Toplumların sağlıklı gelecekleri için temel, sağlıklı yetişmiş çocuklardır. Çocukların sağlığı ve sağlıklı yetişkinler olabilmesi, anne karnından başlayarak sağlıklı bir ortamda büyümelerine bağlıdır. Okul öncesi dönem yaşamın en hassas dönemlerinden biridir. Bu dönemde içinde bulunulan çevre, alınan uyarılar, çocuğun fiziksel, zihinsel, sosyal ve ruhsal yönden büyüme ve gelişiminde çok etkin rol oynar. Anne babanın yeme alışkanlıkları çocuğu etkileyeceğinden öncelikle anne babanın doğru beslenmesi gerekir.
Anne babanın yeme alışkanlıkları çocuğu etkileyeceğinden öncelikle anne babanın doğru beslenmesi gerekir.
Bu dönemde dikkat edilmesi gerekenler ise şunlardır
1. Çocuklar anne ve babalarını rol-model aldıklarından onlara yol gösterici olarak sofrada her zaman iyi örnek olmalı. Örneğin anne-baba yemek seçiyorsa çocukların da her yemeği yemesini bekleyemeyiz yada düzenli bir sofra öğün düzeni yoksa çocuğun da bozuk bir beslenme düzeni olmasına şaşırmamalıyız.
2. Yemek yemeleri konusunda fazla ısrarcı olmayın ve üstlerine gitmeyin. Çocuklar kaybettikleri enerjiyi karşılayacak kadar yemek yer ve günlük yaklaşık kalori ihtiyacı saymanıza gerek yoktur. Bazı gün çok yediğine sevindiğiniz çocuğunuz ertesi gün iştahsız diye üzülmeyin bu dengeyi kendisi ayarlar. Burada size düşen tek görev çocuğunuzun önüne doğru yemekleri seçip koymaktır.
3. Çocuklara mutlaka kahvaltı alışkanlığı kazandırmak gerekir. Peynir çeşitleri, tam tahıllı ekmek, zeytin, pekmez-bal, süt, haftada 2-3 kere yumurta veya omlet, taze meyve, evde yapılmış kuru meyveli kek veya börek çocukların kahvaltılarında olabilecek gıdalardır.
4. Okul öncesi dönem çocuğu, besinlere karşı belirli ve kesin tavırlar koymaya başlar. Bu yaş grubu çocuklar besin grupları içinde en az sebzeleri severler. Anneler, sebzeleri çocuklara sebzeleri yedirmek istiyorlarsa pişirme şekli ve servisine özen göstermelidirler
5. Çocuklar genellikle renkli yiyecekleri severler. Bu nedenle özellikle et yedirmekte zorlanıyorsanız köftesini sebzelerle karışık pişirebilirsiniz veya tabağını renkli biberlerle, havuçla süsleyebilirisiniz. Çocuklar grup içinde ve anneden ayrı olduklarında daha farklı davranış sergilerler. Evde hiç yemediği bir yemeği yuvada arkadaşları ile birlikte iştahla yiyen çocuk örnekleri az değildir. Çocuklar için iki öğün arası 4-5 saatten az olduğunda çocuğun açlık duygusu gelişemeyebilir. Bu nedenle iştahsız çocuklar daha uzun aralıklarla beslenebilirler.
6. Çocuklarda iştahı etkileyen en büyük etkenlerden birisi öğün aralarında abur-cuburla karnını doyurmalarıdır. Buna bağlı olarak doygunluk hissi hisseden çocuk ana öğünlerde yemek yemeyii red edecektir. Oyalamak için ana yemek öncesi çocuğunuzun eline tutuşturduğunuz bir gofret veya bir dilim kek onu tıkayacak ve sofrada yiyecekleri reddetmesine neden olacaktır.
7. Çocuklar grup içinde ve anneden ayrı olduklarında daha farklı davranış sergilerler. Evde hiç yemediği bir yemeği yuvada arkadaşları ile birlikte iştahla yiyen çocuk örnekleri az değildir. Çocuklar için iki öğün arası 4-5 saatten az olduğunda çocuğun açlık duygusu gelişemeyebilir. Bu nedenle iştahsız çocuklar daha uzun aralıklarla beslenebilirler.
8. Et, tavuk gibi gıdaların yağda kızartılması durumunda zararlı bazı kimyasal maddeler oluşur. Bu maddeler özellikle kanserin öncü maddelerini oluşturabilir. Bu nedenle et, tavuk gibi gıdaları kızartmak yerine haşlama veya fırında pişirme yöntemleri tercih edilebilir. Balıklar buğulama yapılabilir veya fırında pişirilebilir. Yumurta haşlanırken de rafadan değil tam olarak haşlanmalıdır. Böyle pişirilirse proteinin vücut tarafından kullanımı daha fazla olur.
9. Çocuğunuzla beraber alışveriş yapmanız, sofra hazırlanırken yardım istemeniz hatta onunda yemek hazırlanmasında katkıda bunmasına fırsat tanımanız çocuğunuzun yemek yeme isteğini artırıcı yönde olumlu etkiler oluşturacaktır.
10. Bu dönemdeki çocuklar için önemli mineraller, kalsiyum ve demirdir. Kalsiyum ve demiri yeterli miktarda sağlayan besinler diğer tüm mineralleri de sağlarlar. Kalsiyum yetersiz alınırsa çocuklarda büyüme geriliği ve raşitizm görülür. En iyi kalsiyum kaynakları, süt, peynir, yoğurt, fındık, fıstık gibi kuruyemişler ve yeşil yapraklı sebzelerdir. Çocuklar yeterli demir alamadıklarında demir yetmezliği anemisi oluşur. Demirden zengin besinler et, yumurta, yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller, kuruyemişler, yağlı tohumlar, pekmez ve kuru meyvelerdir.
11. Çocukların sağlıklı yetişkinler olabilmesi için yeterli ve dengeli beslenmeleri yanında yaşlarına ve beden yapılarına uygun egzersiz yapmalarının da özendirilmesi gerekir. Çocukların sporu sevmeye erken yaşta başlamaları; spor yapma alışkanlığı kazanmaları ve sporu yaşamlarının bir parçası olarak kabul etmelerini kolaylaştırır.