okul fobisini yenmenin yolları

mektep fobisini yenmenin yolları Okullar açıldıÖğretmen olduğum için, dertli,anne ve babasına yapışan çocukları gördüm Bazen o kadar tepki veriyorlar oysa öğretmenlerde çaresiz kalıyorVeliler ve öğretmenleri zorlayan okul fobisi için neler yapılabilir? Artık evinden ve annesinden ayrılacağını anladığı için okula gitmeme hedefiyle çocuğunuz bin dereden su getiriyorsa, siz de pes etmeyin! Birincil gün erkenden kalkın, hoş bir kahvaltı sofrası kurun ve okulun ilk gününü eğlenceli ışık halkası getirin Okulun ilk günlerinde yapılacak ufak tiyatro gösterileri ve esprili piyesler de çocuğun okul fobisini yenmesine asistan olur Anne ve babalar kendileri için uzakta bir hayal gibi görünen o gün gelip de çattığında hiç de düşledikleri gibi romantik anlar yaşamayabilir! Küçük meleği büyüyüp de okul çağına gelen anne ve babalar; ayaklarına sarılmış gözyaşı döken, okula gitmemek için boyun eğmez bir çocukla aleyhinde karşıya kalabilir İşte o gün sakın bu durumun sadece sizin başınıza geldiğini düşünmeyin! Çünkü çoğu anne ve baba, çocukları mektep çağına geldiğinde ‘okul fobisi’ ile yüz yüze kalıyor İşte bu noktada, çocuğun mektep fobisiyle baş etmesi için en kayda değer tayin tekrar anne ve babaya düşüyor! Uzman Klinik Psikolog Elif Kutlu Merzeci, mektep fobisini yenmede ‘ilk gün’ün dönüm noktası olduğunu belirterek, anne ve babalara tüyolar verdi: AH ŞU ANNE BAĞIMLILIĞI! • Çocuklar; okulun getirebileceği sorumluluklardan ürktükleri gibi, fiilen ağırlıkla anneden bambaşka kalmaktan korkarlar Bu korku, anneyle çocuk aralarında ne derece dinç bir senet kurulduğu konusunda bize çok kayda değer ipuçları verir Anneden güçlü olarak bambaşka kalmayı reddeden ve biriki hafta geçmesine karşın, anneden bambaşka kalamayan çocuklarda, anneye karşısında geliştirilmiş fazla bağlılık sorunu olduğu düşünülebilir BIRINCIL GÜNÜ HOŞ ATLATIN! • Mektep fobisinin aşılmasındaki en önemli adım; ilk günü başarıyla atlatmaktır! Okulun birincil günü; anne ve babaların sakin ve dar bir tavır izlemesi, çocukların okula karşı duydukları kaygıyı azaltmasına tezgâhtar olur Fakat anne ve baba yüzünde tez canlı bir açıklama takınır, çocuğunu panik içinde hazırlar ve okula yetiştirmeye çalışırsa çocuk da kaygılanır böylece okulun birincil günü yeterince erken kalkılmalı, panik yapmadan hazırlanılmalı ve zorlamadan ailece neşe saçan bir kahvaltı yaptıktan sonradan okula gidilmelidir ONU KİMSEYLE KIYASLAMAYIN! • Çocuk fazla korkuyor ve ağlıyorsa, bunun nedenleri kendisine yumuşak bir üslupla sorulmalı Muhakkak küçümseyen, alaycı ve kıyaslayan bir konuşma takınılmamalı Çocuğa, okulun korkulacak bir yer olmadığı uygun bir dille anlatılmalı ASIK SURATLI YOK GÜLERYÜZLÜ EĞİTİM! • Okulun ilk günlerinde, anne ve babalar değin öğretmenlere de kayda değer ödev düşüyor Hemencecik derslere açılmak yerine okul tanıtılmalı Okulun çocuklara ne gibi faydalar sağlayacağı esprili karikatürlerle, ufak piyeslerle, tiyatro gösterileriyle uygulamalı olarak anlatılabilir Bu gösterilere çocukların da katılması sağlanırsa, daha etkin olması sağlanabilir Biz yetişkinler bile bir konuda eğitime katıldığımızda; bu eğitimin bize neler sağlayacağı ya da bu eğitim olmadan nelerde yanlış yapacağımız gibi konular programın daha en başında anlatılır Bu yöntem nasıl ama bize nasıl doğru bir karar verdiğimizi hissettiriyorsa, minikler için de niçin evdeki oyunu bırakıp oraya geldiklerini anlamalarına muavin olacaktır ÖNCE AHENK SONRADAN BESIN! • Bir diğer manâlı konu ise çocuğun okulda geliştireceği besin alışkanlıkları Gida konusunda, bilhassa ilk günlerde, aileler muhakkak baskıcı olmamalı Yeni bir hayata alışmaya çalışan çocuk için besin ihtiyacı, kaygıdan ötürü ikinci plana atılabilir O nedenle ilk günlerde çocuğa zorlama yapmadan, davranışları sadece izlenmeli Okula karşısında kaygısı azaldıkça, besin alışkanlıklarının da oturmaya başladığını göreceksiniz Fakat okula alıştığı halde beslenme sorunları devam ederse, öğretmeni ile işbirliği içinde sorun çözülmeye çalışılmalı • Çocuğunuzun okula başlamasının üzerinden günler geçmesine rağmen korkuları ve uyumsuzluğu devam ediyorsa ve durumunda herhangi bir değişim olmuyorsa, bilirkişi bir psikologa başvurmanızda fayda var ​