Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Niçin Kendini Kandırıyorsun?

Niçin Kendini Kandırıyorsun?

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Niçin Kendini Kandırıyorsun?



İnsan aldanıp yanılmaya, yanlış yola sapmaya, kendini kandırarak ömrünü boş işlere harcamaya yatkın bir varlıktır Yeryüzündeki her detay son derece mucizevi özelliklere sahiptir Buna rağmen düşünmeyen insan vicdansızlık yaparak bunları görmemeye, duymamaya veya görüp, duyup da anlamazlıktan gelmeye meyillidir Ancak unutulmamalıdır ki eğer insan Allah'ın varlığı ve büyüklüğü üzerinde düşünmez ve aklını kullanmazsa, dünyada yaşadıkları nedeniyle sonsuz bir pişmanlıkla karşı karşıya kalabilir

Gerçek ve samimi imana sahip insanlar hiçbir konuda kendilerini kandırmaz ve gerçeklerden kaçmazlar Çünkü bu insanlarda güçlü bir Allah korkusu vardır ve bu nedenle Allah'ın rızasını kaybetmekten, O'na kullukta kusur etmekten şiddetle sakınırlar Ama Kuran'da bildirilen ifadeyle kalbinde hastalık olan kişilerise Allah'a ibadet etmekte ağırdavranırlar Allah bu insanların varlığını Nisa Suresi'nin 72 ayetinde Şüphesiz içinizden ağır davrananlar vardırşeklinde bildirmiştir

Bu insanlar Kuran'a uygun olan yaşam ve ahlak modelini bilirler, ama samimi olmadıkları için bu konuda isteksizdirler İbadetleri yerine getirmemek için daima bahane ararlar Sürekli böyle bir arayış içinde oldukları için de her şart ve ortamda kendilerini kandıracak ya da doğru olandan uzaklaştıracak sahte gerekçeler bulurlar Allah'ın bir başka ayetinde bildirdiği gibi bir ucundan dini yaşarlarve Allah'a gereği gibi kulluk etmezler Halbuki onlar böyle samimiyetsiz bir ibadet anlayışıyla yalnızca kendilerini kandırırlar

Samimiyetten uzak insanların Allah'a karşı olan sorumluluklarından kaçmak, ömürlerini dünyevi hırslarla tüketmek için bitip tükenmeyen bahaneleri vardır Genç yaşlarında, okul yıllarında, iş hayatına atılınca, eğlencede, yazın, kışın, çocuk sahibi olunca, üzülünce, sevinince Her durumda ibadet etmelerine, Allah'ın gösterdiği ahlakı yaşamalarına engel olarak gösterebilecekleri suni sebepler üretebilirler Burada önemli olan, insanların bu gerekçeleri öne sürerken samimiyetsiz olduklarının iyice anlaşılmasıdır Çünkü dünya üzerinde bir insanın Allah'ın istediği güzel ahlakı yaşamasına engel olabilecek hiçbir gerekçe olamaz Eğer insan böyle bir gerekçe öne sürüyorsa, bu, tamamen kendi samimiyetsizliği veya iradesizliğinin göstergesidir

Allah'ın kendisini her an sarıp kuşattığını, kendisine şah damarından yakın olduğunu, herşeyi gördüğünü, işittiğini, herkesin gizlediklerini de açığa vurduklarını da Rabbimizin bildiğini bilen bir insan, O'na olan kulluğunda asla samimiyetsizlik yapmaya kalkışamaz Bir bahane öne sürecek olsa bunu, daha kalbinden geçirirken Allah'ın bileceğini ya da kullukta çekimser davranan bir insanın içindeki isteksizlikten Allah'ın haberdar olacağını çok iyi bilir Dolayısıyla da kendisini kandırmanın bir kaçış olamayacağının, aksine onu çok büyük kayıplara uğratacağının da bilincindedir Böyle bir insan hiçbir şartta Allah'ın rızasından taviz vermez Çünkü Allah'a kesin bir bilgi ile iman ettiği için zaafı yoktur Kayıtsız şartsız bir samimiyet içindedir

Kalbinde hastalık bulunan insanlar ise, Allah'ı açıkça inkar etmeseler de imanlarında bir zaafiyet olması söz konusudur Yani inançları belli koşullara bağlıdır Nefislerinin rahatıyla ya da çıkarlarıyla çelişen ilk anda, güzel ahlaktan taviz vermekten çekinmezler Bunun dışındaki zamanlarda da kendilerince kolaylarına gelen ibadetleri yerine getirerek vicdanlarını rahatlatmaya çalışırlar Bu insanlar kendilerini çok açık bir şekilde kandırırlar, ama bir türlü bunun şuuruna varmazlar

Kendini Kandırmak Yerine Samimiyet

Durum böyleyken insanın değil kendisini kandırması, son derece açık bir şuurla ve dikkatle kulluk görevini yerine getirmesi gerekir Bu da, kişinin her an vicdanının sesini dinlemesi ve Allah'ın kitabı Kuran'a uyması ile mümkündür Samimi olarak iman eden bir insan için başka bir yol yoktur İnsanın dünyada yaşadığı süre boyunca her geçen saniye ölüme ve hesap gününe biraz daha yaklaştığını, yaptığı her davranışın, aklından geçen her düşüncenin Allah'ın bilgisi dahilinde olduğunu ve bunlardan sorumlu tutulacağını düşünmesi, kendisi için en güzel ve kazançlı olan yoldur

Dikkat edin, Allah'a karşı samimi olmaya yönelten bu yol, insan için en kolay olanıdır Bir anlık düşünmenin ve verilen samimi bir kararın ardından insan tüm yaşamı boyunca bu kararın getireceği şuur açıklığı ile yaşayabilir Bu bilinci kazandığında ise hiçbir konuda kendini kandırmaz ve bu şekilde kendi kendini ebedi zarara uğratmaktan sakınmış olur

Unutmayın; kendini kandırmak insan için, bir nevi ateşle oynamaktır Kişi, bu şekilde oyalanırken ve tam da dünyaya dalmışken bir anda canını teslim almaya gelen melekleri yanında bulabilir Bu durumda Ne iyi ettim, dünyadaki hayatım boyunca yedim, içtim, gezdim, eğlendim, sorumluluklarımı, kulluk vazifemi gözardı ettim, hiç düşünmedimdiyebilecek midir? Kuşkusuz ki hayır Bu, en gafil insanın bile aklından geçiremeyeceği bir düşüncedir

Bu, bütün insanların aklından bir an bile çıkarmaması gereken çok önemli bir gerçektir Allah bu gerçeği ayetlerinde hatırlatırken, kendilerini kandıran insanların pişmanlıklarını ve çaresizliklerini de şöyle bildirmektedir:

Azab size gelip çatmadan evvel, Rabbinize yönelipdönün ve O'na teslim olun Sonra size yardım edilmez Rabbinizden, size indirilenin en güzeline uyun; siz hiç şuurunda değilken, azab apansız size gelip çatmadan evvel Kişinin (yana yakıla) şöyle diyeceği (gün): Allah yanında (kullukta) yaptığım kusurlardan dolayı yazıklar olsun (bana) doğrusu ben, (Allah'ın diniyle) alay edenlerdendimVeya: Gerçekten Allah bana hidayet verseydi, elbette muttakilerden olurdumdiyeceği, ya da azabı gördüğü zaman: Benim için bir kere daha (dünyaya dönme fırsatı) olsaydı da, ihsan edenlerden olsaydım(diyeceği günden sakının) (Zümer Suresi, 54–58)

Bu makale, İlmi Mercek Dergisi 04 sayı (Ekim 2001) 22 sayfada yayınlanmıştır
 
858,496Konular
981,871Mesajlar
29,912Kullanıcılar
hizanixxxSon üye
Üst Alt