Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Obez hastaların yani vücut kitle indexi 35-40 ‘ın üzerinde olan haddinden fazla kilolu bireylerin azık alımını azaltarak kilo vermelerini sağlamak için sindirim sistemine cerrahi müdahale edilmesine obezite cerrahisi ismi verilmektedir.
Şayet şahısta tip 2 diabet, hipertansiyon, uyku apnesi üzere durumlar varsa obezite cerrahisi için birer aday olabilirler. Gelgelelim bunun için kesinlikle cerrahi eksperinin yanında psikiyatri, endokrinoloji, kardiyoloji görüşü de gerekmektedir. Obezite cerrahisi ile bireyler süratli bir halde kilo verirler. Fakat bu hastaların değerli bir operasyon geçirdiğinin bilincinde olması gerekir. Zira ameliyat sonrası sağlıklı bir diyet programı uygulamamaları halinde birçok sıhhat sorunu yaşayabilirler. Kimseler yeni bir beslenme alışkanlığı kazanmak durumundadırlar.
Ameliyat sonrasındaki süreç çok değerlidir. Obezite ameliyatının muvaffakiyetinin artırılmasının en kıymetli yolu, hastaların doktor-diyetisyen takibine sistemli entegrasyon göstermelerinden makbul. Zira bu hastalar çoklukla takiplerine uymazlarsa istenmeyen haddinden fazla kilo kayıplarına neden olabilirler yahut hasta eski yeme alışkanlığına dönebilir. Bu nedenle 2 sene sonra bu ameliyatın tesiri ortadan kalkabilir. Ameliyat sonrasında hastanın koordinasyonlu olması, diyetisyen ve endokrinoloğa tertipli gitmesi muvaffakiyet için çok değerlidir.
Obezite, kalp illetleri, insülin direnci, şeker marazı, hipertansiyon, cinsî fonksiyon bozuklukları, uyku apnesi, kolesterol yüksekliği, felç üzere marazlara taban hazırlayan bir rahatsızlıktır. Bu marazları olan obez bireylere bu cerrahi sistem uygulanabilmektedir. Lakin obezite cerrahisi teşebbüsleri isteyen her kilolu şahsa uygulanmamalıdır. Kesinlikle vücut kitle indeksine bakılmalı ve kesinlikle evvelden bir diyet-egzersiz programı uygulanmalıdır. Şayet muvaffakiyet sağlanabiliyorsa öncelikle diyet-egzersiz programı devam ettirilmelidir. Şayet diyet-egzersiz programı başarısız olmuşsa lakin tabip tarafından cerrahi teşebbüse karar verilebilir.
Obezite cerrahisinden sonra kesinlikle bir diyet programı uygulanmalıdır demiştik. Bu durumda hastalarda mide kapasitesinin azalmasına bağlı olarak bir öğünde tüketilecek yemek ölçüsü azalmaktadır. Bu nedenle azar azar sık sık beslenme planı uygulanmalıdır. Lakin buna karşın yeniden de kâfi protein-vitamin-mineral alımı olmayabilir. Bunun için protein-vitamin-mineral destekleri de gerekebilmektedir. Bunun programı doktor-diyetisyen denetiminde uygulanmaktadır.
Obezite cerrahisinde emel, kimseyi zayıflatarak obezitenin sebep olduğu marazları azaltmak ve ileride karşılaşabileceği farklı rahatsızlıklardan koruyarak kişinin hayat kalitesini artırmaktır.
SIHHATLE KALIN…..
Şayet şahısta tip 2 diabet, hipertansiyon, uyku apnesi üzere durumlar varsa obezite cerrahisi için birer aday olabilirler. Gelgelelim bunun için kesinlikle cerrahi eksperinin yanında psikiyatri, endokrinoloji, kardiyoloji görüşü de gerekmektedir. Obezite cerrahisi ile bireyler süratli bir halde kilo verirler. Fakat bu hastaların değerli bir operasyon geçirdiğinin bilincinde olması gerekir. Zira ameliyat sonrası sağlıklı bir diyet programı uygulamamaları halinde birçok sıhhat sorunu yaşayabilirler. Kimseler yeni bir beslenme alışkanlığı kazanmak durumundadırlar.
Ameliyat sonrasındaki süreç çok değerlidir. Obezite ameliyatının muvaffakiyetinin artırılmasının en kıymetli yolu, hastaların doktor-diyetisyen takibine sistemli entegrasyon göstermelerinden makbul. Zira bu hastalar çoklukla takiplerine uymazlarsa istenmeyen haddinden fazla kilo kayıplarına neden olabilirler yahut hasta eski yeme alışkanlığına dönebilir. Bu nedenle 2 sene sonra bu ameliyatın tesiri ortadan kalkabilir. Ameliyat sonrasında hastanın koordinasyonlu olması, diyetisyen ve endokrinoloğa tertipli gitmesi muvaffakiyet için çok değerlidir.
Obezite, kalp illetleri, insülin direnci, şeker marazı, hipertansiyon, cinsî fonksiyon bozuklukları, uyku apnesi, kolesterol yüksekliği, felç üzere marazlara taban hazırlayan bir rahatsızlıktır. Bu marazları olan obez bireylere bu cerrahi sistem uygulanabilmektedir. Lakin obezite cerrahisi teşebbüsleri isteyen her kilolu şahsa uygulanmamalıdır. Kesinlikle vücut kitle indeksine bakılmalı ve kesinlikle evvelden bir diyet-egzersiz programı uygulanmalıdır. Şayet muvaffakiyet sağlanabiliyorsa öncelikle diyet-egzersiz programı devam ettirilmelidir. Şayet diyet-egzersiz programı başarısız olmuşsa lakin tabip tarafından cerrahi teşebbüse karar verilebilir.
Obezite cerrahisinden sonra kesinlikle bir diyet programı uygulanmalıdır demiştik. Bu durumda hastalarda mide kapasitesinin azalmasına bağlı olarak bir öğünde tüketilecek yemek ölçüsü azalmaktadır. Bu nedenle azar azar sık sık beslenme planı uygulanmalıdır. Lakin buna karşın yeniden de kâfi protein-vitamin-mineral alımı olmayabilir. Bunun için protein-vitamin-mineral destekleri de gerekebilmektedir. Bunun programı doktor-diyetisyen denetiminde uygulanmaktadır.
Obezite cerrahisinde emel, kimseyi zayıflatarak obezitenin sebep olduğu marazları azaltmak ve ileride karşılaşabileceği farklı rahatsızlıklardan koruyarak kişinin hayat kalitesini artırmaktır.
SIHHATLE KALIN…..
