iltasyazilim
FD Üye
Ömer Seyfettin Kimdir Hayatı
Ömer Seyfettin Türk öykü yazarı, gazeteci, asker Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılma sürecine tanıklık ettiği gençlik yıllarından itibaren Türk birliğini savunmuş Türkçülük akımına yön veren isimlerin başında gelmiş ve dönemin birçok aydınının etkisi aşağıda kaldığı, lokal dilimizin yabancı kelimelerden arındırılması, özüne dönebilmesi amacını içeren Yeni Lisan anlayışını geliştirmiştir 36 takvim kısa ömründe, Ömer Seyfettin Türk edebiyatının ve bilhassa de yazınsal yazın türlerinden hikayenin gelişimine büyük katkıda bulunan manâlı eserler ortaya koymuştur
Ömer Seyfettin, 28 Şubat 1884 tarihinde, Yüzbaşı Ömer Şevki Bey ile Fatma Hanım'ın ikinci çocuğu olarak, Balıkesir'in Gönen ilçesinde dünyaya geldi Eğitim hayatına Gönen'deki bir mahalle mektebinde başladıktan sonradan, babasının tayini sebebiyle öğrenimini önce İnebolu, sonrasında ise Ayancık ve İstanbul'da sürdürdü Aksaray'daki Mektebi Osmani'ye bir süre devam etmesinin peşinde, 1893'te, parasız yatılı olarak Eyüpsultan Askeri Baytar Rüştiyesi'ne kaydoldu Bu okulların ardındaki, asker olmaya karar verince, Kuleli Askeri İdadisi'ne yazıldı Buradan da Edirne Askeri İdadisi'ne geçen Seyfettin, 1900 yılında İstanbul'a taşındı Edirne'de ilk yazın çalışmalarına başlayan Seyfettin, yazdığı manzumeleri İstanbul'daki dergi ve gazetelere gönderdi Birincil kere, 17 Şubat 1900 tarihli Mecmuai Edebiye'de, Yadadlı şiiri yayımlandı Bu dergide, İstanbul'da bulunduğu süre içerisinde 13 şiiri daha basıldı
Ömer Seyfettin Meşhur yazar, 1915 yılında, Calibe Hanım'la hayatını birleştirdi Dönemin baskın siyasi hareketi olan İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne yakın duran Seyfettin'in, eşi, partinin ileri gelen üyelerinden Hekim Beşim Ethem Bey'in kızıydı İki sene gibi oldukça kısa bir zaman süren evliliğinden, Güner adında bir kızı dünyaya geldi Özel hayatındaki çalkantıların arkasında, Kalamış sahilindeki yalısında inzivaya çekilip, yazınsal faaliyetlerini burada sürdürmeye başladı Huzurlu olmayan ruh haline rağmen, hayran eden çoğu eserini bu dönemde ortaya koydu ve bunlar Yeni Mecmua, Şair, Donanma, Büyük Mecmua, Yeni Dünya, Diken ve Türk Kadını gibi dergilerde basıldı Vakit, Süre ve İfham gibi gazetelerde de pekçok makale ve hikayesi yayınlanan Seyfettin, yalnızlığını yazarak gidermeye çalıştı Bunun yanına, yakın dostu Ali Canip Yöntem, onun annesi ve öteki pekçok edebi kişilikle sıkça biraraya gelen yazar, 6 Mart 1920 tarihinde, ilerleyen diyabet nedeniyle hayata veda etti Önce Kadıköy'deki Kuşdili Mahmut Baba Mezarlığı'na defnedilen yazarın naaşı, bu mezarlığın kaldırılacak olması sebebiyle, 23 Ağustos 1939'da, Zincirlikuyu Asri Mezarlığı'na nakledildi
Ömer Seyfettin, Cumhuriyet öncesi Türk edebiyatının gelişmesi, düşünsel ve edebi edebiyatın halka aktarılması namına fazla kayda değer faaliyetlerde bulunmuştur Günümüze servet bırakılan yazınsal değerlerin, o dönemde köklerini salan yazarların en iyilerinden biridir Şiir, makale, roman, öykü ve jurnal türlerinde paha biçilmez yapıtlar ortaya koymuştur *
Ömer Seyfettin Türk öykü yazarı, gazeteci, asker Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılma sürecine tanıklık ettiği gençlik yıllarından itibaren Türk birliğini savunmuş Türkçülük akımına yön veren isimlerin başında gelmiş ve dönemin birçok aydınının etkisi aşağıda kaldığı, lokal dilimizin yabancı kelimelerden arındırılması, özüne dönebilmesi amacını içeren Yeni Lisan anlayışını geliştirmiştir 36 takvim kısa ömründe, Ömer Seyfettin Türk edebiyatının ve bilhassa de yazınsal yazın türlerinden hikayenin gelişimine büyük katkıda bulunan manâlı eserler ortaya koymuştur
Ömer Seyfettin, 28 Şubat 1884 tarihinde, Yüzbaşı Ömer Şevki Bey ile Fatma Hanım'ın ikinci çocuğu olarak, Balıkesir'in Gönen ilçesinde dünyaya geldi Eğitim hayatına Gönen'deki bir mahalle mektebinde başladıktan sonradan, babasının tayini sebebiyle öğrenimini önce İnebolu, sonrasında ise Ayancık ve İstanbul'da sürdürdü Aksaray'daki Mektebi Osmani'ye bir süre devam etmesinin peşinde, 1893'te, parasız yatılı olarak Eyüpsultan Askeri Baytar Rüştiyesi'ne kaydoldu Bu okulların ardındaki, asker olmaya karar verince, Kuleli Askeri İdadisi'ne yazıldı Buradan da Edirne Askeri İdadisi'ne geçen Seyfettin, 1900 yılında İstanbul'a taşındı Edirne'de ilk yazın çalışmalarına başlayan Seyfettin, yazdığı manzumeleri İstanbul'daki dergi ve gazetelere gönderdi Birincil kere, 17 Şubat 1900 tarihli Mecmuai Edebiye'de, Yadadlı şiiri yayımlandı Bu dergide, İstanbul'da bulunduğu süre içerisinde 13 şiiri daha basıldı
Ömer Seyfettin Meşhur yazar, 1915 yılında, Calibe Hanım'la hayatını birleştirdi Dönemin baskın siyasi hareketi olan İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne yakın duran Seyfettin'in, eşi, partinin ileri gelen üyelerinden Hekim Beşim Ethem Bey'in kızıydı İki sene gibi oldukça kısa bir zaman süren evliliğinden, Güner adında bir kızı dünyaya geldi Özel hayatındaki çalkantıların arkasında, Kalamış sahilindeki yalısında inzivaya çekilip, yazınsal faaliyetlerini burada sürdürmeye başladı Huzurlu olmayan ruh haline rağmen, hayran eden çoğu eserini bu dönemde ortaya koydu ve bunlar Yeni Mecmua, Şair, Donanma, Büyük Mecmua, Yeni Dünya, Diken ve Türk Kadını gibi dergilerde basıldı Vakit, Süre ve İfham gibi gazetelerde de pekçok makale ve hikayesi yayınlanan Seyfettin, yalnızlığını yazarak gidermeye çalıştı Bunun yanına, yakın dostu Ali Canip Yöntem, onun annesi ve öteki pekçok edebi kişilikle sıkça biraraya gelen yazar, 6 Mart 1920 tarihinde, ilerleyen diyabet nedeniyle hayata veda etti Önce Kadıköy'deki Kuşdili Mahmut Baba Mezarlığı'na defnedilen yazarın naaşı, bu mezarlığın kaldırılacak olması sebebiyle, 23 Ağustos 1939'da, Zincirlikuyu Asri Mezarlığı'na nakledildi
Ömer Seyfettin, Cumhuriyet öncesi Türk edebiyatının gelişmesi, düşünsel ve edebi edebiyatın halka aktarılması namına fazla kayda değer faaliyetlerde bulunmuştur Günümüze servet bırakılan yazınsal değerlerin, o dönemde köklerini salan yazarların en iyilerinden biridir Şiir, makale, roman, öykü ve jurnal türlerinde paha biçilmez yapıtlar ortaya koymuştur *