Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

O da bize bağlı.

O da bize bağlı.
0
204

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Cengiz Han'ın torunu Hülagü, 1258'de Bağdat'a girerek Abbasi Halifesi Mutasım'ı keçeye sarıp Moğol atlarının ayakları altında ezdirerek öldürtür







Şehirde katliamlara başlar ve şehri yağmalatır
Kadın, yaşlı, çocuk, hamile demeden 400 bin kişiyi katleder
Cami, hastane, saray ne varsa hepsini yok eder
Hülagü'nün zalimliğini anlatmak için Dicle'nin günlerce kan ve mürekkep aktığı söylenir


Hülagü bir gün, şehrin dışına kurduğu karargâhında, o beldenin en büyük âlimi ile görüşmek istediğini bildirir
Kimse Hülagü tarafından öldürülmek korkusuyla bu davete icabet etmek istemez
Bu haber, zamanın genç âlimlerinden Kadıhan'a da ulaşır
Böylesine bir daveti kabul ettiğini söyleyerek Hülagü ile görüşmeye gidebileceğini bunun için kendisine
bir deve, bir keçi, bir de bir horoz verilmesini ister
Hülagü'nün şerrinden korkan ulema sınıfı bu isteği hemen karşılar
Kadıhan, hayvanlarla birlikte çadıra varır Hayvanları çadırın dışında bırakarak içeriye girer ve kendini tanıtır

Kendisiyle görüşmek üzere geldiğini söyler
Hülagü, 'Bana göndermek için bula bula seni mi buldular?' diye sorar
Kadıhan gayet sakin bir şekilde
'Görüşmek için iri yarı, boylu boslu birini istiyorsan, bir deve getirdim
Sakallı yaşlı birisi ile görüşmek istiyorsan, bir keçi getirdim
Eğer gür sesli birisiyle görüşmek istiyorsan horoz getirdim
Üçünü de çadırın önüne bıraktım
Onlarla görüşebilirsin' der
Hülagü, karşısındakinin sıradan biri olmadığını anlar ve
'Şöyle otur bakalım' diyerek kendisine yer gösterir ve ilk sorusunu sorar
'Söyle bakalım, beni buraya getiren sebep nedir?' diye sorar
Kadıhan gayet sakin bir şekilde; 'Seni buraya bizim amellerimiz getirdi
Allah'ın (CC) bize verdiği nimetlerin kıymetini bilemedik
Esas gayemizi unutup makam, mevki, mal mülk peşine düştük
Zevk ve sefaya daldık Cenabı Hak da bize verdiği nimetleri almak üzere seni gönderdi'
der
Hülagü, ikinci sorusunu sorar 'Peki, beni buradan kim gönderebilir?'
Cevap çok manidardır

'O da bize bağlı
Benliğimize dönüp ne kadar kısa zamanda toparlanıp, bize verilen nimetin kıymetini bilir, zevk ve sefadan, israftan, zulümden, birbirimizle uğraşmaktan vazgeçersek işte o zaman sen buralarda duramazsın'

Bu yaşanmış veciz Hikâyede anlatılan,
Hülâgü'yü nifak saçan, hasedlik eden, makam mevki, şöhret ve şehvete dalmış zalim nefsin esaretine düşmüş kendin gibi düşün

Peki sen üstteki altı çizili kırmızı yazıyı nefsine diyebiliyormuyuz???




 

Similar threads

Rabıta, Rabıta Nedir, Rabıta Hak mıdır, Rabıta Nasıl yapılır 1 Rabıta bağ demektir İki şeyi birbirine bağlamak Tasavvufta müridin şeyhi hayal etmesi ondaki feyze, nura, nisbete müşteri olmasıdır Rabıtanın pek çok şekli vardır En güçlüsü telebbüsü rabıtadır Bu rabıtada mürid kendisini şeyh farz...
Cevaplar
0
Görüntüleme
110
PEYGAMBERE BAĞLILIK Mekke'nin fethinden sonra İslâm'ı kabul edenler arasında Hz Ebû Bekir'in babası Ebû Kuhâfe de bulunuyordu Yaşı sekseni aşmış, âmâ bir kişi olan Ebû Kuhâfe, Hz Peygamber'in huzurunda hidayete ermekte geç kalmışlığını telâfi edercesine aşkla kelimei şehadet getiriyordu Bu...
Cevaplar
0
Görüntüleme
88
Sâhibü’l-Vefâ Hâce Mûsâ Topbaş -rahmetullâhi aleyh- [1917 - 1999] Kimdir? Muhterem pederimiz Mûsâ Efendi -rahmetullâhi aleyh-, Osmanlı Cihan Devleti’nin son dönemlerine rastlayan 1917 (h. 1333) senesinde Konya’nın Kadınhanı ilçesinde dünyaya geldi. Muhterem pederleri, Ahmed Hamdi Topbaş Efendi...
Cevaplar
0
Görüntüleme
164
858,470Konular
981,199Mesajlar
29,543Kullanıcılar
samuray72Son üye
Üst Alt