Omer Seyfettin And Kitabının Ozeti
Gonende doğdum Yirmi yıldan beri gormediğim bu kasaba artık bircok yerleri unutulan, uzak eski bir ruya gibi oldu Sadece evimizi ve okulumu goz onune getirebilirim
Buyuk bir bahce Ortasında bembeyaz bir ev Hizmetcimiz Abil Ablanın her gece anlattığı hikayelerdeki, coğu geceler ruyalarıma giren korkunc ayı
Nasıl sokaklardan, kiminle giderdim, bilmiyorum Okul bir katlı, duvarları badanasız idi Ustu kapalı bir avlusu, kucuk ağacsız bir bahcesiErkek ve kız cocukları beraber okur, beraber oynarlardı Buyuk Hoca dediğimiz yaşlı, bunak bir kadındı Bir de bu kadınm oğlu Kucuk Hoca vardı Biraz aptalca idi Kızlar belki saclarımın ak olmasından bana Ak Bey derlerdi
Okulda sadece dayak cezası vardı Kızlar bile falakaya yatarlardı Ben hic dayak yememiştim Sadece bir kere, o da sucsuz olduğum halde Buyuk Hoca kulağımı cekti Cok ağladım Yalan soyleyen cocuğu yakaladım Israr edince: Musluğu Ali koparmıştı ama o cok zayıf, goruyorsun falakaya dayanamaz Belki olur Biz onunla and icmişiz O bugun hasta, ben kuvvetliyim Yalan soyleyerek onu kurtardım işte deyiverdi Demek ki benim de kan kardeşim olsa idi, herhangi bir durumda beni kurtaracaktı Kendimi koca mektebin İcinde yapayalnız hissetmeye başladım Anneme her cocuk gibi birisiyle and icmek istediğimi soylediğimde, aldığım cevap: Oyle munasebetsizlikler istemem, sakın ha! oldu
Lakin ben dinlemedim Aklıma and icmeyi koymuştu Fakat kiminle? Bir tesaduf bana kan kardeşimi kazandırdı Bİr Mistik vardı, kızlar İsminden dolayı surekli ona takılırlardı Hepimizden kuvvetli, her tarafı yuvarlak bir cocuktu Yarışta hepimizi gecerdi
Bir cuma gunu, ağactan yarış atlarımızı hazırlıyordum Bunu da en iyi ben yapardım Elimdeki cakı birden kayarak şahadet parmağımı kesince, kan akmaya başladı Mistik yanımdaydı Onu da kendi kanını akıtması icin ikna ettim Kanlarımızı karıştırdık sonra da karşılıklı emdik
Aradan yıllar gecti Bu kan kardeşliğini unutmuş gibiydim Mıstıkla okuldan cıkmış, yan yana yuruyorduk Birden karşımıza, sopalı adamlar tarafından kovalanan kara bir kopek cıktı Mistik Sen arkama saklan! diyerek, uzerimize gelen kopekle carpıştı, sonra boğaz boğaza geldiler Titriyordum Sopalı amcalar yetiştiler Kopek kactı Mıstıkı evine goturduler Ben de koşa koşa eve geldim, olanları anlattım
Ertesi gun Mistik okula gelmemişti Sonraki gunler yine gelmedi Her gun gorurum umidi ile okula gidiyordu Bir gun işittik ki Mistik Olmuş
Şimdi, ne zaman onun adı anılsa ya da elimdeki cizik aklıma gelse, farkında olmayarak sol elimin şahadet parmağına bakarım Bu kucuk yara İzi bence mukaddestir Andı icin olen, hayatını mahveden kahraman kan kardeşimin sıcak dudaklarını hisseder, beni kurtarmak icin o kendisinden buyuk kudurmuş kopekle penceleşen aslan ve yiğit hayalini gorurum
Alıntıdır
Gonende doğdum Yirmi yıldan beri gormediğim bu kasaba artık bircok yerleri unutulan, uzak eski bir ruya gibi oldu Sadece evimizi ve okulumu goz onune getirebilirim
Buyuk bir bahce Ortasında bembeyaz bir ev Hizmetcimiz Abil Ablanın her gece anlattığı hikayelerdeki, coğu geceler ruyalarıma giren korkunc ayı
Nasıl sokaklardan, kiminle giderdim, bilmiyorum Okul bir katlı, duvarları badanasız idi Ustu kapalı bir avlusu, kucuk ağacsız bir bahcesiErkek ve kız cocukları beraber okur, beraber oynarlardı Buyuk Hoca dediğimiz yaşlı, bunak bir kadındı Bir de bu kadınm oğlu Kucuk Hoca vardı Biraz aptalca idi Kızlar belki saclarımın ak olmasından bana Ak Bey derlerdi
Okulda sadece dayak cezası vardı Kızlar bile falakaya yatarlardı Ben hic dayak yememiştim Sadece bir kere, o da sucsuz olduğum halde Buyuk Hoca kulağımı cekti Cok ağladım Yalan soyleyen cocuğu yakaladım Israr edince: Musluğu Ali koparmıştı ama o cok zayıf, goruyorsun falakaya dayanamaz Belki olur Biz onunla and icmişiz O bugun hasta, ben kuvvetliyim Yalan soyleyerek onu kurtardım işte deyiverdi Demek ki benim de kan kardeşim olsa idi, herhangi bir durumda beni kurtaracaktı Kendimi koca mektebin İcinde yapayalnız hissetmeye başladım Anneme her cocuk gibi birisiyle and icmek istediğimi soylediğimde, aldığım cevap: Oyle munasebetsizlikler istemem, sakın ha! oldu
Lakin ben dinlemedim Aklıma and icmeyi koymuştu Fakat kiminle? Bir tesaduf bana kan kardeşimi kazandırdı Bİr Mistik vardı, kızlar İsminden dolayı surekli ona takılırlardı Hepimizden kuvvetli, her tarafı yuvarlak bir cocuktu Yarışta hepimizi gecerdi
Bir cuma gunu, ağactan yarış atlarımızı hazırlıyordum Bunu da en iyi ben yapardım Elimdeki cakı birden kayarak şahadet parmağımı kesince, kan akmaya başladı Mistik yanımdaydı Onu da kendi kanını akıtması icin ikna ettim Kanlarımızı karıştırdık sonra da karşılıklı emdik
Aradan yıllar gecti Bu kan kardeşliğini unutmuş gibiydim Mıstıkla okuldan cıkmış, yan yana yuruyorduk Birden karşımıza, sopalı adamlar tarafından kovalanan kara bir kopek cıktı Mistik Sen arkama saklan! diyerek, uzerimize gelen kopekle carpıştı, sonra boğaz boğaza geldiler Titriyordum Sopalı amcalar yetiştiler Kopek kactı Mıstıkı evine goturduler Ben de koşa koşa eve geldim, olanları anlattım
Ertesi gun Mistik okula gelmemişti Sonraki gunler yine gelmedi Her gun gorurum umidi ile okula gidiyordu Bir gun işittik ki Mistik Olmuş
Şimdi, ne zaman onun adı anılsa ya da elimdeki cizik aklıma gelse, farkında olmayarak sol elimin şahadet parmağına bakarım Bu kucuk yara İzi bence mukaddestir Andı icin olen, hayatını mahveden kahraman kan kardeşimin sıcak dudaklarını hisseder, beni kurtarmak icin o kendisinden buyuk kudurmuş kopekle penceleşen aslan ve yiğit hayalini gorurum
Alıntıdır