Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Evlatların oyunları kıymetsiz, kolay üzere görülse de oyun evladın en kıymetli işidir. Evlat oyun sayesinde birçok şey öğrenir. Oyun sırasında evlatlar tecrübeler kazanır. Oyun aracılığıyla evladın çeşitli dert ve endişeleri denetim altında tutulabilir ve yok edilebilir, evladın hisleri ve yaşantısı hakkında malumat sahibi olabiliriz. Örneğin validesi ve pederi boşanan bir evlat oyununda buna konum verebilir. Oyununda oyuncaklarından birini kendisi yapar ve hislerini, neler hissettiğini lisana getirebilir.
Mütemadi şiddet gören bir evlat bunu oyununda bebeğini döverek yansıtabilir. Tıpkı formda daha evvel yangına tanık olmuş yahut yangında akrabasını kaybeden bir evlat bunu tekraren oyununa yansıtabilir. Evladın bu durumu birçok defa oyununda yansıtmasının sebebi evladın bundan çok etkilenmiş olması ve bunun evlatta kalıcı izler bırakmış olmasıdır.
Oyun aracılığıyla evladın geldiği mahal ve yaşantısı hakkında haber sahibi olunabilir. Örneğin; Hataylı biri oyununda künefe tatlısına bölge verebilir yahut Adanalı olan bir evlat oyununda adana kebabına taraf verebilir. Oyun aracılığıyla evlatlar gelecekte girecekleri rollere hazırlık yaparlar. Oyunlarımda ana, peder olurlar. Evlat oyun aracılığıyla yaşıtlarından bilmediği bir çok şeyi öğrenebilir. Örneğin; oyun sırasında uçağa hiç binmemiş, uçağın ne olduğunu bilmeyen bir evlat yaşıtı aracılığıyla uçağı öğrenebilir. Oyun evladın toplumsallaşması, paylaşmayı öğrenmesi ve yeni arkadaşlar kazanması açısından çok değerlidir. Çocuktaki var olan kuvvetin dışarı atılması ve evladın fizikî gelişimi açısından büyük değer taşır. Evlatların şiddete eğilimimi arttıran, muhite zarar verebileceği (savaş, dövüş oyunu gibi) oyunlar oynanması engellenmelidir. Sonuç olarak OYUN, EVLADIN HAYAT KAYNAĞIDIR VE ONU HER ISTIKAMETTEN BESLER.
Oyuncakların evladın gelişiminde çok değerli bir mekanı vardır. Oyuncaklar evlatların yetenekleri konusunda bize haber verir. Örneğin kimi evlat müzik aletleriyle oynamayı sever, kimi evlat toprakla oynamayı sever. Oyuncak alırken rastgele almamak ve oyuncak seçiminde dikkatli olmak gerekir.
Oyuncaklar vakit geçirme ve eğlenme aracı olarak görülmemelidir. Oyuncağın evladın eğitiminde kıymetli bir öge olduğu unutulmamalıdır. Oyuncaklar yaşa, evladın ilgi yerlerine, gelişim özelliklerine ve yeteneklerine nazaran seçilmelidir. Oyuncak alındıktan sonra anne-babaların evlatla birlikte vakit geçirerek oyuncağı keşfetmeleri, oyuncağın özelliklerini öğrenmeleri çok değerlidir. Anne-babalar bu bahiste evlada klavuzluk yapmalıdır.
Küçük yaşlarda (0-9ay arası) renkli, ses çıkaran oyuncaklar tercih edilmelidir. Bu tıp oyuncaklar evladın zihinsel gelişimini hızlandırır ve olumlu yanda tesirler. İki yaş ve üzerinde ise legolar, bloklar, oyun hamurları, çok fonksiyonlu ve ahşap oyuncaklar tercih edilmelidir. Oyuncak üzerindeki makul yaş yazısı da dikkate alınmalıdır. Tabanca, kalitesiz plastik oyuncaklar, kalitesiz boyalarla boyanmış oyuncaklar alınmamalıdır. Oyuncak alırken üzerinde CE evrakı olmasına dikkat edilmelidir. Başkaca çizgi sinema kahramanlarının oyuncakları alınmamalıdır. Zira bu cins oyuncaklar bağımlılık yaparak, evladın çok sevdiği çizgi sinema kahramanını çok izleyerek pasif olmasına ve televizyon bağımlısı olmasına neden olabilir. Oyuncak seçiminde cinsiyet ayrımı yapılmamalıdır. 3 yaşın altındaki evlatlar için parçalanabilir oyuncaklar hava yoluna kaçarak boğulma riski yaratabileceği için tercih edilmemelidir.
Mektep öncesi periyot hayatın birinci ve en değerli yapı taşını oluşturur. Şayet mektep öncesi devirde ömrün bu birinci ve en değerli yapı taşı sağlam kurulmamışsa öbür periyotlardaki yapıtaşları sağlam olmayan ve eksik bir temel üzerine inşa edilmiş olur. Evlatlar bu periyotta çok süratli ve kolay bir halde öğrenirler. Öğrendiklerini kolay kolay unutmazlar ve bu devirde öğrenilenler kalıcıdır. Bu periyottaki yaşantılar dimağın çalışma durumunun belirleyicileridir. Evlatların gereksinimlerine yönelik, yaşıtlarıyla birlikte olduğu, ortamında eksper eğitimcilerin bulunduğu bir ortamda ilkokula hazırlanması evlat için çok büyük ehemmiyet taşır. Evlatları ilkokula hazırlayan anaokulları evlatların aile ortamı dışında yabancı ve farklı bir ortama atıldığı birinci konumlardır. Anaokulları çocuklarda var olan yeteneklerin ortaya çıkarılıp,geliştirilmesini sağlar. Evlatlar kuralları en yeterli anaokullarında öğrenir. Anaokullarında evlatlar yaşıtlarıyla muhabere kurar, birlikte vakit geçirir, sofra kurallarını nasıl yemek yiyebileceğini öğrenir ve onu memnun eden, onu eğlendiren zevkli ve eğitici oyunlar oynar. Ana mekteplerinde evlatlar yaşıtlarıyla bir araya gelerek oyun sırasında yahut farklı bir halde paylaşmayı öğrenir. Evlatlar yaşıtları aracılığıyla oyun sırasında yahut farklı bir halde bilmedikleri şeyleri öğrenirler. Mektep öncesi eğitim evlatların etrafıyla ve yaşıtlarıyla olumlu bağlantılar kurması, fizikî, psikomotor, toplumsal ve duygusal, bilişsel ve özbakım gelişim yerlerinin güçlenmesi ve geliştirilmesi, evlatların özgüvenlerinin artması, yaratıcı ve sorunlarını kolay bir halde çözebilmeleri açısından çok büyük değer taşır.
EVLATLARIN MEYDANINDA MÜTEHASSIS , KALİTELİ BİR ANAOKULUNDA OKULÖNCESİ EĞİTİMLERİ ALMALARI ÇOK DEĞERLIDIR VE BUNDAN ÖTÜRÜ EBEVEYNLER EVLATLARINI HANGİ ANAOKULUNA GÖNDERECEĞİNE ÂLÂ KARAR VERMELİ VE BU BAHISTE ANAOKULLARINI ÇOK ÂLÂ VE DİKKATLİ BİR HALDE ARAŞTIRMALIDIR.
Mütemadi şiddet gören bir evlat bunu oyununda bebeğini döverek yansıtabilir. Tıpkı formda daha evvel yangına tanık olmuş yahut yangında akrabasını kaybeden bir evlat bunu tekraren oyununa yansıtabilir. Evladın bu durumu birçok defa oyununda yansıtmasının sebebi evladın bundan çok etkilenmiş olması ve bunun evlatta kalıcı izler bırakmış olmasıdır.
Oyun aracılığıyla evladın geldiği mahal ve yaşantısı hakkında haber sahibi olunabilir. Örneğin; Hataylı biri oyununda künefe tatlısına bölge verebilir yahut Adanalı olan bir evlat oyununda adana kebabına taraf verebilir. Oyun aracılığıyla evlatlar gelecekte girecekleri rollere hazırlık yaparlar. Oyunlarımda ana, peder olurlar. Evlat oyun aracılığıyla yaşıtlarından bilmediği bir çok şeyi öğrenebilir. Örneğin; oyun sırasında uçağa hiç binmemiş, uçağın ne olduğunu bilmeyen bir evlat yaşıtı aracılığıyla uçağı öğrenebilir. Oyun evladın toplumsallaşması, paylaşmayı öğrenmesi ve yeni arkadaşlar kazanması açısından çok değerlidir. Çocuktaki var olan kuvvetin dışarı atılması ve evladın fizikî gelişimi açısından büyük değer taşır. Evlatların şiddete eğilimimi arttıran, muhite zarar verebileceği (savaş, dövüş oyunu gibi) oyunlar oynanması engellenmelidir. Sonuç olarak OYUN, EVLADIN HAYAT KAYNAĞIDIR VE ONU HER ISTIKAMETTEN BESLER.
Oyuncakların evladın gelişiminde çok değerli bir mekanı vardır. Oyuncaklar evlatların yetenekleri konusunda bize haber verir. Örneğin kimi evlat müzik aletleriyle oynamayı sever, kimi evlat toprakla oynamayı sever. Oyuncak alırken rastgele almamak ve oyuncak seçiminde dikkatli olmak gerekir.
Oyuncaklar vakit geçirme ve eğlenme aracı olarak görülmemelidir. Oyuncağın evladın eğitiminde kıymetli bir öge olduğu unutulmamalıdır. Oyuncaklar yaşa, evladın ilgi yerlerine, gelişim özelliklerine ve yeteneklerine nazaran seçilmelidir. Oyuncak alındıktan sonra anne-babaların evlatla birlikte vakit geçirerek oyuncağı keşfetmeleri, oyuncağın özelliklerini öğrenmeleri çok değerlidir. Anne-babalar bu bahiste evlada klavuzluk yapmalıdır.
Küçük yaşlarda (0-9ay arası) renkli, ses çıkaran oyuncaklar tercih edilmelidir. Bu tıp oyuncaklar evladın zihinsel gelişimini hızlandırır ve olumlu yanda tesirler. İki yaş ve üzerinde ise legolar, bloklar, oyun hamurları, çok fonksiyonlu ve ahşap oyuncaklar tercih edilmelidir. Oyuncak üzerindeki makul yaş yazısı da dikkate alınmalıdır. Tabanca, kalitesiz plastik oyuncaklar, kalitesiz boyalarla boyanmış oyuncaklar alınmamalıdır. Oyuncak alırken üzerinde CE evrakı olmasına dikkat edilmelidir. Başkaca çizgi sinema kahramanlarının oyuncakları alınmamalıdır. Zira bu cins oyuncaklar bağımlılık yaparak, evladın çok sevdiği çizgi sinema kahramanını çok izleyerek pasif olmasına ve televizyon bağımlısı olmasına neden olabilir. Oyuncak seçiminde cinsiyet ayrımı yapılmamalıdır. 3 yaşın altındaki evlatlar için parçalanabilir oyuncaklar hava yoluna kaçarak boğulma riski yaratabileceği için tercih edilmemelidir.
Mektep öncesi periyot hayatın birinci ve en değerli yapı taşını oluşturur. Şayet mektep öncesi devirde ömrün bu birinci ve en değerli yapı taşı sağlam kurulmamışsa öbür periyotlardaki yapıtaşları sağlam olmayan ve eksik bir temel üzerine inşa edilmiş olur. Evlatlar bu periyotta çok süratli ve kolay bir halde öğrenirler. Öğrendiklerini kolay kolay unutmazlar ve bu devirde öğrenilenler kalıcıdır. Bu periyottaki yaşantılar dimağın çalışma durumunun belirleyicileridir. Evlatların gereksinimlerine yönelik, yaşıtlarıyla birlikte olduğu, ortamında eksper eğitimcilerin bulunduğu bir ortamda ilkokula hazırlanması evlat için çok büyük ehemmiyet taşır. Evlatları ilkokula hazırlayan anaokulları evlatların aile ortamı dışında yabancı ve farklı bir ortama atıldığı birinci konumlardır. Anaokulları çocuklarda var olan yeteneklerin ortaya çıkarılıp,geliştirilmesini sağlar. Evlatlar kuralları en yeterli anaokullarında öğrenir. Anaokullarında evlatlar yaşıtlarıyla muhabere kurar, birlikte vakit geçirir, sofra kurallarını nasıl yemek yiyebileceğini öğrenir ve onu memnun eden, onu eğlendiren zevkli ve eğitici oyunlar oynar. Ana mekteplerinde evlatlar yaşıtlarıyla bir araya gelerek oyun sırasında yahut farklı bir halde paylaşmayı öğrenir. Evlatlar yaşıtları aracılığıyla oyun sırasında yahut farklı bir halde bilmedikleri şeyleri öğrenirler. Mektep öncesi eğitim evlatların etrafıyla ve yaşıtlarıyla olumlu bağlantılar kurması, fizikî, psikomotor, toplumsal ve duygusal, bilişsel ve özbakım gelişim yerlerinin güçlenmesi ve geliştirilmesi, evlatların özgüvenlerinin artması, yaratıcı ve sorunlarını kolay bir halde çözebilmeleri açısından çok büyük değer taşır.
EVLATLARIN MEYDANINDA MÜTEHASSIS , KALİTELİ BİR ANAOKULUNDA OKULÖNCESİ EĞİTİMLERİ ALMALARI ÇOK DEĞERLIDIR VE BUNDAN ÖTÜRÜ EBEVEYNLER EVLATLARINI HANGİ ANAOKULUNA GÖNDERECEĞİNE ÂLÂ KARAR VERMELİ VE BU BAHISTE ANAOKULLARINI ÇOK ÂLÂ VE DİKKATLİ BİR HALDE ARAŞTIRMALIDIR.
