Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Omurgasızların Özellikleri

Omurgasızların Özellikleri
0
225

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
14
omurgasızların genel özellikleri,
omurgasız hayvanların özellikleri,
omurgasızların müşterek özellikleri,

Omurgasızların Özellikleri Hakkında Bilgi

Omurgasızlar tamamı heterotrof (hazır beslenme alan) canlılardır Hücre çeperleri yoktur Kloroplast taşımazlar Hayvanlar omurgalı ve omurgasız elde etmek üzere iki büyük gruba ayrılır Süngerler, Sölenterler, Yassı Solucanlar, Yuvarlak Solucanlar, Halkalı Solucanlar, Yumuşakçalar, Kabuklular, Örümcekgiller, Çokayaklılar, Böcekler ve Derisi Dikenliler omurgasız hayvanlar grubunu meydana getirir Balıklar, Kurbağalar, Sürüngenler, Kuşlar, Memeliler omurgalı hayvanlar grubuna ait canlılardır

Omurgasız Hayvanlar ve Özellikleri

Omurgasız olarak adlandırılan canlıların yapılarında bir iç iskelet bulunmaz Omurgasız hayvanların vücudunun dış kısmını örten ve destekleyen bir dış iskelet bulunur Omurgasız hayvanlardan bazıları suda, bazıları da karada yaşamaya uyum sağlamıştır Yaşamın hiçbir evresinde, vücuda desteklik yapan bir sırt ipliği (notokord) bulunmaz Asap sistemi gelişimi, ilkel gruplarda uyartılara yöresel cevaplar verilmesi şeklindeyken, gruplarda gelişmişlik düzeyine göre değişiklik gösterir Reel dokulara sahip oluşlarına göre, omurgasızlar iki gruba ayrılır:

1 Grup: Parazoa (Gerçek dokulara sahip olmayan canlılar)

2 Grup: Eumetazoa (Reel dokulara sahip canlılar)

1 Grup: Parazoa (Gerçek dokulara sahip olmayan canlılar)

Omurgasız hayvanların ilk grubunu oluşturan bu canlılarda, hakiki dokular bulunmaz Bir hücrelilikten çok hücreliliğe geçişin temsilcileri ola*rak kabul edilen bu canlılar, yalnızca hücre düzeyde özelleşme gösterebil*mişlerdir böylece de, vücutta belirtilmiş organ sistemlerinin varlığından laf edilemez Hücreler tabakalaşma gösterseler de bazal lamina adı verilen yapının ya da hücreler arasında bağlantı bölgelerinin bulunmaması nedeniyle, do*ku varlığı kabul edilmez Parazoa grubu a) Placozoa b) Porifera (Süngerler) elde etmek üzere ikiye ayrılır

a) Placozoa: Şubenin tek üyesi olan Trichoplax adhaerens en kolay fazla hücrelidir bununla beraber, şimdiye değin tanıdık en düşük miktarda DNA taşıyan hayvansal organizmadır Ağız ve sindirim sistemi bulunmaz Vücudu yassı ve asimetriktir Yassı cisim yüzeyindeki tek tabakalı yassı epitel hücrelerinin herkes, bir adet kamçı taşır

b) Porifera (Süngerler)

En basit yapılı çok hücresel hayvanlardır Hiçbir sistemleri yoktur Süngerlerde sadece gözenekli olan düzeyde farklılaşma görülür Üreme organları vücutlarının muhakkak bir yerinde değildir İskelet elemanları görülmesine karşın, ger*çek doku ve organ bulunmaz Hem tatlı sularda hem de denizlerde yaşarlar Vücutlarında por denilen delikleri çoktur Çoğunlukla şekil bakımından bitkilere benzerler Kırmızı, mavi, gri, sarımtırak ve siyah renkte olabilirler Eşeysiz çoğalmaları tomurcuklanma ile olur İskeletleri organik ve inorganik maddelerden meydana gelmiştir Su vücuda osteum adı bahşedilen açıklıklardan girer ve oskulum adı verilen açıklıktan çıkar Su, gövde içerisinde akışı esnasında süzülür ve içeriğindeki minik organizmalar beslenme olarak kullanılır Yalnızca hücreli içi sindirim görülür Boşaltımda görevli olan kontraktil (vurgan) kofullar, hayvanlar içinde sadece süngerlerde bulunur Sinir sistemleri yoktur Uyartılara verilen tepkiler bölgeseldir Ergin bireyler, her zaman bir yere yan olarak (sesil) yaşarlar Bazı türlerinin hesaplı değeri vardır

2 Grup: Eumetazoa (Gerçek dokulara sahip canlılar):

Omurgasız hayvanların geri kalan tüm şubelerini ve hatta omurgalıları da kapsayan bu grubun canlılarında, hakiki dokular bulunur Özelleşme, doku düzeyinden organ ve sistem düzeyine dek, farklı alanlara yönlendirilmiş gelişmişlik seviyele*rinde ortaya çıkar

Sölenterler (Coelenterata)

Vücutlarının merkezinde bir sindirim boşluğu bulunur Bu kısmı hem ağız hem de anüs olarak kullanırlar Gövde dokusu iki hücre sırasından oluşmuştur Dışarıdaki gözenekli olan esnasında canlıyı koruyan yakıcı kapsüller vardır Deniz anası, Hidra ve Mercanlar sölenterlere misal olarak verilebilir Bu şubede birincil kez ağız oluşumu gözlenir Ağız, bununla beraber anüs görevindedir Sindirim boşluğu gelişmiştir Bu Nedenle hücresel dışı sindirim de başlamış olur Sinir sistemi sadece sinir ağı yapısındadır Nöronlar kutuplaşmadığı için, uyartı her yöne doğru iletilir Boşaltım ve solunum sistemleri yoktur

Solucanlar

Omurgasız canlılardan olan solucanların birçok tatlı sularda ya da dip çamurlarında yaşar Balçık içindeki organik besinlerle beslenirler Bazıları başka canlıları avlayarak beslenir, bazıları da asalaktır Az da olsa denizde yaşayan türleri de vardır Yassı solucanlar, dairesel solucanlar ve halkalı so*lucanlar olarak incelenirler

a) Yassı Solucanlar (Platyhelminthes)

Vücut dorsoventral olarak yassılaşmıştır Solunum, iskelet ve dolaşım sistemleri bulunmaz Kolay duyu organlarına sahiptirler Yassı solucanlarda anüs ve damar sistemi yoktur Asalak yaşayanların bazılarında sindirim sis*temi yoktur Ağız keza anüs hem de ağız görevini yapar Sinir ve üreme sistemleri vardır Boşaltım sistemleri bulunur Alev hücreleri içeren protonefridiumları vardır Minik bir grubu tatlı su ve ıslak toprakta serbest, diğerleri insan ve hayvanlarda asalak olarak yaşar Planaria ve tenyalar yassı solucanların en tanınmışlarındandır

b) Yuvarlak solucanlar (Nematoda)

Nemli topraklarda, tatlı sularda ya da denizlerde dağıtım gösterirler

Cisim yüzeyi yumuşak ve elastik bir kütikula ile örtülüdür Çoğu farklı eşeylidir ve erkekler, dişilerden daha küçük yapılı olmaları ve vücutlarının arkadaki kısmının uç tarafta kıvrılmasıyla ayrılırlar Şubenin birçok temsilcisi, hesaplı değere sahip olan hayvan ve bitki türlerinde parazittir Asalak olan türlerde, çoğunlukla bir değişim evresi görülür Sindirim sistemlerinde anüs ve ağız ayrılır Birçok bitki ve hayvanlarda parazit olup bazıları da su ve toprakta serbest olarak yaşar Kancalı Kurt (Trişin) ve Bağırsak Kurdu (Ascaris) en çok aşina örnekleridir

c) Halkalı solucanlar (Annelida)

Vücutları çok sayıda halkanın sıralanmasıyla oluşmuştur Vücutların*da baş bölgesi ayırt edilebilir Sindirim kanalı özel bölümlere ayrılmıştır Kapalı dolaşım görülür Hermofrodit olmalarına rağmen kendi kendilerini dölleyemezler Deri solunumu yaparlar Ağız ve anüs oluşumu ile tek yönü olan sindirim sistemi görülür Sülükler haricinde tüm gruplarda solom (cisim boşluğu) odacıklara bölünmüştür İçi sıvı ile batmış olan gövde boşluğu, hid*rostatik iskelet görevindedir

Sülükler dışında tüm üyelerde kapalı dolaşım sistemi görülür Bu grup, en gelişmiş rejenerasyon (kendini yenileme) yeteneğine sahiptir Toprak solucanı ve sülük en meşhur örnekleridir

Yumuşakçalar (Mollusca)

Vücutları üç bariz bölgeden oluşur: baş, kuvvetli bacak ve visceral kitle (organlar) Dorsal gövde duvarında manto boşluğu bulunur Manto boşluğuna sindirim, boşaltım ve üreme sistemlerinin ürünleri atılır Bazı gruplarda manto boşluğu değişikliğe uğrayarak akciğerleri meydana getirmiştir Manto bununla birlikte kabuk salgılar

Yumuşakçalarda açık dolaşım sistemi görülür Gaz değişimi vücut yüzeyi, solungaçlar, akciğerler ve manto ile gerçekleştirilir Buruşuk adale ilk defa bu grupta ortaya çıkar Vücutlarında keza kaplı keza de düz kaslar bulunur Asap sistemi, cilt altı asap ağı şeklindedir Karın bölgesinde kaslı ayakları vardır Solungaç solunumu yaparlar Ahtapot, salyangoz, midye yumuşakçalara örnektir

Eklem Bacaklılar (Arthropoda)

Hayvanların en geniş şubesidir ve tüm bilinen türlerin yaklaşık %'ünü içerir Segmentli vücutları, eklemli üyeleri ve epeyce iyi gelişmiş organ sistemleri bulunur çoğunlukla her segmentte bir çift aza bulunur Vücutları baş (cephalo), göğüs (thorax) ve karın (abdomen)'dan oluşmuştur Karasal yaşama en iyi uyum sağlamış omurgasızlardır Açık dolaşım sistemi görülür Farklı eşeylidir Basit bir solumun ve asap sistemi vardır Ağız ve anüs gelişmiştir Sindirim sistemi bütün ve tek yönlüdür Açık dolaşım sistemi görülür Gaz değişimi; deri yüzeyi, solungaçlar, trake sistemi veya kitapsı akciğerler ile gerçekleştirilir Su akrepleri, at nalı yengeci, deniz örümceği misal olarak verilebilir

Kabuklular (Crustacea)

Eklem bacaklılar içinde yer alan ve iki çift anten taşıyan tek gruptur Ancak tespih böceklerinde (Isopoda), karasal formlarda yalnızca tek bir çift anten bulunur Diğeri kaybedilmiştir Birçok sucul ortamlarda yaşar ve sucul faunadaki hayvanlardan zooplanktonların önemli bir kısmını teşkil ederler Bir kısım kabuklu ise, farklı alanlara yönlendirilmiş hayvanların severek tükettiği besinler arasında sayılır Örneğin Artemia, flamingoların diyetinin manâlı bir elemanıdır Vü*cut, başgögüs (cephalothorax) ve karın (abdomen) edinmek üzere 3 keskin bölgeye ayrılır Kabukta kalsiyum biriktirilmesi ile, yapıda sağlamlık kazanılmıştır Yengeç ve İstakozlarda (Decapoda), birinci etap çifti makas şek*lini almıştır Solunum, solungaçlarla gerçekleştirilir Bacaklar da solungaç görevi görebilir Açık dolaşım sistemi görülür ve toplar damarlar bulunmaz Bambaşka eşeylidirler ve gelişmelerinde genelde başkalaşım (metamorfoz) görülür Çoğu kabuklu, güneş ışığına veya günün saatlerine kadar düşey göç içgüdüsüne sahiptir Tatlı su ve denizlerde yaşarlar Üyeleri eklemlidir Bazıları mikroskobiktir (Dafnia ve Syklops gibi) Bazı türleri besin değeri nedeniyle özel olarak üretilirler Karides, yengeç, İstakoz, siklops, balanus en meşhur ör*neklerindendir

Örümcekgiller (Arachnida)

Sıradan 60000'in üzerinde tür ile, oldukça topluluk bir gruptur Örümcekgillere dahil olan canlıların büyük çoğunluğu karasal yaşama düzen sağlamıştır Solunum organı kitapsı akciğerler ya da trakelerdir Ufak yapılı örümceklerin bir kısmında ise deri solunumu görülür Yürek sırt tarafında konumlanmıştır Kanları renksizdir ve solunum pigmenti çoğunlukla hemosiyanin'dir Gıda başlıca karnivordur (etçil) ve çoğu nesil, uzun süre açlığa dayanabilir Bir Takım akrep türleri bir yıl baştan başa, bazı örümcek türleri ise 2 sene değin açlığa dayanabilmektedir Öbür eşeylidirler ve erkek çoğunlukla dişiden daha küçüktür Yumurtaların korunmasında dağıtılmış strateji*ler görülür Eklemli dört çift üçgenin taban olmayan kenarı taşırlar Baş ile göğüs bölgesi birbiriyle kaynaşmış durumdadır Antenleri yoktur Bir birçok bezler içinde zehir taşır Su kenesi, örümcek, kene, akrep gibi örnekler verilebilir

Örümcekgillerden akar ve kenelerin birçok asalak olarak, hayvan veya bitki özsuları ile beslenir Büyük çoğunluğu kördür Ender olarak, ayrı sayılarda ve eksik gelişmiş gözlerin varlığına da rastlanır Karada yaşamış hemencecik her canlıdan kan emebilen kenelerde, ceset kan emildikçe şişer Birçok virüs ve bakteri taşıdıkları için, benekli humma ve tifüs gibi hastalıkları bulaştırabilirler

Çokayaklılar (Myriapoda)

Karasal canlılardır Vücutları uzun ve segmentlidir Her segmentte ayak bulunur Çıyanlarda her segmentte bir çift, kırkayakta ise her segmentte iki çift ayak bulunur Gövdede, son segment haricinde her gövde segmenti bir çift üye taşır Trake solunumu yaparlar Deri, kalsiyum karbonat içermesi sebebiyle sert yapılıdır Çıyan ve kırkayak bu grubun örneklerindendir

Böcekler (insecta)

Canlılar dünyasının en geniş hayvan sınıfını oluştururlar Vücutları baş (cephalo), göğüs (thorax) ve karın (abdomen) edinmek üzere 3 bölümden oluşur Bir Takım gruplarda bu beden bölümlerinde kaynaşmalar görülebilir Baş bölgesinde bir çift anten ve bir çift alaşım göz bulunur Derslik özelliği olarak göğüsleri 3 segmentlidir ve her segmentten bir çift üçgenin taban olmayan kenarı çıkar Çoğunda 2 ve 3 göğüs segmentlerinden birer çift kanat çıkar Hayvanlarda uçmailk kez bu sınıfta ortaya çıkmıştır

Dış iskelet bulunur Vücutlarında yalnızca çizgili kas bulunur Solunum trake sistemiyledir Açık dolaşım sistemi görülür Vücutta dolaşan solunum sıvısı hemolenf adını alır ve başlıca soluk, bazen de solgun yeşilsarı renktedir Vücutları kumaş bakımından zengindir Albenili veya koku, mum, zehir, ipekli, yağ, tükürük, antikoagülan madde gibi birçok maddeyi salgılamak üzere özelleşmiş fazla sayıda bez taşırlar Duyu organları ve sinir sistem*leri iyi gelişmiştir Birçok grupta, özel görevleri olan duyu organlarına rast*lanır Avlanmak veya avcılarından korunmak için son derece başarılı uyumlar kazanmışlardır Renklenmeleri büyük çeşitlilik gösterir Bazılarında ışık sonuç özelliği görülür Yumurta ile çoğalırlar ve gelişmelerinde çoğunlukla bir değişim görülür Bir Takım gruplarda koloni halinde sosyal yaşam örnekleri görülür (Karıncalar, Arılar, Termitler) Yaşam ve besin şekilleri*ne tarafından, ağız parçaları, anten ve etap yapıları farklılık gösterir Çoğu kara*da yaşar Çekirge, kelebek, bit, sinekler ve yaprak bitleri ünlü öteki örneklerindendir

Derisi Dikenliler (Echinodermata)

Neredeyse hepsi deniz hayvanları olup, çoğunlukla zeminde sürünerek yaşarlar Kireç Taşı plakçıklardan oluşmuş iskeletleri vardır İskelette tipik olarak dikenler bulunur böylece derisi dikenliler olarak adlandırılırlar Açık dolaşım görülmektedir Solungaç, deri ve kese solunumu vardır Hareketlerini diken şeklindeki çok sayıda ayakla yaparlar Deniz yıldızı, deniz kestanesi ve deniz hıyarı en çok aşina misal türleridir *
 
858,505Konular
982,672Mesajlar
33,048Kullanıcılar
Mega00Son üye
Üst Alt