iltasyazilim
FD Üye
Ölüm çok hücreliliğin doğal bir bedelidir Tek hücrelilere teoride ölüm kavramı değil, hatta tek hücrelilerin bir araya gelerek oluşturdukları kolonilerde ölüm kavramı yok Bunun esas sebebi koloniyi yaratıcı hücrelerin meslek bölümü yapması, bir hücresel görevini yapamaz duruma geldiğinde yerini hemen başka bir hücreli alıyor Bu da ölüm kavramını ortadan kaldırıyor
Peki halk müziği bunu neden gerçekleştiremiyor? Çünkü vücudumuzdaki hücreler birbirinden fazla öbür, görevini yapamayacak duruma gelen asap hücresinin yerini bir doku hücresi alamıyor
Ama doğada yer alan bazı fazla hücreliler bunu gayet güzel yapabiliyor Solucan, kertenkele, semenderler bunun en iyi örneklerindenBu canlılarda, kaybedilen karoser bölgesinin yeniden oluşturulması için hasarlı bölgedeki hücreler “kök hücre özelliğine dönüş yapıyorlar Bir nevi “fabrika ayarlarına dönüş gibi Fakat semenderler, kertenkeleler bunu gerçekleştirirken biz niye gerçekleştiremi yoruz? Bunları kullanacak mekanizmadan yoksun muyuz?
Bir kısım araştırmacıya tarafından, bu yetenekten iyice yoksun değiliz Bu kabiliyet genlerimizde var lakin genlerimiz rejenerasyon yapmamayı seçiyor, eğer bu genler içten bir şekilde uyarılabilirse bizim de başarıyla organ ve dokularımızı rejenerasyon ile yenileyebileceğimizi düşünüyorlar Deri, mukoza, damarlar ve kemik iliği gibi hücrelerimizin iyi rejenere olmasına rağmen kas, akciğer ve beyin hücrelerinde rejenerasyon yeteneği yoktur Eğer bu hücrelerden biri ölürse yerini sikatris dokusu doldurur ama bunun sonucunda ilgili organın çalışma yeteneği düşer
Rejenerasyon yeteneğimizin bu kadar gerilemiş olmasının en kayda değer nedeni, emrindeki ki böylesine özelleşmiş hücrelere sahip oluşumuz, fizyolojik özelleşme ne değin fazlaysa, rejenerasyon yeteneği de böylece azalıyor Lakin bizlerde de doğrusu hiçbir rejenerasyon gercekleşmiyor diyemeyiz Kesiklerin kapanması, kırıkların veya yanıkların iyileşmesi de aslında birer rejenerasyondur Hatta zarar görebilen parmak uçlarının da birçok vakit yenilenebildiği söyleniyor, fakat bu yenilenme eskisi gibi birebir olmayabiliyor
gerçi, çalışmalar insanlara semenderler gibi bir rejeneraston yeteneği kazandırmaya kararlılar
*
Peki halk müziği bunu neden gerçekleştiremiyor? Çünkü vücudumuzdaki hücreler birbirinden fazla öbür, görevini yapamayacak duruma gelen asap hücresinin yerini bir doku hücresi alamıyor
Ama doğada yer alan bazı fazla hücreliler bunu gayet güzel yapabiliyor Solucan, kertenkele, semenderler bunun en iyi örneklerindenBu canlılarda, kaybedilen karoser bölgesinin yeniden oluşturulması için hasarlı bölgedeki hücreler “kök hücre özelliğine dönüş yapıyorlar Bir nevi “fabrika ayarlarına dönüş gibi Fakat semenderler, kertenkeleler bunu gerçekleştirirken biz niye gerçekleştiremi yoruz? Bunları kullanacak mekanizmadan yoksun muyuz?
Bir kısım araştırmacıya tarafından, bu yetenekten iyice yoksun değiliz Bu kabiliyet genlerimizde var lakin genlerimiz rejenerasyon yapmamayı seçiyor, eğer bu genler içten bir şekilde uyarılabilirse bizim de başarıyla organ ve dokularımızı rejenerasyon ile yenileyebileceğimizi düşünüyorlar Deri, mukoza, damarlar ve kemik iliği gibi hücrelerimizin iyi rejenere olmasına rağmen kas, akciğer ve beyin hücrelerinde rejenerasyon yeteneği yoktur Eğer bu hücrelerden biri ölürse yerini sikatris dokusu doldurur ama bunun sonucunda ilgili organın çalışma yeteneği düşer
Rejenerasyon yeteneğimizin bu kadar gerilemiş olmasının en kayda değer nedeni, emrindeki ki böylesine özelleşmiş hücrelere sahip oluşumuz, fizyolojik özelleşme ne değin fazlaysa, rejenerasyon yeteneği de böylece azalıyor Lakin bizlerde de doğrusu hiçbir rejenerasyon gercekleşmiyor diyemeyiz Kesiklerin kapanması, kırıkların veya yanıkların iyileşmesi de aslında birer rejenerasyondur Hatta zarar görebilen parmak uçlarının da birçok vakit yenilenebildiği söyleniyor, fakat bu yenilenme eskisi gibi birebir olmayabiliyor
gerçi, çalışmalar insanlara semenderler gibi bir rejeneraston yeteneği kazandırmaya kararlılar
*