Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

O'ndan Kuluna,kulundan O'na:::::

O'ndan Kuluna,kulundan O'na:::::

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
http:img442**************img4427185kulxj6



Enfal suresinin bir ayetinde icâbet ters yönde çalışıyor:
Dua ederken biz çağırıyoruz, O karşılık veriyor
Bize can veren emirlerde O çağırıyor,
bizden icâbet istiyor, ne güzel bir ilişki

Rabbimiz buyuruyor:

yâ eyyuhellezîne âmenû
8:24 Ey iman edenler

istecîbû lillâhi velirresûli
Allah'a ve elçiye karşılık verin (icâbet edin)

izâ da'âkum limâ yuhyîkum
size can veren şeye çağırdıkları zaman

va'lemû ennellâhe yahûlu beynelmer°i veqalbihî
bilin ki, Allah kişi ile kalbi arasına girer

veennehû ileyhi tuhşerûn
ve O(nun katı)nda toplanacaksınız

Bu ayeti kerime karşımıza üç durak çıkarıyor Birincisi ilk çağrıda: Ey iman edenler, Allah'a ve elçiye icâbet edin, size can veren şeye çağırdıkları zaman

Şunu akıldan hiç çıkarmamalı: İnsan çok kıymetli Elbette ki, âlemde ne varsa O'ndan izler taşır, O'na ayna olur ama tüm varlıkların en değerlisi insandır İnsan aynaların en parlağıdır O'ndan en çok sıfatla tezyin edilmiş olandır O'na kulluğunu bilenler gökkuşağındaki su zerreleri misâli rengarenk ışıklar yansıtır Bir başımızı kaldırsak da görsek, aslında ortalık ışıl ışıl Çünkü insan, en güzel yaratılışla yaratılmıştır Çünkü O, kuluna Ruh'undan üflemiştir

Aynı zamanda insana, emaneti yüklenip, uzakların en uzağına gitmesi de yazılmıştır Beden kalıbına sokulmuştur İnsan, bu hâliyle teslim olmayı bilir ve dahi olması gerektiği gibi dosdoğru olur ise Rabbimiz onu mükafatlandırdıkça mükafalandırır Kalbine itminan indirir Onu razı olmuş ve razı olunmuş kılar Kendisine yaklaştırır Cemâlullahı bahşeder

İnsanın yaratılışı ve ona bahşedilenler onun taşıdığı potansiyel kıymeti ve bundan dolayı izzet sahibi olması gerektiğini zaten ziyadesiyle söyler Ama Rabbimiz bu ikramlarını iki lütfuyla daha pekiştirir Birincisi, Rabbul âlemîn'in Vedûdismi şerifidir O seven ve dahi sevilendir Sevgi iki yönlü işler İkincisini de bu âyetle öğreniriz: İcabet etmek

2:186 Kullarım sana beni soracak olurlarsa bilsinler ki, ben, şüphesiz onlara çok yakınım Bana dua edenin duasına icabet ederim O halde onlar da bana icabet etsinler ve bana iman etsinler Tâ ki, bu sayede doğru yola ulaşmış olsunlar

İcabet de demek sevgi gibi O kulunun duasına, kulu O'nun davetine karşılık verir

Ey Rabbimiz, bu ne büyük lütuftur Bu ne sonsuz rahmettir Biz aciz, bîçare, zayıf kullarken, biz ancak Sana muhtaçken bu ne sonsuz bir bağıştır Biz Senin davetine icabet eder can buluruz, kurtuluşa ereriz Sen bizim duamıza icabet eder, bize can verir, kurtuluşa erdirirsin

Hamd Sana

Elbette bu muhatap oluşun bir yönü daha vardır O'nun çağrısına icabet etmemek ne büyük nankörlüktür Nasıl bir kendini bilmezliktir Nasıl bir göz kapayıştır Hem O'nun ve Rasul'unun çağrısı ancak bize hayat verirken İnsanı esas öldüren, nefesinin tükenmesi, kalbinin durması değil ancak O'nun yolundan sırt çevirmesi olur iken

Ey Rabbimiz, kalplerimizi canlandıran Sensin Bize can ver Bizi ışığınla aydınlat Işıklarımızı söndürme Üzerimize mehtap gibi doğan o Rasulun ışığı da, zerre zerre kulların renklere ayırdığı ışık da, güle can veren ışık da, hepsi Senden

Lâ muhyiye illâ hû!
Lâ nûre illâ hû!
Lâ ilâhe illâ hû!

Gelelim, âyeti kerimedeki ikinci adıma En can alıcı kısma:
Bilin ki, Allah kişi ile kalbi arasına girer

Biliriz ki, kalp imanın yeri Rabbimiz yerlere göklere sığmaz da, mümin olan kulun kalbine sığar İşte tam da bu yüzden gönüller temiz tutulmalıdır:

Sür çıkar ağyârı dîlden, tâ tecelli ede Hak
Padişah konmaz saraya hâne mâmur olmadan

Ama burada biraz farklıdır: Bilin ki, Allah kişi ile kalbi arasına girer Demek, artık bunu da bilmeliyiz

Bu cümlede vasfedilen hâl iki şekilde anlaşılabilir İlkin, bizatihi kalbin ünsiyet kurma özelliğinden yola çıkmalı O'nun esmâını gösteren aynalar çoktur İnsanın kalbi hayran olur Sever Bağlanır Ancak biliriz ki, insanlar imtihan edilmeden, inandıkdemeleriyle bırakılmazlar Zaten tüm imtihanlarımız kalbimizin yönelişlerinden olmaz mı? Sağlık isteriz, varlık isteriz Yalnız kalmamak dileriz, evladu iyâl olsun, deriz Devlet isteriz, güç isteriz İlim öğrenmek, hizmet etmek, hayra koşmak arzumuz olur Ama istisnâsız hepsi bize imtihanlarla döner Herşeyi dört dörtlük giden varsa eğer, onun imtihanı da şükrünün edasıyla olur Başlı başına şükür sınavı kolay sınav mıdır? İşte, kalbinin bağlarıyla kişinin arasına Allahu Teala imtihanlar koyarak girer ki, kişi o aynalara değil O'na bağlansın İstikametini doğru tutsun

İkinci olarak şunu da hatırlamalı Âyeti kerîme Ey iman edenlerdiye başlıyor, iman edenlere hitap ediyor İmanı kalbine yerleşen insanlar için her yöneliş aslında O'nadır Herşey Allah'ı hatırlatır Allah için sever Allah için buğzeder Allah'ın aziz kıldığını yüceltir, O'nun zelil kıldığını aşağı bilir Hayattaki duruşunda mihenk taşı bellidir: O'nun rızası Kalbi hep böyle bir kontrol altındadır O hep kalbiyle kişi arasındadır

Rabbim kalbimizi kendisine yönelenlerden eylesin Her işimizde kalbini hak üzere sabitleyenlerden kılsın Bizi sevsin

Velhâsıl, bu pek kerîm âyet, bize can veren çağrıya icabet davetiyle başladı Bize izzetimizi hatırlattı Bize kalbimizi gösterdi Kalbimizdeki sevgileri tarttırdı Ve bitti: Ve O(nun katı)nda toplanacaksınız

İnsan ve hayat ancak ebedî sonla anlamını buluyor Özlediğimiz kavuşmalar hep orada Bu dünya imtihanından yüzünün akıyla çıkanlar için artık orada hiçbir keder ve dert yok

O zaman O'na yönelip dua edelim Çünkü,

40:60 Rabbiniz buyurdu ki: Bana dua edin, size karşılık vereyim

Rabbimiz! Bizi, bize can veren çağrına kulak verenlerden eyle!
Bizi bir an olsun nefsin ve şeytanın aldatıcı tuzaklarına düşürme!
Kalbimizi düzelt! En güzel sevgilerle kalbimizi doldur!
Kusur ve hatalarımızı bağışla!
Sana kavuşma günümüzü en mutlu günümüz kıl!
Katında toplandığımız hesap gününde hesapsız cennetine eriştir!
Âmin
 

Similar threads

Dua
Dua Dua; bir çağrı, bir yakarış ve küçükten büyüğe, aşağıdan yukarıya, arzdan, arzlılardan semâlar ötesine bir yöneliş, bir talep, bir niyaz ve bir iç dökmedir Dua eden, kendi küçüklüğünün ve yöneldiği kapının büyüklüğünün şuurunda olarak, fevkalâde bir tevazu içinde ve istediklerine cevap...
Cevaplar
0
Görüntüleme
87
NAMAZI ANLAYARAK KILMAK Yüce Rabbimiz Kamer Sûresi 32 Ayetinde şöyle buyurmaktadır,Ve lekad yesserna'lKur'âne li'zzikri; fe hel min müddekkirGerçekten biz Kur'an'ı anlaşılıp öğüt alınması için kolaylaştırdık; o halde yok mudur düşünüp öğüt alan?Ayeti'nin içeriğine baktığımızda Kuran'ı Kerim'in...
Cevaplar
0
Görüntüleme
139
Allah'ın Kuran'da bildirdiği dualardan bir kısmı şöyledir: Eyüp de; hani o Rabbine çağrıda bulunmuştu: Şüphesiz bu dert (ve hastalık) beni sarıverdi Sen merhametlilerin en merhametli olanısınBöylece onun duasına icabet ettik Kendisinden o derdi giderdik; ona Katımız'dan bir rahmet ve ibadet...
Cevaplar
0
Görüntüleme
84
Şirkten Kaçınmak Şirk, kısa tarifiyle Allah'ın yanında O'ndan başka bazı varlıkları da ilah kabul etmektir Bu tarifin üzerine, kimi insanlar, aslında şirk içinde olmalarına rağmen biz Allah'tan başka ilah tanımıyoruz kidiyebilir Bu, onların şirkin ne olduğunu anlamamış olmalarından...
Cevaplar
0
Görüntüleme
101
Allah'a dayandım Âd kavmini şirkten tevhide çağıran Hud (AS)'ın dilinden söyleniyor bu cümleler: 11:56 Şüphesiz ben; benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a güvenip dayandım Hiç bir canlı yoktur ki O, onun alnından tutmuş (onu hükmü ve denetimine almış) olmasın Şüphesiz benim Rabbim...
Cevaplar
0
Görüntüleme
175
858,497Konular
982,563Mesajlar
30,307Kullanıcılar
sinboykaSon üye
Üst Alt