Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Omurgasız Hayvanların Özellikleri

Omurgasız Hayvanların Özellikleri

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Omurgasız hayvanlar
Omurgasız canlılar
Omurgasız ne çağırmak

Süngerler, Sölenterler, Yassı Solucanlar, Yuvarlak Solucanlar, Halkalı Solucanlar, Yumuşakçalar, Kabuklular, Örümcekgiller, Çokayaklılar, Böcekler ve Derisi Dikenliler omurgasız hayvanlar grubunu meydana getirir

Omurgasız Hayvanların Özellikleri

Omurgasız Hayvan Tamamı heterotrof (hazır beslenme bölge) canlılardır
Hücreli çeperleri değil*tur
Kloroplast taşımazlar

Omurgasız olarak adlandırılan canlıların yapılarında bir iç iskelet bulunmaz Omurgasız hayvanların vücudunun dış kısmını örten ve destekleyen bir dış iskelet bulunur Omurgasız hayvanlardan bazıları suda, bazıları da karada yaşamaya düzen sağlamıştır Yaşamın hiçbir evresinde, vücuda desteklik yapan bir sırt ipliği (notokord) bulunmaz Asap sistemi gelişimi, ilkel gruplarda uyartılara yöresel cevaplar verilmesi şeklindeyken, gruplarda gelişmişlik düzeyine kadar değişiklik gösterir Reel dokulara sahip oluşla*rına tarafından, omurgasızlar iki gruba ayrılır:

1 Grup: Parazoa (Reel dokulara sahip olmayan canlılar)

2 Grup: Eumetazoa (Gerçek dokulara sahip canlılar)

1 Grup: Parazoa (Gerçek dokulara sahip olmayan canlılar)

Omurgasız hayvanların birincil grubunu oluşturan bu canlılarda, gerçek dokular bulunmaz Bir hücrelilikten çok hücreliliğe geçişin temsilcileri olarak kabul edilen bu canlılar, yalnızca hücre düzeyde özelleşme gösterebil*mişlerdir böylece de, vücutta açıklanmış organ sistemlerinin varlığından söz edilemez Hücreler tabakalaşma gösterseler de bazal lamina adı bahşedilen yapının veya hücreler aralarında temas bölgelerinin bulunmaması sebebiyle, doku varlığı kabul edilmez Parazoa grubu a) Placozoa b) Porifera (Süngerler) almak üzere ikiye ayrılır

a) Placozoa: Şubenin tek üyesi olan Trichoplax adhaerens en kolay çok hücrelidir bununla beraber, şimdiye dek tanıdık asgari miktarda DNA taşıyan hayvansal orga*nizmadır Ağız ve sindirim sistemi bulun*maz Vücudu yassı ve asimetriktir Yassı ceset yüzeyindeki tek tabakalı yassı epitel hücrelerinin her biri, bir adet kamçı taşır

b) Porifera (Süngerler)

En kolay yapılı çok hücreli hayvanlardır Hiçbir sistemleri yoktur Süngerlerde sadece hücresel düzeyde farklılaşma görülür Üreme organları vücutlarının kesin bir uygun değildir İskelet elemanları görülmesine rağmen, reel doku ve organ bulunmaz Hem tatlı sularda ayrıca de denizlerde yaşarlar Vücutlarında por denilen delikleri çoktur Çoğunlukla şekil bakımından bitkilere benzerler Kırmızı, mavi, gri, sarımsı ve siyah renkte olabilirler Eşeysiz çoğalmaları tomurcuklanma ile olur İskeletleri organik ve inorganik maddelerden meydana gelmiştir Su vücuda osteum adı bahşedilen açıklıklardan girer ve oskulum adı bahşedilen açıklıktan çıkar Su, vücut içerisinde akışı esnasında süzülür ve içeriğindeki ufak organizmalar gıda olarak kullanılır Yalnızca hücresel içi sindirim görülür Boşaltımda görevli olan kontraktil (vurgan) kofullar, hayvanlar içinde sadece süngerlerde bulunur Asap sistemleri yoktur Uyartılara bahşedilen tepkiler bölgeseldir Ergin bireyler, tekrar tekrar bir yere ast olarak (sesil) yaşarlar Bazı türlerinin hesaplı değeri vardır

2 Grup: Eumetazoa (Reel dokulara sahip canlılar):

Omurgasız hayvanların geri kalan bütün şubelerini ve hatta omurgalıları da kapsayan bu grubun canlılarında, reel dokular bulunur Özelleşme, do*ku düzeyinden organ ve sistem düzeyine değin, çeşitli gelişmişlik seviyele*rinde ortaya çıkar

Sölenterler (Coelenterata)

Vücutlarının merkezinde bir sindirim boşluğu bulunur Bu kısmı keza ağız hem de anüs olarak kullanırlar Vücut dokusu iki hücre sırasından oluşmuştur Dışarıdaki hücre esnasında canlıyı koruyan brülör kapsüller vardır Deniz anası, Hidra ve Mercanlar sölenterlere örnek olarak verilebilir Bu şubede ilk defa ağız oluşumu gözlenir Ağız, bununla beraber anüs görevin*dedir Sindirim boşluğu gelişmiştir Böylece gözenekli olan dışı sindirim de başlamış olur Sinir sistemi yalnızca sinir ağı yapısındadır Nöronlar kutuplaşmadığı için, uyartı her yöne içten iletilir Boşaltım ve solunum sistemleri yoktur

Solucanlar

Omurgasız canlılardan olan solucanların birçok tatlı sularda ya da dip çamurlarında yaşar Çamur içindeki organik besinlerle beslenirler Bazıları diğer canlıları avlayarak beslenir, bazıları da asalaktır Az da olsa denizde yaşamış türleri de vardır Yassı solucanlar, yuvarlak solucanlar ve halkalı so*lucanlar olarak incelenirler

a) Yassı Solucanlar (Platyhelminthes)

Gövde dorsoventral olarak yassılaşmıştır Solunum, iskelet ve dolaşım sistemleri bulunmaz Basit duyu organlarına sahiptirler Yassı solucanlarda anüs ve damar sistemi yoktur Parazit yaşayanların bazılarında sindirim sis*temi yoktur Ağız keza anüs hem de ağız görevini yapar Sinir ve üreme sistemleri vardır Boşaltım sistemleri bulunur Ateş hücreleri içeren protonefridiumları vardır Küçük bir grubu tatlı su ve nemli toprakta bağımsızlık, diğerleri insan ve hayvanlarda parazit olarak yaşar Planaria ve tenyalar yassı solucanların en tanınmışlarındandır

b) Dairesel solucanlar (Nematoda)

Nemli topraklarda, tatlı sularda ya da denizlerde yayma gösterirler

Cisim yüzeyi yumuşak ve esnek bir kütikula ile örtülüdür Çoğu farklı eşeylidir ve erkekler, dişilerden daha küçük yapılı olmaları ve vücutlarının arka kısmının yelken direği tarafta kıvrılmasıyla ayrılırlar Şubenin birçok temsilcisi, idareli değere sahip olan hayvan ve bitki türlerinde parazittir Parazit olan türlerde, genel olarak bir metamorfoz evresi görülür Sindirim sistemlerinde anüs ve ağız ayrılır Birçok bitki ve hayvanlarda parazit olup bazıları da su ve toprakta serbest olarak yaşar Kancalı Kurt (Trişin) ve Bağırsak Kurdu (Ascaris) en çok tanıdık örnekleridir

c) Halkalı solucanlar (Annelida)

Vücutları fazla sayıda halkanın sıralanmasıyla oluşmuştur Vücutların*da baş bölgesi ayırt edilebilir Sindirim kanalı özel bölümlere ayrılmıştır Kapalı dolaşım görülür Hermofrodit olmalarına karşın kendi kendilerini dölleyemezler Cilt solunumu yaparlar Ağız ve anüs oluşumu ile tek yönlü sindirim sistemi görülür Sülükler haricinde bütün gruplarda solom (karoser boşluğu) odacıklara bölünmüştür İçi değişken ile batmış olan gövde boşluğu, hidrostatik iskelet görevindedir

Sülükler açık havada bütün üyelerde kapalı dolaşım sistemi görülür Bu grup, en gelişmiş rejenerasyon (kendini yenileme) yeteneğine sahiptir Top*rak solucanı ve sülük en meşhur örnekleridir

Yumuşakçalar (Mollusca)

Vücutları üç keskin bölgeden oluşur: baş, kaslı üçgenin taban olmayan kenarı ve visceral kitle (organlar) Dorsal vücut duvarında manto boşluğu bulunur Manto boşluğu*na sindirim, boşaltım ve üreme sistemlerinin ürünleri atılır Bir Takım gruplarda manto boşluğu değişikliğe uğrayarak akciğerleri meydana getirmiştir Manto bununla birlikte kabuk salgılar

Yumuşakçalarda açık dolaşım sistemi görülür Gaz değişimi gövde yü*zeyi, solungaçlar, akciğerler ve manto ile gerçekleştirilir Çizgili kas birincil kere bu grupta ortaya çıkar Vücutlarında keza çizgili keza de düz kaslar bulunur Asap sistemi, deri altı asap ağı şeklindedir Karın bölgesinde kaslı ayakları vardır Solungaç solunumu yaparlar Ahtapot, salyangoz, midye yumuşakça*lara örnektir

Eklem Bacaklılar (Arthropoda)

Hayvanların en geniş şubesidir ve bütün tanıdık türlerin yaklaşık %'ünü içerir Segmentli vücutları, eklemli üyeleri ve oldukça iyi gelişmiş organ sis*temleri bulunur genellikle her segmentte bir çift üye bulunur Vücutları baş (cephalo), göğüs (thorax) ve karın (abdomen)'dan oluşmuştur Karasal yaşama en iyi armoni sağlamış omurgasızlardır Açık dolaşım sistemi görülür Bambaşka eşeylidir Basit bir solumun ve asap sistemi vardır Ağız ve anüs geliş*miştir Sindirim sistemi tam ve tek yönlüdür Açık dolaşım sistemi görülür Gaz değişimi; cilt yüzeyi, solungaçlar, trake sistemi veya kitapsı akciğerler ile gerçekleştirilir Su akrepleri, at nalı yengeci, deniz örümceği misal olarak verilebilir

Kabuklular (Crustacea)

Eklem bacaklılar içinde yer alan ve iki çift anten taşıyan tek gruptur Oysa tespih böceklerinde (Isopoda), karasal formlarda yalnızca tek bir çift anten bulunur Diğeri kaybedilmiştir Birçok sucul ortamlarda yaşar ve sucul faunadaki hayvanlardan zooplanktonların kayda değer bir kısmını teşkil ederler Bir kısım kabuklu ise, dağıtılmış hayvanların severek tükettiği besinler aralarında sayılır Mesela Artemia, flamingoların diyetinin önemli bir elemanıdır Vü*cut, başgögüs (cephalothorax) ve karın (abdomen) edinmek üzere 3 keskin bölgeye ayrılır Kabukta kalsiyum biriktirilmesi ile, yapıda sağlamlık kaza*nılmıştır Yengeç ve İstakozlarda (Decapoda), birinci ayak çifti makas şek*lini almıştır Solunum, solungaçlarla gerçekleştirilir Bacaklar da solungaç görevi görebilir Açık dolaşım sistemi görülür ve toplar damarlar bulunmaz Farklı eşeylidirler ve gelişmelerinde çoğunlukla değişim (metamorfoz) görülür Birçok kabuklu, güneş ışığına veya günün saatlerine kadar düşey göç içgüdüsü*ne sahiptir Tatlı su ve denizlerde yaşarlar Üyeleri eklemlidir Bazıları mik*roskobiktir (Dafnia ve Syklops gibi) Bir Takım türleri beslenme değeri sebebiyle özel olarak üretilirler Karides, yengeç, İstakoz, siklops, balanus en tanınmış ör*neklerindendir

Örümcekgiller (Arachnida)

Ortalama 60000'in üstünde tür ile, epeyce kalabalık bir gruptur Örümcekgillere dahil olan canlıların büyük çoğunluğu karasal yaşama ahenk sağlamıştır Solunum organı kitapsı akciğerler veya trakelerdir Küçük yapılı örümceklerin bir kısmında ise deri solunumu görülür Kalp sırt tarafında konumlanmıştır Kanları renksizdir ve solunum pigmenti çoğunlukla hemosiyanin'dir Beslenme genelde karnivordur (etçil) ve çoğu nesil, uzun zaman açlığa dayanabilir Bazı akrep türleri bir sene boyunca, bazı örümcek türleri ise 2 yıl değin açlığa dayanabilmektedir Bambaşka eşeylidirler ve erkek genel olarak dişiden daha küçüktür Yumurtaların korunmasında farklı alanlara yönlendirilmiş strateji*ler görülür Eklemli dört çift etap taşırlar Baş ile göğüs bölgesi birbiriyle kaynaşmış durumdadır Antenleri yoktur Bir çoğu bezler içinde zehir taşır Su kenesi, örümcek, kene, akrep gibi örnekler verilebilir

Örümcekgillerden akar ve kenelerin çoğu asalak olarak, hayvan veya bitki özsuları ile beslenir Büyük çoğunluğu kördür Ender olarak, öbür sa*yılarda ve az gelişmiş gözlerin varlığına da rastlanır Karada yaşamış hemen her canlıdan kan emebilen kenelerde, vücut kan emildikçe şişer Birçok virüs ve bakteri taşıdıkları için, benekli humma ve tifüs gibi hastalıkları bulaştıra*bilirler

Çokayaklılar (Myriapoda)

Karasal canlılardır Vücutları uzun ve segmentlidir Her segmentte üçgenin taban olmayan kenarı bulunur Çıyanlarda her segmentte bir çift, kırkayakta ise her segmentte iki çift üçgenin taban olmayan kenarı bulunur Gövdede, son segment haricinde her vücut segmenti bir çift aza taşır Trake solunumu yaparlar Deri, kalsiyum karbonat içermesi nedeniyle sert yapılıdır Çıyan ve kırkayak bu grubun örneklerindendir

Böcekler (insecta)

Canlılar dünyasının en geniş hayvan sınıfını oluştururlar Vücutları baş (cephalo), göğüs (thorax) ve karın (abdomen) elde etmek üzere 3 bölümden oluşur Bir Takım gruplarda bu vücut bölümlerinde kaynaşmalar görülebilir Baş bölgesinde bir çift anten ve bir çift bileşik göz bulunur Sınıf özelliği olarak göğüsleri 3 segmentlidir ve her segmentten bir çift ayak çıkar Çoğunda 2 ve 3 göğüs segmentlerinden birer çift kanat çıkar Hayvanlarda uçmabirincil defa bu sınıfta ortaya çıkmıştır

Dış iskelet bulunur Vücutlarında yalnızca astarlı adale bulunur Solunum trake sistemiyledir Açık dolaşım sistemi görülür Vücutta dolaşan solunum sıvısı hemolenf adını alır ve genelde renksiz, bazen de bitik yeşilsarı renktedir Vücutları kumaş bakımından zengindir Albenili ya da itici koku, mum, zehir, ipekli, yağ, tükürük, antikoagülan madde gibi birçok maddeyi salgıla*mak üzere özelleşmiş çok sayıda kumaş taşırlar Duyu organları ve asap sistem*leri iyi gelişmiştir Çoğu grupta, özel görevleri olan duyu organlarına rast*lanır Avlanmak veya avcılarından korunmak için son derece başarılı düzen*lar kazanmışlardır Renklenmeleri büyük farklılık gösterir Bazılarında ışık tümdengelim özelliği görülür Yumurta ile çoğalırlar ve gelişmelerinde yetişkinlik*la bir metamorfoz görülür Bir Takım gruplarda koloni halinde sosyal hayat ör*nekleri görülür (Karıncalar, Arılar, Termitler) Yaşam ve besin şekilleri*ne göre, ağız parçaları, anten ve but yapıları çeşitlilik gösterir Çoğu kara*da yaşar Çekirge, kelebek, bit, sinekler ve yaprak bitleri ünlü diğer ör*neklerindendir

Derisi Dikenliler (Echinodermata)

Az Kalsın hepsi deniz hayvanları olup, çoğunlukla zeminde sürü*nerek yaşarlar Kalker plakçıklardan oluşmuş iskeletleri vardır İskelette ti*pik olarak dikenler bulunur böylece derisi dikenliler olarak adlandırılır*lar Açık dolaşım görülmektedir Solungaç, cilt ve kese solunumu vardır Hareketlerini diken şeklindeki çok sayıda ayakla yaparlar Deniz yıldızı, de*niz kestanesi ve deniz hıyarı en çok bilinen örnek türleridir *
 
858,497Konular
982,018Mesajlar
30,001Kullanıcılar
juhjhbjnSon üye
Üst Alt