Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Ölüm ve Sonrası

Ölüm ve Sonrası

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Âyeti kerîmede Her can ölümü tadacaktır(Âli İmran, 185) buyurulur Hepimiz, günün birinde ölümün kapımızı çalacağına inanırız Bunca yıllık hayatımız, dünya sahnesinden geçen milyarlarca insan, her gün duyduğumuz salâlar ve önümüzden geçip giden cenâzeler hep bunun habercisidir Her asır, bir şehir nüfûsu olduğu gibi kabristanlığa taşınır ve yepyeni yüzler hayata yeniden başlar Hiç ölmeyecekmiş gibi sıkı sıkı tutunurlar hayata, tâ ki Azrâil kapısını çalıp emaneti teslim alana kadar… Hayatın bu değişmez gerçeğine biz ne kadar hazırız Yarına bugünden ne devşirdik, bu apayrı bir konu… Bizim bu yazımız, çevremizde gördüğümüz insanlara ölüm yaklaştığına neler yapacağımız hakkında olacaktır Ölüm esnâsında hastanın başında duranlar nelere dikkat edecekler?Öldükten sonra yıkama, tekfin ve gömülme esnasında gözetilecek İslâmî prensipler nelerdir?

Ölüm Esnâsında

Ölmek üzere olan bir insan yalnız ve kendi hâline bırakılmaz Başında beklenir ve Kur'ânı Kerîm tilâvet edilir Yâsînve Ra'dsûrelerinin okunması tavsiye edilmiştir
Peygamberimiz, Her kimin son sözü Lâ ilâhe illallâholursa, o cennete girerbuyurmuştur (Ebû Dâvud, Cenâiz, 20; Hâkim, elMüstedrek, I, 351) Yine başka bir hadisi şerifte Ölmek üzere olanlarınıza Lâ ilâhe illallâhdemeyi telkin edinizbuyurulmuştur (Müslim, Cenâiz, 1; bkz: Ebû Dâvud, Cenâiz, 16; Tirmîzî, Cenâiz, 7) Bu sebeple ölmekte olan bir kimseye Kelimei Şehâdetsöylemesi telkin edilir Yanında kelimei şehâdet söylenerek teşvik edilir, fakat zorlanmaz Güzel sözler söylenir, ölümün sıkıntılarına karşı sabır tavsiye edilir

Öldükten Sonra

Ölen insan, sırtüstü ve düzgün bir şekilde yatırılır Boynu, elleri, ayakları düzeltilir, gözleri kapatılır Çene altından başa doğru biz bezle bağlanıp çenesi kapatılır Kolları iki yana uzatılır Hemen yıkanmayacaksa elbisesi soyulur, yatağından alınır, sert ve serin bir yere konulur, bir örtü ile örtülür Ölünün bulunduğu yere güzel koku saçılır
Ölen bir müslümanı yıkamak, kefenlemek ve cenâze namazını kılıp bir mezara gömmek, o şahsın ölümünden haberi olan müslümanlara farzı kifâyedir Eğer bir grup müslüman bu farzı yerine getirirse, diğerlerinden bu farz düşer Eğer kimse yerine getirmezse bunda kusuru olan (haberi olup da buna gücü yeten) bütün müslümanlar bu hâlden sorumlu olurlar
Ölülerin ardından hayırlarını ve güzel hâllerini anlatmak tavsiye edilmiştir Peygamber Efendimiz: Ölülerinizi güzel hâlleriyle hatırlayınız, kötülüklerinden söz etmekten çekininizbuyurmuştur (Sahihi Buharî, Tecrîdi Sarih, c: 4, hadis: 685)

Ölüyü Yıkama

Ölenin en kısa zamanda yıkanması, kefenlenmesi ve mezarına konulması gerekir
Ölü, uygun bir yerde, ayakları kıbleye gelecek şekilde yatırılarak temiz, ılık ve bol suyla yıkanır Yıkarken sabun kullanılır, güzel kokular veren maddeler dökülür
Erkek ölüyü erkek, kadın ölüyü kadın yıkar Bir erkek, ölen hanımını kesinlikle yıkayamaz Zarûret olmadıkça kadının da kocasını yıkaması uygun değildir (Bir erkeği yıkayacak hiçbir erkek bulunmazsa zarûret gereği hanımı yıkayabilir Çünkü vefatla beraber hanım dört ay on gün bekler Kocasından ölüm sebebiyle hemen boşanmış sayılmaz) En güzeli kadını kadın, erkeği de erkeğin yıkamasıdır
Ölüyü yıkayanlar, farz olan yıkama görevini yapmaya niyet etmeli, yıkamaya besmele ile başlamalıdır
Ölüyü yıkarken hürmet göstermeli, avret yerlerini mümkün mertebe örterek yıkama işlemi yapılmalıdır Çünkü Peygamber Efendimiz, Hazreti Ali'nin şahsında müslümanlara hitâben, Yâ Ali, ölü veya diri hiç kimsenin uyluğuna bakma!buyurmuştur Yıkanma sırasında, ölünün göbeğinden dizleri altına kadar olan kısımları uygun bir şekilde örtülür ve giysileri tamamen çıkarılır
Yıkayıcı, eline uygun bir bez veya elen takar Ölünün örtü ile kapalı bulunan yerlerini temizler Sonra ölüye abdest aldırır Ancak ağzına ve burnuna su vermez Daha sonra bütün bedenini ılık su ve sabunla yıkar, havlu ile kurular
Ölünün saçları ve tırnakları kesilmez
Ölü kapalı bir yerde yıkanır Yıkayıcı ve yardımcılarından başkası onu görmemelidir
Ölen müslümanın bedeni, müslüman olmayanlara bırakılmaz
Ölenin başı ile birlikte bedeninin çoğu yoksa yıkanmaz, kefenlenmez, cenâze namazı kılınmaz Bu gibi ölülerin kalan beden parçaları bir beze sarılarak gömülür

Kefenleme

Ölen erkek veya kadın her müslümanın cenâzesini bütün bedenini örtecek şekilde temiz bir bez ile kefenlemek farzdır
Erkekler üç parça kefen bezi ile kefenlenir Kadınlarda buna bir başörtüsü ile göğüs örtüsü eklenir
Kefenin birinci parçası gömlek gibi olur Ölünün boyun kısmından ayaklarına kadar uzanır Bu parçanın yakası olmaz, etrafı oyulmaz
İkinci parça, eteklik gibidir Ancak ölünün bedenini baştan ayağa saracak biçimde ve uzunca kesilir
Üçüncü parça, ölünün bedeninden daha uzunca ve bütün bedeni içine alacak biçimde olur Ölünün bedeni birinci ve ikinci parçalarla örtüldükten sonra üçüncü parça ile sarılır, baş ve ayağından düğümlenir
Kefenin beyaz patiskadan olması iyi olur, başka cins ve renkten kefenler de olabilir
Kadınların saçları ikiye ayrılarak ikinci parça kefen üzerinden göğsünün üzerine uzatılır Bunun da üzerine yüzünü ve saçlarını örtecek şekilde başörtüsü konulur Üçüncü parça kefenle bütün beden kapatılır
Kefen parası ölenin kalan parasından karşılanır Geriye mal bırakmayanların kefen giderleri, bakmakla yükümlü olduğu kimselerce karşılanır Bu da mümkün olmazsa, diğer müslüman kardeşlerince karşılanması gerekir Kadınların kefen paralarını kocaları öder

Cenâze Namazı

Ölenin ölüm haberi, yakınlarına ve komşularına duyurulur Bunlar da ölüye karşı son görevlerini yapmak üzere cenaze namazına katılırlar Cenaze namazı, ölen müslümanlar için diğer müslümanlarca yapılan bir duâdır ve farzı kifâyedir Bu namaz, Ölen müslümanlar üzerine namaz kıl!(Tevbe, 103) âyeti kerîmesi ve Peygamber Efendimizin sünneti ile sâbittir
Cenâze namazı; ayakta, cemaat halinde kılınan, dört tekbirli bir namazdır Cenâze namazına kadınlar da iştirak edebilirler
Yıkanıp kefenlenen cenâze, namazını kılacak kimselerin önüne, musallâdenilen yüksekçe bir yere konur Cenaze namazını kılacak kimseler kıbleye döner, düzgün bir saf tutarak imam eşliğinde namazlarını edâ ederler Cenaze namazının mezarlıkta kılınması uygun görülmemiştir
Cenâze için güneş doğarken, tepe noktasındayken veya batarken (kerahat vakitlerinde) namaz kılınması caiz değildir Ancak ölülerin bu vakitlerde gömülmesinde bir mahzur yoktur
Cenâze için kılınan namazın belli bir vakti yoktur Uygun olan; gömülmeye hazır hâle getirilen cenazenin bekletilmeden namazının kılınıp gömülmesidir
Anasını ve babasını haksız yere öldüren kimsenin cenâze namazı kılınmaz Savaş halinde öldürülen yol kesiciler yıkanmaz ve namazları kılınmaz Müslüman olduğu hâlde, dininden dönen (irtidat eden) kimse, yıkanmaz, kefenlenmez ve cenâze namazı kılınmaz Böyleleri müslüman mezarlığına da defnedilmez

Gömülme (Defn)

Cenazeyi mezar başına kadar izlemekte, gömülme esnasında mezar başında durmakta büyük sevap vardır
Ölülerin mezara gündüz konulması gerekir Ölü, mezara sağ yanı üzerine ve yüzü kıbleye gelecek şekilde konulur Cenazenin tabutla konulması uygun değildir Ancak mezar ıslak ve çok yumuşak ise tabutla gömülmesine izin verilmiştir
Ölüyü mezara yakınlarından birisinin koyması uygundur Ölü, kıble yönünden mezara konur Sırt üstü yatırılmaz Sağ tarafı üzerine kıbleye döndürülür Bağı varsa çözülür Ölüyü mezara koyanlar besmeleçekerler
Ölünün üstü tahta, kerpiç ve kamış gibi birşeyle kapatılır Böylece atılan toprağın doğrudan ölüye temas etmesi engellenir Bu, ölüye karşı saygının gereğidir
Mezarları süslemek, üzerlerini kıymetli, pahalı taşlarla bezemek israftır ve dinimizce yasaklanmıştır
Ölü mezara konulunca, bir süre başında durulur ve onun için Kur'ân okunur, bağışlanması için duâ edilir Peygamber Efendimiz, cenâzeyi defnettikten sonra bir müddet kabri başında durur ve şöyle buyururdu:
Kardeşiniz için Yüce Allah'tan bağışlanmasını taleb ediniz ve kendisine sükûnet vermesini dileyiniz O şimdi suâl görecektir(Ebû Dâvud, Cenâiz, 69)
Bu esnâda genellikle Mülk, Yâsîn, İhlâs, Felak, Nas, Fâtiha sûreleri ve Bakara sûresinin ilk âyetleri okunur Okunan sûrelerin sevapları, ölene ve diğer din kardeşlerine bağışlanır
Defin işlemi bittikten sonra, orada bulunanlar içerisinden iyi hâlli birisinin ölüye telkin vermesi dinen tavsiye edilmiştir Bu şahıs, kabre yaklaşır Ölünün yüzüne karşı durur ve ölüye, ismi ve annesinin ismi ile hitab ederek yaklaşık olarak şöyle der:
Ey Ahmed, ey Zeyneb'in oğlu! Hayatında inandığın ve söylediğin gibi Kelimei şehâdeti söyle Kuşkusuz cennet vardır Cehennem de vardır Öldükten sonra dirilmek gerçekleşecektir Kıyamet günü haktır Yüce Allah kabirlerde olanı diriltip mahşer yerinde toplayacaktır Sen dünyada iken Rabb'inin Allah, dîninin İslam, peygamberinin Muhammed sallâllâhu aleyhi ve sellem, rehberinin Kur'ânı Kerîm, kıblenin Kâbe, kardeşlerinin de müminler olduğuna inanmıştın Şimdi bunları hatırla
Ey Ahmed, Allah'tan başka ilâh yoktur!de
Rabbim Allah, dinim İslâm, Peygamberim Muhammed'dirde!
Ya Rabbî! Bu ölüyü yalnız bırakma Sen dostların en hayırlısısın
Umulur ki, mezar başındaki Kur'ânı Kerîm tilâvetleri ve bu niyazlar sebebiyle Allah, o ölüyü bağışlar ve kabir suâllerine cevap vermesini kolaylaştırır

Cenazenin Yakınları

Ölüm sonrasında ölenin yakınlarıyla ilgilenmek, onları teselli etmek ve taziyede bulunmak gerekir
Ölü için gözyaşı dökerek ağlamakta, üzülüp kederlenmekte dînî bir mahzur yoktur Yeter ki, aşırıya gidip Allah'a ve kadere itiraz edecek türde yersiz sözler söylenmesin Ölü için yüksek sesle ağlamak, yaka yırtmak, saçları yolmak, dizlere vurmak, ağıt yakmak haramdır
Ölünün velisi, ölünün mezara gömülmesinden bir gün sonra ve yedinci güne kadar kolayına gelen şeyi (para, yiyecek vs) yoksullara dağıtarak sevabını ölüye bağışlamalıdır Bu sünnettir Buna gücü yetmezse; iki rekat namaz kılar, Kur'ân okur, sevâbını ölüye bağışlar
Ölenin sahibinin, birinci, üçüncü ve yedinci günlerde başkalarına ziyafet vermesi câiz değildir Aksine ölünün yakınlarının ve komşularının ölü evine uygun bir müddet yemek ve yiyecek götürmeleri tavsiye edilmiştir
Dinimizde israf haramdır Bu sebeple cenâze merasimlerine çelenk gönderilmesi ve kabirlere çelenk konulması İslâmî bir örf değildir Bunun için harcanacak paraların hayır müesseselerine ve yoksullara dağıtılması uygun görülmüştür
Çeşitli, vesilelerle mezarları ziyaret etmek ve onların hâlinden ibret almaya çalışmak teşvik edilmiştir Peygamber Efendimiz:
Kabirleri ziyâret ediniz Çünkü kabir ziyâreti size âhireti hatırlatır(İbni Mâce, Cenâiz, 47) buyurmuştur
Cenabı Hak, cümlemizi, ölümden gerektiği gibi ders alıp, ölüm sonrasına hazırlananlardan eylesin Âmin
 

Similar threads

cenaze yıkamak,cenaze nasıl yıkanmalı , cenaze yıkarken neler yapılır,cenaze yıkarken yapılması gerekenler Ölen insan, sırtüstü ve sürükleyici bir şekilde yatırılır Boynu, elleri, ayakları düzeltilir, gözleri kapatılır Çene altından başa içten biz bezle bağlanıp çenesi kapatılır Kolları iki...
Cevaplar
0
Görüntüleme
113
Ehli Sünnet'e göre, Münker ve Nekir, ölen kişiye Rabbini, dinini ve peygamberini sorarlar Mü'min kişi bu sorulara cevap verir, ama kâfir veremez Bu husustaki hadisler pek çoktur Söz konusu iki melek ölünün kabrine gelir, Allah ölüyü diriltir ve melekler sorularını yöneltirler (Pezdevî, Ehli...
Cevaplar
0
Görüntüleme
95
Ölmek dince eksikliğe ve itikat bozukluğuna; yolculuğa, bir yere taşınmaya yahut yoksulluğa yahut evlenmeye, Ölüm bazen uzlete, rahata kavuşmaya yoksa şerefe; âni vefat yoksul için zenginliğe, varlıklı için yoksulluğa, Ölmek, bir hatadan yoksa günahtan pişman olmaya, vefat belirtileri olmadan...
Cevaplar
0
Görüntüleme
334
Rüyada Vefat Bakmak Ne Demek? Rüyada Vefat görme rüyada ölüm haberi rüyada ölüm korkusu Sevgili melekler, rüyada vefat görmek denince derhal aklımıza bir tek cümle parçası kazanç, sevilen birinin gelecektir, ölü diri getirir Ancak tabirciler sadece bu tabiri yapmıyor Bakın rüyada ölü...
Cevaplar
0
Görüntüleme
81
Ölüm Nedir? Sözlük anlamı olarak ölüm; bir canlı varlığın (insan, hayvan ve bitkinin) hayati faaliyetlerinin kesin olarak sona ermesidir Canlı varlıkların herhangi bir dokusunun canlılığını kaybetmesine de ölüm denir Fıkıhta ise ölüm; bir âlemden diğerine intikal etmektir Bu anlamda ölüm yok...
Cevaplar
0
Görüntüleme
99
858,465Konular
981,146Mesajlar
29,533Kullanıcılar
TUNCAMMSon üye
Üst Alt