Obezite ameliyatlarından korkmalı mıyım?

Obezite cerrahisi ameliyatlarının irtihal riski, safra kesesi ameliyatlarınınki ile birebirdir. Etrafınızda safra kesesi ameliyatı geçiren onlarca insan olduğunu göz önüne alırsanız ömür vadesini 12 sene kısalttığı ispat edilmiş bir hastalık için bu ameliyatı olmak hayli mantıklı görünmektedir, ki bu durum ilmî olarak ispat edilmiştir. Obezite cerrahisi manalı ve kalıcı kilo kaybı sağlayan tek usuldür.

Gayri yandan, insan ömrünü potansiyel olarak bu kadar uzatabilen ve hayat konforunu arttırabilen tıbbi tedavi sayısı çok azdır.

Morbid obezite cerrahisinin başarısı ve cerrahi kilo kaybının artan ömür mühletine tesiri:

İsveçli araştırmacılar obez hastaların obezite cerrahisi sonrasında irtihal nispetlerinde % 30 düşüş görüldüğünü bildirmişlerdir. Amerikada yapılan bir çalışmada, gastrik bypass cerrahisi sonrasında morbid obezlerde vefat nispetlerinde % 40 düşüş gözlenmiştir. İsveçte obez hastalar üzerinde yapılan bir çalışmada, obezite cerrahisi uygulanan 2010 hasta ile cerrahi istemeyen ve alternatif tekniklerle tedavi edilen 2037 obez hasta karşılaştırılmış, ortalama 11 yıl takipte (hastaların % 99’ u takip edilebilmiş), cerrahi uygulanan hastalar arasında 101 mevt görülürken öteki tedavi teknikleri kullanılan hastalarda 129 irtihal görülmüş mevt nispetinde % 29 düşüş bildirilmiştir.
Amerikada yapılan diğer bir çalışmada, 7925 gastrik bypass hastası ortalama 7 yıl mühlet ile takip edilmiş ve rastgele seçilen 7925 yetişkin hasta ile karşılaştırılmıştır. Cerrahi kolda görülen mevt nispeti % 40 azalmış iken, cerrahi uygulanmayan hastalara nazaran gastrik bypass uygulananlarda diyabet bağımlı ölümlerde % 92, koroner arter marazı bağımlı ölümlerde % 59 ve kanser bağımlı ölümlerde % 60 azalma gözlenmiştir

Ülkü morbid obezite cerrahisi:

Günümüzde morbid obezitenin tedavisi için üzerinde karara varılmış altın standart denebilecek bir cerrahi formül olmamakla birlikte; uzun vadedir uygulanmakta olan Roux-n Y gastrik bypass ameliyat sonrası sorun profili nedeniyle sorgulanmakta, sleeve gastrektomi (tüp mide) ise nisbeten düşük orantıda kilo kaybı, tekrar kilo alma ihtimali ve metabolik marazları denetim etmede daha güçsüz kalması nedeniyle kuşku uyandırmaktadır. Ülkü bir obezite cerrahisi tahlili bilinmemekle birlikte bu iki ameliyatı kombine eden ve tesirli sonuçlar bildirilen mini gastrik bypass günümüz koşullarında ülküye daha yakın durmaktadır.

Kliniğimizde en sık uyguladığımız bariatrik cerrahi sistem: MİNİ GASTRİK BYPASS

Mini gastrik bypass, kısa, kolay ve başarılı bir gastrik bypass cerrahisidir. Umumide 40-60 dakika sürmektedir. Düşük risk profili, uzun periyodik kilo kaybını himaye özelliği, daha az ameliyat sonrası ağrı, kolaylıkla geri dönüşüm üzere özellikleri ile öne çıkmaktadır.

Mini gastrik bypass, uzun vadedir itimatla uygulanan cerrahi prosedürlere dayanmaktadır, Collis gastroplasti ve Billroth II gastrojejunostomi. Aktüel olarak uygulanmakta olan obezite cerrahisi prosedürlerin avantajlı cephelerini birleştirmek hedefi ile ortaya atılmıştır.

Mini gastrik bypass ameliyatı sonrasında gelişebilecek meseleler:

* 2700 hastalık serinin sonuçlarına nazaran;
- Mevt orantısı % 0.07
- Ameliyat sonrası mesele gelişme orantısı % 5
- Pulmoner emboli (akciğere pıhtı atması) % 0.07
- Kaçak orantısı % 0.5
- Marjinal ülser orantısı %5, RNGB ta %1 5-20
- Safra kesesi taşı gelişimi % 36 (tüm süratli kilo vermeye sebep olan cerrahilerde olduğu gibi)
- İnternal herniasyon, neredeyse % 0

Kilo kaybı nispeti nedir?

- Bir sene ahir ortalama kilo kaybı 58 kg, ortalama ziyade kilo kaybı % 80, yıl ahir ortalama VKİ=29 olarak saptanmıştır.

Tekrar kilo alma mümkünlüğü nedir?

* Farklı bir çalışmada tekrar kilo alma orantısının % 10’ un altında olduğu belirtilmiştir. Bilinen en düşük nispet mini gastrik bypass ameliyatına aittir.