Omen of Sorrow

Omen of Sorrow inceleme! 2019 yılı dövüş oyunları açısından pek bereketli geçmese de, Mortal Kombat 11’in bu yılı aşikâr açılardan kurtardığını söyleyebiliriz. Gayrı oyunlara nazaran artık daha niş kitlelere hitap eden dövüş oyunlarına (belli başlı markalar haricinde) maatteessüf pek ziyade yatırımlar yapılmıyor. Her ne kadar bu çeşit pek ziyade yatırım almasa da, bu defa tema itibariyle nispeten farklı bir dövüş oyunuyla karşı karşıyayız. Fantastik hikayelerin berbat karakterlerini bir araya toplayan Omen of Sorrow, adeta düşlerimize kadar giren canavarları kontrolümüze veriyor. Ama her ne kadar oyun tema itibariyle ilgimizi çekse de, işler Omen of Sorrow’un derinliklerine inince maatteessüf bed mealde farklı bir hal almakta. 

Omen of Sorrow inceleme

Temelinde dört butonlu, harika barına sahip, 2 boyutlu ve yalnızca ileri ve geri gidebildiğimiz bir dövüş oyunu olan Omen of Sorrow, ne yazık ki bir dövüş oyunu için en değerli husus olan oynanış mekanikleri tarafında sınıfta kaldı. Sürat mealinde Muhteşem Street Fighter II Turbo’ya benzetebileceğimiz Omen of Sorrow, kombo mekanikleri ve karakter animasyonları tarafında 2-3 nesil evvelki oyunlardan bile daha berbat durumda. Her bir karaktere hudutlu sayıda kombo yapma imkanı tanıyan geliştiriciler, maatteessüf bu komboları pek âlâ oturtamamış. Kombo yapma şeması açısından oyuncuları hayli kısıtlayan Omen of Sorrow, dövüşlerde strateji yapmanıza imkan tanımıyor. Makûs bir vuruş hissiyatına da sahip olan imalat, animasyon tarafında da vasat kademesinde bir deneyim sunuyor.


Tema mealinde dikkat cazip olan imalatın karakter dizaynları ise hiç üzücü değil. Her ne kadar Omen of Sorrow bed bir dövüş oyunu olsa da, vampir avcısı Gabriel, vampir Vladislav, kurt adam Caleb ve mumya Imhotep üzere ünlü karakterlerin oyundaki versiyonları şık gözüküyor. Bu denli bir potansiyelin böylesine berbat oynanış mekanikleri üzerine oturtulduğunu görünce epey üzülüyorsunuz. Yekunda 12 adet oynanabilir karaktere sahip olan Omen of Sorrow, bu karakterlerin art hikayelerini oyuncuya sunmamış. Film ve edebiyat kesiminin en değerli fantastik karakterlerini tek bir oyunda toplayıp, bu karakterlerin art hikayelerini boş bırakılması epey makûs olmuş.

Son üç Mortal Kombat oyununa hayli şık bir hikaye ekleyen Nether Realm ekibi, dövüş oyunlarının da aslında ne denli hoş senaryolar anlatabileceğini göstermiş oldu. Elimizde bu türlü örnekler varken Omen of Sorrow’un hikaye manasında hiçbir şey sunmaması, oyunu hayli arkaya düşürüyor. Hikaye ve oynanış mekanikleri manasında bizi üzen imalat, görsellik kanadında makbul not alsa da, maatteessüf oyun teknik mealde beklediğimizden daha beğenilmeyen çıktı. PC platformunda deneyim ettiğimiz Omen of Sorrow’un optimizasyonu nispeten istikrarsız. Dövüş yapılan mekanlara nazaran değişiklik gösteren FPS seviyesi, oyunun sunduğu bütün artıları oynanışı baltaladığı için eksiye çeviriyor.


Karakter seslendirmeleri ve müzikler tarafında pek bir şeyler sunmayan geliştiriciler, karakterlerin seslendirmelerini tabiri caiz ise es geçmiş. 1-2 replik dışında rastgele bir laf etmeyen karakterler, dövüşlerde darbe yediğinde bazen ses bile çıkartmıyor. Müzik konusunda da oyunun üzerine düşmeyen yapımcılar, güya oyunun bu kısmını unutmuş gibiler.

Sona geldiğimizde şayet bir dövüş oyunu tutkunuysanız, Omen of Sorrow’u pas geçmenizi ve gayri dövüş oyunlarına bakmanızı tavsiye ediyorum. Şayet yalnızca teması ve karakterleri için oyunu merak ediyorsanız ve havaya saçacak 35 dolarınız varsa Omen of Sorrow’a talih verebilirsiniz.