Sinemaseverler için bir liste ile daha karşınızdayız. Ölmeden önce mutlaka izlenmesi, seyredilmesi gereken filmleri sizler için bir araya getirdik. Yani bu liste izlemeden ölmemeniz gereken filmleri içeriyor ????
Yayınladığı dönemin en çok izlenen filmleri olma ünvanına sahip olan filmler de var aralarında. Bununla birlikte kült haline gelmiş, başyapıt filmler de mevcut.
En iyi film önerileri ile karşınızdayız, hazırsanız başlayalım!
Not: Listemizde yabancı filmler ile birlikte yerli filmler de bulunmaktadır.
1. La Vita é Bella (Hayat Güzeldir) 1999 - Roberto Benigni
IMDB: 8,6
II. Dünya Savaşı’nın birkaç yıl öncesini anlatarak başlayan filmde başkahramanımız hayat dolu Guido, güzeller güzeli öğretmen Dora’ya aşık olur ve tüm engellere rağmen evlenirler. Ardından bir de çocuk sahibi olan çiftin hayatlarındaki tüm pürüzler ortadan kalktığında savaş patlak verir. Yahudi oldukları için toplama kampına götürüldüklerinde Guido, oğluna esir kampının ve savaşın bir oyun olarak söyleyecek; oğlu, oyunu başarıyla tamamlarsa ödül olarak gerçek bir tank kazanacaklarını söyler.
II. Dünya Savaşı’nın sivillerin üzerindeki yıkıcı etkisini beyaz perdeye en iyi uyarlayan filmlerden biri olan Hayat Güzeldir, tüm olumsuzluklara rağmen her daim bir umut ışığı olduğunu adında olduğu gibi, içeriğinde de barındırıyor. Gösterime girdiği dönem büyük ses getiren film Akademi’nin de büyük ilgisine nail olup, En İyi Yabancı Film, En İyi Erkek Oyuncu ve En İyi Film Müziği olmak üzere üç dalda Oscar ödülü kazanmıştır.
2. Schinler's List (Schinler'in Listesi) 1993 - Steven Spielberg
IMDB: 8,9
Thomas Keneally’in kitabından sinemaya uyarlanan film, Oskar Schindler adlı bir Almanişadamının II. Dünya Savaşı zamanında Polonya’da kurduğu fabrikada Yahudi işçileri çalıştırması ve bu sayede 1100 Yahudi’nin hayatını kurtarmasını konu alıyor. Gerçek bir hayat hikayesinden uyarlanan film, ünlü yönetmen Steven Spielberg’in en önemli yapıtları arasında sayılan ve ona Oscar kazandıran bir yapımdır. Film, 1994 yılında 12 dalda Oscar’a aday olmuş ve 7 dalda ödül kazanmıştı. Filmin kazandığı Oscar’lar şöyle : En İyi Film, Yönetim, Kurgu, Sanat Yönetimi, Görüntü, Özgün Müzik ve Senaryo Uyarlaması. 3 saat 15 dakikakalık süresiyle biraz göz korkutsa da mutlaka izlemeniz gereken bir film.
3. The Pianist (Piyanist) 2002 - Roman Polanski
IMDB: 8,5
Roman Polanski’nin üç Oscar kazanan filmi II. Dünya Savaşı sırasında yaşanan gerçek bir dramı konu alır. Polonya’lı ünlü piyanist Wladyslaw Szpilman’ın anılarını anlattığı aynı isimli kitaptan sinemaya uyarlanan film, Nazi işgali altındaki Polonya’da yaşamanın imkansızlaştırıldığı bir dönemde, bir şekilde esir kampına gitmekten kurtulan ünlü piyanistin Varşova’nın kenar mahallelerindeki hayatta kalma mücadelesine odaklanır. Varoşlarda tam anlamıyla sefil bir hayat süren müzisyen, diğer halkla birlikte, kıtlığa ve aşağılanmalara maruz kalsa da kahramanca mücadele edecektir. Günü gelip oradan kaçma şansı bulduğundaysa başkentin harabelerine sığınacak, beklemediği bir anda gelen bir yardımla umudunu yeniden kazanacaktır.
Film, En İyi Erkek Oyuncu dalında Oscar alan Adrien Brody'nin de filmografisinin en güçlü işlerinden biri.
4. The Boy in the Striped Pajamas (Çizgili Pijamalı Çocuk) 2008 - Mark Herman
IMDB: 7,8
II. Dünya Savaşı sırasında bir Alman askerinin 8 yaşındaki çocuğu ile toplama kampı Auschwitz'deki bir Yahudi çocuğun arkadaşlığını ele alan filmdir.
Nazi Almanyası Bruno’nun babasını görevli olarak Polonya’ya gönderir. Bruno, kasabadaki toplama kampının tel örgülerinin öbür yanındaki bir çocukla arkadaş olur. Ancak iki çocuk arasında gelişen bu dostluk, özellikle oğlunun bu kampla ilgili gerçeği öğreneceğinden kuşkulanan Alman annenin endişelerini artıracaktır. Bruno ve ailesinin yeni evleri bir buçuk milyon Yahudi'nin Nazilerce öldürüldüğü Auschwitz toplama ve yok etme kampı'nın bitişiğindedir.
5. The Diary of Anne Frank (Anne Fran'in Hatıra Defteri) 1959 - George Stevens
IMDB: 7,4
1944’te Nazi saldırısı sonucu Amsterdam’daki Yahudiler toplanıp kamplara gönderilir ve kamplarda yok edilmektedir. Bir grup Yahudi bir evin çatı katında saklanır ve iki yıl boyunca hiç dışarı çıkmazlar. İki yıllık bu zorunlu oda hapsinde açlıkla boğuşurken aralarında kaçınılmaz biçimde tartışmalar da çıkar. Anna Frank ise bu odada olanları günlüğüne kaydeder. Savaşın sonlarına doğru müttefikler Normandiya’ya çıkarma yaparken odadaki insanların akıbeti ise belirsizdir... Yönetmenliğini George Stevens’ın üstlendiği filmin başrollerinde Millie Perkins, Shelley Winters ve Joseph Schildkraut rol almaktadır.
6. The Book Thief (Kitap Hırsızı) 2013 - Brain Percival
IMDB: 7,6
Liesel Meminger, II. Dünya Savaşı sırasındaAlmanya’da henüz dokuz yaşındayken bir ailenin manevi kızı olur. Çok sevdiği ailesi ve evlerinde kalan yahudi bir sığınmacı olan Max sayesinde okumayı öğrenen ve çok seven Liesel kitaplarla derin bir bağ kurar. Max ve cesur Liesel için çevrelerinde dünyada yaşanan tüm kötülüklerden uzaklaşmanın tek yolu, kitapların ve kelimelerin ikisine sunduğu hayal dünyasıdır. Fakat bodrum katında saklanan Max, sürekli diken üstündedir.
7. Bitva za Sevastopol (Sevastopol İçin Savaş) 2015 - Serhiy Mokrytskyi
IMDB: 7,2
II. Dünya Savaşı sırasında Nazi birliklerine karşı mücadele veren ve 309 Nazi askerini öldüren kadın keskin nişancı Lyudmila Pavlichenko’nun hayat hikayesini anlatan filmde Sevastopol muharebesinin geçtiği 1916-1974 yıllarını perdeye yansıtılıyor. Genç nişancı kadının biyografik hikayesinde 1937 yılındaki üniversite hayatından başlayarak 1957 yılına kadarki zaman dilimini izliyoruz. Lyudmila’nın nişancılık yeteneğinin keşfedilmesinin ardından eğitimini almaya başlaması ve savaş sırasında elde ettiği başarıları, yaşadığı aşkları ve aynı zamanda o dönemin Amerikan başkanı Rossevelt’in eşiyle birlikte sıcak dostluğu da izleyiciye aktarılıyor.
8. Little Boy (Ufaklık) 2014 - Alejandro Monteverde
IMDB: 7,4
Baba ile oğul arasındaki kelimelerle tarif edilemeyen sevgi... II. Dünya Savaşı dönemini anlatan film küçük bir çocuğun babasının savaştan canlı olarak geri dönmesi için neler yapabileceğini konu alıyor. Sıcak savaş döneminde insanlara kendini sevdirmeyi başaran ve bir nebze de olsa savaş döneminde insanlara sevgiyi hatırlatan ''ufaklık'' lakaplı çocuk her zaman bir umut olduğunu ve isteyince her şeyin mümkün olduğunu insanlara gösteriyor. 1940’lı yıllarda yaşanan bu trajik savaş dönemini 8 yaşındaki bir çocuğun gözünden izleyeceğiz.
Alejandro Monteverde'nin yazıp yönettiği filmde Kevin James, Emily Watson, Ted Levine başrolleri paylaşıyor.
9. 12 Angry Men (12 Kızgın Adam) 1957 - Sidney Lumet
IMDB: 8,9
Latin Amerikalı bir genç adam, babasını öldürdüğü gerekçesiyle cinayetle suçlanır. Sanığın kaybettiğini söylediği bir bıçak ise cinayetin işlendiği odada bulunmuştur, gencin mahkemeye sunduğu savunma zayıftır ve olan biteni duyduklarını söyleyen pek çok tanık vardır. Sanık suçlu bulunduğu taktirde idama mahkum edilecektir.Jüri sonuçları pek de şaşırtıcı değildir: 12 jüri üyesinden sadece 8 numaralı jüri üyesi Davis 'suçsuz' hükmü yönünde oy vermiştir. Davis’in jüri üyelerini ikna etmeye çalışması esnasında her jüri üyesinin 'suçlu' kararı vermesinin arkasında ise, aralarında yabancı düşmanlığı, kanuna aşırı güven, çoğunluğa uyma, geçmişle hesaplaşma gibi farklı kişisel sebepler olduğu ortaya çıkacaktır.
10. Agora 2009 - Alejandro Amenabar
IMDB: 7,2
IV. yüzyılın sonlarına doğru Roma İmparatorluğu çöküşün eşiğinde ama Mısır'ın İskenderiye'si feneri ve en büyük kütüphanesi ile pırıl pırıl parlamaktadır. Kütüphane, kültürün olduğu kadar dinin de simgesidir. Şehirlerindeki yerleşmiş pagan kültürü artık yahudiler ve hristiyanlar tarafından tehdit altındadır.
‘İffetsiz’ ve ‘günahkâr’ olmakla suçlanan bir kadın toplumun gözleri önünde ‘öfkeli’ bir güruh tarafından linç edilir. Taşa tutulan, parçalara ayrılıp yakılan kadın, matematikçi, gökbilimci, filozof Hypatia’dır. İlk defa 2009 yılında Cannes Film Festivalinde gösterimi yapılan Agora, tarihin bilinen ilk entelektüel kadını olan Hypatia'nın hayat hikayesini anlatan bir dönem filmidir.
11. The Shawshank Redemption (Eseratin Bedeli) 1994 - Frank Darabont
IMDB: 9,3
Andy Dufresne, genç ve başarılı bir bankacıdır. Karısını ve karısının sevgilisini öldürmek suçundan yargılanır ve ömür boyu hapis cezası alır. Shawsank Hapishanesi'nde dayak, işkence,tecavüz, her türlü durum yaşanmaktadır fakat Andy gene de hayata bağlı ve iyimserdir. Bu tutumu etrafındakileri de etkiler. Andy umutlu bakış açısıyla çevresindeki tüm mahkumları, parmaklıklar arkasında bile özgür bir yaşam olabileceğine inandırır. Andy'nin bu çabalarına ortak olacak bir arkadaşı da olacaktır: Red.
Bir Stephen King uyarlaması olan filmde Morgan Freeman ve Tim Robbins başrolde. Film aralarında en iyi film adaylığı da olmak üzere tam 7 dalda Oscar'a aday gösterildi.
12. Mandela: Long Walk to Freedom (Mandela: Özgürlüğe Giden Uzun Yol) 2013 - Justin Chadwick
IMDB: 7,1
Güney Afrika'nın efsaneleşen özgürlük savunucusu Nelson Mandela'nın yaşamını kronolojik biçimde takip eden film, Mandela'nın taşradaki çocukluğundan başlayarak, Güney Afrika'nın demokratik seçimlerle görev başına gelen ilk başkanı olmasına kadar geçen süreyi beyazperdeye taşıyor. Mandela, henüz genç bir hukuk öğrencisiyken, politikaya duyduğu büyük ilginin sonucunda Güney Afrika'da demokrasinin en önde gelen savaşçılarından biri olur. 1964 yılında çarptırıldığı hapis cezasıyla birlikte kontrol altına alınsa da 27 yılın ardından özgürlüğüne kavuştuğunda mücadelesine devam eder. 1993 yılında Nobel Barış Ödülü'ne layık görülen Mandela, bir yıl sonra ülkenin ilk siyahi başkanı olarak göreve gelir.
Yönetmenliğini Justin Chadwick'in üstlendiği ve William Nicholson'ın senaryosuyla çekilen filmin başrolü başarılı aktör Idris Elba. Filmin kadrosunda Naomie Harris, Robert Hobbs ve Mark Elderkin gibi isimler de yer alıyor.
13. Freedom Writers (Özgürlük Yazarları) 2007 - Richard LaGravenese
IMDB: 7,5
Genç bir öğretmen kendisini, öğrencilerine hoşgörü kavramını, bunu önce kendileri üzerinde uygulamayı ve eğitim sözcüğünü, okul hayatlarının ötesine taşımayı öğretmeye adamıştır. İdealist öğretmen Erin, çok başka dünyalardan gelen karakterlerle uğraşmak zorundadır. Aslında farklı ırklardan gelen bu öğrenciler için okul, sadece yaşları gereği orada bulunmak zorunda oldukları bir yerdir.
Erin, kendi yöntemleri ile onlara yakınlaşmaya çalışsa da bu niyeti daha da büyük tepkilere yol açar. Çünkü öğrenciler, hayatta yüzleştikleri ırksal ve toplumsal acı gerçekleri farkına vararak öğretmenlerinin saf idealizmi bırakmasını isterler. Zaman içinde onlarla iletişim kurmayı başaran Erin, herbiri birbirinden farklı hikayesi olan bu gençleri, kendi hikayelerini yazmaları ve bunu da birbirleri ile paylaşmaları konusunda cesaretlendirir. İşte tam da bu yazılar, öğrencilerin hayata tutunmalarını sağlayan bir araca dönüşecektir. Oscar ödüllü oyuncu Hilary Swank’ın rol aldığı film, Erin Gruwell isimli bir öğretmenin gerçek hayat öyküsünden uyarlanmıştır.
14. The Great Dictator (Şarlo Diktatör) 1940 - Charlie Chaplin
IMDB: 8,5
Fakir ama iyi niyetli Yahudi bir berber, bir gün bir karışıklık sonucunda diktatör Adenoid Hynkel ile karıştırılır. Bu büyük karışıklık sonucunda halk karşısında yaptığı konuşma ise herkesin hayatına dair birçok şeyin değişmesine yol açacaktır.
Charlie Chaplin’in her zamanki derin ironisiyle faşizmi ve faşist toplum yapısını sert bir biçimde eleştirdiği film, aynı zamanda büyük ustanın ilk sesli filmi. Filmin aynı zamanda en iyi film ve erkek oyuncu dalları da dahil olmak üzere tam beş dalda Oscar adaylığı bulunuyor.
15. Diarios de Motocicleta (Motosiklet Günlüğü) 2004 - Walter Salles
IMDB: 7,8
Genç Ernesto 'Che' Guevara ve arkadaşı Alberto Granado'nun 1950'li yıllarda Güney Amerika'yı dolaşmalarını konu alan biyografik bir filmdir. Guevara daha sonra Marksist bir devrimci olmuştur. Film henüz genç Guevara'yı ele almakta ve doğrudan politik görüşlerine fazla yer vermemektedir.
İki genç, Arjantin'in başkenti olan Buenos Aires'ten bir motosikletle yola çıkarlar. Bir süre sonra araçları arızalanır ve gençlerin otostop çekmesi gerekmektedir. Artık yeniden halka iç içedirler. Bu durum, Latin Amerika'nın düşündüklerinden çok daha farklı bir yer olduğunu onlara fark ettirecektir. Kıtanın yaşadığı acılar, çarpık kentleşme, adaletsizlikler, yolsuzluklar, bu iki genci değiştirecektir. Bu sürprizlerle dolu yolculuk, sadece bu iki genç adamın değil, bir sürü ulusun kaderini değiştirecektir. Che Guevaranın ideolojik görüşlerinin nasıl oluştuğunu gösteren bir filmdir.
16. Django Unchained (Zincirsiz) 2012 - Quentin Tarantino
IMDB: 8,5
Amerikan İç Savaşı’dan 2 sene öncesinde, Güney bölgesinde geçen film Köle Django’nun Almanasıllı ödül avcısı Dr. King Schultz ile yolunun kesişmesiyle başlıyor. Django, eski efendisini ölü ya da diri ele geçirmek isteyen Schultz ile anlaşmaya varır ve özgürlüğü karşısında Brittle kardeşleri kendisine getirme sözü verir. Görev başarıyla tamamlanır ama ikilinin yolları ayrılmaz Schultz ve Django beraber Güney’in en çok aranan suçlularının peşine düşerler… ‘Avlanma’ hünerini her geçen gün geliştiren Django’nun artık tek bir hedefi vardır: köle ticareti yüzünden kaybettiği eşi Broomhilda’yı bulmak ve onu kurtarmak... Bu hedef onları kötü şöhretli “Candyland” çiftliğine ve çiftliğin sahibi olan Calvin Candie’ye götürecektir…
Sinemanın dahi çocuğu, Oscarlı Quentin Tarantino'nun uzun süre üzerinde çalıştığı Spagetti Western türündeki projenin başrollerinde Jamie Foxx, Christoph Waltz yer alırken, Kerry Washington, Leonardo DiCaprio ve Samuel Jackson gibi yıldızlardan oluşan oyuncu kadrosu göz dolduruyor.
17. 3 Idiots (3 Ahmak) 2009 - Rajkumar Hirani
IMDB: 8,4
Film Hindistan'ın en iyi mühendislik okulundaki üç arkadaşın dostluklarını ve hayatını anlatırken eğitim sistemini sert ve eğlenceli bir şekilde eleştirmektedir. Hindistan'da tüm zamanların (kendi yılına kadar) en yüksek gişe rekoru ve hasılatını yapan filmidir. Daha önce yine bir Aamir Khan filmi olan Ghajini tarafından elde edilen en yüksek gişe rekoru, bu film ile kırılmıştır. Film, yurtdışı pazarında da o tarihe kadar en yüksek hasılat yapan bollywood filmidir. Filmin başrol oyuncuları: Aamir Khan, Kareena Kapoor, Sharman Joshi, Boman Irani ve Madhavan'dır.
18. Taare Zameen Par (Yerdeki Yıldızlar/Her Çocuk Özeldir) 2007 - Aamir Khan
IMDB: 8,5
Harfleri sayıları algılama problemi yaşayan Ishaan çevresi ve ailesi tarafından tembel geri zekalı muamelesi görür. Çalışmayı öğrenebilmesi için yatılı okula verildikten sonra tanıştığı resim öğretmeni ile değişen hayatı ve başarısını anlatan bir film. Ishaan derslerinde başarısız, yaptığı işlerin çoğunda tutarsız bir çocuktur, yazı yazmayı ve okumayı 3.sınıfta olmasına rağmen öğrenememiştir, kitabı her açtığında kelimeler sanki dans ediyor gibi gelir ona. Bu başarısızlığın sonucunda içine kapanık ve karamsar bir ruh haline bürünür, mutluluğu ve özgürlüğü insanlardan uzaklaşmakta bulur. Annesinin ilgisine karşın babasının katı tutumu Ishaan'ın zihinsel dünyasında gidiş gelişler yaşamasına sebep olur. Tam her şeyden ümidini kesmişken resim öğretmeni Ishaan'ın hayatını tam anlamıyla değiştirir.
19. PK 2014 - Rajkumar Hirani
IMDB: 8,2
P.K. bir şehirdeki yabancının düşünceler komedisidir. P.K. daha önce kimsenin sormadığı sorular sorar. Bunlar masum, çocuksu sorulardır ama cevapları enteresandır. P.K.'nin masum gözlerini gören insanlar kendi monoton hayatlarını gözden geçirirler. P.K.'nin sadık arkadaşları ve dostları olur. Kırık kalpleri düzeltir, öfkeleri dindirir. P.K.'nin çocuksu merakı kendisi ve milyonlarca insan için manevi bir yolculuğa dönüşür. Seyirciye kendini, çevresini ve hayatı sorgulatan felsefi bir filmdir.
Film Aamir Khan'ın daha önce aktörlük yaptığı 3 Idiots filminin yönetmeni Rajkumar Hirani tarafından yapılan bir Bollywood filmidir. Aamir Khan'ın filmi olan PK'nin başrollerinde Anushka Sharma ve Sanjay Dutt de yer almaktadır.
20. Slumdog Millionare (Milyoner) 2008 - Danny Boyle
IMDB: 8,0
Ödüllü Hint yazar ve diplomat Vikas Swarup'un Q and A adlı kitabından uyarlanan film Mumbai'in fakir mahallesi Dharavi'den genç bir adamın enteresan hikayesi aktarılıyor. Jamal, fakir ve öksüz ancak idealist bir çocuktur. En büyük düşü,Hindistan'ın en ünlü bilgi yarışması programına katılmak ve büyük para ödülünü kazanmaktır. Bu hayalinin gerçekleşmesi arefesinde farklı olaylar yaşamını dönüştürmeye başlayacaktır. Jamal, büyük ödüle ulaşacağı son soruya bir şekilde gelmiştir. Tam da bu an programın süresi dolar ve son soru gelecek haftaki programa kalır. İlginç bir şekilde başarılı olan Jamal’in bu imkansız görünen başarısı herkesin dikkatini çeker ve genç adam hile yapmış olabileceği gerekçesiyle tutuklanır. Sorgu gecesinde soruları nasıl yanıtladığını tek tek anlatan genç adamın sırrı yavaş yavaş aydınlanır. Slumdog Millionaire, Hindistan’ın dünya sinemasında verdiği en ses getiren örneklerinden biri. En İyi Yabancı Film kategorisinde Oscar’ı kazanan yapıt, televizyonun insanlık üzerinde kurduğu büyülü hakimiyeti yansıtan filmlerden biri.
21. Life of Pi (Pi'nin Yaşamı) 2012 - Ang Lee
IMDB: 8,0
Hindistan’dan Kanada’ya giden bir yük gemisi, içindeki hemen hemen tüm canlılarla birlikte trajik şekilde batar. Bir can kurtaran filikası, uçsuz bucaksız vahşi Pasifik Okyanusu'nun ortasında yapayalnız kalır. Sandalın hayatta kalmayı başarabilen mürettebatı ise bir sırtlan, kırık bacaklı bir zebra, bir orangutan, üç yüz kiloluk bir Bengal kaplanı ve Pi adlı 16 yaşında Hintli bir çocuktan oluşmaktadır. Pi'nin hayvanat bahçesi işleten ve hayvanlarıyla göç yoluna koyulan ailesi, batan gemide yaşamını kaybetmiştir.
Pi, kurtuluş yok gibi görünen bu okyanusta zayıf bir sandalda yanındaki hayvanlarla birlikte hayatta kalma savaşı verir ve keskin zekası ve zooloji bilgisiyle besin zincirine kurban gitmez. Ama şimdi Bengal Kaplanı ile teknede baş başa kalmıştır. Dev kaplana yem olmamak için hayvanla anlaşmanın ve yakınlaşmanın yollarını bulur. Sıra dışı yolculuk sona ermeden büyülü bir adaya varacaktır...
Oscarlı sinemacı Ang Lee'nin yönetmenliğinde sıra dışı bir öykü sunan filmin kadrosu ise oldukça renkli. Daha önce oyunculuk deneyimi bulunmayan Suraj Sharma'nın Pi'yi canlandırdığı yapımda, ayrıca Tobey Maguire, Irrfan Khan, Adil Hussain rol alıyor
22. A Beautiful Mind (Akıl Oyunları) 2001 - Ron Howard
IMDB: 8,2
Nobel ödüllü Amerikalı matematikçi John Nash'in hayat hikayesini anlatan, yönetmenliğini Ron Howard'ın yaptığı film aynı adlı kitaptan senaryolaştırılmıştır.
Nash, öğrencilik yıllarından itibaren hayaller görmeye başlar. Mezuniyetinden sonra, zamanla paranoid şizofreni olur; fakat hasta olduğunun farkına varamaz. Bir konferans sırasında aniden bir psikiyatristin karşısına çıkması ile olaylar zinciri değişir. Hastaneye yatar ve bu nedenle akademik çalışmalarından uzaklaşır. Hastalığı kendi çocuğuna zarar vermesine neden olacak noktaya gelince eşi yeniden hastaneye gitmesi gerektiğini düşünür. Uzun süre hasta olduğunu kabul edemese de sürekli gördüğü kız çocuğunun hiç büyümediğini fark eder. Bu durum onun hastalığını kabul etmesini sağlar. Nash, yaşadığı hayali gerçekleri görmezden gelerek onlarla yaşamaya çalışacaktır. Gördüğü tedaviler etkili olmasa da eşi ve eski iş arkadaşlarının desteğiyle her şeye yeniden başlar. Kendi akıl hastalığını yine kendi aklı ile dizginleyerek akademik çalışmalarına yeniden hız verir. Tekrar üniversitede ders vermeye başlar. Sonunda gösterdiği sıradışı mücadeleyle şizofreni ile birlikte yaşamına devam eder. Ve tarih bu müthiş dehaya, akıl hastalığını yine aklıyla yenerek hayatının geri kalanını bilime adamasından ve hastalığının başlamasından evvel yaptığı buluşlardan dolayı Nobel Ekonomi Ödülünü armağan eder.
23. Good Will Hunting (Can Dostum) 1997 - Gus Van Sant
IMDB: 8,3
Will Hunting genel iq’nun çok çok üzerinde bir zeka seviyesine sahip, MIT’de temizlikçi olarak çalışan genç bir çocuktur. Temizlik yaptığı akşamlardan birinde, bir sınıfın tahtasında yazılı olan bir matematik sorusuna denk gelir. Çözülmesi neredeyse imkansız olan bu problemi rahatlıkla çözen Will, sessizce ortadan kaybolur. Kısa zaman içerisinde problemi yazan profesör tarafından keşfedilen Will bu başarısını diğer sorularda da sürdürecektir. Ancak bir kavga sebebiyle hapis cezasına çarptırılır. Üiversite profesörü bir şartla Will'e kefil olup hapishaneden çıkarılmasını sağlar. Tek şart Will'in bir terapist tarafından tedavi edilip içindeki öfkenin dindirilp iyileşmesini sağlamaktır. Will terapist Robin Williams ile birlikte hayatını yeniden yönlendirmeye başlayacak, en yakın arkadaşı Ben Affleck ve yeni tanıştığı kız arkadaşı bu konuda ona destek olacaklardır.
Senaryosunu Matt Damon ve Ben Affleck'in yazdığı, başrollerinde Robin Williams ile birlikte oynadıkları film En İyi Senaryo dalında Oscar ödülü almıştır.
24. Forrest Gump 1994 - Robert Zemeckis
IMDB: 8,8
1986 yılında Winston Groom tarafından aynı adla yayımlanan romandan esinlenerek çekilmiş, 1994 yapımı bir filmdir. Robert Zemeckis tarafından çekilmiş ve Tom Hanks, Robin Wright, Gary Sinise ve Sally Field başrol oyunculuklarını yapmıştır.
Film, öğrenme güçlüğü yaşayan ancak atletik olarak inanılmaz yeteneklere sahip Forrest Gump'ın, doğum yılı olan 1944 ve 1982 yılları arasında gerçekleşmiş, bazen sadece gözlemlediği, bazen de başkalarına ilham verdiği 20. yüzyılın dönüm noktası olaylarını betimler.
25. The Green Mile (Yeşil Yol) 1999 - Frank Darabont
IMDB: 8,5
Oldukça iri yarı biri adam olan John Coffey, iki küçük kızı öldürmek suçundan idama mahkum olmuştur. Ürkütücü görünümünün aksine oldukça ince ve karmaşık bir iç dünyası olan Coffey, bazı doğa üstü güçlere sahiptir. Hapishanenin infaz odası baş gardiyanı Paul Edgecomb'un ona gerçekten suçlu olup olmadığını sorması ile birlikte aralarında bir diyalog başlar. Hasta olan Edgecomb'un Coffey'in güçleri sayesinde iyileşmesiyle olaylar gelişmeye başlar. Edgecomb'in, Coffey'in bu gücünün farkına varmasıyla Coffey'e olan düşünceleri tamamen değişmeye başlar. Coffey bu gücü sayesinde mucizeler yaratmaktadır ve Edgecomb bu mucizenin yaşamaya devam etmesi gerektiğini düşünmektedir.
Yönetmenliğini ve senaristliğini Frank Darabont'un yaptığı film Stephen King'in aynı adlı romanından uyarlanmıştır. Film, En İyi Film Akademi Ödülü, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Akademi Ödülü, En İyi Uyarlama Senaryo Akademi Ödülü ve En İyi MüzikAkademi Ödülü'ne aday gösterilmiştir.
26. Män Som Hatar Kvinnor (Ejderha Dövmeli Kız) 2009 - Niels Arden Oplev
IMDB: 7,8
İsveçli yazar Stieg Larsson’un Millennium Üçlemesi, tam 41 ülkede 21 milyon satarak rekor kıran, nefes nefese bir roman dizisi. İlk kitabı Türkçe’ye Ejderha Dövmeli Kız adıyla kazandırılan bu üçleme sinemaya da uyarlandı ve İskandinavya’da izleyici rekorları kırdı.
Ejderha Dövmeli Kız’da, hapse girmek üzere olan gazeteci Mikael Blomkvist ile ona yardım eden gizemli, asosyal, uyumsuz, dövmeli hacker kız Lisbeth Salander, kırk yıl önce ortadan kaybolan Harriet Vanger’in izini sürerken bir dizi cinayeti açığa çıkarır; üstelik katil aileden biridir. Ancak Vanger hanedanının gazabına uğrayınca avcıyken av konumuna düşerler.
27. V for Vendetta 2005 - James McTeigue
IMDB: 8,2
Alan Moore'un yazıp David Lloyd'un çizdiği DC in yayınladığı aynı isimli çizgi romandan beyaz perdeye uyarlanan filmin başrollerini Hugo Weaving ve Natalie Portman paylaşıyor.
Hikâye; geleceğin İngiltere'sinde (2020) geçmektedir. Diktatör bir rejime bireysel bir başkaldırının nasıl toplumsal hale geldiğini gösterir. Filmde terör olaylarında büyük kayıplar verdikten sonra kurtuluşu baskıcı bir yönetimde bulan ingiliz halkının uyanış öyküsü anlatılmaktadır.
28. Frida 2002 - Julie Taymor
IMDB: 7,4
Meksikalı sürrealist ünlü ressam Frida Kahlo'nun sanat ve yaşam hikâyesini konu alan, oyuncu kadrosunda Salma Hayek, Alfred Molina, Geoffrey Rush gibi isimlerin bulunduğu 2002 yapımı film 6 dalda Oscar’a aday olup, makyaj ve özgün müzikdalında 2 Oscar Ödülü kazanmıştır.
Sanat dünyasının 'ilk'lerinden ve en özel kişilerinden biri... Bir ressam. bir şair, bir devrimci: Frida Kahlo... Kocası Diego Rivera ile oldukça ilginç ve modern bir ilişkisi vardır. Bunun yanısıra politik ve cinsel özgürlüğün asla kısıtlanamayacak özgürlükler olduğuna inanmaktadır. Peki Frida, baskıcı dönemin 'önemli' ve 'tek' kadın ressamı olurken neler yaşanmış, neler düşünmüş ve neler konuşmuştur?
29. Persepolis 2007 - Marjane Satrapi & Vincent Paronnaud
IMDB: 8,0
2007 yapımı Marjane Satrapi'nin aynı ismi taşıyan ve çizgi roman olarak yazılmış otobiyografisinin sinemaya uyarlanmasıyla yapılmış animasyon filmi, İran İslam Devrimiyle değişen hayatları, yaşıtlarına göre erken serpilmiş ve açık sözlü bir kız olan dokuz yaşındaki Marjane’nin gözünden anlatmaktadır.
Bugüne kadar yazılıp çizilen onca şeyin ardından bir kez de küçük bir kızın penceresinden bakmanın farklı tadı yansıyor perdeye. Marjane’in ailesi Şah iktidarının düşüşü karşısında çok mutludurlar. Ekonomik ve toplumsal yaşam standartları açısından artık yeni umutlar filizlenmiştir. Onca zor zamanlardan sonra artık demokratik bir yönetim anlayışına kavuşacaklarını düşünen İranlılar hayalkırıklığı yaşayacaklardır. Şimdi de mollaların zamanıdır. Bu karanlık dönemleri Marjane’in penceresinden anlatan Persepolis çizgi roman başyapıtı olarak nitelendiriliyor.
30. La Famille Bélier (Hayatımın Şarkısı) 2014 - Eric Lartigau
IMDB: 7,4
Mandıracılık yaparak geçimini sağlayan Bélier ailesinin, 16 yaşındaki Paula hariç, tüm fertleri işitme engellidir. Paula ailenin tüm gündelik işleriyle, en başta çiflikteki işleriyle tek başına ilgilenir. Bunun yanı sıra ailesinin çevresiyle kurduğu ilişkilerinde çevirmenliği de bizzat üstlenmektedir. Özellikle de radikal bir kararla yaklaşan yerel seçimler için belediye başkanlığına adaylığını koyan babası, bu süreçte kızına her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyar. Ancak Paula bir gün, müziğe karşı doğuştan bir yeteneği olduğunu keşfeden müziköğretmenin ısrarlarıyla, Radio France'ın düzenlediği şarkı yarışmasına katılmaya karar verir. Hayallerini gerçekleştirmek ve ailesinin yanında olmak arasında sıkışıp kalan Paula'nın verdiği karar, yetişkinliğe doğru kaçınılmaz bir adım atmasına neden olur.
Louane Emera, Karin Viard ve François Damiens'in başlıca rollerinde yer aldığı filmin yönetmen koltuğunda Eric Lartigau oturuyor.
31. Det Sjunde Inseglet (Yedinci Mühür) 1957 - Ingmar Bergman
IMDB: 8,2
1957 Cannes Film Festivali'nde Jüri Özel Ödülü kazanan film, on yıl süren bir Haçlı seferinden vebanın kol gezdiği ülkesine dönerken yolu Ölüm tarafından kesilen bir şövalyenin öyküsüdür. Ölüm’ü bir satranç oyununa davet eden şövalye eğer onu yenebilirse yaşamına kaldığı yerden devam edecektir.
Kıyamet tehdidi altında yaşamın anlamını çözmeye çalışan yalnız bir adamın çarpıcı bir portresi olan film, inanç sistemlerinin erozyona uğradığı, nükleer bir kıyametin gündelik tehdit olduğu 1950’lerin dünyasında insanlığın hangi değerlere sarılması gerektiğini sorgular. Bu özelliğiyle yeni bir tür varoluşçu sinemanın da ikonu olmuştur.
32. Vertigo (Ölüm Korkusu) 1958 - Alfred Hitchcock
IMDB: 8,4
Fransız yazarlar Pierre Boileau ve Thomas Narcejac'ın 1954'te birlikte yazdıkları D'entre Les Morts adlı romandan uyarlanan filmi Alfred Hitchcock yönetmiş, başlıca rollerini James Stewart, Kim Novak ve Barbara Bel Geddes paylaşmışlardır.
Bir suçluyu kovalarken çatıdan düşen ortağını kurtaramayan dedektif Scottie Ferguson’da, bu olayın ardından yükseklik korkusu başgösterir. “Vertigo” hastalığına dönüşen bu korku nedeniyle mesleğini bırakıp emekli olan dedektif, eski bir arkadaşı tarafından, ruhsal sağlığından şüphe ettiği karısı Madeleine’ni izlemesi için kiralanır. Scottie de kadını daha yakından izledikçe bir şeylerin yolunda gitmediğini fark eder; dahası kadının intihara meyilli olduğunu görür. Artık işleri yoluna koymak için uzaktan takip etmek yetersiz kalacak, Scottie’yi kendi korkularıyla da yüzleşeceği bir mücadelenin içerisine sürükleyecektir.
Alfred Hitchcock’un kült filmi, teknik ve işlediği konu itibariyle sinema tarihinin en önemli yapıtlarından biri olarak kabul edilir.
33. A Clockwork Orange (Otomatik Portakal) 1971 - Stanley Kubrick
IMDB: 8,4
İnsani değerlerin yok olmaya yüz tuttuğu bir gelecekte, Britanya’da geçen film şiddet bağımlısı gençlerden kurulu bir çetenin, çevrelerine saçtığı dehşet ve korkuyu işleyerek bir korku imparatorluğunun resmini çizmektedir. Çetenin lideri Alex, işler çığırından çıkınca yakalanır ve gözaltına alınır. Ama hapse atılmaz; cezası bir şiddet deneyine kobay olarak kullanılmak olur. Bu deney insanoğlu ve şiddet kavramı arasındaki ilişkiyi ortaya koyma amaçlıdır ama deneyin kendisi de bir o kadar insan doğasına aykırıdır.
Sinemanın dahi yönetmeni Stanley Kubrick tarafından Anthony Burgess’ın aynı adlı kitabından beyazperdeye uyarlanan film, aynı anda hem kitap okuyucusunun hem desinema seyircisinin gönlünü kazanan nandide uyarlamalardan biridir. Film, 1972 Akademi Ödülleri'nde 4 dalda aday gösterilmişti.
34. Mephisto 1981 - István Szabó
IMDB: 7,9
Klaus Mann'ın aynı adlı romanından uyarlanmış film 1930'lu yılların sanat camiasının en sevilen isimlerinden biri olan Hendrik Hoefgen, dönemin en ünlü tiyatro sanatçılarından biridir. Kısa süre sonra iktidara gelen Naziler, sanat da dahil olmak üzere şehrin tüm yaşam düzenini tehlikeye atarlar. Nazi rejimi altında şiddete ve baskıya maruz kalan onlarca sanatçı arkadaşının tersine politik davranan Hendrik'in tek derdi kariyerini zedelememektir. Ancak bulundukları baskı ortamı zamanla şiddetini artırır ve tepkisiz kalmak imkansız hale gelir.
Usta Macar yönetmen István Szabó’nun baş yapıtlarından biri olan Mephisto sanat, politika, bireysellik ve hayat üzerine önemli şeyler söylemekte.
35. Madımak: Carina'nın Günlüğü 2015 - Ulaş Bahadır
IMDB: 6,1
Yıllardan 1993'tür ve kadının toplumdaki yerini araştırmak için genç bir araştırmacı olan Carina Cuanna Türkiye'ye gelir. Temmuz ayında Sivas'ta düzenlenen Pir Sultan Abdal Şenlikleri’ne katılmak için aralarında Aziz Nesin'in de olduğu geniş bir yazar-müzisyen-gazeteci ve şairler topluluğu ile yola çıkar. Fakat gerici güçlerin provakasyonu sonucu konakladıkları Madımak oteli önünde tansiyon artar. Çıkartılan yangın sonrası yaşanan katliamda Carina da yaşamını kaybeder. Fakat son nefesine kadar her anını günlüğüne kaydetmeyi başarır...
Hollandalı genç kadın Carina Cuanna Thedora Thuys, dışarıdaki azgın güruh tarafından, otelin içerisine hapsedilmişken, can da henüz tendeyken, günlüğüne son satırları yazıyordu; “Fakat ben bütün bunlardan ne anlarım ki? Dışarıdan yüksek tonda bağırmalar geliyor ama ne olduğunu anlamıyorum…” Evet, Madımak: Carina’nın Günlüğü, aşılamamış bir büyük travmayı, yani Sivas Katliamı’nı, tek yabancı kurbanından yola çıkarak anlatmayı ve anlamayı deneyen bir film.
Senaristliğini ve yönetmenliğini Ulaş Bahadır'ın üstlendiği projede başrol Denise Ankel. Oyuncuya eşlik eden deneyimli isimlerse Füsun Demirel, Rıza Akın, Altan Erkekli, Mustafa Alabora, Erdal Tosun...
36. Pardon 2004 - Mert Baykal
IMDB: 8,2
Pardon, kelimenin tam anlamıyla bir Ferhan Şensoy filmi. Politik tavrı, hayata bakış açısı, nesneler, alışkanlıklar ve gelenekler üzerine düşünceleri, kısacası, bitmek tükenmek bilmeyen sorgulamacılığı ile Ferhan Şensoy Türkiye'de olması gerektiği gibi olmayan, ters giden ne varsa yermesini bilen, inandığı görüş ve düşüncelerden taviz vermeyen iyi bir sanatçı. Türkiye'deki adalet sisteminin eksikliklerini, aksaklıklarını espriler yoluyla gözler önüne seren Şensoy'un, özellikle aile kavramı, arkadaşlık kurumu üzerine de söyleyecek çok sözü var.
Tiyatro fenomeni, yazar, meddah ve sinemacı Ferhan Şensoy'un, gerçek bir olaydan esinlenerek sinemaya aktardığı bu ilginç film, üç yakın arkadaşın talihsiz hayatlarının hikayesi. Sıradan birer vatandaş olan üç kafadarın yaşamı, içlerinden birinin bir hatası yüzünden tamamen değişecektir. Her zamanki gibi akıp giden günler artık hiçbir zaman eskisi gibi olmayacaktır. Vaktinden çok sonra askerliğini yapan İbrahim nerede bir resmi kıyafet görse hemen oradan kaçar olmuştur. Sadece masum bir korku gibi gözüken bu fobisi yüzünden sevdiği arkadaşları ve kendisinin başına gelmeyen kalmaz. Arkadaşlarıyla beraber kendini mahkeme salonlarından, hapishaneye kadar uzanan bir yolculukta bulur. Neler olup bittiğini anlamadan cezaevine düşen, üç arkadaşın akılları hep dışarıdadır. Ama geride kalanlar yavaş yavaş kendi yollarını çizmektedir.
37. Beynelmilel 2006 - Sırrı Süreyya Önder & Muharrem Gülmez
IMDB: 7,2
Sadece yönetmen olarak değil, milletvekili olarak da Türkiye'nin en renkli simalarından biri olarak tanınan Sırrı Süreyya Önder'in geniş kitlelerle buluştuğu muhteşem filmi Beynelmilel 1982 yılında geçen komik olayları konu edinen bir film. Bir Güney kasabasında yaşayan halk, cuntanın bir silindir gibi insanların üstünden geçmesine alışmaya çalışmaktadır. Askeri yönetime ayak uydurmaya çalışan kasaba halkı ve bir müzik grubu üzerinden dönemin trajikomik olaylarına uzanıyoruz. Müzisyen baba Abuzer ve üniversiteye hazırlanan kızı Gülendam'ın öyküsü bize ülkenin yakın döneminde yaşananları mizahi bir dille hatırlatıyor. Yönetmenliğini Muharrem Gülmez ile senarist Sırrı Süreyya Önder’in yaptığı film, Barış Pirhasan ve Levent Kazak’ın öncülüğünü yaptığı Senaryo Stüdyosu’nda doğdu.
38. Zübük 1980 - Kartal Tibet
IMDB: 8,5
İbrahim Zübükzade (Kemal Sunal) mesleğinden ihraç edilmiş bir siyasetçidir. Sözünde durmayan, ahlaksız bir adamdır. Gazeteci Yaşar (Metin Serezli) gazetede yayınlamak istediği yazı dizisi için Zübükzade’nin yaşam öyküsünü öğrenmek ister. Gittiği köyü Gülören’de karşılaştığı köylüleri Zübükzade’yi nefretle anarlar. Yaşar’ın köylüden aldığı bilgiye göre Zübük iş hayatına bir dairede katip olarak başlamış, kısa sürede aldığı rüşvetlerle zengin olup çıkmıştır. Foyası ortaya çıkınca kovulan Zübük, Destek Partisi’ne girip yağcılıkla ocak başkanlığına yükselir. Girdiği her yere de rüşveti bulaştırır. Muhalefet partisinden olan Kadir Ağa’nın (Kadir Savun) kızı Yektane’yi (Nevra Serezli) evlenme vaadiyle kandırıp birlikte olur. Ama çetin ceviz Yektane, silah zoruyla Zübük’ü nikah masasına oturtur. Uyanık Zübük, partili partisiz herkesi öylesine birbirine düşürür ki, sonunda halk onun belediye reisi olması için neredeyse yalvarır.
Aziz Nesin'in aynı adlı romanından uyarlanan filmde, dönemin Türk siyaseti üzerine harika bir taşlama yapılıyor.
39. Sürü 1978 - Yılmaz Güney & Zeki Ökten
IMDB: 8,3
Yılmaz Güney hapiste yazdığı bu filmde kendi gerçekçi üslubunu korumuştur. Bu filmde de diğer filmlerinde de olduğu gibi olayları yorumlamaktan ziyade olayları yaşayanların ağızından seyirciye izletmiştir. Sürü; bir aşireti, bir ikiliyi, bir sürüyü ve daha birçok şeyi anlatır. Aşiretler arası çatışmalar, kişiler arası hesaplaşmalar, insan-doğa, insan-insan, insan-toplum ilişkileri dramatik bir kuruluşun içine yerleştirilen malzemenin salt bir kısmını oluşturur. Filmin tümü ise temelde ekonomik zorlamalarla çağdışı kalmış bir toplumun, ezilen kişilerin ve doğan çatışmaların çok geniş bir panoramasını sergiliyor. Bir yanda kadınların sadece bir nesne gibi kullanıldığı, geleneklere bağlı pederşahi bir toplumu, diğer yandan genç bir çiftin bu baskıcı toplum modelini kırmaya çalışmasını görmekteyiz. Oğul Şivan, onu sınırlayan ve ailesine bağlı olmasına neden olan geleneğe isyan etmektedir.Filmde Melike Demirağ hiç komuşmayan gelini canlandırıyor kocası şivanı çok sevmesine rağmen o'da dahil hiç kimseyle konuşmuyor- Filmde, bir sürünün Anadolu'nun doğusundan batısına trenle taşınması ön plana alınarak, Anadolu'nun yoksulluğu, çaresizliği ve o günlerin siyasal çelişkileri ve çatışmaları perdeye yansıtılmaktadır.
40. Canım Kardeşim 1973 - Ertem Eğilmez
IMDB: 8,8
Kahraman, ağabeyi ve ağabeyinin dostu Halit, beraberce yokluk içinde ancak kendilerine yettikleri bir yaşam sürmektedirler. Bu buhranın içerisinden çıkmak için tek umutları Kahraman’ın okuması ve hayatta bir amacının olmasıdır. İçerisinde yaşadıkları yoksulluklarına rağmen bir şekilde mutlu ve iyimser kalabilmeyi başaran üçlünün tüm hayatları Kahraman’ın kanserolduğunu öğrenmeleriyle beraber geri dönüşü olmayan bir biçimde sarsılacaktır. Kahraman’ın hayatındaki son isteği ise bir televizyondur. Artık ona bir televizyon almak, geride kalan ikilinin tek amacı olacaktır.
Ertem Eğilmez’in Tarık Akan, Halit Akçatepe, Kahraman Kıral, Metin Akpınar, Adile Naşit, Kemal Sunal gibi sinemamızın değerli oyuncularını yanına alarak kotardığı filmi Türk sinemasının en içten eserlerinden biri olarak anılıyor.