Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Odunc Bir Gunu Yaşıyor Olsaydın

Odunc Bir Gunu Yaşıyor Olsaydın
0
102

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,764
Etkileşim
87
Puan
48
F-D Coin
0
Odunc bir gunu yaşıyor olsaydın ​

Bitmiş omrunden bir gun alacaklı olduğunu duşun Nasıl olduysa, sen oldukten sonra, omrunden bir gununu eksik yaşadığın hesaplanmış Alacaklı olduğun gunu yeryuzunde yaşayıp sessizce geri donebileceğini soyluyorlar

Mezarlığın kapısından bir golge gibi suzuluyorsun sabaha doğru Olumunun uzerinden yıllar gecmiş Coktan olmuş biri olarak biliniyorsun Yapmak istediğin ilk şey ne olurdu? Eve gitmek mi? Elbette! Yola cıktın Her zaman yuruduğun sokaktan evine doğru yuruyorsun Ozlediğin dostlarının yuzunu gormeyi umuyorsun Ama birden ozel durumunu hatırlıyorsun Onlara odunc bir gun daha verilmedi ki Boş yere selam verecek bir dost yuzu arıyorsun Umutsuzca yuzunu gorunce sevinecek bir ahbabının yanıbaşından suzulmesini bekliyorsun Mahallen tanınmaz halde Daha kotusu, sen tanınmıyorsun Neyse ki, az ilerde bakkal olacak, oradan kızına bir şekerleme almak niyetindesin Şukur ki bakkal yerinde duruyor: sevdiğini bildiğin akide şekerlerinden dolduruyorsun cebine

Kapının ziline bastın heyecanla Acıldı Eve gec kalmışsın O kadar gec kalmışsın ki Ne şekere sevinecek bir yuz var evinde ne de şekerlere sevinince sevineceğin bir yuzun kalmış evdekilerin gozunde Yılların hasretini bir anda soze taşımak istiyorsun ama duğumleniyor boğazın Kendini tanıtsan bile, inanmayacaklar İnansalar bile, o gunu, o tek gununu, o biricik gununu onların şaşkınlığı, tedirginliği, inanmaz bakışları, şupheli sorgulamaları ile gecireceksin O kısacık gununu, canından cok sevdiğin torunlarınıı kendine alıştırmakla harcayacaksın Bu zor işte başarılı olsan bile, bir gunluk omrun bittiğinde arkandan ağlamasını bilmeyecekler “Yine bekleriz diyemeyecekler ictenlikle Evden uğurlanırken, akşama donmesi beklenen, yolu gozlenen bir baba yahut anne, bir kardeş, bir evlat olamayacaksın Kendi varlığını sahicileştirme yolunda sarp bir yokuş cıkacak onune Asla, omrunun eksik kalan o gununde hak ettiğin yere tırmanamayacaksın Varlığın o kadar luzumsuz gelecek ki yakınlarına, hayatlarından cekildiğinde, derin bir “oh! cekecekler Bu tuhaflık gecti diye, konu komşuya ne deriz mahcubiyetinden kurtulduk diye rahatlayacaklar

Oyle sıcacık bir aşinalıkla karşılanmıyorsun evde Oyle her zamanki tatlı bekleyişle beklenmiyorsun kapılarda Elindeki oyuncaklar cocukları sevindirmeye yetmiyor Gulun ve gulucuğun sevgili bir muhatap bulamıyor Dunyanın telaşına bile katılamıyorsun canı gonulden Bıraktığın yerden devam edeceğin bir meşguliyetin yok Bir pencere onunu doldurmuyor yuzun Yarım kalmış sevincleri tamamlamaya yetmiyor tebessumlerin Herhangi bir şeyin parcası, herhangi bir işin tamamlayıcısı değilsin Sesini duyanlar seviniyor değiller Hasret dolu bakışların boşluğa duşuyor Varlığın bir yeri dolduruyor değil evinde bile Yokluğun varlığından daha cok kanıksanmış Sensiz de olsa her şey tamam Hatta, coğu şeyi varlığınla eksiltiyorsun Mutlulukları yarısından boluyorsun Huzuru kacırıyorsun hayret dolu bakışlarınla Yabancılıklar duşuruyorsun aşina yuzlere Soğuk bir hancer gibi sokuluyorsun neşeli dakikalara

Dağıttığın huzuru, parcaladığın sevincleri ardında bırakıp, varlığının luzumsuzluğunu acıyla gorup, kocaman bir hayal kırıklığı ile geri donerdin belki “Boyle yaşamaktansa, oleyim daha iyi deyip mezarlık kapısından iceri suzulurdun bileisteye Belki de sitem ederdin omrunun eksik gununu sana boylece odemeye kalkanlara Tedirginlikle yaşadığın, yabancı gorulup bir koşeye atıldığın, dost seslerini hic bulamadığın, aşina yuzlere hic varamadığın o gunu yaşanmış saymazdın “Bunu saymam! derdin Yeni bir gun daha isterdin Yepyeni bir gun

Aslında olmuş olduğunun kimselerce bilinmediği Hayata, kaldığın yerden, kimseyi şaşırtmadan devam edebileceğin Dostlarının seni hemen tanıdığı Evde beklendiğin Yakınlarının adeta “ay yine mi sen! alışkanlığı ile seni kapıda hic şaşırmadan karşıladığı Tebessumunun sımsıcak mutluluklar başlatabildiği Bilindiğin, beklendiğin, onemsendiğin, kanıksandığın Hic olmeyecekmiş gibi yarından sonralar icin hayaller kurabildiğin İcinde acı da olsa, yoksulluk da olsa, sevindiğin, sevindirebildiğin Varlığının kucuk ve onemsiz de olsa bir şeyleri tamamladığı Aranmıyor da olsan, cep telefonlarında adının yazılı olduğu Yarım kalmış işlerin seni beklediği Odunc bir gunu yaşadığını bile unuttuğun Hic bitmez sandığın zorlukları olan Oyle ki, bu sınavı gecebilir miyim diye telaşlandığın, iş bulamazsam n’olacak benim halim diye kaygılandığın Nasılsa barışırım diye rahatlıkla kusebildiğin Sonra ozur dilerim diye hoyratca kızabildiğin Birden kayboluversen, ardından ağlayacaklarının olduğu Nasılsa yarın var diye ozensizce harcayabileceğin sıradanlıkta bir gun

Farkında mısın?

O gun, bugun

Senai Demirci ​


severek ve duşunerek okuduğum guzel bir yazıdır sizlerinde okumasını istedim ​
 
858,497Konular
982,553Mesajlar
30,289Kullanıcılar
rogeneSon üye
Üst Alt