Okul öncesi dönemde çocukların beslenme alışkanlıkları gelişimin önemli bir yönünü
oluşturmaktadır. Çocukların ne yedikleri iskeletteki büyümeyi, beden şeklini ve hastalıklara
karşı olan bağışıklık düzeyini etkiler.(Santrock, 2011) Bu nedenle, çocukta doğru bir yeme
alışkanlığı oluşturmak son derece önemlidir.
Çocuklarda yeme alışkanlığını etkileyen faktörlerin en başında çocuğun bakımını
sağlayan kişinin yani anne-babasının davranışları gelmektedir. İlk çocukluk dönemindeki
yeme davranışı, çocuğun bakımını sağlayan kişi çocukla beraber, düzenli bir yeme
programıyla yemek yediğinde; çocuğa sağlıklı yemek yeme konusunda model olduğunda,
yemek zamanlarını keyifli hale getirdiğinde ve belirli beslenme biçimlerine katıldığında
gelişmektedir. (Santrock, 2011)
Çocuklar için beslenme, uyku gibi temel gereksinimlerin belli bir rutinde olması son
derece önemlidir. Araştırmalar, düzenli beslenen ve uyuyan yetişkinlerin bu alışkanlıkları
büyük ölçüde çocukluk zamanlarında kazandıklarını göstermektedir. Ayrıca yemek yemesi ve
uyuması belli bir rutine bağlı olmayan çocuklarda, yemek ve uyku açısından davranış
problemleri ile karşılaşılmaktadır. Bunun nedeni, özellikle okul öncesi dönemdeki çocukların,
sosyo-duygusal gelişim açısından sürekli sınırları test eden bir yapıya sahip olması ve
kendisine söylenen ve yapılanları unutmamasıdır. Eğer bir çocuk bir gece 21:00'de yatıyor, bir
diğer gece 23:00'de yatmasına ses edilmiyor ise; çocuk 21:00'de yatması istendiğinde bu
sınıra itiraz edecek ve inatlaşmaya gidecektir çünkü önceden buna ses çıkarılmadığını
bilmektedir. Yemek konusunda da aynı şey geçerlidir. Örneğin aile düzenli bir yemek yeme
rutinine sahip değilse, çocuk anne-baba kendi istediği saatte yemek yedirmek istediğinde
problem çıkaracaktır.
Çocuk için anne-babanın ne söylediği kadar ne yaptığı da son derece mühimdir.
Örneğin, sofrada anne tabaklara brokoli koyuyor kendisi yiyor ancak baba bu yemeği
yemiyorsa, büyük ihtimalle çocukta brokoli yemeyecektir. Çünkü burada çocuk, model alarak
öğrenmektedir. Babasının brokoli yemediğini öğrenen bir çocuğun brokoliyi yemesini
beklemek doğru değildir. Anne-baba olarak sağlıklı yemek yeme konusunda model olmaktan
kasıt budur. Çocuklar anne babasının beslenme alışkanlığını kopya eder. Sürekli et yiyen bir
ailede, anne çocuğuna arada sebze yedirmeye çalışıyor fakat bunu başarmakta zorluk
çekiyorsa bunun sebebi sebze yemenin belli bir rutinde gerçekleşmemesi ve çocuğun ailenin
beslenme alışkanlığını kopya etmesinden kaynaklanmaktadır.
Yemek yerken televizyonun açılması, çocuğun i-pad, telefon gibi cihazlarla
oyalanması yanlış tutumlardandır. Çocuklar en başta bu gibi oyalayıcılarla yemek yiyebilir
ancak bir süre sonra bunlar dahi onun yemek yemesi için yeterli olmayabilir. Aynı zamanda
bu şekilde bir yeme alışkanlığına sahip çocukların yetişkinliklerinde de bu tutumu
sürdürmeleri ihtimali yüksektir. Televizyon karşısında yemek yeme; obezite, yüksek kolestrol
gibi sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Leann Birch’in araştırmasına göre, problem
televizyon izlemekten değil, televizyon izlerken yenilen yemek miktarına veya tadına dikkat
edilmediğinden, fazla yemek yemekten kaynaklanmaktadır. (Birch, 2006)
Neler Yapılabilir?
Günümüzde annelerin de çalışma hayatına katılması, çalışma saatlerinin uzaması, çalışan
annelerin yorgun olması gibi sebepler yemek saatlerinin belli bir rutine ayarlanmasını
zorlaştırmıştır. Ancak çocuklar bir ailenin en değerli hazinesidir, bu yüzden onlar için
özveride bulunulması oldukça önemlidir. Bu nedenle kahvaltı, öğle yemeği, akşam
yemeğinin belli bir rutinde olmasına dikkat edilmelidir.
Anne-baba ya da bakım veren diğer kişilerin sağlıklı yemek yeme konusunda model
olması gerekir. Anne-babanın da yemek seçmemesi gerekir. Ayrıca anne-baba ben eve
gelirken atıştırdım diye akşam yemeğinde sofraya oturmuyorsa ya da oturup bir iki bir
şey yiyorsa çocuğunun da onu taklit edebileceği unutulmamalıdır.
Yemek yerken çocuğun sadece yemek yemeye odaklanmasına dikkat edilmelidir.
Televizyon, telefon gibi cihazlar yemek yerken kapalı ve uzak tutulmalıdır. Yemekler
masada yenilmeli, televizyon karşısında koltukta, çocuk oyuncaklarıyla oynarken yemek
yedirmekten kaçınılmalıdır.
Yemek yemeyi çekici hale getirmek için çocuğa özel çatal kaşık tabak kullanılabilir.
Örneğin çocuk Spiderman karakterini seviyorsa, yemeği Spiderman tabağında
sunulabilir.
Çocuk sebze yeme alışkanlığı kazanmamışsa, bu alışkanlığı kazandırmanın zorlu
olabileceği ve uzun sürebileceği unutulmamalıdır. Başlangıç olarak sebze yemekleri
tadımlık olarak ana yemeğin yanına eklenebilir. Anne baba olarak mutlaka bu esnada
sizin de bu yemeği yemeniz gerektiği unutulmamalıdır. Yemeği yerken anne baba olarak
birbirinize "Mmm ne kadar da lezzetli olmuş.", "bu yemek çok faydalı beni hastalıktan
koruyacak" tarzı cümleler söyleyerek çocuğunuzun o yemeği yeme konusundaki
merakını kamçılayabilir, sizi taklit etmesini teşvik edebilirsiniz.
Yemek yemediği için çocuğu cezalandırmak, kısa vadede işe yarasada uzun vadede işe
yaramaz. Yemek yemediği için çocuğu bir şeylerden mahrum bırakmak onun için yemek
yemeyi bir koşul, görev haline getirir. Eğer çocuk bir öğünü yememek konusunda sizinle
inatlaşmaya giriyorsa ısrar edilmemelidir. Ancak ilk önce, bir diğer öğüne kadar yemek
yiyemeyeceği, aç kalacağı anlayabileceği şekilde ona anlatılmalıdır. Eğer buna rağmen
yememekte inat ediyorsa, bir diğer öğüne kadar çocuğa yemek verilmemelidir. Örneğin
çocuğunuz öğle yemeği yemediyse akşam yemeğine kadar çocuğunuza herhangi bir şey
yedirmeyin. Özellikle bu öğünler arasında çocuğunuza cips, çikolata gibi abur cuburlar
vermekten kaçının. Aksi takdirde çocuğunuz yemek yemediği için ödüllendirilmiş gibi
olacaktır. Eğer ara öğün olarak çocuğunuzun meyve yeme alışkanlığı varsa bunu devam
ettirin ancak yemek yemediği için normal rutinden fazla meyve yedirmeyin. Eğer ara
öğün akşam yemeğine yakın yedirilirse, çocuğun iştahının tıkanabileceği
unutulmamalıdır. Akşam yemeğinde ise öğle yemeği yemediği için tabağın tepeleme
doldurulmaması gerekir. Normal öğün miktarını verin, eğer kendisi isterse fazlasını
koyun.