daha sonra yine moloz taşlarla örülü 15 m uzunluğunda bir geçit vasıtasıyla başlıca tüf kayaya ulaşılmaktadır Yeraltı şehrine girişi sağlayan taştan yapılmış mekânlar, belli başlı yeraltı şehrini yaratıcı kaya oyma mekânlara nazaran daha yenidir Bu koridorun bitiminde 175 m çapında sert granit taştan yapılmış sürgü taşı bulunmaktadır
Girişteki ana mekân, yeraltı yerleşiminin en geniş alanı olup iki bölümden ibarettir Büyük mekânın sağında erzak depoları, solunda ise oturma odaları bulunmaktadır Oldukça uzun olan galerilerin kenarlarında hücre tipi odalar, tabanlarda ise tuzaklar yer alır Az Önce ziyarete açılmamıştır
Tatlarin Kilisesi ve Yeraltı Şehri
Acıgöl ilçesine 10 km uzaklıktadır Tatlarin kasabasında, Kaleolarak adlandırılan tepenin yamacında yer alır İki nefli, iki apsisli, beşik tonozlu olan kilisenin narteksi yıkılmıştır Oldukça iyi korunmuş olan fresklerdeki sahneler bantlarla birbirinden ayrılmıştır Zeminde koyu gri, tasvirlerde ise mor, hardal ve kırmızı renkler kullanılmıştır
1991 yılında ziyarete açılan yeraltı şehri ise, mekânlarının büyüklüğü, yiyecek içecek depolarının sayısının ve kiliselerin çokluğu sebebiyle askeri garnizon ya da manastır kompleksini akla getirir Yeraltı şehri epeyce geniş alanlara yayılmış, ancak minik bir kısmı temizlenebilmiştir Halen iki katı gezilebilen yeraltı şehrinin en kayda değer özelliği diğer yeraltı şehirlerinde pek bulunamayan tuvalete sahip olmasıdır
Tağar (St Theodore) Kilisesi
Ürgüp ilçesi Yeşilöz köyündedir Aziz Theodore namına üretilmiş olan “T planlı kilise, büyük bir apsise sahiptir Pandantiflere oturan kubbesinin aşağı bir galeri bulunmaktadır Bu bakımdan Kapadokya kiliseleri içinde güya yoktur Resimler 11 ve 13 yüzyıla aittir Taşıdığı iki ayrı üslup sebebiyle iki bambaşka usta kadar bezendiği anlaşılmaktadır
Kırk Şehitler Kilisesi
Ürgüp ’ün 80 km güneyinde Şahin Efendi köyündedir Kolonlarla birbirinden bölünmüş iki nefli kilisede Sebasten ’in 40 din şehidinin resmini içermektedir 1216 yılında Selçuklu egemenliği döneminde boyanmıştır
Pancarlı Kilisesi
Ortahisar kasabasının güneyinde, Ürgüp Mustafapaşa yolunun sağındaki Pancarlık Vadisi ’ndedir Düz tavanlı tek nefli ve tek apsislidir
Kilisedeki freskler daha çok yeşil zeminlidir ve oldukça iyi korunmuştur Birincil bakışta kiliseyi 2 ayrı sanatçının ayrı zamanlarda boyadığı düşünülse de sahneler ve tüm yazılar ayrı ayrı incelendiğinde benzer sanatçı kadar süslendiği anlaşılmaktadır İncil ’den sahnelerin yer aldığı freskler içeren kilise, 11 yüzyılın birincil yarısına tarihlenmektedir
Sahneler: “Peygamberin Görünümü, “Müjde, “Ziyaret, “Bakireliğin İspatı, “Elizabeth ’in Peşine Düşüp Takip Edilişi, “Vaftizci Yahya ’nın Görevlendirilmesi, “Şarap Mucizesi, “Kötülüklerle Doymuş Adamın İyileştirilmesi, “Hz İsa ve Samarralı Kadın, “Değişim, “Masum Çocukların Katliamı, “Yusuf ’un İkinci Rüyası, “Mısır ’a Kaçış, “Şeytan Çarpmış Adamın İyileştirilmesi, “Hz İsa ’nın Göğe Çıkışı, “Hz İsa Golgota Yolunda, “Hz İsa Çarmıhta, “Hz İsa ’nın Cehenneme İnişi ve aziz tasvirleri
Mustafapaşa (Sinasos)
Ürgüp ’ün 6 km güneyinde bulunan Mustafapaşa, 20 yüzyılın başlarına dek Rum ve Türklerin birlikte yaşadığı bir kasabadır 19 yüzyılın sonları ve 20 yüzyılın başlarına tarihlenen eski Rum evleri epeyce zengin taş işçiliği talep ederler
Mustafapaşa ’nın batısında yer alan Gömede Vadisi morfolojik açıdan Ihlara Vadisi ’nin küçük bir benzeridir Ihlara Vadisi ’nde olduğu gibi kaya oyma kiliselere, barınaklara ve vadinin içinden geçen bir dereye sahiptir
Mustafapaşa ’daki manâlı kilise ve manastırlar; Aios Vasilios Kilisesi, Sinasos Kilisesi, Alakara Kilisesi, Aios Nichole Manastırı, KonstantinHelena Kilisesi, Manastır Vadisi kiliseleri ve Basil Kilisesi ’dir Keza Osmanlı döneminde yapı edilmiş hoş taş ve ağaç işçiliği gösteren bir kervansaray da bulunmaktadır
Nevşehir Kalesi
Selçuklular döneminde, Bağdat'a dışarı giden kervan yolunun korunması amacıyla yapı edilmiştir Nevşehir'in eski yerleşim yerinde, sağlam bazalt kütleli bir tepenin üzerinde yer alan kale, Osmanlı döneminde Damat İbrahim Paşa tarafından tazelenmiş ve cumhuriyet döneminde de yeniden restore edilerek imha olmaktan korunmuştur Sur duvarları çoğunlukla sağlam olup, kale girişi güneybatı yönündedir
Uçhisar Kalesi
Nevşehir merkezine 10 km uzaklıkta bulunan Uçhisar, doğal konumu sebebiyle bir hisar görünümündedir Kapadokya manzarasına hâkimdir Doğu Roma döneminde, korunaklı yapısı ile Arap akınlarına karşısında zahmetsizce savunma sağlamıştır Kalenin içerisine oyulmuş eski bir mağara bulunmaktadır Mağaraya üç yol ile girilir ve bu yollar geniş bir salonda birleşir Yolların birinde taş kapı, ardında da nöbetçi odası mevcuttur Kalenin içerisinde diğer dehlizler de bulunmakla birlikte, bunların bazıları çökmüş bazıları ise molozla dolmuştur
Ortahisar
ÜrgüpNevşehir yolunun güneyinde bulunmaktadır Yerleşimin ortasında kayalardan oyma evlerle çevrelenen doğal bir kale bulunmaktadır Ortahisar ’ın en manâlı özelliği, bünyesindeki yeraltı kentleridir Kolayca şekillendirilebilen bir kaya yapısına sahip olan kalede yerin altına oyulmuş doğal soğuk hava depoları da bulunmakta olup, bu depolarda günümüzde narenciye saklanmaktadır
Kurşunlu Camisi (Damat İbrahim Paşa Külliyesi)
Güvey İbrahim Paşa kadar 18 yüzyılda yaptırılan külliyede, cami, medrese, imaret, sübyan mektebi, hamam, kervansaray ve çeşmeler bulunmaktadır Esas mekân sekizgen kasnağa oturan bir kubbe ile örtülüdür Camiye üç kapıdan girilir Asıl giriş avlu kapısının kuzeybatısında olup, kapı üstünde Şair Nedim ’e ait bir bilye yazıt yer almaktadır Güney duvarındaki antre kapısı ise yol seviyesinden yüksekte kaldığından, avluya merenlerle inilmektedir Üçüncü kapı ise doğudadır Cami bezemeleriyle lale devrinin özelliklerini taşır
Medrese: Camiyle aynı tarihte yapılan medrese, caminin batısındadır Birincil müderrisi meşhur Kunevi Çelebi olan medrese dikdörtgen planlıdır Avlu kubbeli revaklarla kenarlı olup, kuzeydoğu kulesinde dershanesi yer almaktadır Üzeri pandantifli bir kubbeyle örtülüdür Medresede içlerinde ocak ve dolap nişleri olan 17 talebe hücresi vardır Eyvanlı iki kapısı olan medresenin kitabesi Şair Vehbi göre yazılmıştır Inşa, 1961 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü ’nce restore edilmiştir
Kütüphane: 1727 yılında yapı edilen kütüphanenin kitabesini Şair Nedim yazmıştır Damat İbrahim Paşa'nın buraya 187 cilt kitap armağan ettiği bilinmektedir Kütüphanenin en önemli eserlerini, İbrahim Paşa'nın bağışladığı el yazması Osmanlıca, Arapça ve Farsça kitaplar oluşturmaktadır
İmaret: 1726 yılında yaptırılmıştır Yuvarlak kemerli kapıdan yüksek duvarlarla çevrili bir avluya girilir Bir süre cezaevi olarak, 1949 ’dan 1967 yılına dek müze olarak kullanılmıştır İmaretin kitabesini Şair Vehbi yazmıştır
Sübyan Mektebi: İmaretin yanına, benzer avlu içinde yer alan Sübyan Mektebi, 1726 yılında inşa edilmiştir İki katlı olan yapının daha aşağı katı kayalardan oyularak yapılmıştır Mektebin kitabesi Şair Vehbi tarafından yazılmıştır 19491967 ’ye dek müze olarak kullanılmıştır
Hamam: Külliyenin kuzeyinde yer alan hamam, 17261727 tarihleri aralarında yaptırılmıştır Kesme taştan yapılan hamamın ortası ve soğukluk bir kubbeyle örtülü olup, yanlarda da kubbeli şekiller bulunmaktadır Yuvarlak kemerli kapıdan, ortasında göbektaşı yanlarında ise kurnalı şekiller bulunan sıcaklığa girilir Sıcaklığın batısında su deposu ve külhanı vardır Günümüzde de kullanılan hamamın kitabesi Şair Nedim ’e aittir
Taşkınpaşa Külliyesi
Ürgüp ilçesinin 18 km güneybatısındaki Taşkınpaşa köyündedir Karamanoğulları döneminin önemli yapılarındandır
Cami: Avlu içindedir Kitabesi bulunmamaktadır Oysa, 14 yüzyıl ortalarında yapıldığı sanılmaktadır Zengin bezemeli taç kapıdan camiye girilir Geometrik ve mukarnas bordürlü dış kemer, dilimli olup, iki minik sütuna oturmuştur Sütun kaideleri nebati motifler, rumilerle bezelidir İki basamakla dikdörtgen planlı belli başlı mekâna girilir Üç nefli mekânın sadece mihrap önü kubbe, değişik bölümleri beşik tonoz örtülüdür Minber ve mihrabı eşsiz değildir Benzersiz olanlar 1940 ’ta önce Kayseri daha sonra Ankara Etnografya Müzesi ’ne taşınmıştır İnce işçilikli bu özgün mihrap, cevizden ağaç oyma tekniği ile yapılmıştır Yazıt kuşakları, kıvrık dal, tomurcuk motifleri ve geometrik geçmelerden oluşan bezemeler uyumlu biçimde yerleştirilmiştir Taç kapının sağında Yaz Camii adı ile aşina dikdörtgen planlı mescit vardır Başlıca mekân dürüst beşik tonoz, dışarıdan düz cam örtülüdür Mescide bitişik minarenin 4 sütunlu kubbeli acayip bir mimarisi vardır
Sekizgen Kümbet: Avluda, caminin doğusundaki yapıdır Yazıtsızdır Ancak yayınlarda 1342 ’de yaptırıldığı bildirilmektedir Kare kaideye oturtulmuş sekizgen planlı bir yapıdır Türbenin dışı geometrik bezekli panolara ayrılmıştır Üçgen, beşgen vb geometrik motiflerle yıldızların çeşitli biçimlerde kullanılmasıyla desenler elde edilmiştir Asıl mekânın altında dikdörtgen planlı, kayaya oyulmuş mumyalık bulunmaktadır
Altıgen Kümbet: Avluda caminin kuzeyindedir Yazıtsızdır Sekizgen Kümbet gibi 14 yüzyıla tarihlenmektedir Altıgen planlı yapının mumyalı bölümü doldurulmuştur Içten kubbeli yapıda İlyas Bey, Hızır Bey ve Hasan adlı şahısların kitabeli, misket sandukaları vardır
Medrese: Camiye 3 km uzaklıktadır Kitabesi bulunmamaktadır fakat 1350 tarihli vakfiyede adı geçmektedir Çalışmalar medrese olarak bilinen yapının saray olduğunu ortaya çıkarmıştır Camiden uzaktan olması, Yeşil Vadi ’ye bakan büyük odaların bulunması bunu doğrulamaktadır Taç kapı iç kapılar, pencereler kesme taştan, duvarlar ise moloz taştandır Duvarların kesme taş kaplamaları dökülmüştür Taç kapıda geometrik ve nebati motifler ustaca kullanılmıştır Inşa, uzun bir hole açılan öbür büyüklükte odalardan oluşmaktadır Kuzeydoğudaki küçük odaların oturma ve iş odaları olduğu sanılmaktadır Girişin kuzeyde dama çıkan basamaklar orada da bir oda olduğunu düşündürmektedir Yapının güneybatısında, girişin yandaki iki kapıyla mescide girilir Mescidin taş mihrabı dışarıdan palmet ve rumilerden oluşan motiflerle bezelidir Üçgen mihrap nişi mukarnaslı olup yanlarda palmet ve rumilerden örgü motifi ile çevrilmiştir
Beylik Hanı
Kurşunlu Camisinin avlusunun alt kısmında olup bir bölümü kayaların oyulması ile yapılmıştır Beylik Hanı, Damat İbrahim Paşa ’nın, Nevşehir ’i canlı bir ticaret şehri yerine getirmek nedeniyle yaptırdığı eserlerden biridir Kitabesini Şair Raşit ’in yazdığı handa, günümüzde sadece hayvanlara ayrılan birim kalmıştır
Sarıhan (Avanos)
Avanos ’a 5 km uzaklıktadır Sultan hanlarının herzamanki planına sahiptir Kareye yakında olacak olan avlulu ön bölüm ile dikdörtgen planlı, üstü örtülü arkadaki bölümden oluşmaktadır Yazıtsız olmakla birlikte Selçuklu yapısı olduğu sanılmaktadır *