Ömrünüz meme kanseri endişesi ile mi geçecek?

KORUYUCU MASTEKTOMİ VE EŞ ZAMANLI MEME ONARIMLARI
Meme, yüzyıllardır dişiliğin, bereketin, şehvetin, anneliğin simgesi olmuş bir organdır. Genel olarak kadınların dokuzda biri hayatları boyunca meme kanseri ile tanışmaktadır.
Ailede meme veya yumurtalık kanseri varlığı veya erken yaşta meme kanserine yakalanan bir akrabanın olması, bilinen gen bozukluğu (BRCA 1 ve BRCA 2 gen mutasyonu), hastanın memesinde saptanmış meme kanseri öncüsü hücresel değişimlerin varlığı, meme kanseri riskini arttırmaktadır. Bu grup hastalarda hekimleri kanser oluşum riskini azaltmaya yönelik birtakım önlemler almaya itmektedir.
Artmış risk grubundaki hastalarda, meme kanserinden korunma amacıyla kabul gören üç yöntem vardır. Bunlar kadınlık hormonunu baskılayıcı(antiöstrojen) tedavi, koruyucu amaçlı yumurtalıkların alınması (koruyucu ooferektomi) ve koruyucu amaçlı memelerin alınması (koruyucu mastektomi)dir. Koruyucu mastektomi, var olan korunma yolları arasında meme kanseri oluşma riskini en etkin şekilde azaltan tedavi yöntemidir.
Koruyucu mastektomi sonrasında hastada aynı seansta meme onarımı(rekonstrüksiyon) yapılması en uygun seçenektir. Hastanın beden algısında yaşayacağı değişiklikler en aza inecek ve hastanın daha sonra ek bir travma yaşamasını ve anestezi ihtiyacını ortadan kaldıracaktır.
Koruyucu mastektomi sonrasında onarım seçenekleri oldukça geniş olmakla beraber iki ana grupta toplanabilmektedir. Birinci grup implantlar(protezler) ile onarım, ikinci grup hasatanın öz dokusu ile gerçekleştirilen onarımlardır.
Günümüzde pekçok protez seçeneğimiz vardır. Bugün en uygun olanlar üç grupta toplanmıştır;
1. Silikon kaplı, serum ile şişirilen protezler,
2. Silikon jel içeren protezler,
3. Doldurma sistemine göre geçici veya kalıcı olabilen genişletici(ekspander) protezler
Tüm bu protezlerin yüzeyleri düz veya pürtüklü olmak üzere iki tiptir. Yüzeyi pürtüklü olanın düz olana göre kapsül büzüşmesi (kapsül kontraktürü) oluşması riski daha azdır. Bu protezlerin tümünde komplikasyon görülebilir. Bunlardan en sık görüleni 6-12 ay sonra ortaya çıkan ve kozmetik sonuçları bozan kapsüler kontraksiyondur. Bu, protezlerin etrafında gelişen kasül adını verdiğimiz tabakanın büzüşerek protezi sıkıştırması olarak izah edilebilir. Bu komplikasyon, hastaların iki yıllık takiplerinde %15 oranında görülebilir. Çok şiddetli kapsül kontraksiyonlarında kapsülektomi denilen cerrahi girişimle sorun çözülür. protezlere bağlı gelişen diğer komplikasyonlar da enfeksiyonlar ve cilt nekrozu dediğimiz cildin beslenme bozukluğuna bağlı gelişen belli alanlardaki doku ölümüdür.
Protezler ile rekonstrüksiyonun diğer tekniklere göre avantajarı;
1. Cerrahi işlemin basit olması,
2. Renk, doku benzerliği ve duyu bakımından benzer etraf dokuların kullanılması,
3. Yapılan cilt kesisinin küçük olması,
4. Ameliyat süresinin kısa olması,
5. Ameliyat sonrası iyileşme sürecinin kısa olmasıdır.
Koruyucu mastektomi geçiren hastalarda eş zamanlı meme onarımının avantajları;
1. Psikolojik yararları,
2. Kozmetik sonuçları,
3. Azalmış hastalık riski,
4. Azalmış maliyettir.
Mastektomi sonrası eş zamanlı meme onarımında başlıca avantaj psikolojik etkidir. Eş zamanlı meme onarımı yapılan kadınlar yeni memeyi vücutlarının bir parçası olarak daha çabuk benimserler, bu da hastadaki ameliyat gerginliğini azaltır. Ayrıca eş zamanlı onarım ile hasta iki kez ameliyat olmak, iki kez anestezi almak zorunda kalmaz, anesteziye bağlı gelişebilecek riskler azalır. Hastanın günlük yaşama dönüşü kolaydır. Çünkü hastanede kalma periyodu sadece bir defadır. Eş zamanlı onarımda belirgin maliyet azalımı da söz konusudur.
Sonuç olarak; meme kanseri için yüksek risk taşıyan kişilerde koruyucu mastektomi yapılması yüksek oranda koruyuculuk sağlamaktadır. Gerek tedavi edici, gerek koruyucu mastektomiler sonrası en iyi seçenek de eş zamanlı onarımlardır. Koruyucu mastektomi sonrası protez ile onarım yapılarak kişiye hem meme kanserinden kurtulmayı hem de ikincil bir kazanç olarak daha estetik memelerle hayata devam etmeyi sağlar.