Oğlum Seni Seviyorum
Dinle oğlum, bunları sana sen uyurken soyluyorum Kucucuk elini yanağının altına sokmuşsun, nemli alnındaki sarı lulelerin yapış yapış ıslak Odana bir hırsız gibi suzulerek girdim Birkac dakika once kutuphanede oturmuş gazetemi okurken vicdan azabım nefes kesen bi dalga gibi ustume geldi Bir suclu gibi yatağının başucuna geldim
Neler mi duşundum oğlum? Sabah sabah kızmıştım Okula gitmek uzere giyinirken seni azarladım, cunku yuzunu ıslak havluyla oylesine silivermiştin Ayakkabılarının kirli olduğunu gorunce sana onları temizlettim Bazı eşyalarını yere attığında sana ofkeyle bağırdım
Kahvaltı ederken bir suru kusurunu buldum Yiyecekleri etrafına sacıyordun, lokmalarını ciğnemeden yutuyordun, ekmeğine cok fazla tereyağı surmuştun Sen oyun oynamaya gidiyordun, bense trenime yetişmek zorundaydım Bana baktın elini salladın ve “Gule gule babacığım dedin Ben ise kaşlarımı cattım ve “Dik dur! dedim sana
Akşam uzeri de durum farksızdı Eve gelirken seni yere comelmiş arkadaşlarınla bilye oynarken buldum Corapların yırtılmıştı Arkadaşlarının onunde seni kucuk duşurdum ve kolundan tutup eve goturdum Bu coraplar cok pahalıydı ve giymek istiyorsan dikkatli olmalıydın Duşun oğlum bunları sana baban soyluyordu!
Hatırlıyor musun? Sonra calışma odama girdinGozlerinde incinmiş bir ifade vardı Kağıtlarımın uzerinden sana baktığımda bir an icin cıkmaya yeltendin “Ne istiyorsun? diye bağırdım sana
Hic bir şey soylemeden koşup boynuma sarıldın ve beni optun Hem de buyuk bir sevgiyle Sonra koşarak dışarı cıktın
Kağıdım elimden duştu Bana neler oluyordu? Surekli senin hatalarını buluyordum Seni boyle odullendiriyordum Seni sevmediğim icin değil bu; senden cok şey beklediğim icin Seni kendi cağımın değer yargılarına gore değerlendiriyorum cunku
Oysa ki senin pek cok guzel ozelliğin var Kalbin oylesine yuce ki! Bu gece gelip beni opuşun de bunu kanıtlıyorBu gece başka hicbir şeyin onemi yok oğlum Karanlıkta, yatağının yanında diz coktum ve cok utanıyorum Bunları sana uyanıkken anlatsam da anlamazsın biliyorum Ama yarın gercek bir baba olacağım Seninle oynayacağım Sen acı cektiğinde acı cekecek, sen gulduğunde guleceğim Dilimin ucuna kotu şeyler geldiğinde dilimi ısıracağım Kendi kendime surekli, “O bir cocuk! diyeceğim
Ben seni buyuk bir adam gibi gordum Oysa ki sen daha kucuk bir cocuksun Daha dun annenin kolları arasındaydın, başını onun omzuna dayamıştın Ah, senden cok şey bekledim oğlum, cok şey bekledim
İnsanları eleştirmek yerine onları anlamaya calışalım Ne yapmak istediklerini anlayalım Sempati, hoşgoru ve nezaket eleştiriden cok daha yararlıdır “Bilmek affetmektir Dr Johnson ’ın da soylediği gibi, “Allah bile insanı son gunune kadar yargılamaz O halde neden biz yargılayalım?
Eleştirmeyin, kınamayın ve şikayet etmeyin! Hatalarından ders alması icin yardımcı olabiliyorsanız, yardımcı olun Bekleyin
Alıntıdır
Dinle oğlum, bunları sana sen uyurken soyluyorum Kucucuk elini yanağının altına sokmuşsun, nemli alnındaki sarı lulelerin yapış yapış ıslak Odana bir hırsız gibi suzulerek girdim Birkac dakika once kutuphanede oturmuş gazetemi okurken vicdan azabım nefes kesen bi dalga gibi ustume geldi Bir suclu gibi yatağının başucuna geldim
Neler mi duşundum oğlum? Sabah sabah kızmıştım Okula gitmek uzere giyinirken seni azarladım, cunku yuzunu ıslak havluyla oylesine silivermiştin Ayakkabılarının kirli olduğunu gorunce sana onları temizlettim Bazı eşyalarını yere attığında sana ofkeyle bağırdım
Kahvaltı ederken bir suru kusurunu buldum Yiyecekleri etrafına sacıyordun, lokmalarını ciğnemeden yutuyordun, ekmeğine cok fazla tereyağı surmuştun Sen oyun oynamaya gidiyordun, bense trenime yetişmek zorundaydım Bana baktın elini salladın ve “Gule gule babacığım dedin Ben ise kaşlarımı cattım ve “Dik dur! dedim sana
Akşam uzeri de durum farksızdı Eve gelirken seni yere comelmiş arkadaşlarınla bilye oynarken buldum Corapların yırtılmıştı Arkadaşlarının onunde seni kucuk duşurdum ve kolundan tutup eve goturdum Bu coraplar cok pahalıydı ve giymek istiyorsan dikkatli olmalıydın Duşun oğlum bunları sana baban soyluyordu!
Hatırlıyor musun? Sonra calışma odama girdinGozlerinde incinmiş bir ifade vardı Kağıtlarımın uzerinden sana baktığımda bir an icin cıkmaya yeltendin “Ne istiyorsun? diye bağırdım sana
Hic bir şey soylemeden koşup boynuma sarıldın ve beni optun Hem de buyuk bir sevgiyle Sonra koşarak dışarı cıktın
Kağıdım elimden duştu Bana neler oluyordu? Surekli senin hatalarını buluyordum Seni boyle odullendiriyordum Seni sevmediğim icin değil bu; senden cok şey beklediğim icin Seni kendi cağımın değer yargılarına gore değerlendiriyorum cunku
Oysa ki senin pek cok guzel ozelliğin var Kalbin oylesine yuce ki! Bu gece gelip beni opuşun de bunu kanıtlıyorBu gece başka hicbir şeyin onemi yok oğlum Karanlıkta, yatağının yanında diz coktum ve cok utanıyorum Bunları sana uyanıkken anlatsam da anlamazsın biliyorum Ama yarın gercek bir baba olacağım Seninle oynayacağım Sen acı cektiğinde acı cekecek, sen gulduğunde guleceğim Dilimin ucuna kotu şeyler geldiğinde dilimi ısıracağım Kendi kendime surekli, “O bir cocuk! diyeceğim
Ben seni buyuk bir adam gibi gordum Oysa ki sen daha kucuk bir cocuksun Daha dun annenin kolları arasındaydın, başını onun omzuna dayamıştın Ah, senden cok şey bekledim oğlum, cok şey bekledim
İnsanları eleştirmek yerine onları anlamaya calışalım Ne yapmak istediklerini anlayalım Sempati, hoşgoru ve nezaket eleştiriden cok daha yararlıdır “Bilmek affetmektir Dr Johnson ’ın da soylediği gibi, “Allah bile insanı son gunune kadar yargılamaz O halde neden biz yargılayalım?
Eleştirmeyin, kınamayın ve şikayet etmeyin! Hatalarından ders alması icin yardımcı olabiliyorsanız, yardımcı olun Bekleyin
Alıntıdır