Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Ölmemenin Çaresi okurken mutlaka ağlayacaksınız

Ölmemenin Çaresi okurken mutlaka ağlayacaksınız

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Ölmemenin Çaresi



Uhud’da ilk şehid düşen Sahâbî, Hz Câbir’in babası Abdullah bin Amr (ra) olmuştu

Savaştan sonra Medîne’de bulunanlar gerek şehidlerle gerekse yaralı olanlarla yakından ilgilenmek üzere Uhud’a koşmuşlardı Yakınları şehid olanlar, şehidlerini alıyor ve Medine’ye getiriyorlardı Yıllar sonra Hz Câbir de Uhud’a gitmiş ve yaklaşık olarak sekiz yıl önce şehîd olmuş olan babasının na’şını Medîne’ye nakletmek istemişti Kendisi, babasının cesediyle karşılaşmasını şöyle anlatıyor:

Uhud günü babamın yüzü örtülü olarak getirilmişti Üzerindeki örtüyü kaldırdım Baktım, müşrikler babamın burnunu ve kulağını kesmişler ve onu tanınmaz bir hâle getirmişlerdi Bu gördüklerim karşısında kendimi tutamadım ve ağlamaya başladım O esnâda halam Fâtıma da oraya geldi Babamı öyle çok acıklı bir halde görünce o da feryat edip ağlamaya başladı Bunun üzerine Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem meâlen şöyle buyurdu:

“Beni bir dinleyin Sonra ister ağlayın, ister ağlamayın Siz babanızı kaldırıncaya kadar onu kanatlarıyla gölgelendirmeye devam ettiler (Müslim, fezâilü’sSahâbe, 130)

Yine Hz Câbir (ra) anlatıyor: Bir gün Rasûli Ekrem sallallahü aleyhi ve sellem, beni çok üzgün olarak görünce, aramızda şöyle bir konuşma geçti

Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem,

Ey Câbir! Ne oldu sana? Seni çok üzgün ve kalbi kırık olarak görüyorum, dedi Ben de,

Ey Allah’ın Rasûlü! Babam Uhud’da şehid oldu Geride kalabalık bir âile ile bir hayli borç bıraktı, dedim

Bunun üzerine Rasûli Ekrem sallallahü aleyhi ve sellem bana,

Yüce Allah’ın, babanı nasıl karşıladığını sana müjdele yeyim mi? dedi Ben de “evet dedim Buyurdu ki:

Yüce Allah, hiçbir kimse ile perde arkasından başka bir şekilde konuşmadı Babanı ise şehid olunca yüce Allah onu diriltip huzuruna aldı ve ona,

Ey kulum! Benden ne dilersen dile Sana ihsan edeyim, dedi Baban da,

Yâ Rabbi! Ben sana gereği gibi kulluk edemedim Onun için beni tekrar dünya göndermeni ve Peygamberimin yanında savaşıp Senin yolunda bir kere daha şehid olmayı diliyorum, dedi Yüce Allah da,

Ben şehidlerin geri dönmeyeceklerine hükmettim, buyurdu Baban da,

Öyle ise Yâ Rabbi! Bunu geride kalanlara ulaştır, dedi Bunun üzerine Yüce Allah şu âyeti kerimeleri vahyetti:

“Ve sakın Allah yolunda öldürülenleri ölüler sanma Bilakis onlar Rablerinin katında diri olup rızıklanırlar Onlar Allah’ın fazlından kendilerine verdiği nimetlerle sevinç içindedirler ve arkalarından henüz kendilerine katılmamış olanlarla (şehid namzedi olan bütün Mü’min kardeşlerinin âhiretteki safâ ve saâdet dolu o güzel hâllerini görünce) ‘onlara (orada) hiçbir korku olmayacak ve onlar hiçbir şekilde üzüntüye de uğramayacaklar’ diye sevinirler (ve bunu onlara müjdelemek isterler) Onlar Allah’tan kendilerine erişen büyük bir nimetle, pek ziyade bir mükâfâtla ve Müminlerin mükâfâtını Allah’ın zayi etmeyeceği müjdesiyle de sevinirler (Âli Imrân Sûresi, 169171)

Elbette ki, bu müjdeyi duyan Ashâbın sevinçlerine diyecek yoktu Hem nasıl sevinmesinler ki, İbni Abbâs (ra)’ın rivâyetine göre, Uhud’dan sonra Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem Ashâb Efendilerimize şöyle buyurmuştu:

“Uhud’da şehid olan kardeşlerinizin ruhlarını, Allah yeşil kuşların karnına koydu Bunlar Cennetin nehirlerine gidip sulanırlar, Cennet’in meyvelerinden yerler ve Arş’ın gölgesinde asılmış olan altın kandillere girip istirâhat ederler Onlar yeme, içme ve barınma yerlerinin son derece güzel ve letâfetli olduğunu görünce, şöyle dediler:

‘Keşke Allah’ın bize neler yaptığını (Cennet’te diri olduğumuzu, en tatlı yiyecek ve içeceklerle beslendiğimizi ve en hoş barınacak yerlerle donatıldığımızı) kardeşlerimiz bilse lerdi de, cihaddan çekinmeseler ve harpten gocunmasalardı’ dediler Bunun üzerine Yüce Allah onlara cevaben,

‘Tarafınızdan sizin bu haberinizi ben ulaştıracağım’ dedi ve “Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü sanma ilh meâlindeki âyetleri inzâl buyurdu (Ebû Davud, cihâd, 27)

Ve asıl şimdi dikkat kesilmeliyiz ki, yukarıda zikredilen âyeti kerîmelerin ifade buyurduğu ve aklı başında ve kalbi yerinde olan her Mü’mini derinden etkileyen şu ölümsüz manzarayı ve Allah için şehid olmanın tadına doyum olmaz derecedeki zevalsiz lezzetini, gamsız sürûrunu ve sonsuz saâdetini daha şimdiden tadabilelim ve zevkine varabilelim

Uhud savaşı bittikten sonra, Rasûli Ekrem sallallahü aleyhi ve sellem’in emriyle Hz Câbir’in babası olan Abdullah bin Amr bin Harâm ile Amr bin Cemûh aynı kabre birlikte defnedilmişlerdi

Uhud savaşından kırk altı yıl geçmişti Hz Abdullah ile Amr bin Cemûh’un kabirleri sel sularının akıntı yerinde idi Akan sular toprağı iyice oyduğundan dolayı onların kabirleri açılmıştı Bunda ötürü de o kabirleri bir yere nakletme zarûreti doğdu Şehidleri nakletmek için kabirlerini açtıklarında, o mübarek şehitler sanki yeni vefat etmiş gibiydiler Öyle ki cesetleri şöyle dursun sarılıp kefenlendikleri örtünün rengi bile hiç değişmemiş ve bozulmamıştı Fazîletlerini anlatma adına bu yetmiyormuş gibi, ayrıca hangi kabir açıldı ise ondan misk gibi bir koku yayılıyordu İşte tam bu noktada, Hz Câbir (ra)’in dediklerine dikkat kesiliyoruz O şöyle diyor:

Babam Abdullah, Uhud’da yaralanıp da şehid olarak Yüce Allah’a ruhunu teslim ederken elini, yüzündeki yaranın üzerine koymuştu Kırk altı yıl sonra nakil için babamın mezarını açtığımızda, gerek cesedinin gerekse kefeninin hiç değişmemiş ve bozulmamış olduğunu gördüm Babam kabrinde sanki uyuyor gibiydi Hem yine gördüm ki: şehid olurken yaranın üzerine koyduğu eli orada aynı şekilde duruyordu Öyle ki mübârek elini yüzündeki yaranın üzerinden çekip ayırmak istediğimizde, babamım yarası kanamaya başladı Bunun üzerine biz elini önceden olduğu gibi tekrar yaranın üzerine koyunca, baktık ki kanama da birden durdu

İşte ölmemenin ve dipdiri kalmanın en geçerli ve en etkili çâresi

* * *
 
858,496Konular
981,639Mesajlar
29,722Kullanıcılar
kurtlarSon üye
Üst Alt