Onlar Gider Adları Kalır! 20. Yüzyılda Yetişmiş En İyi 14 Halk Ozanımız

Âlâ ki varlar, uygun ki geçtiler bu topraklardan...


1. Muharrem Ertaş (1913 - 1984)



Kırşehirli Türk saz ve kelam ustası, Abdallık geleneğinin ve Bozlak cinsinin en değerli isimlerindendir. Şimdi küçük bir çocukken köylerde sünnet ve düğün merasimlerinde, bayramlarda bağlama çalarak dolaşmaya başladı. Kendi üzere halk ozanı olan Neşet Ertaş'ın babası olan Muharrem Ertaş, gelmiş geçmiş en büyük bozlak okuyucusu olarak kabul edilir.

Bozlak: Konusu acıklı türkü, bir çeşit uzun hava.

Muharrem Ertaş - Avşar Elleri

2. Aşık Veysel Şatıroğlu (1894 - 1973)



Asıl ismi Veysel Şatıroğlu olan Türk halk ozanı, Sivas doğumludur. Yedi yaşında yakalandığı çiçek hastalığı nedeniyle iki gözünü de kaybetti. Babasının kendisine gün içinde oyalanması için aldığı bağlama ile evvel öteki ozanların türkülerini okumaya başladı. Meskene oyuncak olarak gelen bağlamayı gün geçtikçe ilerleten Aşık Veysel, 30'lu yaşlara geldiğinde ise tüm Türkiye'nin tanıdığı bir halk ozanı oldu.

Aşık Veysel Şatıroğlu - Kara Toprak

3. Aşık Daimi (1932 - 1983)



1932 yılında İstanbul'da doğdu. Asıl ismi İsmail Aydın'dır. Her iki dedesinin saz şairi olmasının tesiriyle küçük yaşta bağlama çalmayı ve aşıklık geleneğini öğrendi. Evvelce oburlarının türkülerini okuyan halk ozanı, daha sonra kendi deyişlerine tartı verdi. Sezen Aksu ve Ahmet Kaya üzere sanatkarlar Aşık Daimi'nin yapıtlarını albümlerinde seslendirmişlerdir.

Aşık Daimi - Ne Ağlarsın

4. Gurur Taşlıova (1938 - 2014)



Devlet sanatkarı unvanlı yetenekli halk ozanı Ardahan'da dünyaya gelmiştir. Erken yaşlarda bağlama çalmayı öğrenmiştir ve 1966 yılından itibaren Kars Radyosu bünyesinde 10 yıl müddetle aşıklara ait programlar hazırladı ve sundu. 2010 yılında, UNESCO tarafından aşıklık geleneği temsilcisi olarak seçildi.

Erdem Taşlıova - Çeşme Başında

5. Aşık Reyhani (1932 - 2006)



Asıl ismi Yaşar Yılmaz'dır. Erzurum doğumlu olan usta sanatçı, küçük yaşlarda köyüne gelen aşıklardan etkilendi. Kendi aşıklığı ve şiir yazmaya başlaması 18 yaşından sonradır. Doğudan batıya birçok ülkede türkü söyleyen Aşık Reyhani, katıldığı birçok yarışta birincilik mükafatı aldı.

Aşık Reyhani - Bayram Olmuş Bana Ne

6. Ali Ekber Çiçek (1935 - 2006)



Türk halk müziği sanatkarı Erzincan'da dünyaya gelmiştir. Küçük yaşlarda babasını kaybeden sanatçı, birinci başlarda çiftçilik yaparak geçimini sağlıyordu. İlerleyen yıllarda katıldığı cem toplantılarında bağlamaya ilgi duymaya başladı ve çok geçmeden çalmayı öğrendi. Askerden sonra TRT'nin açtığı imtihanı kazanarak, TRT Ankara Radyosu'na girdi ve profesyonel müzik ömrüne başlamış oldu.

Ali Ekber Çiçek - Derdim Çoktur

7. Aşık Mahzuni Şerif (1940 - 2002)



Ünlü halk ozanı Aşık Mahzuni Şerif yahut asıl ismi ile Şerif Çırık, 1940 yılı Kahramanmaraş doğumludur. 1964 yılında birinci plağı ile müzik dünyasına girdi. 1989 - 1991 yılları ortasında Halk Ozanları Federasyonu tarafından dünyanın en büyük 3 ozanı ortasında gösterildi.

Aşık Mahzuni Şerif - Mevlam Gül Diyerek Iki Göz Vermiş Bilmem Ağlasammı Ağlamasammı

8. Neşet Ertaş (1938 - 2012)



Abdallık geleneğinin son büyük temsilcilerindendir. Kırşehir'de dünyaya gelen Türk halk ozanı, ilkokula gittiği yıllarda evvel keman, sonra da bağlama çalmayı öğrendi. Ne vakit ki bağlama çalmayı tam öğrendi, babası Muharrem Ertaş ile birlikte yörenin düğünlerinde çalıp söylemeye başladı. Geçtiğimiz yıllarda, UNESCO tarafından 'yaşayan insan hazinesi' olarak kabul edildi. Yaşar Kemal'in kendisine taktığı isim ise herkes tarafından benimsendi ve mahlası oldu: Bozkırın Tezenesi.

Neşet Ertaş - Allı Turnam

9. Musa Eroğlu (1944)



Mersin doğumlu Türk halk müziği sanatkarı, 1969 yılında birinci plağını çıkardı. 1998'de Kültür Bakanlığı tarafından verilen Devlet Sanatkarı unvanını almıştır. Çalışmalarına hala devam eden sanatçı, kendi ismini taşıyan müzik okulunda öğrencilere eğitim vermektedir.

Musa Eroğlu - Yolun Sonu

10. Murat Çobanoğlu (1940 - 2005)



1940 yılında Kars'ta çiftçi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Saz çalmaya ve söylemeye 1951 yılında başlamıştır. Kendine has bir sese sahip olan usta halk ozanı, yurt içinde ve dışında düzenlenen kimi müzik şenliklerine katıldı. Genelde Çobanoğlu takma ismini kullanmıştır. 2005 yılında vefat etti.

Murat Çobanoğlu - Neyine Kandım Palavra Dünyanın

11. Barış Manço (1943 - 1999)



Klasik halk ozanlarının bilakis, halk türkülerini çağdaş bir formda yorumlamıştır Barış Manço. Yine yorumladığı halk türküleri haricinde, kendi yaptığı müzikler da kültürel kıymetlere değinmesi nedeniyle bir nevi yeni tip halk türküsü olarak isimlendirilebilir. Bestelediği 200'ün üzerindeki müziği kendisine birçok ödül kazandırmıştır. Çağdaş halk ozanı, 1999 yılında geçirdiği kalp krizi sonucu vefat etmiştir.

Barış Manço - Gesi Bağları

12. Arif Sağ (1945)



Kendisi için bağlamayı dünyaya tanıtan insan desek, yanlış söylemiş olmayız. Türk halk müziği sanatkarı ve bağlama virtüözü 1945 yılında Erzurum'da dünyaya gelmiştir. 60'lı yılların sonunda TRT İstanbul Radyosu'nda bağlama sanatkarı olarak misyona başlamıştır. İki ciltten oluşan Bağlama Metodu isminde bir tane de kitabı vardır.

Arif Sağ - Erisin Dağların Karı

13. Muhlis Akarsu (1948 - 1993)



1948 doğumlu Türk halk müziği sanatkarı 2 Temmuz 1993'te Sivas katliamında öldürülmüştür. Sanatında 1970'lerden itibaren periyodun tesirli aşığı Mahzuni Şerif'in izleri belirdi. Uzunca bir müddet Mahzuni'nin deyişlerini çaldı ve söyledi. Türkülerinin birçoklarında aşk ve sevda üzerine yorum yapmıştır.

Muhlis Akarsu - Yol Ver Dağlar

14. Cem Karaca (1945 - 2004)



Barış Manço üzere bir başka değerli çağdaş halk ozanımız Cem Karaca, 1945 yılı İstanbul doğumludur. Müziklerinde çoğunlukla toplumsal meseleler ve bedellerden bahseden usta sanatçı, Apaşlar, Kardaşlar ve Moğollar üzere müzik kümeleri ile birlikte çalışmıştır.

Cem Karaca - Odam Kireç Tutmuyor