iltasyazilim
FD Üye
Niğde Kalesi:
Alaaddin Tepesi ’nin kuzeyindeki kale 13 yy başında Selçuklular kadar yapılmıştır 1470 yılında yenileme, 1955 yılında restorasyon görmüştür Büyük bölümü çökmüş olan kalenin ayakta olan kuzeyde kulesi Cumhuriyet ’e değin hapisane olarak kullanılıyordu Alaaddin Tepesi ’nin doğusunda burçlar, güneyinde sur kapısı ayakta kalmıştır Kalenin güneyinde Rahmaniye Camisi ile Alaaddin Camisi (1223) görülmektedir
Alaaddin Tepesi ’nin güneybatı eteğinde Sungur Bey Camisi (Yüce Cami) 1335 ’de yapıldı, 1470 ’de yenileme, 1970 ’de restorasyon gördü
Hüdavent Hatun Türbesi 1312 ’de yapıldı, 1962 ’de esaslı bir yenileme fark etti Dış Cami Alaaddin Tepesinin batı eteğindedir 14 yy başında yapıldı
Kazıbilim Müzesi 1409 yılında yapılan Ali Bey Medresesi ’ndedir (Ak Medrese) Müze, Hoca Okulu aleyhinde yapılan yeni binaya taşınacaktır Hitit, Roma, Bizans eserleri yanına Ihlara ’da bulunmuş rahibe mumyası alaka çekicidir
Gümüşler kasabasında Bizans dönemi eseri Kaya Manastırı iyi korunmuş hoş örneklerinden biri Değirmenli Kasabası ’ndaki doğal mağara belediyenin ışıklandırması ile gezilebiliyor Lakin kazı ve temizlenme işlemleri tamamlanmamış Değirmenli yolundan gidilen Kavlaktepe ’de bir yeraltı şehri ortaya çıkarıldı 1990 yılında İki katı ortaya çıkarılan yeraltı şehrinin yeni bölümlerinin ortaya çıkarılması için incelemeler sürdürülüyor Hasandağı ’nın eteklerinde Altınhisar ilçesine emrindeki Keçikalesi Köyü adını tepenin zirvesindeki kaleden alıyor
Alâaddin Câmii: Birinci Alâaddin Keykubâd zamânında Niğde Sancakbeyi Zeyneddin Başara tarafından 1233 ’te yaptırılmıştır Selçuklu sanatının günümüze değin en iyi korunmuş eserlerinden olup, mihrap ve minberi çok güzel bir sanat âbidesidir Niğde ’nin en eski câmisi olup Mîmar Sıddık bin Mahmûd ve kardeşi Gâzi yapmıştır Sarı ve kül renkli kesme taştan yapılan câminin doğu kapısı son derece güzel geometrik motiflerle süslüdür Câmi süslemeleri bakımından Selçuklu devrinin en değerli eserlerinden biridir Damalı minâresi câmiye ayrı bir alımlılık katmaktadır
Sungur Bey Câmii ve Türbesi: Moğol asıllı Sungur Bey kadar 1335 ’te yaptırılmıştır On sekizinci asırda geçirdiği yangından sonra bitmiş yapılmıştır Mîmârî özelliği ve taş işçiliği şahâne olan câminin süslemeleri fazla zengindir Ilk yapıldığında iki minâreliydi Câminin yanına Sungur Beye âit sekiz köşeli bir türbe vardır
Paşa Câmii: On beşinci asra âit Osmanlı eseridir Ali Paşa kadar yaptırılan câmiyi oğlu Murâd Paşa genişletmiştir 1909 ’da tâmir gören câminin yanına türbe ve çeşme vardır
Şah Mescidi: Sungur Bey Câmii yakınında olup 1413 ’te yaptırılmıştır Kare plânlı bir câmidir
Bayan Câmii: Alâaddin Tepesinin doğusunda olup 1452 ’de yapılmıştır Arife Bayan tarafından tâmir ettirildiği için Hanım Câmii olarak bilinir Karamanoğulları devri eseridir
Dışarı Câmii: On altıncı yüzyıl Osmanlı eseridir Tek kubbelidir İnce işçilikli ve sedef kakmalı minber Sungur Bey Câmiinden getirilmiştir
Ulu Câmi: Bor ilçesindedir Karamanoğlu Alâaddin Bey göre 1410 ’da yaptırılmıştır Câmi dikdörtgen biçimindedir
Ak Medrese: Karamanoğlu AlâaddinAli Bey kadar 1409 ’da yaptırılmıştır Adını kapısındaki beyaz mermerden alır Selçuklu mîmârî tarzının çok güzel bir örneğidir Ali Bey Medresesi de denir 1936 ’da restore edildikten sonradan kazıbilim müzesi olarak kullanılmaktadır Geometrik motiflerle süslü antre kapısı çok güzeldir
Hüdâvend Hâtun Kümbeti: Moğol İlhanlı vâlisi Sungur Bey zamânında, Dördüncü Kılıç Arslan ’ın kızı HüdâvendHâtun tarafından 1312 senesinde yaptırılmıştır Sekizgen plânlı inşa içten kubbe, dıştan piramit çatı ile örtülüdür Doğusunda bulunan taçkapı yıldız geçmeler ve değişik motiflerle süslenmiştir
Gündoğdu Türbesi: Hüdâvend Hâtun Kümbetinin yanındadır 1344 ’te ölen Hakkı Besvap için yaptırılmıştır Kare plânlı inşa dürüst kubbe, dıştan piramit çatı ile örtülüdür Türbenin kapısı geometrik, bitki ve örgü motiflerinden meydana gelen kuşaklarla çevrilidir
Sungurbey Kütüphânesi: Emîrülümerâ Seyfeddîn Sungur Ağa göre 1335 senesinde yaptırılmıştır Günümüzde İl Ahali Kütüphânesi olarak kullanılmaktadır
Niğde Müzesi: 1976 ’da yapılmıştır Antik Çağa âit eserlerle, Selçuk ve Osmanlı devrine âit 12 bin eser sergilenir Akmedrese de müze olarak kullanılmaktadır
Tyna Harâbeleri: Bor ilçesinin Kemerhisar bucağı yakınındaki kent kalıntıları, Hititlere âit ve MÖ 2000 yılında manâlı bir merkez olan Tuvana şehrine aittir
Güllüdağ Harâbeleri: Niğde ’nin 40 km kuzeyinde Bozköy ve Kömürcü köyleri aralarında Güllüdağ ’da bir Hitit şehridir Kent kalıntıları 3 km2dir ve surlarla çevrilidir MÖ 8 asırda yangın neticesi yıkılmış ve bir daha yapılmamıştır Savaş ve tapınak kalıntıları vardır
Kaya Kilise ve Manastırlar: Roma ve Bizans devrinde Ihlara Vâdisinde kayalara oyulmuş kilise ve manastırlar olup, bâzısı bir saatte gezilecek kadar büyüktür
Su Kemerleri: KemerhisarBahçeli kasabaları aralarında Roma devrinden kalma su kemerleridir *
Alaaddin Tepesi ’nin kuzeyindeki kale 13 yy başında Selçuklular kadar yapılmıştır 1470 yılında yenileme, 1955 yılında restorasyon görmüştür Büyük bölümü çökmüş olan kalenin ayakta olan kuzeyde kulesi Cumhuriyet ’e değin hapisane olarak kullanılıyordu Alaaddin Tepesi ’nin doğusunda burçlar, güneyinde sur kapısı ayakta kalmıştır Kalenin güneyinde Rahmaniye Camisi ile Alaaddin Camisi (1223) görülmektedir
Alaaddin Tepesi ’nin güneybatı eteğinde Sungur Bey Camisi (Yüce Cami) 1335 ’de yapıldı, 1470 ’de yenileme, 1970 ’de restorasyon gördü
Hüdavent Hatun Türbesi 1312 ’de yapıldı, 1962 ’de esaslı bir yenileme fark etti Dış Cami Alaaddin Tepesinin batı eteğindedir 14 yy başında yapıldı
Kazıbilim Müzesi 1409 yılında yapılan Ali Bey Medresesi ’ndedir (Ak Medrese) Müze, Hoca Okulu aleyhinde yapılan yeni binaya taşınacaktır Hitit, Roma, Bizans eserleri yanına Ihlara ’da bulunmuş rahibe mumyası alaka çekicidir
Gümüşler kasabasında Bizans dönemi eseri Kaya Manastırı iyi korunmuş hoş örneklerinden biri Değirmenli Kasabası ’ndaki doğal mağara belediyenin ışıklandırması ile gezilebiliyor Lakin kazı ve temizlenme işlemleri tamamlanmamış Değirmenli yolundan gidilen Kavlaktepe ’de bir yeraltı şehri ortaya çıkarıldı 1990 yılında İki katı ortaya çıkarılan yeraltı şehrinin yeni bölümlerinin ortaya çıkarılması için incelemeler sürdürülüyor Hasandağı ’nın eteklerinde Altınhisar ilçesine emrindeki Keçikalesi Köyü adını tepenin zirvesindeki kaleden alıyor
Alâaddin Câmii: Birinci Alâaddin Keykubâd zamânında Niğde Sancakbeyi Zeyneddin Başara tarafından 1233 ’te yaptırılmıştır Selçuklu sanatının günümüze değin en iyi korunmuş eserlerinden olup, mihrap ve minberi çok güzel bir sanat âbidesidir Niğde ’nin en eski câmisi olup Mîmar Sıddık bin Mahmûd ve kardeşi Gâzi yapmıştır Sarı ve kül renkli kesme taştan yapılan câminin doğu kapısı son derece güzel geometrik motiflerle süslüdür Câmi süslemeleri bakımından Selçuklu devrinin en değerli eserlerinden biridir Damalı minâresi câmiye ayrı bir alımlılık katmaktadır
Sungur Bey Câmii ve Türbesi: Moğol asıllı Sungur Bey kadar 1335 ’te yaptırılmıştır On sekizinci asırda geçirdiği yangından sonra bitmiş yapılmıştır Mîmârî özelliği ve taş işçiliği şahâne olan câminin süslemeleri fazla zengindir Ilk yapıldığında iki minâreliydi Câminin yanına Sungur Beye âit sekiz köşeli bir türbe vardır
Paşa Câmii: On beşinci asra âit Osmanlı eseridir Ali Paşa kadar yaptırılan câmiyi oğlu Murâd Paşa genişletmiştir 1909 ’da tâmir gören câminin yanına türbe ve çeşme vardır
Şah Mescidi: Sungur Bey Câmii yakınında olup 1413 ’te yaptırılmıştır Kare plânlı bir câmidir
Bayan Câmii: Alâaddin Tepesinin doğusunda olup 1452 ’de yapılmıştır Arife Bayan tarafından tâmir ettirildiği için Hanım Câmii olarak bilinir Karamanoğulları devri eseridir
Dışarı Câmii: On altıncı yüzyıl Osmanlı eseridir Tek kubbelidir İnce işçilikli ve sedef kakmalı minber Sungur Bey Câmiinden getirilmiştir
Ulu Câmi: Bor ilçesindedir Karamanoğlu Alâaddin Bey göre 1410 ’da yaptırılmıştır Câmi dikdörtgen biçimindedir
Ak Medrese: Karamanoğlu AlâaddinAli Bey kadar 1409 ’da yaptırılmıştır Adını kapısındaki beyaz mermerden alır Selçuklu mîmârî tarzının çok güzel bir örneğidir Ali Bey Medresesi de denir 1936 ’da restore edildikten sonradan kazıbilim müzesi olarak kullanılmaktadır Geometrik motiflerle süslü antre kapısı çok güzeldir
Hüdâvend Hâtun Kümbeti: Moğol İlhanlı vâlisi Sungur Bey zamânında, Dördüncü Kılıç Arslan ’ın kızı HüdâvendHâtun tarafından 1312 senesinde yaptırılmıştır Sekizgen plânlı inşa içten kubbe, dıştan piramit çatı ile örtülüdür Doğusunda bulunan taçkapı yıldız geçmeler ve değişik motiflerle süslenmiştir
Gündoğdu Türbesi: Hüdâvend Hâtun Kümbetinin yanındadır 1344 ’te ölen Hakkı Besvap için yaptırılmıştır Kare plânlı inşa dürüst kubbe, dıştan piramit çatı ile örtülüdür Türbenin kapısı geometrik, bitki ve örgü motiflerinden meydana gelen kuşaklarla çevrilidir
Sungurbey Kütüphânesi: Emîrülümerâ Seyfeddîn Sungur Ağa göre 1335 senesinde yaptırılmıştır Günümüzde İl Ahali Kütüphânesi olarak kullanılmaktadır
Niğde Müzesi: 1976 ’da yapılmıştır Antik Çağa âit eserlerle, Selçuk ve Osmanlı devrine âit 12 bin eser sergilenir Akmedrese de müze olarak kullanılmaktadır
Tyna Harâbeleri: Bor ilçesinin Kemerhisar bucağı yakınındaki kent kalıntıları, Hititlere âit ve MÖ 2000 yılında manâlı bir merkez olan Tuvana şehrine aittir
Güllüdağ Harâbeleri: Niğde ’nin 40 km kuzeyinde Bozköy ve Kömürcü köyleri aralarında Güllüdağ ’da bir Hitit şehridir Kent kalıntıları 3 km2dir ve surlarla çevrilidir MÖ 8 asırda yangın neticesi yıkılmış ve bir daha yapılmamıştır Savaş ve tapınak kalıntıları vardır
Kaya Kilise ve Manastırlar: Roma ve Bizans devrinde Ihlara Vâdisinde kayalara oyulmuş kilise ve manastırlar olup, bâzısı bir saatte gezilecek kadar büyüktür
Su Kemerleri: KemerhisarBahçeli kasabaları aralarında Roma devrinden kalma su kemerleridir *