Omer Seyfettin Şiiri
Kızılırmağa
Ah, ey Kızılırmak! Ağlıyor musun?
Dalgaların coşmuş, bilmiyor durmak,
Coktu yuzbin ocak, anlıyor musun?
Ben geldim başına, isterim sormak:
Yuzlerce yıl evvel ustunden gecen
Turklerin başına nedir bu gelen?
Yasasız kalmışlar serserilikten
Kacmak isterlerse yol verme, sen ak!
Ak, boğulsun kacan, acıma ona
İster misin yurda baykuşlar kona?
Gecmek lazım ise yok mudur Tuna?
Geriye bırakma, ak Kızılırmak!
Nişanlı
Korularda bulbullerin ruyası,
Acılmayan guller ile suslenir;
Odasında yalnız kalan şu esir,
Şu genc kızın nedir acab hulyası?
Mavi ipek anına uzanmış,
Yuvasında hasta yatan kuş gibi
Sessiz, sakin, hıckırıyor Sebebi
Soylenilmez, ne acıklı saklayış
Korularda bulbullerin ruyası,
Acılmayan guller ile suslenir;
Odasında yalnız kalan şu esir,
Şu genc kızın nedir acab hulyası?
Şu genc kızın bilinmeyen hulyası,
Belki şimdi oralarda carpışan,
Oralarda can vererek şan alan
Bir isimsiz kahraman
Yalnızlık
Guneş batmakta Ovada gecenin
Golgeleri buyur, buyur, sararır
Ağaclıklar, akan sular bir serin
Ruzgar ile dalgalanır, kararır
Kuşlar otmez, yuvalar boş, gorunmez
Bir ışıltı uzaklarda; yazık ben
Oksuzum şimdi bu yolda giderken
Gok bile yıldızlarına burunmez!
Eski izler, cirkin, korkunc lekeler
Kılavuzluk eder Zavallı atım
Şuphelenir bu gidişten ve kişner
Gece gelir, ıssızlık sanki solur
Ve ruhum uyur, uyanır, her adım
Atımın nal sadası ninni olur!
Doğduğum Yer
Buralardan cok uzakta bir koydu!
Beyaz, billur bir derecik icinden,
Hıckırırdı, sevinerek gecerken
Kenarında vardı bircok soğudu
Ben işte bu soğutlerin susmayan
Golgesinde buyumuştum Evimiz
Tenha idi; ne yabancı, ne bir iz
Bahcemizdi yakındaki o orman
Bir ses, sevin! derdi gulen ruzgarda,
Sevinclere yoktu orda nihayet
Sanılırdı bu ses gumuş dallarda
Gorunmeyen bulbullerin oğudu!
Doğduğum yer, doğduğum yer O cennet
Buralardan cok uzakta bir koydu!
Nereye?
Bir kahraman gordum, gencti, guzeldi
Atlamış maziden binlerce seddi,
Kır atıyla sanki canlı bir yeldi
Sordum: Nereye?Ben giderim dedi,
Tarif olunamaz bir şana doğru
Guneş doğuyordu, maviden sisler,
Cicekler acılmış, otuyordu her
Dalda bir yavru kuş Aşk nuru yer yer
Tutuşurken boyle nereye sefer?
Diye sordum, dedi: Turkan'a doğru
Yalnızsın yiğidim! Yolda kalırsın,
Maksatların olur, onulmaz yasın,
Yol gosteren lazım, one katılsın!
Dedim Duşman varsadedi, atılsın,
Yolumun uğradığı Kur'an'a doğru
Uzak ufuklarda karlı dağlardan
Aşarken sellerden, ormandan, yardan
Yoldaş ister insan, değil Yaradan;
Yalnızlık O'nundurdedim Dost yardan
Gecmezdedi, yolum yarana doğru
Surunce doğuya o kır atını,
Kılıcının carptı taşlara kını,
Altun kıvılcımlar bu hoş akını
Gaybederken gordum bu genc taşkını;
Dedi: Ucuyorum Turan'a doğru!
Koşma
Ey Turk Genci! Ac gozunu azıcık
Etrafına bir dikkat et, gorduğun
Hayal değil, hakikattir, pek acık,
Pusu kurmuş herkes sana bak bu gun!
Medeniyyet ateş, demir eliyle
Kan taşırtan, yuva yıkan seliyle
İlerliyor elektrik piliyle,
Yapılır mı ucurumda hic duğun!
Artık uyan, keyif zamanı değildir,
İctiklerin bade değil, hep zehir,
Kuvvetlenip Garb'i korkut ve sindir,
Galip gel de, sonra, Turk'um de oğun!
OMER SEYFETTİN
imagesomerseyfettinbutunsiirleri5aee0cc973886
Kızılırmağa
Ah, ey Kızılırmak! Ağlıyor musun?
Dalgaların coşmuş, bilmiyor durmak,
Coktu yuzbin ocak, anlıyor musun?
Ben geldim başına, isterim sormak:
Yuzlerce yıl evvel ustunden gecen
Turklerin başına nedir bu gelen?
Yasasız kalmışlar serserilikten
Kacmak isterlerse yol verme, sen ak!
Ak, boğulsun kacan, acıma ona
İster misin yurda baykuşlar kona?
Gecmek lazım ise yok mudur Tuna?
Geriye bırakma, ak Kızılırmak!
Nişanlı
Korularda bulbullerin ruyası,
Acılmayan guller ile suslenir;
Odasında yalnız kalan şu esir,
Şu genc kızın nedir acab hulyası?
Mavi ipek anına uzanmış,
Yuvasında hasta yatan kuş gibi
Sessiz, sakin, hıckırıyor Sebebi
Soylenilmez, ne acıklı saklayış
Korularda bulbullerin ruyası,
Acılmayan guller ile suslenir;
Odasında yalnız kalan şu esir,
Şu genc kızın nedir acab hulyası?
Şu genc kızın bilinmeyen hulyası,
Belki şimdi oralarda carpışan,
Oralarda can vererek şan alan
Bir isimsiz kahraman
Yalnızlık
Guneş batmakta Ovada gecenin
Golgeleri buyur, buyur, sararır
Ağaclıklar, akan sular bir serin
Ruzgar ile dalgalanır, kararır
Kuşlar otmez, yuvalar boş, gorunmez
Bir ışıltı uzaklarda; yazık ben
Oksuzum şimdi bu yolda giderken
Gok bile yıldızlarına burunmez!
Eski izler, cirkin, korkunc lekeler
Kılavuzluk eder Zavallı atım
Şuphelenir bu gidişten ve kişner
Gece gelir, ıssızlık sanki solur
Ve ruhum uyur, uyanır, her adım
Atımın nal sadası ninni olur!
Doğduğum Yer
Buralardan cok uzakta bir koydu!
Beyaz, billur bir derecik icinden,
Hıckırırdı, sevinerek gecerken
Kenarında vardı bircok soğudu
Ben işte bu soğutlerin susmayan
Golgesinde buyumuştum Evimiz
Tenha idi; ne yabancı, ne bir iz
Bahcemizdi yakındaki o orman
Bir ses, sevin! derdi gulen ruzgarda,
Sevinclere yoktu orda nihayet
Sanılırdı bu ses gumuş dallarda
Gorunmeyen bulbullerin oğudu!
Doğduğum yer, doğduğum yer O cennet
Buralardan cok uzakta bir koydu!
Nereye?
Bir kahraman gordum, gencti, guzeldi
Atlamış maziden binlerce seddi,
Kır atıyla sanki canlı bir yeldi
Sordum: Nereye?Ben giderim dedi,
Tarif olunamaz bir şana doğru
Guneş doğuyordu, maviden sisler,
Cicekler acılmış, otuyordu her
Dalda bir yavru kuş Aşk nuru yer yer
Tutuşurken boyle nereye sefer?
Diye sordum, dedi: Turkan'a doğru
Yalnızsın yiğidim! Yolda kalırsın,
Maksatların olur, onulmaz yasın,
Yol gosteren lazım, one katılsın!
Dedim Duşman varsadedi, atılsın,
Yolumun uğradığı Kur'an'a doğru
Uzak ufuklarda karlı dağlardan
Aşarken sellerden, ormandan, yardan
Yoldaş ister insan, değil Yaradan;
Yalnızlık O'nundurdedim Dost yardan
Gecmezdedi, yolum yarana doğru
Surunce doğuya o kır atını,
Kılıcının carptı taşlara kını,
Altun kıvılcımlar bu hoş akını
Gaybederken gordum bu genc taşkını;
Dedi: Ucuyorum Turan'a doğru!
Koşma
Ey Turk Genci! Ac gozunu azıcık
Etrafına bir dikkat et, gorduğun
Hayal değil, hakikattir, pek acık,
Pusu kurmuş herkes sana bak bu gun!
Medeniyyet ateş, demir eliyle
Kan taşırtan, yuva yıkan seliyle
İlerliyor elektrik piliyle,
Yapılır mı ucurumda hic duğun!
Artık uyan, keyif zamanı değildir,
İctiklerin bade değil, hep zehir,
Kuvvetlenip Garb'i korkut ve sindir,
Galip gel de, sonra, Turk'um de oğun!
OMER SEYFETTİN
imagesomerseyfettinbutunsiirleri5aee0cc973886