iltasyazilim
FD Üye
ölen kişi mezarda birincil ne yaşar
Kıymetli Kardeşimiz;
Ölünün kabri toprakla örtülüp düzlendiği ve millet dağılmağa başladıkları zaman, kabrin yanında durup şöyle demeyi sahabiler müstehap görürlerdi: Ey falan, La ilahe illallah deBunu üç kez bitmiş eder Daha Sonra yeniden ölüye hitaben: Ey falan, Rabbim Allah, dinim islam, Peygamberim Muhammeddir (tez) dediye telkinde bulunurlar
Definden sonradan telkin saptamak meşrudur Lakin yapılması muhakkak emredilmiş bir iş değildir Peygamberimizin telkin verdiğine dair bir habere rastlanmamıştır Ama ashaptan ve tabiinden yukarıdaki rivayetler gelmiştir
Ölü ruhun cesedinden ayrılmasından sonradan öldüğünü anlamaktadır Nitekim hadislerden de anlaşıldığı gibi ruhun cesedden ayrılması ile nimet ve cefa başlamaktadır Ayrıca ölünün sadece baş tarafı yok tüm vucudunun üstüne tahta, kerpiç veya kamıştan şeylerle örtmek müstehaptır
Vefat mutlak sefalet yok, bir halden bir hale geçiş ve bir evden diğer bir eve göçüştür şüphesiz Bu göçün başlangıcı, dünyada birbirine en sıkı bağlarla bağlı olan, bedenle ruhun birbirinden ayrılmalarıdır böylece ruhun bedenden ayrılışı, çıkışı ve bundan sonra ölümsüz istirahatgâhı olan Cennet veya Cehennem'e varıncaya kadar olan yolculuğu ve bu gezi esnasında geçecek olan hadiseler önemlidir
Ruh bedenden ayrılınca, yani insan ölünce bundan böyle biz onun bulunduğu âlemde sürdürdüğü hayatı müşahede edemiyoruz Lakin şer'î naslarda haber verilmiş olan her şeye kesin olarak inanıyoruz Gözlem ve deney sahasından uzak olan, dünyadaki kesif cisimlerin idraki için verilmiş olan duyularımızla kavrama edemediğimiz bu fizik ötesi âlemde meydana gelen olayları ve ölümden itibaren insanların başına gelecek şeyleri fakat nakli delillerden öğrenebiliriz İnsanların bu sonsuzluk yolculuğu esnasındaki halleri, âyet ve hadislerde yeter derecede izah edilmiştir Öyleyse sonsuzluk yolcularının birincil yola çıkışları olan ruhun bedenden çıkışı ve ölünün cesedi kabre konuluncaya kadar basma gelecek hallerden işe başlayarak bu husustaki haberlere bir göz atalım
Kur'anı Kerim'de hem: Sizden birinize ölüm geldiği süre, elçilerimiz (meleklerimiz) onun ruhunu alırlar1 buyurulmakta, ayrıca:Allah, nefislerin ölümü vaktinde canlarını alır2 buyurulmakta, ve keza de: (Ey Rasûlum, onlara) de ancak; sizin canınızı almaya temsilci kılınan azrail (Azrail) canınızı alacak3 buyurulmaktadır Buna göre, ölüm meleği, Allah Teâlâ ve Allah'ın ruhları almakla görevlendirdiği melekler ruh'u almaktadırlar Bu âyetler arasında var gibi görünen zıtlığı ortadan kaldırmak için âlimler, hadisi şeriflere müracaat ederek şöyle bir yorumlama getirmişlerdir :
Ölümün gerçek faili Allah Teâlâ'dır O, hikmeti icabı, ruhları almakla vefat meleğini (Ölüm Meleği'i) görevlendirmiştir ve vefat meleğinin yardımcıları durumunda bir kısım melekler daha bu işte görevlidirler Buna göre, ölümün başlangıcı olan, ruhun ayaklardan itibaren boğaza değin çıkarılması işini yukarıdaki birinci âyette muhabere olunan ölüm meleğinin yardımcıları yapmakta: gırtlağa gelmiş olan ruhu ise, âyeti kerimede Ölüm Meleğiadı verilen Ölüm Meleği almaktadır Ölümün gerçek faili ve yaratıcısı ise Allah Teâlâ'dır Böylece yukarıdaki üç âyet, birbirini desteklemekte ve ölüm fiilinin meydana gelişinde rolü olanları beyan etmektedirler Arasında hiçbir te'âruz yoktur 4
Ölüm meleğinin ruhları alışı, Allah'ın izniyledir Allah'ın izni olmaksızın bir sivrisineğin canım almaya bile zor yetiremez5 zira meleklerin bağımsızlık iradeleri olmadığı gibi, emrolunan işleri yapmak için gereken kudreti de kendilerine Allah Teâlâ verir O'nun emri ve izni olmadan hiçbir şeye zor yetiremezler
Ölüm meleğinin yardımcıları, rahmet ve cefa meleklerindendir Bir insan ölüm edeceği zaman azrail ile birlikte rahmet ve cefa melekleri de hazırlanmış olur Bunların sayılarının dört, veya üç rahmet, üç de azap olmak üzere altı olduğunu bildiren rivayetler vardır6
Bu melekler eceli gelmiş olan mü'mine güzel surette görünüp rıfk ile yumuşaklıkla muamele ederler Ve mü'minin ruhuna: Çık, ey hoş cesette yer alan doygun ruh Hamdedici ve Allah'ın rahmetiyle, güzelliklerle müjdelenmiş olarak çık ve Rabbine kavuşdiye hitap ederler7 Mü'mine verilen bu müjde ve meleklerin hoş görünüşü, kılıçların vuruşundan daha şiddetli olan ölüm acılarını unutturur ve onu sevince garkeder Bir hadisi şerifte vefat acıları, yünün içinden çekilen dikene teşbih edilerek, dikenin yünden bir şeyler kopardığı gibi, ölümün de mutlaka acılarının olacağına işaret edilmiştir 8 Şeddâd b Evs de (v 41661) şöyle demiştir: Vefat mü'mine dünya ve âhiret musibetlerinin en korkuncudur Eğer ölülerden biri kalkıp da dünyadakilere ölümü haber verseydi, dünyadan faydalanamaz ve hiç bir şeyden tat alamazlardı 9
Ölümün şiddetini şöyle bir kıyasla daha iyi açıklamak mümkündür: Bizim bir yerimize bir diken batınca, yahut bir uzvumuz kesilince duyduğumuz acı, o anda oradan canın çekilmesi sebebiyledir Bunu, bütün uzuvlardan canın çekilmesi anındaki duruma kıyaslarsak ölüm acısının ne dek şiddetli olacağı daha iyi anlaşılması mümkün Ruh vücudumuzu tedricî olarak terk eder önce ayaklardan yukarı içten çekilir, ayaklar soğumağa başlar sonra ise bacaklar ve daha yukarı kısımlardan çekilir ve gırtlağa gelince artık insanın dünya ile ilgisi kesilir Dünyayı göremez ve öbür âleme yönelmiş olur 10
Ölüm anında insanın yanında gelen melekler, kâfire son derece korkunç bir surette görünerek şöyle hitap ederler: Çık, ey habis cesette olan habis ruh Alçaltılmış olarak ve Cehennemle müjdelenmiş olarak çıkBu hitap ruhun çıkışına dek sürer 11
Lafızlarında bir takım faklılıklar olsa da amaç yönünden benzer olan rivayetlerde mü'minin ruhunun azrail kadar alınır alınmaz hemen yanına bekleyen rahmet meleklerine verileceği ve onlar göre yükseltileceği; kâfir ve kötü kimselerin ruhlarının ise bekleyen azap meleklerine teslim edileceği ve kendisine gök kapılarının açılmayacağı haber verilmiştir Kur'anı Kerim'de dikkat çekici olunduğu gibi, 12 ölüm meleğinin ruhu alışı sırasında hazırlanmış yer alan rahmet ve cefa melekleri birbirlerine bunun ruhunu kim yükseltecek?diye sorarlar Ta ancak Allah Teâlâ bunlardan birine o kişinin ruhunu almalarını emredinceye dek 13 Bu esnada ruh müdrik olarak bakî kaldığından dünya hayatının sona erdiğini ve bedenden ayrıldığım bilir 14
Bera' İbn Âzib'den söylenti edilen bir hadisi şerifte ruhun cesetten çıkışı ve mezara konuluncaya dek başından geçen olaylar şöyle anlatılıyor: Resûlullah (S) ile birlikte ensardan bir adamın cenazesine gittik Kabre vardığımızda mezar demin kazılmamıştı Peygamber (S) oturdu, biz de yanı başına oturduk Sessiz duruyorduk Rasûlullah (S) elindeki bir odun parçasıyla toprağı karıştırıyordu Ansızın bire başını kaldırdı ve iki veya üç defa: Mezar azabından Allah'a sığının!dedi Ve daha sonra şöyle buyurdu: Mü'min kul dünyadan terketmek ve âhirete göçmek üzereyken ona semâdan yüzleri güneş gibi parlak melekler, Cennetten getirdikleri kefen ve kokularla gelip baş ucuna oturur ve şöyle der: Ey iyi ruh, çık ve Allah ’ın mağfiretine rızasına kavuş, 15 Kabın ağzından suyun aktığı gibi ruhu çıkar ve onu ölüm meleği alır Hazır olan melekler, göz açıp kapayıncaya dek bir zaman içerisinde mü'minin ruhunu ölüm meleğinin elinden alıp, getirdikleri kefen ve güzel kokular içine koyarlar ki, ondan çıkan miskten daha güzel bir koku yeryüzüne yayılır O ruhu anında yükseltirler Rastladıkları her melaike topluluğu bu hoş kokunun ne olduğunu sorarlar Mü'minin güzel kokulu ruhunu yükselten melekler de onun dünyadaki en güzel isimleriyle falan oğlu falan diye söylerler Ta ama, dünya semâsına varınca gök kapılarının kendisine açılmasını isterler Gök kapıları açılır ve yükselirken ta yedinci kat semaya kadar her semada bulunanlar onu daha sonraki en yakın semâya değin uğurlarlar Böylece yedinci kat semâya gelince Allah Teâlâ: Kulumun kitabını (dünyada işlemiş olduğu iyi amelleri) İlliyyûn'a, yani Levhi Mahfuz'un bir kıtasına yazın ve onu yeryüzüne iade edin Ben Azîmuşşân onları topraktan yarattım Tekrar toprağa çevireciğim ve ikinci kez ondan çıkaracağımbuyurur ve melekler ruhu yeryüzüne indirirler Gövde kabre girdikten sonra da ruh cesede iade olunur 16
Öteki bir rivayette ise mü'minin ruhunun çıkışı yağdan kıl çekmeye teşbih edilmiş, ve çıkar çıkmaz hazırlanmış bulunan rahmet melekleri göre İlliyyûn'a götürüleceği haber verilmiştir 17
Şa'ranî'nin Muhtasaru'tTezkirede naklettiğine göre, İmam Gazzalî'de Keşfu Ulûmi'lÂhireadlı eserinde yukarıdaki Berâ' İbn Âzib hadisindekine yakın bir açıklama ile ruhun yedi kat semâya yükseltilişini ve Allah Teâlâ'nın huzuruna çıkarılışını anlatmaktadır Gazzâlî'nin anlatılışında her gök kapısının açılışında, mü'minin iyi amellerinden bir ya da bir kaçının melekler tarafından medh için zikredileceği de vardır 18
Dahhâk'tan (v 105723), âyeti 19 için Insanlar bedenini teçhiz ederken melekler de ruhunu teçhiz ederlerdediği rivayet edilmiştir 20 Ebû Hureyre (v 57676) nin Rasûlullah (S) den söylenti ettiği isnadı hasen bir hadisi şerifte, mü'minin ruhunun rahmet melekleri göre semâya yükseltileceği ve orada mü'minlerin ruhlarının yanına götürüleceği haber verilmektedir Mü'minler, yeni gelen ruh sebebiyle fazla sevinecekler ve ona derhal dünyadakileri falan ne yaptı? Filanın durumu nasıl?gibi sorularla sormaya başlayacaklar O esnada onlara: Arkadaşınızı bırakın istirahat etsin Çünkü o şiddetli bir geçitte ididenir Sonradan yeniden sorularına devam ederler Sorulanlardan bazıları için: O öldü Size gelmedi mi?deyince: Ateşe götürüldüderler Kâfir Öldüğü süre ruhundan çok kötü bir koku yayılır ve ruhu kâfirlerin ruhlarının yanma getirilir21 Ebu Hureyre, kendisinden sahih bir senetle nakledilen sözünde de, mü'minin ruhunun semâya yükseltileceğini ve orada mü'minlerin ruhlarının gelip kendisine dünyadaki tanıdıklarını soracaklarını söylemiştir22
İstanbul surları dibinde medfun olan Ebû Eyyûb elEnsarî (v 51671) de mü'minin ruhunun yükseltilişini anlatırken rahmet ehlinin kendisini karşılayarak dünyadakileri soracaklarını haber vermektedir 23 Meşhur hadis ravisi Vehb b Münebbih (v 110728), mü'minlerin ruhlarının gelen mü'mini karşıladıkları ve dünyadan haber sordukları bu makamın yedinci kat semâda Allah tarafından mü'minlerin ruhları için yaratılmış aydınlık bir yer olduğunu belirtmiştir 24
Tekrar hadisi şeriflerde ifade edildiğine tarafından, kâfir ve günahkâr olanların ölümü hemen melekler kendilerine korkunç bir surette görünecek, kendisini azapla müjdeleyecek ve ıslak yünden dikenli demirin çıkarıldığı gibi, zor kullanarak ve azap ederek ruhlarım alacak 25
Bu esnada imansızlar çok şiddetli azap ve nefret edilen şey içinde olacak ölüm meleği çıkardığı ruhu, yanına Cehennem'den getirdikleri bir ateş parçasıyla bekleyen azap meleklerine teslim edecek O esnada kâfirin ruhundan meydana çıkan pis koku her tarafa yayılacak Cefa melekleri bu ruhu, dünya semâsına götürüp kapıların açılmasını istedikleri zaman gök kapılan açılmayacak ve ruhu Siccin'e, emsali ruhların yanına götürülüp yaptığı kötülükler oraya yazıldıktan sonradan ruh, kabre konan cesedine iade olunur26
Kur'anı Kerim'de bunların hali şu şekilde dile getirilmiştir: Âyetlerimizi yalanlayanlar ve onlara iman etmeyi kibirlerine yediremeyenler (var ya), onlara gök kapıları açılmaz (ruhları göğe yükselmez) ve deve iğnenin deliğinden geçinceye dek (yani hiç bir zaman) Cennete giremezler İşte biz, günahkârlara (müşriklere) böyle cinayet veririz27
Bu konuda mü'min ve kâfirin hallerini anlatan haberler öyle çoktur Burada Ebu Hureyre'den Müslim'in (v 261874) söylenti ettiği hadisi şerifi de zikrederek konuyu noktalayalım Ebu Hureyre (R), Rasûlullah (S) in şöyle buyurduğunu söylemiştir: Mü'minin ruhu çıktığı zaman, onu iki melek karşılayıp alırlar ve yükseklere götürürlerRâvi Hammâd (v 167783), müteakiben güzel kokusunu ve miski zikretti, demiştir sonra Peygamberimiz (S): Ve semâ halkı: Talep (yeryüzü) göre hoş ve hoş bir ruh geldi Allah sana ve (dünyada iken) imar edegeldiğin cesedine salât eylesinderler Müteakiben Aziz ve Celil olan Rabbine götürülür Sonra: Bunu ecelin sonuna (yani Sidretü'lMüntehâ'ya) götürünbuyurulur Kâfire gelince; onun ruhu çıktığı vakit Hammâd, kirli kokusunu ve laneti de zikretti, dedi semâ ehli, arz kadar habise bir ruh geldi, derler Onu ecelin sonuna (yani Siccîn'e) götürün, denilirEbu Hureyre: Rasûlullah (S), hemencecik üstünde bulunan ince örtüyü burnuna götürdü de şöylece kapattıdedi 28
Mü'minin ruhunun burada anlatılan hallerle karşılaşmasının, yıkanıp kefenleninceye dek sürdüğü ve cesedi kefenlenirken, ruhun da birlikte kefene gireceği bildirilmiştir 29 Diğer bir rivayette ise, yıkanması sırasında cesedi seyrettiği haber verilmektedir30 Bazı rivayetlerde ise kabre konuluncaya ve üzerine toprak atılıncaya dek bir meleğin elinde cesede yapılan muameleyi seyredeceği ve sonradan kabre konan cesedine döneceği haber verilmiştir fakat, 31 bunların hepsi de mümkün şeylerdir Çünkü süre izafidir ve bize kadar fazla kısa bir vakit hududu içerisinde, Allah'ın mü'minin ruhuna bir çok olayı yaşatması mümkündür
Kâfir ve günahkâr olanlar ise, cesetlerine yapılan muameleyi içinde bulundukları azap durumu ve hasretleri nedeniyle bilemezler Onlar, kendi başlarına gelecek olanla meşguldurlar *
Kıymetli Kardeşimiz;
Ölünün kabri toprakla örtülüp düzlendiği ve millet dağılmağa başladıkları zaman, kabrin yanında durup şöyle demeyi sahabiler müstehap görürlerdi: Ey falan, La ilahe illallah deBunu üç kez bitmiş eder Daha Sonra yeniden ölüye hitaben: Ey falan, Rabbim Allah, dinim islam, Peygamberim Muhammeddir (tez) dediye telkinde bulunurlar
Definden sonradan telkin saptamak meşrudur Lakin yapılması muhakkak emredilmiş bir iş değildir Peygamberimizin telkin verdiğine dair bir habere rastlanmamıştır Ama ashaptan ve tabiinden yukarıdaki rivayetler gelmiştir
Ölü ruhun cesedinden ayrılmasından sonradan öldüğünü anlamaktadır Nitekim hadislerden de anlaşıldığı gibi ruhun cesedden ayrılması ile nimet ve cefa başlamaktadır Ayrıca ölünün sadece baş tarafı yok tüm vucudunun üstüne tahta, kerpiç veya kamıştan şeylerle örtmek müstehaptır
Vefat mutlak sefalet yok, bir halden bir hale geçiş ve bir evden diğer bir eve göçüştür şüphesiz Bu göçün başlangıcı, dünyada birbirine en sıkı bağlarla bağlı olan, bedenle ruhun birbirinden ayrılmalarıdır böylece ruhun bedenden ayrılışı, çıkışı ve bundan sonra ölümsüz istirahatgâhı olan Cennet veya Cehennem'e varıncaya kadar olan yolculuğu ve bu gezi esnasında geçecek olan hadiseler önemlidir
Ruh bedenden ayrılınca, yani insan ölünce bundan böyle biz onun bulunduğu âlemde sürdürdüğü hayatı müşahede edemiyoruz Lakin şer'î naslarda haber verilmiş olan her şeye kesin olarak inanıyoruz Gözlem ve deney sahasından uzak olan, dünyadaki kesif cisimlerin idraki için verilmiş olan duyularımızla kavrama edemediğimiz bu fizik ötesi âlemde meydana gelen olayları ve ölümden itibaren insanların başına gelecek şeyleri fakat nakli delillerden öğrenebiliriz İnsanların bu sonsuzluk yolculuğu esnasındaki halleri, âyet ve hadislerde yeter derecede izah edilmiştir Öyleyse sonsuzluk yolcularının birincil yola çıkışları olan ruhun bedenden çıkışı ve ölünün cesedi kabre konuluncaya kadar basma gelecek hallerden işe başlayarak bu husustaki haberlere bir göz atalım
Kur'anı Kerim'de hem: Sizden birinize ölüm geldiği süre, elçilerimiz (meleklerimiz) onun ruhunu alırlar1 buyurulmakta, ayrıca:Allah, nefislerin ölümü vaktinde canlarını alır2 buyurulmakta, ve keza de: (Ey Rasûlum, onlara) de ancak; sizin canınızı almaya temsilci kılınan azrail (Azrail) canınızı alacak3 buyurulmaktadır Buna göre, ölüm meleği, Allah Teâlâ ve Allah'ın ruhları almakla görevlendirdiği melekler ruh'u almaktadırlar Bu âyetler arasında var gibi görünen zıtlığı ortadan kaldırmak için âlimler, hadisi şeriflere müracaat ederek şöyle bir yorumlama getirmişlerdir :
Ölümün gerçek faili Allah Teâlâ'dır O, hikmeti icabı, ruhları almakla vefat meleğini (Ölüm Meleği'i) görevlendirmiştir ve vefat meleğinin yardımcıları durumunda bir kısım melekler daha bu işte görevlidirler Buna göre, ölümün başlangıcı olan, ruhun ayaklardan itibaren boğaza değin çıkarılması işini yukarıdaki birinci âyette muhabere olunan ölüm meleğinin yardımcıları yapmakta: gırtlağa gelmiş olan ruhu ise, âyeti kerimede Ölüm Meleğiadı verilen Ölüm Meleği almaktadır Ölümün gerçek faili ve yaratıcısı ise Allah Teâlâ'dır Böylece yukarıdaki üç âyet, birbirini desteklemekte ve ölüm fiilinin meydana gelişinde rolü olanları beyan etmektedirler Arasında hiçbir te'âruz yoktur 4
Ölüm meleğinin ruhları alışı, Allah'ın izniyledir Allah'ın izni olmaksızın bir sivrisineğin canım almaya bile zor yetiremez5 zira meleklerin bağımsızlık iradeleri olmadığı gibi, emrolunan işleri yapmak için gereken kudreti de kendilerine Allah Teâlâ verir O'nun emri ve izni olmadan hiçbir şeye zor yetiremezler
Ölüm meleğinin yardımcıları, rahmet ve cefa meleklerindendir Bir insan ölüm edeceği zaman azrail ile birlikte rahmet ve cefa melekleri de hazırlanmış olur Bunların sayılarının dört, veya üç rahmet, üç de azap olmak üzere altı olduğunu bildiren rivayetler vardır6
Bu melekler eceli gelmiş olan mü'mine güzel surette görünüp rıfk ile yumuşaklıkla muamele ederler Ve mü'minin ruhuna: Çık, ey hoş cesette yer alan doygun ruh Hamdedici ve Allah'ın rahmetiyle, güzelliklerle müjdelenmiş olarak çık ve Rabbine kavuşdiye hitap ederler7 Mü'mine verilen bu müjde ve meleklerin hoş görünüşü, kılıçların vuruşundan daha şiddetli olan ölüm acılarını unutturur ve onu sevince garkeder Bir hadisi şerifte vefat acıları, yünün içinden çekilen dikene teşbih edilerek, dikenin yünden bir şeyler kopardığı gibi, ölümün de mutlaka acılarının olacağına işaret edilmiştir 8 Şeddâd b Evs de (v 41661) şöyle demiştir: Vefat mü'mine dünya ve âhiret musibetlerinin en korkuncudur Eğer ölülerden biri kalkıp da dünyadakilere ölümü haber verseydi, dünyadan faydalanamaz ve hiç bir şeyden tat alamazlardı 9
Ölümün şiddetini şöyle bir kıyasla daha iyi açıklamak mümkündür: Bizim bir yerimize bir diken batınca, yahut bir uzvumuz kesilince duyduğumuz acı, o anda oradan canın çekilmesi sebebiyledir Bunu, bütün uzuvlardan canın çekilmesi anındaki duruma kıyaslarsak ölüm acısının ne dek şiddetli olacağı daha iyi anlaşılması mümkün Ruh vücudumuzu tedricî olarak terk eder önce ayaklardan yukarı içten çekilir, ayaklar soğumağa başlar sonra ise bacaklar ve daha yukarı kısımlardan çekilir ve gırtlağa gelince artık insanın dünya ile ilgisi kesilir Dünyayı göremez ve öbür âleme yönelmiş olur 10
Ölüm anında insanın yanında gelen melekler, kâfire son derece korkunç bir surette görünerek şöyle hitap ederler: Çık, ey habis cesette olan habis ruh Alçaltılmış olarak ve Cehennemle müjdelenmiş olarak çıkBu hitap ruhun çıkışına dek sürer 11
Lafızlarında bir takım faklılıklar olsa da amaç yönünden benzer olan rivayetlerde mü'minin ruhunun azrail kadar alınır alınmaz hemen yanına bekleyen rahmet meleklerine verileceği ve onlar göre yükseltileceği; kâfir ve kötü kimselerin ruhlarının ise bekleyen azap meleklerine teslim edileceği ve kendisine gök kapılarının açılmayacağı haber verilmiştir Kur'anı Kerim'de dikkat çekici olunduğu gibi, 12 ölüm meleğinin ruhu alışı sırasında hazırlanmış yer alan rahmet ve cefa melekleri birbirlerine bunun ruhunu kim yükseltecek?diye sorarlar Ta ancak Allah Teâlâ bunlardan birine o kişinin ruhunu almalarını emredinceye dek 13 Bu esnada ruh müdrik olarak bakî kaldığından dünya hayatının sona erdiğini ve bedenden ayrıldığım bilir 14
Bera' İbn Âzib'den söylenti edilen bir hadisi şerifte ruhun cesetten çıkışı ve mezara konuluncaya dek başından geçen olaylar şöyle anlatılıyor: Resûlullah (S) ile birlikte ensardan bir adamın cenazesine gittik Kabre vardığımızda mezar demin kazılmamıştı Peygamber (S) oturdu, biz de yanı başına oturduk Sessiz duruyorduk Rasûlullah (S) elindeki bir odun parçasıyla toprağı karıştırıyordu Ansızın bire başını kaldırdı ve iki veya üç defa: Mezar azabından Allah'a sığının!dedi Ve daha sonra şöyle buyurdu: Mü'min kul dünyadan terketmek ve âhirete göçmek üzereyken ona semâdan yüzleri güneş gibi parlak melekler, Cennetten getirdikleri kefen ve kokularla gelip baş ucuna oturur ve şöyle der: Ey iyi ruh, çık ve Allah ’ın mağfiretine rızasına kavuş, 15 Kabın ağzından suyun aktığı gibi ruhu çıkar ve onu ölüm meleği alır Hazır olan melekler, göz açıp kapayıncaya dek bir zaman içerisinde mü'minin ruhunu ölüm meleğinin elinden alıp, getirdikleri kefen ve güzel kokular içine koyarlar ki, ondan çıkan miskten daha güzel bir koku yeryüzüne yayılır O ruhu anında yükseltirler Rastladıkları her melaike topluluğu bu hoş kokunun ne olduğunu sorarlar Mü'minin güzel kokulu ruhunu yükselten melekler de onun dünyadaki en güzel isimleriyle falan oğlu falan diye söylerler Ta ama, dünya semâsına varınca gök kapılarının kendisine açılmasını isterler Gök kapıları açılır ve yükselirken ta yedinci kat semaya kadar her semada bulunanlar onu daha sonraki en yakın semâya değin uğurlarlar Böylece yedinci kat semâya gelince Allah Teâlâ: Kulumun kitabını (dünyada işlemiş olduğu iyi amelleri) İlliyyûn'a, yani Levhi Mahfuz'un bir kıtasına yazın ve onu yeryüzüne iade edin Ben Azîmuşşân onları topraktan yarattım Tekrar toprağa çevireciğim ve ikinci kez ondan çıkaracağımbuyurur ve melekler ruhu yeryüzüne indirirler Gövde kabre girdikten sonra da ruh cesede iade olunur 16
Öteki bir rivayette ise mü'minin ruhunun çıkışı yağdan kıl çekmeye teşbih edilmiş, ve çıkar çıkmaz hazırlanmış bulunan rahmet melekleri göre İlliyyûn'a götürüleceği haber verilmiştir 17
Şa'ranî'nin Muhtasaru'tTezkirede naklettiğine göre, İmam Gazzalî'de Keşfu Ulûmi'lÂhireadlı eserinde yukarıdaki Berâ' İbn Âzib hadisindekine yakın bir açıklama ile ruhun yedi kat semâya yükseltilişini ve Allah Teâlâ'nın huzuruna çıkarılışını anlatmaktadır Gazzâlî'nin anlatılışında her gök kapısının açılışında, mü'minin iyi amellerinden bir ya da bir kaçının melekler tarafından medh için zikredileceği de vardır 18
Dahhâk'tan (v 105723), âyeti 19 için Insanlar bedenini teçhiz ederken melekler de ruhunu teçhiz ederlerdediği rivayet edilmiştir 20 Ebû Hureyre (v 57676) nin Rasûlullah (S) den söylenti ettiği isnadı hasen bir hadisi şerifte, mü'minin ruhunun rahmet melekleri göre semâya yükseltileceği ve orada mü'minlerin ruhlarının yanına götürüleceği haber verilmektedir Mü'minler, yeni gelen ruh sebebiyle fazla sevinecekler ve ona derhal dünyadakileri falan ne yaptı? Filanın durumu nasıl?gibi sorularla sormaya başlayacaklar O esnada onlara: Arkadaşınızı bırakın istirahat etsin Çünkü o şiddetli bir geçitte ididenir Sonradan yeniden sorularına devam ederler Sorulanlardan bazıları için: O öldü Size gelmedi mi?deyince: Ateşe götürüldüderler Kâfir Öldüğü süre ruhundan çok kötü bir koku yayılır ve ruhu kâfirlerin ruhlarının yanma getirilir21 Ebu Hureyre, kendisinden sahih bir senetle nakledilen sözünde de, mü'minin ruhunun semâya yükseltileceğini ve orada mü'minlerin ruhlarının gelip kendisine dünyadaki tanıdıklarını soracaklarını söylemiştir22
İstanbul surları dibinde medfun olan Ebû Eyyûb elEnsarî (v 51671) de mü'minin ruhunun yükseltilişini anlatırken rahmet ehlinin kendisini karşılayarak dünyadakileri soracaklarını haber vermektedir 23 Meşhur hadis ravisi Vehb b Münebbih (v 110728), mü'minlerin ruhlarının gelen mü'mini karşıladıkları ve dünyadan haber sordukları bu makamın yedinci kat semâda Allah tarafından mü'minlerin ruhları için yaratılmış aydınlık bir yer olduğunu belirtmiştir 24
Tekrar hadisi şeriflerde ifade edildiğine tarafından, kâfir ve günahkâr olanların ölümü hemen melekler kendilerine korkunç bir surette görünecek, kendisini azapla müjdeleyecek ve ıslak yünden dikenli demirin çıkarıldığı gibi, zor kullanarak ve azap ederek ruhlarım alacak 25
Bu esnada imansızlar çok şiddetli azap ve nefret edilen şey içinde olacak ölüm meleği çıkardığı ruhu, yanına Cehennem'den getirdikleri bir ateş parçasıyla bekleyen azap meleklerine teslim edecek O esnada kâfirin ruhundan meydana çıkan pis koku her tarafa yayılacak Cefa melekleri bu ruhu, dünya semâsına götürüp kapıların açılmasını istedikleri zaman gök kapılan açılmayacak ve ruhu Siccin'e, emsali ruhların yanına götürülüp yaptığı kötülükler oraya yazıldıktan sonradan ruh, kabre konan cesedine iade olunur26
Kur'anı Kerim'de bunların hali şu şekilde dile getirilmiştir: Âyetlerimizi yalanlayanlar ve onlara iman etmeyi kibirlerine yediremeyenler (var ya), onlara gök kapıları açılmaz (ruhları göğe yükselmez) ve deve iğnenin deliğinden geçinceye dek (yani hiç bir zaman) Cennete giremezler İşte biz, günahkârlara (müşriklere) böyle cinayet veririz27
Bu konuda mü'min ve kâfirin hallerini anlatan haberler öyle çoktur Burada Ebu Hureyre'den Müslim'in (v 261874) söylenti ettiği hadisi şerifi de zikrederek konuyu noktalayalım Ebu Hureyre (R), Rasûlullah (S) in şöyle buyurduğunu söylemiştir: Mü'minin ruhu çıktığı zaman, onu iki melek karşılayıp alırlar ve yükseklere götürürlerRâvi Hammâd (v 167783), müteakiben güzel kokusunu ve miski zikretti, demiştir sonra Peygamberimiz (S): Ve semâ halkı: Talep (yeryüzü) göre hoş ve hoş bir ruh geldi Allah sana ve (dünyada iken) imar edegeldiğin cesedine salât eylesinderler Müteakiben Aziz ve Celil olan Rabbine götürülür Sonra: Bunu ecelin sonuna (yani Sidretü'lMüntehâ'ya) götürünbuyurulur Kâfire gelince; onun ruhu çıktığı vakit Hammâd, kirli kokusunu ve laneti de zikretti, dedi semâ ehli, arz kadar habise bir ruh geldi, derler Onu ecelin sonuna (yani Siccîn'e) götürün, denilirEbu Hureyre: Rasûlullah (S), hemencecik üstünde bulunan ince örtüyü burnuna götürdü de şöylece kapattıdedi 28
Mü'minin ruhunun burada anlatılan hallerle karşılaşmasının, yıkanıp kefenleninceye dek sürdüğü ve cesedi kefenlenirken, ruhun da birlikte kefene gireceği bildirilmiştir 29 Diğer bir rivayette ise, yıkanması sırasında cesedi seyrettiği haber verilmektedir30 Bazı rivayetlerde ise kabre konuluncaya ve üzerine toprak atılıncaya dek bir meleğin elinde cesede yapılan muameleyi seyredeceği ve sonradan kabre konan cesedine döneceği haber verilmiştir fakat, 31 bunların hepsi de mümkün şeylerdir Çünkü süre izafidir ve bize kadar fazla kısa bir vakit hududu içerisinde, Allah'ın mü'minin ruhuna bir çok olayı yaşatması mümkündür
Kâfir ve günahkâr olanlar ise, cesetlerine yapılan muameleyi içinde bulundukları azap durumu ve hasretleri nedeniyle bilemezler Onlar, kendi başlarına gelecek olanla meşguldurlar *