iltasyazilim
FD Üye
Nisa Suresi Meali Nasıldır
Nisa Suresi Türkçe Meali
1 Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan eşini yaratıp ikisinden bir fazla erkekler ve kadınlar üreten Rabbinizden korkun; kendi namına birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'dan ve akrabalık (bağlarını incitmek)tan sakının Şüphesiz Allah sizin üzerinizde gözeticidir
2 Öksüzlere mallarını verin ve kötüsünü (onlara vererek) iyisiyle değiştirmeyin Onların mallarını, kendi mallarınıza karıştırıp yemeyin Zira bu, büyük bir günahtır
3 Eğer yetim kızlarla evlendiğinizde onlara karşı adil davranamamaktan korkarsanız, hoşunuza dışarı giden diğer kadınlardan iki, üç ve dörde kadar evlenebilirsiniz Eğer adaleti gözetmemekten korkarsanız, o süre bir tane ile ya da elinizin altındakiyle (sahip olduğunuz câriye ile) yetinin Doğruluktan ayrılmamak için bu daha elverişlidir
4 Kadınlara mehirlerini gönül hoşluğuyla verin Eğer onlar gönül rızasıyla size bir şey bağışlarlarsa onu afiyetle yiyin
5 Allah'ın, sizi başına diktiği mallarınızı aklı ermezlere vermeyin; o mallarla onları besleyin, giydirin ve onlara güzel laf söyleyin
6 Evlenme çağına gelinceye değin yetimleri gözetip deneyin Onların akılca olgunlaştıklarını görürseniz, mallarını kendilerine teslim edin Büyüyecekler de mallarına sahip olacaklarendişesiyle onları tutumsuzluk ederek, çabuk elden yemeyin Zengin olan, onların malını yemekten çekinsin Yoksul olan ise, meşrû» sû»rette yesin Mallarını kendilerine verdiğiniz süre, bunu şahitler aleyhinde yapın Hesap görücü olarak Allah yeter
7 Asıl, baba ve akrabaların miras olarak bıraktıklarında erkeklerin hissesi vardır Kadınların da ana, baba ve akrabaların bıraktıklarında hisseleri vardır Bunlar, eksik olsun fazla olsun, farz kılınmış bir hissedir
8 Paylaşma sırasında akrabalar, öksüzler, yoksullar hazırlanmış bulunurlarsa, onlara da bir şey verin ve onlara efendice sözler söyleyerek gönüllerini alın
9 Kendileri, geriye cılız çocuklar bıraktıkları takdirde, onların geleceğinden üzüntü duyacak olanlar, (yetimler hakkında da benzer) endişeyi duysunlar, Allah'dan sakınsınlar ve dürüst laf söylesinler
10 Yetimlerin mallarını hileli yere yiyenler, kesin ama karınlarını ateşle doldurmuş olurlar ve cehennemi boylarlar
11 Allah size evlatlarınızın miras taksimini şöyle emrediyor: Çocuklarınızda, erkeğe iki bayan payı değin, eğer hepsi bayan olmak üzere ikiden de fazla iseler, bunlara mirasın üçte ikisi ve eğer bir tek kadın ise o süre ona malın yarısı vardır Eğer ölen, esas ve baba ile birlikte çocuklar da bırakmışsa asıl babanın tanesine ölenin terekesinden altıda bir; şâyet ölenin çocuğu yok da, mirasçı olarak esas ve babası kalmışsa, ananın payı üçte birdir Eğer ölenin kardeşleri varsa terekenin altıda biri ananındır Bu paylar, ölenin borçları ödenip, vasiyeti de yerine getirildikten sonradan hak sahiplerine verilir Baba ve çocuklardan, hangisinin size fayda bakımından daha yakın olduğunu, siz bilmezsiniz Bütün bunlar Allah kadar farz kılınmıştır Kuşkusuz Allah alîmdir, hakîmdir
12 Eğer hanımlarınızın çocukları yahut, bıraktıkları mirasın yarısı sizindir Şâyet bir çocukları varsa o vakit mirasın dörtte biri sizindir Bu paylar, ölenin vasiyeti yerine getirildikten ve varsa, borcu ödendikten daha sonra verilir Eğer siz çocuk bırakmadan ölürseniz, geriye bıraktığınız mirasın dörtte biri hanımlarınızındır Şâyet çocuklarınız varsa o zaman bıraktığınız mirasın sekizde biri hanımlarınızındır Bu paylar, yaptığınız vasiyetler yerine getirilip ve varsa borcunuz ödendikten daha sonra verilir Eğer ölen bir erkek ya da kadının çocuğu ve babası bulunmadığı halde kelâle olarak (emrindeki koldan) mirasına konuluyor ve kendisinin bir erkek ya da kızkardeşi bulunuyorsa, bunlardan herbirinin servet payı terekenin altıda biridir Eğer mevcut olan kardeşler bundan daha fazla iseler, bu takdirde kardeşler mirasın üçte birini zarara uğratılmaksızın aralarında eşit olarak taksim ederler Bu paylar ölenin vasiyeti yerine getirilip ve varsa borcu ödendikten daha sonra verilir Bunlar, Allah kadar bir emirdir Allah her şeyi bilen ve yarattıklarına çok yumuşak davranandır
13 İşte tüm bu hükümler, Allah'ın koyduğu hükümler ve çizdiği sınırlardır Kim Allah'a ve Peygamberine itâat ederse Allah onu altlarından ırmaklar akıcı cennetlere koyar Onlar, orada ebedî olarak kalacaklardır İşte büyük kurtuluş budur
14 Kim de Allah'a ve Peygamberine isyan eder ve Allah'ın koyduğu sınırları aşarsa Allah onu da ebedî kalacağı cehennem ateşine koyar Onun için küçültücü bir azab vardır
15 Kadınlarınızdan zina edenlere aleyhinde, içinizden dört tanık getirin Eğer onlar, şahitlik yaparlarsa, bu kadınları, ölüm alıp götürünceye kadar ya da Allah onlara bir çıkış yolu açıncaya değin evlerde hapsedin
16 Sizlerden zina edenlerin her ikisine de eziyet edin Eğer onlar tevbe edip kendilerini ıslah ederlerse onlardan vazgeçin Çünkü Allah tevbeleri kabul eden ve fazla acıma edendir
17 Fakat Allah'ın kabul etmesini vaad buyurduğu tevbe, o kimseler içindir ancak, bilmeyerek günah işleyip hemencecik tevbe edenlerin tevbesidir İşte Allah bunların tevbelerini kabul eder Allah alîmdir hakîmdir (Her şeyi bilendir, hikmet sahibidir)
18 Yoksa günah işleyip de kendisine ölüm gelince: İşte ben acilen tevbe ettimdiyen kimselerin tevbesi kabul edilmez Kâfir olarak ölenlerin de tevbeleri kabul edilmez İşte bunlara ahirette can brülör bir cefa hazırlamışızdır
19 Ey iman edenler! Kadınlara zor kullanarak varis olmanız size helal değildir Verdiğiniz mehrin bir kısmını kurtaracaksınız diye, onları sıkıştırmanız da helal değildir Ama açık bir hayasızlık yapmış olurlarsa başka Onlarla iyi geçinin Eğer kendilerinden hoşlanmadınızsa, olabilir ama, siz bir şeyden hoşlanmasanız da Allah onda bir fazla hayır takdir etmiş bulunur
20 Eğer bir eşi bırakıp da yerine diğer bir benzeşen elde etmek isterseniz, öncekine yüklerle mehir vermiş de bulunsanız, ondan bir şey geri almayın O malı bir kötüleme ve açık bir günah isnadı yaparak geri alır mısınız?
21 Birbirinizle kaynaşıp başbaşa kalmışken ve onlar sizden adaleli bir teminat almışken verdiğinizi nasıl geri alabilirsiniz?
22 Cahiliye devrinde geçenler müstesna, babalarınızın nikahladığı kadınlarla evlenmeyiniz Değişkenlik değil oysa o, öyle çirkindi, iğrenç idi, o ne fena bir âdetti
23 Size şunları nikahlamak haram kılındı: Anneleriniz, kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, erkek ve kız kardeşlerinizin kızları, sizi emziren süt anneleriniz, süt kızkardeşleriniz ve karılarınızın anneleri, ve kendileri ile zifafa girdiğiniz kadınlarınızdan olan ve evlerinizde bulunan üvey kızlarınız Eğer üvey kızlarınızın anneleri ile zifafa girmemişseniz onlarla evlenmenizde size bir günah yoktur Sulbünüzden gelen (öz) oğullarınızın hanımları ile evlenmeniz ve iki kız kardeşi birlikte nikahlamanız da haramdır Ancak cahiliyyet devrinde geçen geçmiştir hiç kuşkusuz Allah gafur (çok bağışlayıcı) ve fazla merhamet edicidir
24 Dahası harb esiri olarak sahibi bulunduğunuz cariyeler müstesna, evli kadınlarla evlenmeniz de size haram kılındı Bütün bunlar Allah'ın üzerinize farz kıldığı hükümlerdir Bunların açık havada kalanlar ise iffetli olarak zina etmeksizin mallarınızla mehir saptamak suretiyle evlenmek istemeniz size helal kılındı O halde onlardan düğün ile faydalanmanıza karşılık mehirlerini kendilerine verin oysa, bu farzdır O mehri takdir edip kesinleştirdikten sonra birbirinizi razı etmenizde bir mahzur yoktur hiç kuşkusuz Allah her şeyi çok iyi bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir
25 Sizden her kim hür mümin kadınları nikah edecek bir zenginliğe gücü yetmiyorsa, ona da ellerinizin altındaki mümin cariyelerinizden efendilerinin rızası ile nikahlamak var Allah sizin imanınızı daha iyi bilir Siz birbirinizdensiniz O halde sahiplerinin izni ile ve mehirlerini örfe kadar belirlemek suretiyle cariyelerden iffetli olan, zina etmeyen, arkadaş da edinmeyenlerle evlenin Evlendikten sonra bir fuhuş yaparlarsa, o vakit serbest kadınlar hakkında gerekli bulunan cezanın yarısı kendilerine lüzumlu kazanç Bu hükümler, içinizden günah işlemekten korkanlaradır Sabretmeniz ise, sizin için daha hayırlıdır Allah Gafû»rdur, Rahimdir (fazla bağışlayıcıdır, fazla merhamet edicidir)
26 Allah, sizlere bilmediklerinizi anlatmak, sizden öncekilerin yollarını size kullanmak ve tevbenizi benimsemek istiyor Allah, her şeyi bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir
27 Allah sizin tevbenizi kabul etmek istiyor Halbuki şehvetlerine uyanlar ise, sizin doğru yoldan büyük bir meyl ile sapmanızı istiyorlar
28 Allah, din hususundaki ağır teklifleri sizden rahatlatmak istiyor Çünkü insan sabır ve katlanma bakımından cılız yaratılmıştır
29 Ey iman edenler! Mallarınızı aranızda haksızlıkla yemeyin Ancak kendi rızanızla yaptığınız ticaretle yemeniz helaldir Birbirinizin canına kıymayın Şüphesiz Allah, size karşı fazla merhametlidir
30 Kim, zulüm ve tecavüz yolu ile bu yasakları işlerse, yakında onu cehennem ateşine atacağız Onu ateşe atmak da Allah'a o kadar kolaydır
31 Eğer siz, yasaklandığınız büyük günahlardan sakınırsanız, diğer kusurlarınızı örter, sizi hoş bir makama koyarız
32 Bundan Başka Allah'ın bazınıza, diğerinden artı verdiği şeyleri temenni etmeyin Erkeklere hak ettiklerinden bir pay vardır Kadınlara da kendi kazandıklarından bir pay vardır İsteklerinizi Allah'ın fazlından ve kereminden isteyin Doğrusu Allah her şeyi hakkıyla bilendir
33 Anne, baba ve akrabaların bıraktıkları her şey için bir mirasçı görev ettik Yemin akdiyle mirasçı kıldıklarınızın paylarını da verin Kuşkusuz Allah, her şeye şahittir
34 Erkekler, bayan üzerine idareci ve hakimdirler Çünkü Allah birini (cihad, imamet, miras gibi işlerde) diğerinden üstün yaratmıştır Bir De erkekler mallarından (aile fertlerine) harcamaktadırlar İyi kadınlar, itaatkar olanlar ve Allah'ın korunmasını emrettiği şeyleri kocalarının bulunmadığı zamanlarda da koruyanlardır Fenalık ve geçimsizliklerinden korktuğunuz kadınlara gelince: Önce kendilerine nasihat verin, yataklarından ayrılın Bunlar da fayda vermezse dövün Eğer size itaat ederlerse kendilerini incitmeye diğer bir aramayın Çünkü Allah fazla yücedir, çok büyüktür
35 Eğer karıkoca arasının açılmasından endişeye düşerseniz bir hakem erkeğin tarafından, bir hakem de kadının ailesinden kendilerine gönderin Bu arabulucu hakemler aslında barıştırmak isterlerse, Allah karıkoca arasındaki dargınlık yerine geçimini sağlama verir hiç kuşkusuz Allah hakkıyla bilendir, her şeyin aslından haberdardır
36 Allah'a ibadet edin ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın Daha Sonra anaya, babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, akraba olan komşulara, yakın komşulara, yanında bulunan arkadaşa, yolda kalanlara, sahip olduğunuz kölelere iyilik edin Kuşkusuz Allah, kibirlenen ve övünen kimseyi sevmez
37 Onlar oysa hem kıskanır, pintilik ederler, ayrıca de herkese pintilik nasihat ederler ve Allah'ın kendilerine lütfundan verdiği nimeti gizlerler Biz kâfirlere küçültücü bir cefa hazırladık
38 Bunlar, Allah'a ve öbür dünya gününe iman etmedikleri halde mallarını, insanlara gösteriş gerçekleştirmek için harcarlar Şeytan kimin arkadaşı olursa, o ne kötü arkadaştır!
39 Bunlar, Allah'a ve öbür dünya gününe iman etselerdi ve Allah'ın verdiği rızıktan mütevazi harcasalardı kendilerine ne zarar gelirdi? Allah onların laf ve işlerini bilendir
40 hiç kuşkusuz Allah, hiç kimseye zerre değin gaddarlık etmez Eğer yapılan iyilik zerre kadar da olsa, onun sevabını kat kat artırır Ve kendi katından büyük bir mükafat verir
41 Her ümmetten bir tanık getirdiğimiz ve seni de onların üzerine bir tanık yaptığımız zaman bakalım kâfirlerin hali ne olacak!
42 Allah'ı, inkar edip peygambere ayaklanma edenler, o kıyamet günü yerle bir olmayı isterler Allah'tan hiçbir sözü gizleyemezler
43 Ey iman edenler! Sarhoş iken ne söylediğinizi bilinceye kadar namaza yaklaşmayın Cünüb iken de yolcu olanlar müstesna gusül edinceye dek namaza yaklaşmayın Eğer hasta olur, veya yolculukta bulunursanız veyahut biriniz abdest bozmaktan gelince ya da cinsî münasebette bulunup, su da bulamazsanız o vakit tertemiz bir toprak ile teyemmüm edin Niyetle yüzlerinize ve ellerinize sürün hiç kuşkusuz Allah çok affedicidir, çok bağışlayıcıdır
44 Kendilerine kitaptan bir nasib verilmiş olanları görmüyor musun? Onlar, sapıklığı satın alıyorlar ve sizin de yoldan sapmanızı istiyorlar
45 Allah sizin düşmanlarınızı mükemmel bilir Hakiki bir dost olarak Allah yeter Ve yardımcı olarak da Allah yeter
46 Yahudilerden bir kısmı, (Allah'ın kitabındaki) kelimeleri esas mânâsından kaydırıp; dillerini eğerek ve dine saldırarak, Sözünü işittik, emirlerine isyan ettik, dinle, dinlemez mümkün ve râinâ (bizi gözet)diyorlar Halbuki onlar, İşittik ve itaat ettik; dinle ve bize de bakdeselerdi bu, kendileri için daha uğurlu ve daha dürüst olurdu Lakin Allah, küfürleri yüzünden kendilerini lanetlemiştir Artık onlar, öyle azı müstesna, iman etmezler
47 Ey kendilerine kitap verilenler! Gelin yanınızda bulunan (Tevrat)ı doğrulamak üzere indirdiğimiz bu kitaba iman edin Biz birtakım yüzleri silip de enselerine çevirmeden yoksa cumartesi halkını (yahudileri) lanetlediğimiz gibi onları lanetlemeden önce iman edin Yahut Allah'ın emri mutlaka yerine gelecektir
48 Açıkçası Allah, kendisine karşılıklı koşulmasını asla affetmez Ondan başkasını (diğer günahları) ise, dilediği kimseler için bağışlar ve mağfiret buyurur Her kim Allah'a şirk koşarsa sahiden öyle büyük bir günah ile iftira etmiş olur
49 Kendi nefislerini temize çıkaranları görmüyor musun? Hayır! Ama Allah, dilediğini temize çıkarır Onlara kıl dek zulmedilmez
50 Bak nasıl da Allah'a yalan uyduruyorlar Açık Açık bir günah olarak bu yeter
51 Şu kendilerine kitaptan (okuma yazmadan) bir nasib verilmiş olanları görmüyor musun! Onlar puta ve şeytana inanıyorlar Ve Allah'ı tanımayanlara, Bunlar, müminlerden daha içten yoldadırdiyorlar
52 Onlar, Allah'ın lanet ettiği kimselerdir Allah kime lanet ederse artık ona katiyen bir asistan bulamazsın
53 Yahut onların mülkten bir payı mı vardır Eğer o kadar olsaydı, insanlara bir çekirdeğin zerresini bile vermezlerdi
54 Yoksa onlar, Allah'ın lütuf ve kereminden insanlara verdiği nimetleri kıskanıyorlar mı? Şüphesiz biz, İbrahim ailesine de kitap ve hikmeti vermiştik Ayrıca de onlara büyük bir mal ve saltanat ihsan ettik
55 İşte o yahudilerden bir kısmı ona iman etti Bir kısmı da ondan yüz çevirdi O iman etmeyenlere cehennem alevi yeter
56 hiç kuşkusuz âyetlerimizi inkâr eden kâfirleri biz yarın bir ateşe atacağız Derileri piştikçe azabı duysunlar diye, kendilerine diğer deriler vereceğiz Çünkü, Allah gerçekte çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir
57 İman edip salih ameller işliyenleri ise, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacağız Orada ebedî olarak kalacaklar Onlara orada tertemiz eşler vardır Onları, koyu gölgeler aşağıda bulunduracağız
58 Allah size, emanetleri ehline vermenizi ve millet arasında hükmettiğiniz süre adaletle hükmetmenizi emrediyor Allah, bununla size ne güzel öğüt veriyor şüphesiz ki Allah her şeyi hakkıyla işiten, hakkıyla görendir
59 Ey iman edenler! Allah'a itaat edin, Peygambere de itaat edin ve sizden olan emir sahibine de itaat edin Eğer herhangi bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz; Allah'a ve öbür dünya gününe sahiden inanıyorsanız, onu Allah ve Resulüne arz edin Bu, daha iyidir ve sonuç bakımından da daha güzeldir
60 Şunları görmüyor musun? Kendilerinin sana indirilene ve senden önce indirilene inandıklarını ileri sürüyorlar da tağuta inanmamaları kendilerine emrolunduğu halde, tağut önünde muhakemeleşmek istiyorlar Iblis da onları bir daha dönemeyecekleri dek adamakıllı sapıklığa çökertmek istiyor
61 Onlara: Allah'ın indirdiğine ve Peygambere gelin!denince, münafıkların senden tamamen uzaklaştıklarını görürsün
62 Ya nasıl, elleriyle yaptıkları yüzünden başlarına bir afet gelince, hemencecik sana geldiler de: Biz sadece iyilik etmek ve arayı bulmak istedikdiye Allah'a ant ediyorlar
63 Onlar, Allah'ın kalblerindekini bildiği kimselerdir; Onlara aldırma, onlara nasihat ver ve onların içlerine etki edecek hoş laf söyle!
64 Biz hangi peygamberi gönderdikse, sırf Allah'ın izni ile itaat edilmek üzere gönderdik Eğer onlar kendilerine zulmettikleri süre sana gelseler de Allah'tan günahlarının bağışlanmasını dileselerdi ve Resul de onların bağışlanmasını dileseydi, kesinlikle Allah'ı affedici, merhametli bulurlardı
65 Hayır! Rabbine andolsun ancak iş bildikleri gibi değil, onlar arasında çıkan çekişmeli işlerde seni hakem yapıp sonra da senin verdiğin hükme karşı içlerinde hiçbir bezginlik duymaksızın, bütün bir teslimiyetle boyun eğmedikçe iman etmiş olamazlar
66 Eğer biz onlara: Kendinizi öldürün, ya da yurtlarınızdan çıkındiye yazmış olsaydık, içlerinden böylece azı hariç, bunu yapamazlardı Fakat kendilerine verilen öğütleri tutsalardı, elbette haklarında ayrıca daha hayırlı, hem de daha sağlam olurdu
67 Ve o zaman muhakkak kendilerine katımızdan büyük mükafat verirdik
68 Ve onları elbette içten yola iletirdik
69 Kim Allah'a ve Peygambere itaat ederse işte onlar, Allah'ın kendilerine nimet verdiği peygamberlerle, sıddıklarla, şehidlerle, iyilerle birliktedir Bunlar ne güzel arkadaştır!
70 Bu lütuf Allah'tandır Bilen olarak Allah yeter
71 Ey iman edenler! Düşmana aleyhinde her türlü savunma tedbirinizi alınız Onlara aleyhinde ya ufak birlikler halinde hareket ediniz veya topyekün seferber olunuz
72 Kuşkusuz içinizden bir kısmı vardır oysa, o kadar ağır davranır Eğer başınıza bir kötülük gelirse: Allah bana lutfetti de onlarla beraber bulunmadımder
73 Ve eğer Allah'tan size bir lütuf ve başarı erişecek olsa, sizinle kendisi arasında hiç sevgi yokmuş gibi, bu sefer de hiç kuşkusuz şöyle diyecek: Ah ne olurdu, onlarla beraber olaydım da büyük murada ereydim
74 O halde geçici dünya hayatını, ebedî öbür dünya hayatı karşılığında satacak olanlar, Allah yolunda savaşsınlar Her kim Allah yolunda savaşır da öldürülür ya da galip gelirse, her iki durumda da biz ona yarın böylece büyük bir mükafat vereceğiz
75 Ayrıca size ne oluyor ama, Allah yolunda: Ey Rabbimiz! bizleri bu halkı zâlim olan memleketten çıkar, kadar bizi iyi yöneticilik edecek bir sahip ve bize katından bir kurtarıcı gönderdiye yalvarıp duran çelimsiz ve zavallı erkekler, kadınlar ve çocukların kurtarılması uğrunda savaşa çıkmıyorsunuz?
76 İman edenler, Allah yolunda savaşırlar İnkâr edenler de tağut yolunda savaşırlar O halde siz şeytanın taraftarlarına karşısında savaşın Çünkü şeytanın hilesi zayıftır
77 Kendilerine, Ellerinizi savaştan çekin, namazı kılın, zekatı verindenilenleri görmedin mi? Üzerlerine savaş yazılınca hemencecik içlerinden bir kısmı insanlardan, Allah'tan korkar gibi, hatta daha çok korkarlar ve Rabbimiz! Neden bize savaş yazdın? Ne olurdu bize hemen hemen hiç bir müddet daha tanımış olsaydın da birazcık daha yaşasaydık?derler Onlara de ki: Dünya zevki ne de olsa azdır, ahiret, Allah'a karşı gelmekten sakınan için daha hayırlıdır ve size kıl değin haksızlık edilmez
78 Her nerede olursanız olun ölüm size yetişir, son derece sağlam kaleler içinde de bulunsanız yine kurtulamazsınız Onlara bir iyilik erişirse Bu, Allahtandırderler, bir kötülüğe uğrarlarsa, Bu, senin yüzündendirderler Ey Muhammed! De ki: Tümü Allah'tandırBu topluma ne oluyor ama, hiç laf anlamaya yanaşmıyorlar?
79 (Ey ademoğlu!) sana gelen her iyilik Allah'tandır, sana ne kötülük dokunursa kendindendir Ey Muhammed! Biz seni tüm insanlara bir elçi olarak gönderdik Buna şahit olarak da Allah yeter
80 Kim peygambere itaat ederse Allah'a itaat etmiş olur Kim de yüz çevirirse, biz seni onlara bekçi olarak göndermedik
81 Sana Pekiderler, lakin senin yanından çıktıklarında, içlerinden birtakımı, geceleyin (gündüz) söylemiş olduklarının tersini kurarlar Allah onların geceleyin tasarladıklarını yazıyor Sen onlara aldırma Allah'a güven Temsilci olarak Allah yeter
82 Onlar hâlâ Kur'ân'ı gereği gibi düşünüp anlamaya çalışmazlar mı? Eğer o Allah'tan başkası tarafından indirilmiş olsaydı mutlaka onda birçok çelişkiler bulurlardı
83 Kendilerine güven veya nefret edilen şey hususunda bir haber geldiğinde onu anında yayıverirler Halbuki onu peygambere ve arasında yetkili kimselere götürselerdi, onlardan netice çıkarmaya gücü yetenler, onu anlarlardı Allah'ın üzerinizdeki lütfu ve rahmeti olmasaydı, öyle azınız hariç, şeytana uyardınız
84 (Ey Muhammed) Allah yolunda savaş! Sen fakat kendi yaptığından sorumlusun Müminleri de savaşa teşvik et Umulur ama, Allah kâfirlerin gücünü kırar Hiç hiç kuşkusuz Allah zorlama ve kudretçe çok daha kuvvetli, ve cezası daha çetindir
85 Kim güzel bir işte arabuluculuk ederse, ona o işin sevabından bir pay vardır Kim de kötü bir şeyde aracılık yaparsa, ona da o kötülükten bir pay vardır Allah her şeyi gözetip karşılığını verir
86 Siz bir selamlama ile selamlandığınız zaman, siz de ondan daha güzeliyle karşılık verin veya verilen selamı aynen iade edin Kuşkusuz Allah, her şeyin hesabını gereği gibi yapandır
87 Kendinden diğer ilâh olmayan Allah, sizi kıyamet gününde mutlaka biraraya toplayacaktır Bunda asla kararsızlık yoktur Allah'tan daha dürüst sözlü kim olabilir?
88 O halde, siz niçin münafıklar hakkında iki gruba ayrılıyorsunuz? Allah onları kazandıkları günah yüzünden terslerine döndürdüğü halde Allah'ın saptırdığını yola getirmek mi istiyorsunuz? Allah kimi saptırırsa, sen onun için bir çıkış yolu bulamazsın
89 Onlar, küfür işledikleri gibi, sizin de küfür işleyip kendileriyle bir olmanızı açlık ettiler Onun için, onlar Allah yolunda hicret edinceye değin içlerinden arkadaş edinmeyin Eğer bundan yüz çevirirlerse onları yakalayın ve bulduğunuz yerde öldürün; Onlardan ne bir arkadaş, ne de bir yardımcı edinmeyin
90 Fakat o kimselere dokunmayın fakat, sizinle arasında anlaşma olan bir kavme sığınmış bulunurlar Yoksa ne sizinle, ne de kendi kavimleriyle savaşmayı gönüllerine sığdıramayıp nesnel olarak size gelmişlerdir Eğer Allah dileseydi, onları size musallat kılardı, onlar da sizinle savaşırlardı Eğer onlar sizden uzaktan dururlar, sizinle savaşmayıp size barışma öneri ederlerse, Allah, sizin için onlar aleyhine bir yol vermemiştir
91 Diğer birtakım kimseleri de bulacaksınız oysa; keza sizden kesin elde etmek, hem de kavimlerinden belli olmak isterler Fitne için her ağırlama olunuşlarında onun içine tepetaklak dalarlar Eğer bunlar sizden çekinmezlerse, kendilerini bulduğunuz yerde yakalayın ve öldürün İşte bunlar aleyhinde size açık bir ferman verdik
92 Hata dıştan bir mümin, öteki bir mümini öldüremez Ve kim bir mümini yanlışlıkla öldürürse, mümin bir esir azad etmesi ve ölenin ailesine (varislerine) teslim edilecek bir diyet vermesi gerekir Fakat ölünün ailesinin bağışlaması müstesnadır Eğer öldürülen, mümin olmakla beraber size düşman bir kavimden ise, o süre, öldürenin bir esir azad etmesi gerekir Eğer öldürülen sizinle aralarında antlaşma olan bir kavimden ise, öldürenin, ölenin ailesine perhiz vermesi ve mümin bir köle azad etmesi gerekir Bunlara gücü yetmeyenin de Allah göre tevbesinin kabulü için sırt sırta iki ay oruç tutması gerekir Allah, Alimdir (her şeyi bilendir), Hakimdir (hüküm ve hikmet sahibidir)
93 Kim bir mümini mahsus öldürürse, cezası, içinde ebedî olarak kalacağı cehennemdir Allah ona gazab ve lanet etmiş ve onun için büyük bir azab hazırlamıştır
94 Ey İman edenler! Allah yolunda cihada çıktığınız zaman, mümini kâfirden bozmak için adamakıllı araştırın Size selam veren kimseye, dünya hayatının menfaatini gözeterek, Sen mümin değilsindemeyin Allah katında fazla ganimetler var İslâm'a başta girdiğiniz vakit siz de pek idiniz Sonra Allah size lutufta bulundu Onun için adamakıllı araştırın hiç kuşkusuz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır
95 Müminlerden özür sahibi olmaksızın oturanlarla Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad edenler eşdeğer olamazlar Allah, mallarıyla, canlarıyla cihad edenleri, derece itibariyle, oturanlardan üstün kıldı Allah onların hepsine de cenneti vaad etmiştir bununla beraber Allah mücahitlere, oturanların üzerinde büyük bir ecir vermiştir
96 Kendi katından aşamalı rütbeler, bir mağfiret ve rahmet vermiştir O Kadar ya, O fazla bağışlayıcı, çok merhamet edicidir *
Nisa Suresi Türkçe Meali
1 Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan eşini yaratıp ikisinden bir fazla erkekler ve kadınlar üreten Rabbinizden korkun; kendi namına birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'dan ve akrabalık (bağlarını incitmek)tan sakının Şüphesiz Allah sizin üzerinizde gözeticidir
2 Öksüzlere mallarını verin ve kötüsünü (onlara vererek) iyisiyle değiştirmeyin Onların mallarını, kendi mallarınıza karıştırıp yemeyin Zira bu, büyük bir günahtır
3 Eğer yetim kızlarla evlendiğinizde onlara karşı adil davranamamaktan korkarsanız, hoşunuza dışarı giden diğer kadınlardan iki, üç ve dörde kadar evlenebilirsiniz Eğer adaleti gözetmemekten korkarsanız, o süre bir tane ile ya da elinizin altındakiyle (sahip olduğunuz câriye ile) yetinin Doğruluktan ayrılmamak için bu daha elverişlidir
4 Kadınlara mehirlerini gönül hoşluğuyla verin Eğer onlar gönül rızasıyla size bir şey bağışlarlarsa onu afiyetle yiyin
5 Allah'ın, sizi başına diktiği mallarınızı aklı ermezlere vermeyin; o mallarla onları besleyin, giydirin ve onlara güzel laf söyleyin
6 Evlenme çağına gelinceye değin yetimleri gözetip deneyin Onların akılca olgunlaştıklarını görürseniz, mallarını kendilerine teslim edin Büyüyecekler de mallarına sahip olacaklarendişesiyle onları tutumsuzluk ederek, çabuk elden yemeyin Zengin olan, onların malını yemekten çekinsin Yoksul olan ise, meşrû» sû»rette yesin Mallarını kendilerine verdiğiniz süre, bunu şahitler aleyhinde yapın Hesap görücü olarak Allah yeter
7 Asıl, baba ve akrabaların miras olarak bıraktıklarında erkeklerin hissesi vardır Kadınların da ana, baba ve akrabaların bıraktıklarında hisseleri vardır Bunlar, eksik olsun fazla olsun, farz kılınmış bir hissedir
8 Paylaşma sırasında akrabalar, öksüzler, yoksullar hazırlanmış bulunurlarsa, onlara da bir şey verin ve onlara efendice sözler söyleyerek gönüllerini alın
9 Kendileri, geriye cılız çocuklar bıraktıkları takdirde, onların geleceğinden üzüntü duyacak olanlar, (yetimler hakkında da benzer) endişeyi duysunlar, Allah'dan sakınsınlar ve dürüst laf söylesinler
10 Yetimlerin mallarını hileli yere yiyenler, kesin ama karınlarını ateşle doldurmuş olurlar ve cehennemi boylarlar
11 Allah size evlatlarınızın miras taksimini şöyle emrediyor: Çocuklarınızda, erkeğe iki bayan payı değin, eğer hepsi bayan olmak üzere ikiden de fazla iseler, bunlara mirasın üçte ikisi ve eğer bir tek kadın ise o süre ona malın yarısı vardır Eğer ölen, esas ve baba ile birlikte çocuklar da bırakmışsa asıl babanın tanesine ölenin terekesinden altıda bir; şâyet ölenin çocuğu yok da, mirasçı olarak esas ve babası kalmışsa, ananın payı üçte birdir Eğer ölenin kardeşleri varsa terekenin altıda biri ananındır Bu paylar, ölenin borçları ödenip, vasiyeti de yerine getirildikten sonradan hak sahiplerine verilir Baba ve çocuklardan, hangisinin size fayda bakımından daha yakın olduğunu, siz bilmezsiniz Bütün bunlar Allah kadar farz kılınmıştır Kuşkusuz Allah alîmdir, hakîmdir
12 Eğer hanımlarınızın çocukları yahut, bıraktıkları mirasın yarısı sizindir Şâyet bir çocukları varsa o vakit mirasın dörtte biri sizindir Bu paylar, ölenin vasiyeti yerine getirildikten ve varsa, borcu ödendikten daha sonra verilir Eğer siz çocuk bırakmadan ölürseniz, geriye bıraktığınız mirasın dörtte biri hanımlarınızındır Şâyet çocuklarınız varsa o zaman bıraktığınız mirasın sekizde biri hanımlarınızındır Bu paylar, yaptığınız vasiyetler yerine getirilip ve varsa borcunuz ödendikten daha sonra verilir Eğer ölen bir erkek ya da kadının çocuğu ve babası bulunmadığı halde kelâle olarak (emrindeki koldan) mirasına konuluyor ve kendisinin bir erkek ya da kızkardeşi bulunuyorsa, bunlardan herbirinin servet payı terekenin altıda biridir Eğer mevcut olan kardeşler bundan daha fazla iseler, bu takdirde kardeşler mirasın üçte birini zarara uğratılmaksızın aralarında eşit olarak taksim ederler Bu paylar ölenin vasiyeti yerine getirilip ve varsa borcu ödendikten daha sonra verilir Bunlar, Allah kadar bir emirdir Allah her şeyi bilen ve yarattıklarına çok yumuşak davranandır
13 İşte tüm bu hükümler, Allah'ın koyduğu hükümler ve çizdiği sınırlardır Kim Allah'a ve Peygamberine itâat ederse Allah onu altlarından ırmaklar akıcı cennetlere koyar Onlar, orada ebedî olarak kalacaklardır İşte büyük kurtuluş budur
14 Kim de Allah'a ve Peygamberine isyan eder ve Allah'ın koyduğu sınırları aşarsa Allah onu da ebedî kalacağı cehennem ateşine koyar Onun için küçültücü bir azab vardır
15 Kadınlarınızdan zina edenlere aleyhinde, içinizden dört tanık getirin Eğer onlar, şahitlik yaparlarsa, bu kadınları, ölüm alıp götürünceye kadar ya da Allah onlara bir çıkış yolu açıncaya değin evlerde hapsedin
16 Sizlerden zina edenlerin her ikisine de eziyet edin Eğer onlar tevbe edip kendilerini ıslah ederlerse onlardan vazgeçin Çünkü Allah tevbeleri kabul eden ve fazla acıma edendir
17 Fakat Allah'ın kabul etmesini vaad buyurduğu tevbe, o kimseler içindir ancak, bilmeyerek günah işleyip hemencecik tevbe edenlerin tevbesidir İşte Allah bunların tevbelerini kabul eder Allah alîmdir hakîmdir (Her şeyi bilendir, hikmet sahibidir)
18 Yoksa günah işleyip de kendisine ölüm gelince: İşte ben acilen tevbe ettimdiyen kimselerin tevbesi kabul edilmez Kâfir olarak ölenlerin de tevbeleri kabul edilmez İşte bunlara ahirette can brülör bir cefa hazırlamışızdır
19 Ey iman edenler! Kadınlara zor kullanarak varis olmanız size helal değildir Verdiğiniz mehrin bir kısmını kurtaracaksınız diye, onları sıkıştırmanız da helal değildir Ama açık bir hayasızlık yapmış olurlarsa başka Onlarla iyi geçinin Eğer kendilerinden hoşlanmadınızsa, olabilir ama, siz bir şeyden hoşlanmasanız da Allah onda bir fazla hayır takdir etmiş bulunur
20 Eğer bir eşi bırakıp da yerine diğer bir benzeşen elde etmek isterseniz, öncekine yüklerle mehir vermiş de bulunsanız, ondan bir şey geri almayın O malı bir kötüleme ve açık bir günah isnadı yaparak geri alır mısınız?
21 Birbirinizle kaynaşıp başbaşa kalmışken ve onlar sizden adaleli bir teminat almışken verdiğinizi nasıl geri alabilirsiniz?
22 Cahiliye devrinde geçenler müstesna, babalarınızın nikahladığı kadınlarla evlenmeyiniz Değişkenlik değil oysa o, öyle çirkindi, iğrenç idi, o ne fena bir âdetti
23 Size şunları nikahlamak haram kılındı: Anneleriniz, kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, erkek ve kız kardeşlerinizin kızları, sizi emziren süt anneleriniz, süt kızkardeşleriniz ve karılarınızın anneleri, ve kendileri ile zifafa girdiğiniz kadınlarınızdan olan ve evlerinizde bulunan üvey kızlarınız Eğer üvey kızlarınızın anneleri ile zifafa girmemişseniz onlarla evlenmenizde size bir günah yoktur Sulbünüzden gelen (öz) oğullarınızın hanımları ile evlenmeniz ve iki kız kardeşi birlikte nikahlamanız da haramdır Ancak cahiliyyet devrinde geçen geçmiştir hiç kuşkusuz Allah gafur (çok bağışlayıcı) ve fazla merhamet edicidir
24 Dahası harb esiri olarak sahibi bulunduğunuz cariyeler müstesna, evli kadınlarla evlenmeniz de size haram kılındı Bütün bunlar Allah'ın üzerinize farz kıldığı hükümlerdir Bunların açık havada kalanlar ise iffetli olarak zina etmeksizin mallarınızla mehir saptamak suretiyle evlenmek istemeniz size helal kılındı O halde onlardan düğün ile faydalanmanıza karşılık mehirlerini kendilerine verin oysa, bu farzdır O mehri takdir edip kesinleştirdikten sonra birbirinizi razı etmenizde bir mahzur yoktur hiç kuşkusuz Allah her şeyi çok iyi bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir
25 Sizden her kim hür mümin kadınları nikah edecek bir zenginliğe gücü yetmiyorsa, ona da ellerinizin altındaki mümin cariyelerinizden efendilerinin rızası ile nikahlamak var Allah sizin imanınızı daha iyi bilir Siz birbirinizdensiniz O halde sahiplerinin izni ile ve mehirlerini örfe kadar belirlemek suretiyle cariyelerden iffetli olan, zina etmeyen, arkadaş da edinmeyenlerle evlenin Evlendikten sonra bir fuhuş yaparlarsa, o vakit serbest kadınlar hakkında gerekli bulunan cezanın yarısı kendilerine lüzumlu kazanç Bu hükümler, içinizden günah işlemekten korkanlaradır Sabretmeniz ise, sizin için daha hayırlıdır Allah Gafû»rdur, Rahimdir (fazla bağışlayıcıdır, fazla merhamet edicidir)
26 Allah, sizlere bilmediklerinizi anlatmak, sizden öncekilerin yollarını size kullanmak ve tevbenizi benimsemek istiyor Allah, her şeyi bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir
27 Allah sizin tevbenizi kabul etmek istiyor Halbuki şehvetlerine uyanlar ise, sizin doğru yoldan büyük bir meyl ile sapmanızı istiyorlar
28 Allah, din hususundaki ağır teklifleri sizden rahatlatmak istiyor Çünkü insan sabır ve katlanma bakımından cılız yaratılmıştır
29 Ey iman edenler! Mallarınızı aranızda haksızlıkla yemeyin Ancak kendi rızanızla yaptığınız ticaretle yemeniz helaldir Birbirinizin canına kıymayın Şüphesiz Allah, size karşı fazla merhametlidir
30 Kim, zulüm ve tecavüz yolu ile bu yasakları işlerse, yakında onu cehennem ateşine atacağız Onu ateşe atmak da Allah'a o kadar kolaydır
31 Eğer siz, yasaklandığınız büyük günahlardan sakınırsanız, diğer kusurlarınızı örter, sizi hoş bir makama koyarız
32 Bundan Başka Allah'ın bazınıza, diğerinden artı verdiği şeyleri temenni etmeyin Erkeklere hak ettiklerinden bir pay vardır Kadınlara da kendi kazandıklarından bir pay vardır İsteklerinizi Allah'ın fazlından ve kereminden isteyin Doğrusu Allah her şeyi hakkıyla bilendir
33 Anne, baba ve akrabaların bıraktıkları her şey için bir mirasçı görev ettik Yemin akdiyle mirasçı kıldıklarınızın paylarını da verin Kuşkusuz Allah, her şeye şahittir
34 Erkekler, bayan üzerine idareci ve hakimdirler Çünkü Allah birini (cihad, imamet, miras gibi işlerde) diğerinden üstün yaratmıştır Bir De erkekler mallarından (aile fertlerine) harcamaktadırlar İyi kadınlar, itaatkar olanlar ve Allah'ın korunmasını emrettiği şeyleri kocalarının bulunmadığı zamanlarda da koruyanlardır Fenalık ve geçimsizliklerinden korktuğunuz kadınlara gelince: Önce kendilerine nasihat verin, yataklarından ayrılın Bunlar da fayda vermezse dövün Eğer size itaat ederlerse kendilerini incitmeye diğer bir aramayın Çünkü Allah fazla yücedir, çok büyüktür
35 Eğer karıkoca arasının açılmasından endişeye düşerseniz bir hakem erkeğin tarafından, bir hakem de kadının ailesinden kendilerine gönderin Bu arabulucu hakemler aslında barıştırmak isterlerse, Allah karıkoca arasındaki dargınlık yerine geçimini sağlama verir hiç kuşkusuz Allah hakkıyla bilendir, her şeyin aslından haberdardır
36 Allah'a ibadet edin ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın Daha Sonra anaya, babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, akraba olan komşulara, yakın komşulara, yanında bulunan arkadaşa, yolda kalanlara, sahip olduğunuz kölelere iyilik edin Kuşkusuz Allah, kibirlenen ve övünen kimseyi sevmez
37 Onlar oysa hem kıskanır, pintilik ederler, ayrıca de herkese pintilik nasihat ederler ve Allah'ın kendilerine lütfundan verdiği nimeti gizlerler Biz kâfirlere küçültücü bir cefa hazırladık
38 Bunlar, Allah'a ve öbür dünya gününe iman etmedikleri halde mallarını, insanlara gösteriş gerçekleştirmek için harcarlar Şeytan kimin arkadaşı olursa, o ne kötü arkadaştır!
39 Bunlar, Allah'a ve öbür dünya gününe iman etselerdi ve Allah'ın verdiği rızıktan mütevazi harcasalardı kendilerine ne zarar gelirdi? Allah onların laf ve işlerini bilendir
40 hiç kuşkusuz Allah, hiç kimseye zerre değin gaddarlık etmez Eğer yapılan iyilik zerre kadar da olsa, onun sevabını kat kat artırır Ve kendi katından büyük bir mükafat verir
41 Her ümmetten bir tanık getirdiğimiz ve seni de onların üzerine bir tanık yaptığımız zaman bakalım kâfirlerin hali ne olacak!
42 Allah'ı, inkar edip peygambere ayaklanma edenler, o kıyamet günü yerle bir olmayı isterler Allah'tan hiçbir sözü gizleyemezler
43 Ey iman edenler! Sarhoş iken ne söylediğinizi bilinceye kadar namaza yaklaşmayın Cünüb iken de yolcu olanlar müstesna gusül edinceye dek namaza yaklaşmayın Eğer hasta olur, veya yolculukta bulunursanız veyahut biriniz abdest bozmaktan gelince ya da cinsî münasebette bulunup, su da bulamazsanız o vakit tertemiz bir toprak ile teyemmüm edin Niyetle yüzlerinize ve ellerinize sürün hiç kuşkusuz Allah çok affedicidir, çok bağışlayıcıdır
44 Kendilerine kitaptan bir nasib verilmiş olanları görmüyor musun? Onlar, sapıklığı satın alıyorlar ve sizin de yoldan sapmanızı istiyorlar
45 Allah sizin düşmanlarınızı mükemmel bilir Hakiki bir dost olarak Allah yeter Ve yardımcı olarak da Allah yeter
46 Yahudilerden bir kısmı, (Allah'ın kitabındaki) kelimeleri esas mânâsından kaydırıp; dillerini eğerek ve dine saldırarak, Sözünü işittik, emirlerine isyan ettik, dinle, dinlemez mümkün ve râinâ (bizi gözet)diyorlar Halbuki onlar, İşittik ve itaat ettik; dinle ve bize de bakdeselerdi bu, kendileri için daha uğurlu ve daha dürüst olurdu Lakin Allah, küfürleri yüzünden kendilerini lanetlemiştir Artık onlar, öyle azı müstesna, iman etmezler
47 Ey kendilerine kitap verilenler! Gelin yanınızda bulunan (Tevrat)ı doğrulamak üzere indirdiğimiz bu kitaba iman edin Biz birtakım yüzleri silip de enselerine çevirmeden yoksa cumartesi halkını (yahudileri) lanetlediğimiz gibi onları lanetlemeden önce iman edin Yahut Allah'ın emri mutlaka yerine gelecektir
48 Açıkçası Allah, kendisine karşılıklı koşulmasını asla affetmez Ondan başkasını (diğer günahları) ise, dilediği kimseler için bağışlar ve mağfiret buyurur Her kim Allah'a şirk koşarsa sahiden öyle büyük bir günah ile iftira etmiş olur
49 Kendi nefislerini temize çıkaranları görmüyor musun? Hayır! Ama Allah, dilediğini temize çıkarır Onlara kıl dek zulmedilmez
50 Bak nasıl da Allah'a yalan uyduruyorlar Açık Açık bir günah olarak bu yeter
51 Şu kendilerine kitaptan (okuma yazmadan) bir nasib verilmiş olanları görmüyor musun! Onlar puta ve şeytana inanıyorlar Ve Allah'ı tanımayanlara, Bunlar, müminlerden daha içten yoldadırdiyorlar
52 Onlar, Allah'ın lanet ettiği kimselerdir Allah kime lanet ederse artık ona katiyen bir asistan bulamazsın
53 Yahut onların mülkten bir payı mı vardır Eğer o kadar olsaydı, insanlara bir çekirdeğin zerresini bile vermezlerdi
54 Yoksa onlar, Allah'ın lütuf ve kereminden insanlara verdiği nimetleri kıskanıyorlar mı? Şüphesiz biz, İbrahim ailesine de kitap ve hikmeti vermiştik Ayrıca de onlara büyük bir mal ve saltanat ihsan ettik
55 İşte o yahudilerden bir kısmı ona iman etti Bir kısmı da ondan yüz çevirdi O iman etmeyenlere cehennem alevi yeter
56 hiç kuşkusuz âyetlerimizi inkâr eden kâfirleri biz yarın bir ateşe atacağız Derileri piştikçe azabı duysunlar diye, kendilerine diğer deriler vereceğiz Çünkü, Allah gerçekte çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir
57 İman edip salih ameller işliyenleri ise, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacağız Orada ebedî olarak kalacaklar Onlara orada tertemiz eşler vardır Onları, koyu gölgeler aşağıda bulunduracağız
58 Allah size, emanetleri ehline vermenizi ve millet arasında hükmettiğiniz süre adaletle hükmetmenizi emrediyor Allah, bununla size ne güzel öğüt veriyor şüphesiz ki Allah her şeyi hakkıyla işiten, hakkıyla görendir
59 Ey iman edenler! Allah'a itaat edin, Peygambere de itaat edin ve sizden olan emir sahibine de itaat edin Eğer herhangi bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz; Allah'a ve öbür dünya gününe sahiden inanıyorsanız, onu Allah ve Resulüne arz edin Bu, daha iyidir ve sonuç bakımından da daha güzeldir
60 Şunları görmüyor musun? Kendilerinin sana indirilene ve senden önce indirilene inandıklarını ileri sürüyorlar da tağuta inanmamaları kendilerine emrolunduğu halde, tağut önünde muhakemeleşmek istiyorlar Iblis da onları bir daha dönemeyecekleri dek adamakıllı sapıklığa çökertmek istiyor
61 Onlara: Allah'ın indirdiğine ve Peygambere gelin!denince, münafıkların senden tamamen uzaklaştıklarını görürsün
62 Ya nasıl, elleriyle yaptıkları yüzünden başlarına bir afet gelince, hemencecik sana geldiler de: Biz sadece iyilik etmek ve arayı bulmak istedikdiye Allah'a ant ediyorlar
63 Onlar, Allah'ın kalblerindekini bildiği kimselerdir; Onlara aldırma, onlara nasihat ver ve onların içlerine etki edecek hoş laf söyle!
64 Biz hangi peygamberi gönderdikse, sırf Allah'ın izni ile itaat edilmek üzere gönderdik Eğer onlar kendilerine zulmettikleri süre sana gelseler de Allah'tan günahlarının bağışlanmasını dileselerdi ve Resul de onların bağışlanmasını dileseydi, kesinlikle Allah'ı affedici, merhametli bulurlardı
65 Hayır! Rabbine andolsun ancak iş bildikleri gibi değil, onlar arasında çıkan çekişmeli işlerde seni hakem yapıp sonra da senin verdiğin hükme karşı içlerinde hiçbir bezginlik duymaksızın, bütün bir teslimiyetle boyun eğmedikçe iman etmiş olamazlar
66 Eğer biz onlara: Kendinizi öldürün, ya da yurtlarınızdan çıkındiye yazmış olsaydık, içlerinden böylece azı hariç, bunu yapamazlardı Fakat kendilerine verilen öğütleri tutsalardı, elbette haklarında ayrıca daha hayırlı, hem de daha sağlam olurdu
67 Ve o zaman muhakkak kendilerine katımızdan büyük mükafat verirdik
68 Ve onları elbette içten yola iletirdik
69 Kim Allah'a ve Peygambere itaat ederse işte onlar, Allah'ın kendilerine nimet verdiği peygamberlerle, sıddıklarla, şehidlerle, iyilerle birliktedir Bunlar ne güzel arkadaştır!
70 Bu lütuf Allah'tandır Bilen olarak Allah yeter
71 Ey iman edenler! Düşmana aleyhinde her türlü savunma tedbirinizi alınız Onlara aleyhinde ya ufak birlikler halinde hareket ediniz veya topyekün seferber olunuz
72 Kuşkusuz içinizden bir kısmı vardır oysa, o kadar ağır davranır Eğer başınıza bir kötülük gelirse: Allah bana lutfetti de onlarla beraber bulunmadımder
73 Ve eğer Allah'tan size bir lütuf ve başarı erişecek olsa, sizinle kendisi arasında hiç sevgi yokmuş gibi, bu sefer de hiç kuşkusuz şöyle diyecek: Ah ne olurdu, onlarla beraber olaydım da büyük murada ereydim
74 O halde geçici dünya hayatını, ebedî öbür dünya hayatı karşılığında satacak olanlar, Allah yolunda savaşsınlar Her kim Allah yolunda savaşır da öldürülür ya da galip gelirse, her iki durumda da biz ona yarın böylece büyük bir mükafat vereceğiz
75 Ayrıca size ne oluyor ama, Allah yolunda: Ey Rabbimiz! bizleri bu halkı zâlim olan memleketten çıkar, kadar bizi iyi yöneticilik edecek bir sahip ve bize katından bir kurtarıcı gönderdiye yalvarıp duran çelimsiz ve zavallı erkekler, kadınlar ve çocukların kurtarılması uğrunda savaşa çıkmıyorsunuz?
76 İman edenler, Allah yolunda savaşırlar İnkâr edenler de tağut yolunda savaşırlar O halde siz şeytanın taraftarlarına karşısında savaşın Çünkü şeytanın hilesi zayıftır
77 Kendilerine, Ellerinizi savaştan çekin, namazı kılın, zekatı verindenilenleri görmedin mi? Üzerlerine savaş yazılınca hemencecik içlerinden bir kısmı insanlardan, Allah'tan korkar gibi, hatta daha çok korkarlar ve Rabbimiz! Neden bize savaş yazdın? Ne olurdu bize hemen hemen hiç bir müddet daha tanımış olsaydın da birazcık daha yaşasaydık?derler Onlara de ki: Dünya zevki ne de olsa azdır, ahiret, Allah'a karşı gelmekten sakınan için daha hayırlıdır ve size kıl değin haksızlık edilmez
78 Her nerede olursanız olun ölüm size yetişir, son derece sağlam kaleler içinde de bulunsanız yine kurtulamazsınız Onlara bir iyilik erişirse Bu, Allahtandırderler, bir kötülüğe uğrarlarsa, Bu, senin yüzündendirderler Ey Muhammed! De ki: Tümü Allah'tandırBu topluma ne oluyor ama, hiç laf anlamaya yanaşmıyorlar?
79 (Ey ademoğlu!) sana gelen her iyilik Allah'tandır, sana ne kötülük dokunursa kendindendir Ey Muhammed! Biz seni tüm insanlara bir elçi olarak gönderdik Buna şahit olarak da Allah yeter
80 Kim peygambere itaat ederse Allah'a itaat etmiş olur Kim de yüz çevirirse, biz seni onlara bekçi olarak göndermedik
81 Sana Pekiderler, lakin senin yanından çıktıklarında, içlerinden birtakımı, geceleyin (gündüz) söylemiş olduklarının tersini kurarlar Allah onların geceleyin tasarladıklarını yazıyor Sen onlara aldırma Allah'a güven Temsilci olarak Allah yeter
82 Onlar hâlâ Kur'ân'ı gereği gibi düşünüp anlamaya çalışmazlar mı? Eğer o Allah'tan başkası tarafından indirilmiş olsaydı mutlaka onda birçok çelişkiler bulurlardı
83 Kendilerine güven veya nefret edilen şey hususunda bir haber geldiğinde onu anında yayıverirler Halbuki onu peygambere ve arasında yetkili kimselere götürselerdi, onlardan netice çıkarmaya gücü yetenler, onu anlarlardı Allah'ın üzerinizdeki lütfu ve rahmeti olmasaydı, öyle azınız hariç, şeytana uyardınız
84 (Ey Muhammed) Allah yolunda savaş! Sen fakat kendi yaptığından sorumlusun Müminleri de savaşa teşvik et Umulur ama, Allah kâfirlerin gücünü kırar Hiç hiç kuşkusuz Allah zorlama ve kudretçe çok daha kuvvetli, ve cezası daha çetindir
85 Kim güzel bir işte arabuluculuk ederse, ona o işin sevabından bir pay vardır Kim de kötü bir şeyde aracılık yaparsa, ona da o kötülükten bir pay vardır Allah her şeyi gözetip karşılığını verir
86 Siz bir selamlama ile selamlandığınız zaman, siz de ondan daha güzeliyle karşılık verin veya verilen selamı aynen iade edin Kuşkusuz Allah, her şeyin hesabını gereği gibi yapandır
87 Kendinden diğer ilâh olmayan Allah, sizi kıyamet gününde mutlaka biraraya toplayacaktır Bunda asla kararsızlık yoktur Allah'tan daha dürüst sözlü kim olabilir?
88 O halde, siz niçin münafıklar hakkında iki gruba ayrılıyorsunuz? Allah onları kazandıkları günah yüzünden terslerine döndürdüğü halde Allah'ın saptırdığını yola getirmek mi istiyorsunuz? Allah kimi saptırırsa, sen onun için bir çıkış yolu bulamazsın
89 Onlar, küfür işledikleri gibi, sizin de küfür işleyip kendileriyle bir olmanızı açlık ettiler Onun için, onlar Allah yolunda hicret edinceye değin içlerinden arkadaş edinmeyin Eğer bundan yüz çevirirlerse onları yakalayın ve bulduğunuz yerde öldürün; Onlardan ne bir arkadaş, ne de bir yardımcı edinmeyin
90 Fakat o kimselere dokunmayın fakat, sizinle arasında anlaşma olan bir kavme sığınmış bulunurlar Yoksa ne sizinle, ne de kendi kavimleriyle savaşmayı gönüllerine sığdıramayıp nesnel olarak size gelmişlerdir Eğer Allah dileseydi, onları size musallat kılardı, onlar da sizinle savaşırlardı Eğer onlar sizden uzaktan dururlar, sizinle savaşmayıp size barışma öneri ederlerse, Allah, sizin için onlar aleyhine bir yol vermemiştir
91 Diğer birtakım kimseleri de bulacaksınız oysa; keza sizden kesin elde etmek, hem de kavimlerinden belli olmak isterler Fitne için her ağırlama olunuşlarında onun içine tepetaklak dalarlar Eğer bunlar sizden çekinmezlerse, kendilerini bulduğunuz yerde yakalayın ve öldürün İşte bunlar aleyhinde size açık bir ferman verdik
92 Hata dıştan bir mümin, öteki bir mümini öldüremez Ve kim bir mümini yanlışlıkla öldürürse, mümin bir esir azad etmesi ve ölenin ailesine (varislerine) teslim edilecek bir diyet vermesi gerekir Fakat ölünün ailesinin bağışlaması müstesnadır Eğer öldürülen, mümin olmakla beraber size düşman bir kavimden ise, o süre, öldürenin bir esir azad etmesi gerekir Eğer öldürülen sizinle aralarında antlaşma olan bir kavimden ise, öldürenin, ölenin ailesine perhiz vermesi ve mümin bir köle azad etmesi gerekir Bunlara gücü yetmeyenin de Allah göre tevbesinin kabulü için sırt sırta iki ay oruç tutması gerekir Allah, Alimdir (her şeyi bilendir), Hakimdir (hüküm ve hikmet sahibidir)
93 Kim bir mümini mahsus öldürürse, cezası, içinde ebedî olarak kalacağı cehennemdir Allah ona gazab ve lanet etmiş ve onun için büyük bir azab hazırlamıştır
94 Ey İman edenler! Allah yolunda cihada çıktığınız zaman, mümini kâfirden bozmak için adamakıllı araştırın Size selam veren kimseye, dünya hayatının menfaatini gözeterek, Sen mümin değilsindemeyin Allah katında fazla ganimetler var İslâm'a başta girdiğiniz vakit siz de pek idiniz Sonra Allah size lutufta bulundu Onun için adamakıllı araştırın hiç kuşkusuz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır
95 Müminlerden özür sahibi olmaksızın oturanlarla Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad edenler eşdeğer olamazlar Allah, mallarıyla, canlarıyla cihad edenleri, derece itibariyle, oturanlardan üstün kıldı Allah onların hepsine de cenneti vaad etmiştir bununla beraber Allah mücahitlere, oturanların üzerinde büyük bir ecir vermiştir
96 Kendi katından aşamalı rütbeler, bir mağfiret ve rahmet vermiştir O Kadar ya, O fazla bağışlayıcı, çok merhamet edicidir *