Onlar artık yok!

Onlar artık yok!


Fenerbahçe'de tribün grupları stattan çekiliyor Türk Telekom tribünündeki koreografilerin yaratıcıları da artık faaliyetlerini askıya aldı Cefakar Kanaryalar'dan (Grup CK) sonradan, Vamos Bienadlı taraftar oluşumu tribünleri terk ediyor

Grup, kendilerini fesh etmediklerini, tribün faaliyetlerini askiya aldıklarını ifade ederek; Bu Oyunun İçinde Yokuzbaşlıklı aşağıdaki bildiriyi yayınladı

İşte yapılan tanımlama;

Uzun senelerdir Fenerbahçe tribününde renktaş olarak alt yana duran Vamos Bien üyeleri olarak beş sene önce Hasretinden Yandı Gönlümpankartıyla grup olarak davranmaya başlamaya karar verdiğimizde, tek amacımız, Fenerbahçe sevgisine ve tribün kültürünün zenginliğine katkıda bulunmaktı

O günden beri, beş sene her tarafında, hedefleri doğrultusunda yoğun emek harcayan grubumuz, geçtiğimiz yıl sonsuz dostlarımız Grup CK ve ÜNİFEB'le omuz omuza tahsis etmek nedeniyle Maraton tribününden mektep tarafı kale arkası tribününe geçti

Okul tarafı kale arkasında üç grubumuzun üyeleri aralarında kurulan arkadaşça ilişki sonucunda, endüstriyel futbolgöre unutturulmaya çalışılan arkadaşlık,paylaşım, fedakarlık ve dayanışma gibi esas değerler hayata geçirildi ve sezon boyunca tüm Fenerbahçelilerin haklı olarak kibir duyduğu önemli işlere imza atıldı Bütün rakiplerimizi kıskandıran bir tribün zenginliği yaratıldı

Bunca yıldır yaratılan onlarca güzelliğe karşın, üzülerek de olsa, Vamos Bien grubu olarak bugünden itibaren tribün faaliyetlerimizi belirsiz olarak askıya aldığımızı tüm renktaşlarımız, kardeşlerimiz ve dostlarımız ile paylaşmak istiyoruz

Başta,
Geçtiğimiz sezondaki Kayserispor maçı ardından çıkan ve sahiden yasa uygulayıcılarının gereksiz ve anlamsız müdahalesi ardından artan olaylar sonucunda içlerinde grup üyelerimizin de bulunduğu, her üç gruptan, 14 renktaşımız altı ay spor müsabakalarından men ve toplam 24 bin 38 TL para cezası aldılar Bu cezalar grup üyelerimizin bugüne değin aldığı birincil canice değil Daha öncede bu tür cezalar her üç grubun üyelerine de farklı zamanlarda uygulandı Kayserispor maçı sonrasında bahşedilen cezaların da tek maçlık bir yanlış kavrayış ve emniyetin hatalı müdahalesi sonucu gelen cezalar olarak görseydik, daha önceki hileli cezalarla hukuk aracılığıyla nasıl mücadele ettiysek bu cezalarla da aynı şekilde mücadele eder, gerektiğinde tüm fizikselmanevi ağırlığına karşın cezaları yüklenmekten gocunmazdık Fakat sezon sonunda yasa uygulayıcılarının yaklaşımlarını ve kulüp yönetimimizin laf konusu yaklaşımlara karşısında duyarsızlığını gördüğümüzde bunun bundan böyle bir maçlık hata değil tribünlere karşın genel bir stratejinin parçası olduğunu açık olarak gördük

Bugün yürürlükte olan ve farklı alanlara yönlendirilmiş maddeleri daha da ağırlaştırılmaya çalışılan 5149 sayılı “Sporda Baskı ve Düzensizliğin Önlenmesi Yasası futbol dünyasının gerçeklerinden uzak, tribün kültürünü ortadan uyandırmak isteyen, tek yanlı hazırlanmış bir yasadır Öznel kriterlerle, canın istediğinin suçlandığı, suçlanan kişinin savunma bile yapamadan cezalandırılmasının zeminini yaratıcı bu yasa, en basit hukuk ilkelerini bile ayaklar altına alarak taraftarlara yönelik bir tehdit unsuru olarak rahatlıkla kullanılmaktadır

Ne gariptir ama, çıkış manifestosunda sporun her nesil şiddete makine edilmesine aleyhinde meydana çıkan ve bu konudaki hassasiyetini defalarca ispatlamış olan grubumuzun üyeleri, aleyhlerinde hiçbir delil olmadığı halde, bütün kamera görüntülerinde ve binlerce seyircinin gözünün önünde onlarca emniyet görevlisi kadar şiddete maruz bırakıldıkları görüldükleri halde bir spor müsabakasında “zor uyguladıkları iddiasıyla ceza alabilmektedir

Buna karşılık,
üç grubun yaptığı her hoş işi sahiplenip, kulübün resmi organlarında övünerek paylaşan, stadımızın duvarlarına yapılan güzel işlerin resimlerini asan Fenerbahçe yönetimi ise, ne eyvah ki, esas hukuk kurallarına ve ilkelerine tutarsız biçimde, savunma hakkı bile tanınmayan renktaşlarımızın yanında olmak yerine, sessizliğini koruma hatta haksızlığı yapanlara teşekkür etmeyolunu seçmiştir

Yönetimimize bildikleri bir gerçeği yeniden andırmak isteriz: Futbolun hakiki ruhunu yaratıcı sayısı arttırılmış seyirci kalabalığı veya bindirilmiş kıtalardeğil, hevesli tribünlerdir Tribünler taraftarın yalnızca maç bakmak için oturduğu alanlar değildir Taraftar için tribünler, coşkunun, şenliğin, şamatanın, mizahın, yaratıcılığın, hüznün, hayal kırıklarının beraberce yaşandığı toplumsal alanlardır Taraftarın duygusallığa dayalı bu sevgisi bugün “endüstriyel futbol sisteminin sözcüleri kadar “fanatizm adı aşağıda “kabahat biliminin kavramlarıyla değerlendirilmekte, cezalandırılması gereken bir kabahat gibi gösterilmektedir Parayla ölçülemeyen bu değerler, başat piyasa sistemi tarafından suçlanarakdışlanmak istenmektedir Gündelik yaşantımızın başka alanlarında da gözlemlediğimiz bir yöntemle, futbolun tamamen bir piyasa, paranın konuştuğu alana dönüştürülmesi projesi ile sert polisiye emniyet önlemleri beraberce geliştirilmektedir

Fenerbahçe tribünleri bugün endüstriyel futbolun savunucuları ve sporda şiddeti önleme yasasının uygulayıcıları kadar bir laboratuar olarak kullanılmaktadır “Fanatizm damgası altında, “karşılıksız sevgisini yaşayanlara karşın açık bir savaş yürütülmektedir Bu savaş ister farkında olsun ister olmasın, tribünlerimizdeki bütün taraftar gruplarını hedef almıştır Bu tek yanlı savaşın temel amacı tribünlerin çok sesliliğini, fazla renkliliğini ortadan kaldırıp; “endüstriyel futbolca makbul görülen, tüketmekten diğer bir özelliği olmayan, piyasa kurallarına kadar hareket eden, tek herif, sevgisiz, sadece harcadığı paranın hesabını soran, bir seyirci profilini oluşturmaktır Taraftar grupları ise antidemokratik, hukukun en temel ilkelerine bile aykırı olan yasayla pasifize edilip, havuçsopayöntemleriyle, idare ve yasa uygulayıcıların sözlerinin dışına çıkmayan uslu çocuklaradönüştürülmek istenmektedir
Fenerbahçe tribünlerinde başlatılan bu tecrübe başarılı olursa dalga dalga diğer tribünlere de yayılacaktır Bugünden hangi renge sevdalı olursa olsun bütün tribün emekçilerine söyleyecek tek lafımız var: Anlatılan senin gelecekteki hikayendir!

Ve son olarak,
Fenerbahçe tribünleri olarak dayanışmadan mahrum ve grup çıkarlarını genel tribün çıkarlarının önüne koyan bir yaklaşımla hikayenin sonunu getirmek olası görünmemektedir Her geçen gün kendi içini yiyerek parça parça bir yok oluşa dürüst gidilmektedir Geçmiş deneyimlerin ışığında yaşananlar benzeri tarihin tekerrürü gibidir Birlikte davranabilme yeteneğinin gelişmesi gereken yerde ve anda bütün tersi refleksler devreye girmektedir Bu gidişin sonu bizim gideceğimiz yol değildir

Aldığımız karar mücadeleden kaçma anlamına gelmemektedir Sadece taşların yerlerinin sürekli değiştiği böyle bir oyunda yer almayacağımızı açıklama ediyoruz Biz böyle bir oyunda kimsenin oynayacağı bir piyon değiliz Karşılıksız sevenler için, eğer birlik ve dayanışma yoksa, böyle bir oyunda galip gelmenin imkanı olmadığını biliyoruz

Bu kararı alırken geride bıraktığımız zaman içinde Fenerbahçe tribünleri namına olumlu, güzel ve manâlı işlere imza atmanın vicdan rahatlığını yaşıyoruz

Evlatlarına en büyük miras olarak Fenerbahçe sevgisini bırakacak olan grup üyelerimiz, bağlayıcı karar olmaksızın bundan sonradan da, bireysel olarak Fenerbahçe ’mizin yanına olacaklardır

Faaliyet gösterdiğimiz sürece tekrar tekrar yanımızda olan tüm tribün gruplarımıza ve taraftarlarımıza teşekkür ederiz

*