Sayfamızda Lise oğrencileir icin derlediğimiz birbirinden guzel Oğretmenler gunu şiirleri bulabilirsiniz
VE DUŞUNUR OĞRETMEN
Eylulde sararan yapraklarla beraber,
Oğretmenler vurulur, boş tarlaların ıssızlığında
Ve duşunur oğretmen, olumle yaşam arasında
Kim, neden sıkmıştır, kahpe kurşunları, kahpece?
Yarar kurşunların sesi karanlığı bir gece
Akan her damla kan, yaklaştırır olumu
Gurbetin kanlı tozu tutuşturur gonlunu
Eğitim ordusunda olunca şanlı nefer,
Başlamıştır gurbete gitmek icin bir sefer
Olumun beklediğini bilemezdi bu yerde
Care diye gelmişti, cehalet denen derde
Boyle mi olmalıydı oğretmenin kaderi?
Alırlardı sılada elbet kara haberi
Yaşlı ana sarılır cansız duran bedene
Lanetler yağdırılır, ona ateş edene
İntikam yeminleri edilir hep bir dilden
“Rahat uyu oğretmen!Cıkmazsın gonullerden
Derler de unuturlar, adın kalır
Murat ARICI
OĞRETMENİM
Sen bir ışık yolusun
Bizi hep aydınlatan
Bir bilgi kaynağısın
Turlu şeyler anlatan
Avukat, doktor, hakim,
Hepsi senin eserin
Bu ulke, bu insanlar
Senindir oğretmenim
Her oğretmenler gununde,
Sevincle carpar kalbim
Gosterdi tum gucunu
Sevgili oğretmenim
Elif Bundak
OĞRETENSİN BANA SEN
Gece ruyalarıma giren,
Sensin beni sevindiren
Hayat yolumu cizen
Oğretensin bana sen
Annemden daha sonra,
Sen gelirsin aklıma
Emeğini odeyemem,
Oğretensin bana sen
Oğrenmezsem kızmazsın,
Yılmadan anlatırsın,
Sevgiyle yaklaşırsın
Oğretensin bana sen
Mesleğimi gosteren,
Gercekleri oğreten,
Sensin beni yukselten
Oğretensin bana sen
Dilek Kılıc
OĞRETMENİM
Bu bahce senin
Bu fidanlar
Bu ağaclar
Hepsi senin en buyuk emeğin
Oğretmenim…
Bir gun cicek acacak fidanlar
Ve bir gun meyvesini toplayacaksın
Bu bahceden
Mutlu olacaksın oylesine…
İnsanların en mutlusu oğretmenim
Sanatların en guzelini secmişsin
Derler ya karınca kaderince
Fakat kimse yapamaz boyle bir bahce
Su ister guneş ister
Her biri emek ister
Ayrı ayrı oğretmenim
Bu bahce senin
Bu fidanlar
Bu ağaclar
Senin en guzel eserin oğretmenim…
Oğuz Coker
ATATURK VE OĞRETMENİM
Sevgili oğretmenim
Heyecanla beklerdik seni her sabah
GUNAYDIN derdin, seslerin en guzeliyle,
BUGUNKU KONUMUZ diye, başlardın soze
Kara tahta Onunde akbilgilerle
Cırpınırdın, birşeyler oğretmek icin bize
BAYRAK derdin oğretmenim
Heyecandan dalgalanırdı sesin BAYRAK gibi
“ATATURK deyince coşardın sen
Yatağına sığmayan IRMAK gibi
ATATURK deyince oğretmenim
Nefes almaz seni dinlerdik
Anlatırdın hayatını devrimlerini
Cephedencepheye koşardın sen
Daha bir buyurdun gozumuzde
Sanki ATATURK’U yaşardın sen
Ellerinden operim oğretmenim
En guzel duygularla en guzel bilgilerle
Yetiştirdin bizi
Şimdi icimizde inanc başımızda BAYRAK
Bu Yurt sevincimiz tasamız bizim
ATATURK ilkeleri en buyuk yasamız bizim
ATATURK yolundan donmeyiz biz
MEŞ’ALEMİZ ATATURK sonmeyiz biz…
Ozkan GONLUM
BENİ DE GOTUR AYDINLIĞINA
İcimde ufkuma cizdiğin dağlar,
Adına gul gibi uzanıyorum…
Her cığlık kahrın onunde ağlar,
Seni yureğimle selamlıyorum
Nasıl gizler yureğini bir cocuk,
Islak yorganının karanlığına?
Sığmaz duşlerime bu koca boşluk,
Al beni de gotur aydınlığına…
Ziller calsın, yine sen dağları ciz,
Sevginin rengine boya suları
Kucaklasın hasretimi bu deniz,
Buyusun ellerinde guneşin yolcuları
Butun yıldızları sersem geceye,
Butun cocuklara seni anlatsam,
Adın sığmaz kurduğum her tumceye,
Kıyametler kopar seni unutsam
Nuri PEKOZ
OĞRETMENİN VEDASI
Gidiyorum… Bir yanımda emeklerim,
Bir yanımda
Ucsuz bucaksız hayallerim
Sizlerde yaşayacak onlar şimdi
Bir damla gozyaşına kıyamadığım,
İcimin derdi, sacımın akı cocuklar…
Yavrularım…Evlatlarım,
Kınalı kuzularım,
Avucu reyhan kokulu kucuk dağlarım
Kiminiz buyudu, heybetiyle
Nam saldı, kah korku yedi aleme,
Hatta bana bile!…
Kiminiz kurudu, kara saban arkasında
Ufalandı eller, parcalandı yurekleriniz
Toprakla beraber…Sevgisiz…
Kiminiz, daha cicek acmadan meyve verdiniz…
Bu ihtiyarın derdi nedir bilir misiniz?
Dort adam,
Cıkacak mı benim dort kolluyu taşıyan?…
Ve olacak mı acep obur tarafta
Yepyeni bir kara tahtam…
Benimle zamanı gelince oynadın da hazla
Alışamadığım dort duvar arasında ne işin vardı!
Hep benden once oradaydın ne yazın ne kışın vardı…
İlk harfler, heceler, sozcukler derken
Ve o mabede seninle gelip giderken
Tutuştu ellerimiz birleşti gozlerimiz
Karga seslerinin ruzgarlara karıştığı bir son yazdı
Son goz goze gelişimizde…
Buruk tebessumlerinle beni ağlatmıştın
OĞRETMENİM,CANIM…
Fatma AYDEMİR
VE DUŞUNUR OĞRETMEN
Eylulde sararan yapraklarla beraber,
Oğretmenler vurulur, boş tarlaların ıssızlığında
Ve duşunur oğretmen, olumle yaşam arasında
Kim, neden sıkmıştır, kahpe kurşunları, kahpece?
Yarar kurşunların sesi karanlığı bir gece
Akan her damla kan, yaklaştırır olumu
Gurbetin kanlı tozu tutuşturur gonlunu
Eğitim ordusunda olunca şanlı nefer,
Başlamıştır gurbete gitmek icin bir sefer
Olumun beklediğini bilemezdi bu yerde
Care diye gelmişti, cehalet denen derde
Boyle mi olmalıydı oğretmenin kaderi?
Alırlardı sılada elbet kara haberi
Yaşlı ana sarılır cansız duran bedene
Lanetler yağdırılır, ona ateş edene
İntikam yeminleri edilir hep bir dilden
“Rahat uyu oğretmen!Cıkmazsın gonullerden
Derler de unuturlar, adın kalır
Murat ARICI
OĞRETMENİM
Sen bir ışık yolusun
Bizi hep aydınlatan
Bir bilgi kaynağısın
Turlu şeyler anlatan
Avukat, doktor, hakim,
Hepsi senin eserin
Bu ulke, bu insanlar
Senindir oğretmenim
Her oğretmenler gununde,
Sevincle carpar kalbim
Gosterdi tum gucunu
Sevgili oğretmenim
Elif Bundak
OĞRETENSİN BANA SEN
Gece ruyalarıma giren,
Sensin beni sevindiren
Hayat yolumu cizen
Oğretensin bana sen
Annemden daha sonra,
Sen gelirsin aklıma
Emeğini odeyemem,
Oğretensin bana sen
Oğrenmezsem kızmazsın,
Yılmadan anlatırsın,
Sevgiyle yaklaşırsın
Oğretensin bana sen
Mesleğimi gosteren,
Gercekleri oğreten,
Sensin beni yukselten
Oğretensin bana sen
Dilek Kılıc
OĞRETMENİM
Bu bahce senin
Bu fidanlar
Bu ağaclar
Hepsi senin en buyuk emeğin
Oğretmenim…
Bir gun cicek acacak fidanlar
Ve bir gun meyvesini toplayacaksın
Bu bahceden
Mutlu olacaksın oylesine…
İnsanların en mutlusu oğretmenim
Sanatların en guzelini secmişsin
Derler ya karınca kaderince
Fakat kimse yapamaz boyle bir bahce
Su ister guneş ister
Her biri emek ister
Ayrı ayrı oğretmenim
Bu bahce senin
Bu fidanlar
Bu ağaclar
Senin en guzel eserin oğretmenim…
Oğuz Coker
ATATURK VE OĞRETMENİM
Sevgili oğretmenim
Heyecanla beklerdik seni her sabah
GUNAYDIN derdin, seslerin en guzeliyle,
BUGUNKU KONUMUZ diye, başlardın soze
Kara tahta Onunde akbilgilerle
Cırpınırdın, birşeyler oğretmek icin bize
BAYRAK derdin oğretmenim
Heyecandan dalgalanırdı sesin BAYRAK gibi
“ATATURK deyince coşardın sen
Yatağına sığmayan IRMAK gibi
ATATURK deyince oğretmenim
Nefes almaz seni dinlerdik
Anlatırdın hayatını devrimlerini
Cephedencepheye koşardın sen
Daha bir buyurdun gozumuzde
Sanki ATATURK’U yaşardın sen
Ellerinden operim oğretmenim
En guzel duygularla en guzel bilgilerle
Yetiştirdin bizi
Şimdi icimizde inanc başımızda BAYRAK
Bu Yurt sevincimiz tasamız bizim
ATATURK ilkeleri en buyuk yasamız bizim
ATATURK yolundan donmeyiz biz
MEŞ’ALEMİZ ATATURK sonmeyiz biz…
Ozkan GONLUM
BENİ DE GOTUR AYDINLIĞINA
İcimde ufkuma cizdiğin dağlar,
Adına gul gibi uzanıyorum…
Her cığlık kahrın onunde ağlar,
Seni yureğimle selamlıyorum
Nasıl gizler yureğini bir cocuk,
Islak yorganının karanlığına?
Sığmaz duşlerime bu koca boşluk,
Al beni de gotur aydınlığına…
Ziller calsın, yine sen dağları ciz,
Sevginin rengine boya suları
Kucaklasın hasretimi bu deniz,
Buyusun ellerinde guneşin yolcuları
Butun yıldızları sersem geceye,
Butun cocuklara seni anlatsam,
Adın sığmaz kurduğum her tumceye,
Kıyametler kopar seni unutsam
Nuri PEKOZ
OĞRETMENİN VEDASI
Gidiyorum… Bir yanımda emeklerim,
Bir yanımda
Ucsuz bucaksız hayallerim
Sizlerde yaşayacak onlar şimdi
Bir damla gozyaşına kıyamadığım,
İcimin derdi, sacımın akı cocuklar…
Yavrularım…Evlatlarım,
Kınalı kuzularım,
Avucu reyhan kokulu kucuk dağlarım
Kiminiz buyudu, heybetiyle
Nam saldı, kah korku yedi aleme,
Hatta bana bile!…
Kiminiz kurudu, kara saban arkasında
Ufalandı eller, parcalandı yurekleriniz
Toprakla beraber…Sevgisiz…
Kiminiz, daha cicek acmadan meyve verdiniz…
Bu ihtiyarın derdi nedir bilir misiniz?
Dort adam,
Cıkacak mı benim dort kolluyu taşıyan?…
Ve olacak mı acep obur tarafta
Yepyeni bir kara tahtam…
Benimle zamanı gelince oynadın da hazla
Alışamadığım dort duvar arasında ne işin vardı!
Hep benden once oradaydın ne yazın ne kışın vardı…
İlk harfler, heceler, sozcukler derken
Ve o mabede seninle gelip giderken
Tutuştu ellerimiz birleşti gozlerimiz
Karga seslerinin ruzgarlara karıştığı bir son yazdı
Son goz goze gelişimizde…
Buruk tebessumlerinle beni ağlatmıştın
OĞRETMENİM,CANIM…
Fatma AYDEMİR