iltasyazilim
FD Üye
Ölmeyen Sevgi
Genç adam ellerinde bir buket çiçek, sahile koşarak geldi Gözleri şöyle bir sahilde gezindi, aradığını göremeyince ilk gördüğü banka oturup sevdiğini beklemeye başladı Ellerinde her zamanki çiçeklerden vardı Sevgilisinin en sevdiği çiçekler bunlardı Kırmızı, kıpkırmızı, kan kırmızısı güller Güya dalından yeni koparılmış gibi tazeydiler, buram buram kokuyorlardı, sevgi kokuyor, aşk kokuyor en önemlisi de istek ve hasret kokuyordu güller Hepsinin üzerinde damlalar vardı Benzeri ağlıyor gibiydiler Genç adam güllere baktı, sanki onlarla konuşuyormuş gibi, Niçin ağlıyorsunuz, bakın ben ne kadar mutluyumdedi Az sonradan sevdiğini göreceği için kalbi tekrar deli gibi atmaya başlamıştı Ne zaman onu düşünse, onunla buluşacağını hayal etse kalbi benzer böyle yerinden çıkacakmış gibi oluyordu Yıllardır birbirlerini sevmelerine rağmen ikiside sevgisinden hiç bir şey kaybetmemişti Onları hiç bir şey ayıramazdı Ne hasret, ne ayrılık, ne de vefat
Genç adam telaşla saatine baktı Sevdiği yeniden geç kalmıştı, 1 dakika gece kalmıştı Diğer Taraftan o, sevdiğini bekletmemek için dakikalarca önce koşarak geliyor, onu beklemeyi bile seviyordu Ama sevdiği daima bunu yapıyordu Sürekli kendisini bekletiyordu Herkesin bir kusuru olurmuş diye düşündü
Ve gözlerini önündeki uçsuz bucaksız denizlere dikti Denizin sonu yok gibiydi, tıpkı sevdiği kıza karşı olan aşkı gibi denizinde sonu yoktu Sonsuzluğa uzanıyordu Fiilen bugün onlar için çok özel bir gündü Kendi arasında sözleneceklerdi Delikanlı önce bunu sevdiğine açmış, sonrada gidip iki yüzük almıştı Bu kadar önemli bir günde bari onu bekletmemeliydi Ama alışmıştı bundan böyle beklemeye, zararı değil azıcık daha beklerim diye düşündü Güllerin yaprakları nedense hala yaşlı idi Bir türlü anlamıyordu onları Her şey bu dek güzelken neden ağlıyorlardı ki?
İşte az daha sonra sevdiği gelecek, ona sarılacak, kucaklaşacaklardı
Sonradan laf yüzüklerini takıp, evliliğe ilk adımlarını atacaklardı
Genç adam böylece heyecanlıydı fakat sevdiğine kavuşmak için can atıyordu Martılara baktı, birbirleriyle oynaşıp, uçuşan martılara Ne kadar hoş dansediyorlardı havada Tekrar saatine baktı genç adam Endişelenmeye başlamıştı Sevgilisi yine geç kalmıştı, hem de fazla Bu dek geç kalmaması gerekiyordu İşte her gün burada buluşmak için sözleşmiyorlar mıydı? Her gün sahilde, martılara bakarak, denizin onlara anlattığı masalları dinleyerek birbirlerine sarılıp hasret gidereceklerine söz vermiyorlar mıydı? O süre niçin gelmemişti yeniden? Aklına kötü fikirler gelmeye başladı Hayır hayır olamazdı Sevdiğine bir şey olamazdı Onsuz yaşam yaşanmazdı fakat O ölse bile sürekli benimle yaşar diye düşündü genç adam Bunun düşüncesi bile hoş değildi Gözlerini yere indirdi Gözyaşlarını kimsenin görmesini istemiyordu Zaten nedense etrafındaki ırk ona benzeri kaçık gibi bakıyorlardı Rahatsız olmaya başladı bakışlardan
Bundan Böyle bıkmıştı Tekrar sevgilisi geldi aklına Niçin gelmedi acaba diye düşünmeye başladı Gözlerini kapattı
7 yıl oldu dedi 7 senedir her gün bu sahildeydi, sevdiğini bekliyordu Daha artı dayanamadı Kalbi parçalanacak gibi oluyordu Gözlerinden 1 damla daha yaş güllerin üstüne damladı Yine gelmeyecek galiba, en iyisi ben onun evine gideyim diye mırıldandı hiç olmazsa gülleri her zamanki gibi yanına koyar, ona vermiş olurdu Genç adam ayağa kalktı Sevdiğiyle buluşmak üzere, yeşil tepenin arkasından kabristana doğru yürümeye başladı
Ona olan Aşkı ve Sevgisi onunla beraber ölmemişti *
Genç adam ellerinde bir buket çiçek, sahile koşarak geldi Gözleri şöyle bir sahilde gezindi, aradığını göremeyince ilk gördüğü banka oturup sevdiğini beklemeye başladı Ellerinde her zamanki çiçeklerden vardı Sevgilisinin en sevdiği çiçekler bunlardı Kırmızı, kıpkırmızı, kan kırmızısı güller Güya dalından yeni koparılmış gibi tazeydiler, buram buram kokuyorlardı, sevgi kokuyor, aşk kokuyor en önemlisi de istek ve hasret kokuyordu güller Hepsinin üzerinde damlalar vardı Benzeri ağlıyor gibiydiler Genç adam güllere baktı, sanki onlarla konuşuyormuş gibi, Niçin ağlıyorsunuz, bakın ben ne kadar mutluyumdedi Az sonradan sevdiğini göreceği için kalbi tekrar deli gibi atmaya başlamıştı Ne zaman onu düşünse, onunla buluşacağını hayal etse kalbi benzer böyle yerinden çıkacakmış gibi oluyordu Yıllardır birbirlerini sevmelerine rağmen ikiside sevgisinden hiç bir şey kaybetmemişti Onları hiç bir şey ayıramazdı Ne hasret, ne ayrılık, ne de vefat
Genç adam telaşla saatine baktı Sevdiği yeniden geç kalmıştı, 1 dakika gece kalmıştı Diğer Taraftan o, sevdiğini bekletmemek için dakikalarca önce koşarak geliyor, onu beklemeyi bile seviyordu Ama sevdiği daima bunu yapıyordu Sürekli kendisini bekletiyordu Herkesin bir kusuru olurmuş diye düşündü
Ve gözlerini önündeki uçsuz bucaksız denizlere dikti Denizin sonu yok gibiydi, tıpkı sevdiği kıza karşı olan aşkı gibi denizinde sonu yoktu Sonsuzluğa uzanıyordu Fiilen bugün onlar için çok özel bir gündü Kendi arasında sözleneceklerdi Delikanlı önce bunu sevdiğine açmış, sonrada gidip iki yüzük almıştı Bu kadar önemli bir günde bari onu bekletmemeliydi Ama alışmıştı bundan böyle beklemeye, zararı değil azıcık daha beklerim diye düşündü Güllerin yaprakları nedense hala yaşlı idi Bir türlü anlamıyordu onları Her şey bu dek güzelken neden ağlıyorlardı ki?
İşte az daha sonra sevdiği gelecek, ona sarılacak, kucaklaşacaklardı
Sonradan laf yüzüklerini takıp, evliliğe ilk adımlarını atacaklardı
Genç adam böylece heyecanlıydı fakat sevdiğine kavuşmak için can atıyordu Martılara baktı, birbirleriyle oynaşıp, uçuşan martılara Ne kadar hoş dansediyorlardı havada Tekrar saatine baktı genç adam Endişelenmeye başlamıştı Sevgilisi yine geç kalmıştı, hem de fazla Bu dek geç kalmaması gerekiyordu İşte her gün burada buluşmak için sözleşmiyorlar mıydı? Her gün sahilde, martılara bakarak, denizin onlara anlattığı masalları dinleyerek birbirlerine sarılıp hasret gidereceklerine söz vermiyorlar mıydı? O süre niçin gelmemişti yeniden? Aklına kötü fikirler gelmeye başladı Hayır hayır olamazdı Sevdiğine bir şey olamazdı Onsuz yaşam yaşanmazdı fakat O ölse bile sürekli benimle yaşar diye düşündü genç adam Bunun düşüncesi bile hoş değildi Gözlerini yere indirdi Gözyaşlarını kimsenin görmesini istemiyordu Zaten nedense etrafındaki ırk ona benzeri kaçık gibi bakıyorlardı Rahatsız olmaya başladı bakışlardan
Bundan Böyle bıkmıştı Tekrar sevgilisi geldi aklına Niçin gelmedi acaba diye düşünmeye başladı Gözlerini kapattı
7 yıl oldu dedi 7 senedir her gün bu sahildeydi, sevdiğini bekliyordu Daha artı dayanamadı Kalbi parçalanacak gibi oluyordu Gözlerinden 1 damla daha yaş güllerin üstüne damladı Yine gelmeyecek galiba, en iyisi ben onun evine gideyim diye mırıldandı hiç olmazsa gülleri her zamanki gibi yanına koyar, ona vermiş olurdu Genç adam ayağa kalktı Sevdiğiyle buluşmak üzere, yeşil tepenin arkasından kabristana doğru yürümeye başladı
Ona olan Aşkı ve Sevgisi onunla beraber ölmemişti *