iltasyazilim
FD Üye
Timur İmparatorluğu hükümdarlarından Şahıruh (H 779850) zamanında, Nimetullah Efendi adında haramdan kaçınmaktaki titizliği ile meşhur, bir mâneviyat büyüğü yaşamıştır Aşağıda zikredeceğimiz hâdise, onun bu husustaki şöhretinin ne kadar yerinde olduğunu ortaya koymaktadırŞahıruh, bir gün ziyaretine gelen Nimetullah Efendi'ye mânâlı bir ifade ile takılırİşittiğime göre gönderilen hediyelerden yiyormuşsunuz Halbuki hediyelerin içinde bâzılarının haram maldan kazanılmış şeyler olma ihtimali kuvvetlidir Bu haramlardan nasıl yersiniz?derNimetullah Hazretleri şu cevabı verir:Bize helâl tarafı gelir, haram yemeyiz Allah haramdan kaçan kulunu korur, ona haram yedirmez Yeter ki o kul, haram yememek azminde olsunŞahıruh, Nimetullah Efendi'nin bu sözünün zayıflığını isbat etmek için adamlarına gizlice emir verir Hemen koşarlar, şehrin dışında tek kuzusunu otlatan bir kadıncağız görürler Dövme tehdidi ile korkuttukları kadıncağızın elinden, kuzusunu alıp saraya götürürlerKuzu orada hemen kesilir, güzelce kebab yapılır Ziyafete haram yemeyen Nimetullah Efendi'yi de dâvet ederlerHazret, dâveti reddetmez, icâbet eder Saraydakiler de az sonra mahcub olacağı düşüncesiyle neticeyi heyecanla beklerlerŞahıruh, Nimetullah Efendi'yi sofraya buyur eder Birlikte otururlar Vezir, vükelâ hepsi de önlerindeki kuzu etinden iştiha ile yerler Tabiî ki Nimetullah Efendi de aynı iştiha ile yer, hem de arada sırada Allah'ın helâl nimetine şükrederYemekten kalkanlar ellerini yıkarlar, sedir üzerine oturup işin sonunu beklerken, Şahıruh tebessüm ederek konuşur:Hazret,der, 'Allah haramdan kaçan kullarını korur, haram yedirmez' diyordunuz Bak işte, haramı bal gibi sen de yedin Allah seni korumadı Buna ne buyrulur?Ben haram yemedim Benim yediğim helâldı Haramı siz yedinizNasıl olur? Senin yediğin bu kuzuyu adamlarımız kırda bir kadının elinden zorla aldılar Gasben alınan bu kuzunun haram etinden sen de bizimle birlikte yedin Bunun te'vil, tefsir tarafı yok ki?Te'vil, tefsir değil, gerçeğin tâ kendisinden söz ediyorum Bu kuzu benim için helâldı Sizin için ise haram İsterseniz, kuzuyu elinden zorla aldığınız kadını bulun ve sorunŞahıruh'un adamları koşarlar, kuzusunu elinden zorla aldıkları kadıncağızı bulurlar, ondan kuzuyu niçin otlattığını sorarlarBir şeyden habersiz kadıncağız, aynen şu cevabı verir:Burada Nimetullah Efendi adında bir büyük zâtdan bahsediyorlardı Kuzumu onagötürüyordum Fakat sizler elimden aldınız O zâtın hakkını yediniz Haram yemiş oldunuzHaramdan kaçanı Allah'ın koruduğunu bu hâdise ile göstermiş olan Nimetullah Efendi, Şahıruh zamanında Kirman'da vefat etmiştir Türbesi Mahan'dadır Allah rahmet eylesin(Ahmed Şahin, Bir Oku Bin Düşün)* * * HARAMDAN FAKİRE SADAKA OLMAZDevrinin hükümdarı, Seyyid EbûlVefâ Hazretlerini imtihan etmek istemişti İhlâs ve velâyet derecesini anlamak istiyordu Bunun için, helâl yoldan kazanılmış yüz dînârın içine, haram yoldan kazanılmış on dînâr koydu O on dînârın üzerine, kendisinin anlayabileceği bir işâret bıraktı Bunların hepsini bir kese içine koyarak, adamlarından birine verdi ve Bunları Ebû'lVefâ'ya götür, talebelerine dağıtsındedi Gönderdiği kimse, Ebû'lVefâ'nın huzûruna gelerek, halifenin dediğini söyledi Ebû'lVefâ Hazretleri, Keseyi çevir de mührü açılsınbuyurdu O kimse söylenileni yaptı ve kesenin içindekileri bir tabağa boşalttı Seyyid Ebû'lVefâ, Şunları ayır Şunları da, şunları dadiyerek, halifenin karıştırdığı haram yoldan kazanılmış olan on dinârı birer birer ayırdı Helâl yoldan kazanılmış olan yüz dînârı alıp kabûl etti On dînârı da bir keseye koydurarak, Bu dînârlar, fakirlere nafaka olarak harcanamaz Götür kendisi harcasındiyerek, halifeye geri gönderdi Halife, on dînârı eline alınca gördü ki, işâretlediği ve haram yoldan kazanılmış olan dînârlar idi O zaman anladı ki, Tâcülârifîn Seyyid Ebû'lVefâ Hazretleri, Allahü Teâlâ'nın velî kullarındandır Cenâbı Hak sevdiği kullarını haramdan korur
* * * HARAMDAN UZAK OLANIN DUASI MAKBÛLDÜRŞöyle anlatılır: Evliyâ'nın büyüklerinden Ebû'lHaseni Harkânî'nin talebeleri, memleketlerine izinli gidiyorlardı Kendisinden duâ istediler Korkulu yerde 'Yâ Ebe'lHasen' deyinizdedi Bir gece yolda eşkıyânın hücûmuna uğradılar Bağırıp Yâ Allahdediler Yalnız birisi: Yâ Ebe'lHasendedi Eşkıyâlar onu görmediler Diğerlerinin hepsini soydular Sabah olup onu selâmette görünce şaşırdılar Sebebini sordular O da: Yâ Ebe'lHasen, dedim, kurtuldumdedi Hocalarına gelip: Biz Allah deyip soyulduk Bu ise, yâ Ebe'lHasen diyerek sana sığınıp kurtuldudediler Bunun sırrını, sebebini bildirmesi için yalvardılar O da: Ağzınızdan haram girer, haram çıkar Allahü Teâlâ'yı hakkıyla tanımazsınız Sadece dilden Allah dersiniz Böyle kimselerin duâları kabûl olmaz Allahü Teâlâ, o arkadaşınızın sesini Ebû'lHasen'e duyurdu Ebû'lHasen de, onu kurtarması için Allahü Teâlâ'ya yalvardı Ebû'lHasen ise, haram yemez, haram içmez Haram söz söylemez Allah'a yalnız diliyle değil gönlüyle de bağlıdır Bu bakımdan duâsı kabûl olup o kurtuldudedi* * *
alıntıdır
* * * HARAMDAN UZAK OLANIN DUASI MAKBÛLDÜRŞöyle anlatılır: Evliyâ'nın büyüklerinden Ebû'lHaseni Harkânî'nin talebeleri, memleketlerine izinli gidiyorlardı Kendisinden duâ istediler Korkulu yerde 'Yâ Ebe'lHasen' deyinizdedi Bir gece yolda eşkıyânın hücûmuna uğradılar Bağırıp Yâ Allahdediler Yalnız birisi: Yâ Ebe'lHasendedi Eşkıyâlar onu görmediler Diğerlerinin hepsini soydular Sabah olup onu selâmette görünce şaşırdılar Sebebini sordular O da: Yâ Ebe'lHasen, dedim, kurtuldumdedi Hocalarına gelip: Biz Allah deyip soyulduk Bu ise, yâ Ebe'lHasen diyerek sana sığınıp kurtuldudediler Bunun sırrını, sebebini bildirmesi için yalvardılar O da: Ağzınızdan haram girer, haram çıkar Allahü Teâlâ'yı hakkıyla tanımazsınız Sadece dilden Allah dersiniz Böyle kimselerin duâları kabûl olmaz Allahü Teâlâ, o arkadaşınızın sesini Ebû'lHasen'e duyurdu Ebû'lHasen de, onu kurtarması için Allahü Teâlâ'ya yalvardı Ebû'lHasen ise, haram yemez, haram içmez Haram söz söylemez Allah'a yalnız diliyle değil gönlüyle de bağlıdır Bu bakımdan duâsı kabûl olup o kurtuldudedi* * *
alıntıdır