Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Oğuz Atay Unutulan Özeti

Oğuz Atay Unutulan Özeti

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Unutulan Özeti Oğuz Atay


Oğuz Atay Unutulan Özet


Ben tavan arasındayım sevgilim!diye bağırdı delikten aşağıda dürüst Eski kitaplar bugünlerde fazla para ediyor Bir bakmak istiyorum onlaraSon sözlerimi duydu mu? Orası fazla karanlıktır; dur, sana bir fener vereyimİyi Durgun bir gün Bütün hayatım baştan başa kesintisiz bir alaka aradığımı söylerdi birisi bana Gülümsediğimi belirten bir ayna olsaydı; azıcık da ışık Bir yerini kırarsın karanlıktaDelikten yukarı doğru bir el feneri uzandı Fenerli elin ucundaki ışık, rastgele önemsiz bir köşeyi aydınlattı; bu eli okşadı El kayboldu Ne düşünüyor acaba? Gülümsedi: Yeniden mi düşünüyor?

Yıllardır bu tozlu, örümcekli karanlığa çıkmamıştı Işığı görebilen bir takım böcekler kaçıştılar Nefret; fakat yardımsever olacağını dikkate almak kuvvetlendirdi onu Olur Ya de hiçbir şey söylemeden başarmalıydım bu işi Benden bir karşılık beklemiyor Ona yardımcı olmak mi bu? Bilmiyorum, ara sıra karıştırıyorum; bilhassa, başımda uğultular olduğu zamanlar Onun gibi düşünmeyi anlayışlı olmak isterdim Bana belirli etmemeye çalışarak izliyor beni Çekiniyor Acele etmeliyim öyleyse Feneri yakın bir yer tuttu; annesiyle babasının resimleri Aralarında eski bir kundura torbası, kırık birkaç lamba Neden hiç sevmediler birbirlerini? Ölecekler diye öylesine korkmuştum fakat Torbayı karıştırdı: Tuvaletle gittiğim birincil baloda giymiştim bunları Her gecve biriyle dışarı çıkardım, dans etmek için Aman Allahım! Nasıl yapmışım bunu? Ellerinin tozunu elbisenin üstüne sildi Mor ayakkabılarına baktı: Buruşmuşlar, küflenmişler Sol ayağına giydi birini: Ölçülerin hiç değişmemiş Utandı, yine de çıkaramadı ayağından Topallayarak bir iki adım attı Sonra resimlere yaklaştı, diz çöktü, ast yana getirdi onları Dirseğiyle tozlarını sildi azıcık Beni de kendilerini de anlamadılar Ne dek ağlamıştım Aşağıda onlara bir yer bulabilir miyim? Koridorda sandık odasında

Işığın altından kaçmaya çabalyan bir hamamböceği takıldı gözüne, kendine geldi El feneriyle izledi böceği: Çirkin yaratık, yukarı çıkmaya çalışıyordu ağlara takılarak Böceğin ayakları, elbiseyi parçalar diye korktu Yıllar geçmişti, minik bir dokunuşa dayanamzdı, kim bilir? İşte, boynundan yukarı doğru çıkıyor, yanağında birazcık sendeledi: Sakalı biraz uzamış da ondan; zaten her gün tıraş olmayı sevmezdi Yanaktan ukarı çıkan haşere, şakağa içten gözden kayboldu El fenerini oraya tutsam mı? Hayır Korktu; lakin güya karanlıkta kurşunun deliğini gördü Titreyerek geri çekildiği sırada, benzer delikten çıktı karaböcek: Bacaklarının aralarında ufak, pürüzlü bir tutam taşıyordu Dehşete kapılarak feneri deliğin içine tuttu: Işınlar, kafatasının iç duvarlarında yansıdı Eyvah! Böcekler beynini yemişlerdi, en yumuşak tarafını Ola Ki de hamamböceği son parçayı taşıyordu Kendini tutamadı: Seni fazla mu yalnız bıraktılar sevgilim?dedi Aşağıdan, diğer bir deliğin içinden sevgilisinin sesini duydu

Bir şey mi söyledin canım?

Elini telaşla kitap sandığına soktu Hiçdiye karşılık verdi aceleyle Kendi kendime konuşuyordum*
 
858,496Konular
981,849Mesajlar
29,894Kullanıcılar
Üst Alt