Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Obezite, uyku bozuklukları ve sleep apne (uyku apnesi):
Obezlerde uyku bozuklukları çok sıktır. Bunların başında “uyku apnesi” gelmekle birlikte; yandaş illetlere, psikiyatrik meselelere ya da alınmakta olan ilaçlara da bağlı olabilir uyku meseleleri. Öte yandan uykunun ehliyetsiz oluşu da hem hormonal tesirlerle ve hem de direk olarak obeziteyi arttırıcı tesir göstermektedir. Zira daha az uyumak hem daha çokça yeme vaktine imkan tanır ve ayrıyeten uykusuzluğun oluşturduğu kronik yorgunluk hissi de daha az fizik aktivite yapılması ile sonuçlanır.
Uyku apnesi tıpta “tıkayıcı sleep apne” olarak bilinen ve sıklıkla şişmanlığa ikincil olarak gelişen bir dert olup, uykunun ataklar formunda “sekteye” uğraması durumudur. “Apne” soluk alamamak ya da teneffüsün durması demektir ve “sleep apne” uyku esnasında teneffüsün süreksiz olarak durması ve bunun sonucunda o kişinin aralıklarla uyanması halinde anlatılabilir. Şişmanlık hem uyku esnasında hava yolu tıkanıklığına yol açarak ve hem de merkezi had sistemi üzerinden tesir yaparak uyku apnesine yol açmaktadır. Kilonun % 10 artması, tıkayıcı uyku apnesi gelişmesi mümkünlüğünü 6 kat arttırmaktadır. Uyku apnesi etkilediği kimselerde hipertansiyon ve aritmi üzere kalbe ilişkin komplikasyonların mümkünlüğünü ve dolayısı ile ani irtihal riskini bile arttırabilen önemli bir rahatsızlıktır. Öte yandan uykusuzluk ile birlikte seyrettiğinden şişmanlığı da arttırıcı tesiri vardır. Yani adeta bir kısır döngü yaratır. Dolayısı ile obezite ve mahsusen morbid obezite tedavisinde “uyku apnesi” açısından hassas ve haberli olmak, tedavi planının başarısı açısından son radde kıymetlidir. Zira birden fazla hasta bu durumun farkında bile olmayabilir. Bu durumda uyku apnesi varlığına işaret edebilecek kimi bulguları araştırma vazifesi tabi ki biz doktorlara düşmektedir. Bunlar: gece çok sık uyanıyor olmak, gürültülü horlamak, havasızlık hissi ile ani uyanmalar, gün içinde uyuklama/bitkinlik halleri olması, sabah baş ağrıları ve dikkat ve hafıza bozuklukları halinde özetlenebilir. Uyku apnesinde gerçek tedavi planı ise lakin net ve kesin tanı ile mümkündür ve bu emelle “polisomnografi” isimli test altın standarttır. Tedavide ise hastaların CPAP (continuous positive airway pressure) ismi verilen bir aleti uyku esnasında kullanmaları çok yardımcıdır. Morbid obezite kelam konusu ise başarılı cerrahi teşebbüsün akabinde uyku apnesi de kilolarla birlikte süratle ortadan kalkabilecektir.
Obezlerde uyku bozuklukları çok sıktır. Bunların başında “uyku apnesi” gelmekle birlikte; yandaş illetlere, psikiyatrik meselelere ya da alınmakta olan ilaçlara da bağlı olabilir uyku meseleleri. Öte yandan uykunun ehliyetsiz oluşu da hem hormonal tesirlerle ve hem de direk olarak obeziteyi arttırıcı tesir göstermektedir. Zira daha az uyumak hem daha çokça yeme vaktine imkan tanır ve ayrıyeten uykusuzluğun oluşturduğu kronik yorgunluk hissi de daha az fizik aktivite yapılması ile sonuçlanır.
Uyku apnesi tıpta “tıkayıcı sleep apne” olarak bilinen ve sıklıkla şişmanlığa ikincil olarak gelişen bir dert olup, uykunun ataklar formunda “sekteye” uğraması durumudur. “Apne” soluk alamamak ya da teneffüsün durması demektir ve “sleep apne” uyku esnasında teneffüsün süreksiz olarak durması ve bunun sonucunda o kişinin aralıklarla uyanması halinde anlatılabilir. Şişmanlık hem uyku esnasında hava yolu tıkanıklığına yol açarak ve hem de merkezi had sistemi üzerinden tesir yaparak uyku apnesine yol açmaktadır. Kilonun % 10 artması, tıkayıcı uyku apnesi gelişmesi mümkünlüğünü 6 kat arttırmaktadır. Uyku apnesi etkilediği kimselerde hipertansiyon ve aritmi üzere kalbe ilişkin komplikasyonların mümkünlüğünü ve dolayısı ile ani irtihal riskini bile arttırabilen önemli bir rahatsızlıktır. Öte yandan uykusuzluk ile birlikte seyrettiğinden şişmanlığı da arttırıcı tesiri vardır. Yani adeta bir kısır döngü yaratır. Dolayısı ile obezite ve mahsusen morbid obezite tedavisinde “uyku apnesi” açısından hassas ve haberli olmak, tedavi planının başarısı açısından son radde kıymetlidir. Zira birden fazla hasta bu durumun farkında bile olmayabilir. Bu durumda uyku apnesi varlığına işaret edebilecek kimi bulguları araştırma vazifesi tabi ki biz doktorlara düşmektedir. Bunlar: gece çok sık uyanıyor olmak, gürültülü horlamak, havasızlık hissi ile ani uyanmalar, gün içinde uyuklama/bitkinlik halleri olması, sabah baş ağrıları ve dikkat ve hafıza bozuklukları halinde özetlenebilir. Uyku apnesinde gerçek tedavi planı ise lakin net ve kesin tanı ile mümkündür ve bu emelle “polisomnografi” isimli test altın standarttır. Tedavide ise hastaların CPAP (continuous positive airway pressure) ismi verilen bir aleti uyku esnasında kullanmaları çok yardımcıdır. Morbid obezite kelam konusu ise başarılı cerrahi teşebbüsün akabinde uyku apnesi de kilolarla birlikte süratle ortadan kalkabilecektir.
