Organik Tarımın Şartları
Organik tarım yapabilmek için üretici öncelikle kontrol ve sertifikasyon kuruluşuna başvurmalıdır.
Tarlaya ekilecek ürün konusunda çeşit ve tür bazında herhangi bir kısıtlama yoktur, ancak ekilecek ürün kimyasal ve hormon kullanılmadan tamamen doğal bir şekilde üretilmelidir. Organik üretilmiş tohum ve fideleri konusunda sertifikasyon kuruluşu üreticiye yardımda bulunabilmektedir,sonra üretici geçiş sürecine tabi tutulur, bu süreç meyve için 3, sebze için 2 yıldır. Fakat bu süre kuruluş tarafından uzatılıp, kısaltılabilir. Kullanılacak ekipman konusunda da herhangi bir kısıtlama getirilmemiştir. Tarlanın ve ürünün doğal yapısını bozmayacak şekilde olması yeterlidir.
Tüm üretim aşamaları üreticiden tüketiciye ulaşana kadar Tarım Ve Köyişleri Bakanlığının belirlediği bağımsız bir denetçi kuruluşça denetlenir ve sertifikalandırılır. Ülkemizde tüm bunları düzenleyen ve ilgili standartları belirleyen yönetmelikler mevcuttur. Yün, diş macunu, şampuan ve kozmetik ürünlerde organik tarımın kapsamına girebilir.
Tüm bunların yanısıra organik tarımın zorlu bir süreç olduğunu belirtmekte fayda vardır. Sorumluluk, bilgi ve fedakarlık bu sürecin olmazsa olmazlarıdır. Bilgi sahibi olmalıdır çünkü;karşılaştığı sorunları çözmede konvansiyonel tarım örneğinde görüldüğü gibi doğaya zarar verecek araçları değil, tamamen doğal yöntemleri kullanması gereklidir. Zaten üreticinin doğaya ve toprağına iyi davranması da ona olan sorumluluğundan kaynaklanmaktadır. Son olarak organik tarım üreticisi fedakardır çünkü kimyasal kullanılarak yapılan tarımdan daha fazla emek harcar. Örneğin ot ile mücadelede ilaç yerine emek kullanır.
Organik tarım yapabilmek için üretici öncelikle kontrol ve sertifikasyon kuruluşuna başvurmalıdır.
Tarlaya ekilecek ürün konusunda çeşit ve tür bazında herhangi bir kısıtlama yoktur, ancak ekilecek ürün kimyasal ve hormon kullanılmadan tamamen doğal bir şekilde üretilmelidir. Organik üretilmiş tohum ve fideleri konusunda sertifikasyon kuruluşu üreticiye yardımda bulunabilmektedir,sonra üretici geçiş sürecine tabi tutulur, bu süreç meyve için 3, sebze için 2 yıldır. Fakat bu süre kuruluş tarafından uzatılıp, kısaltılabilir. Kullanılacak ekipman konusunda da herhangi bir kısıtlama getirilmemiştir. Tarlanın ve ürünün doğal yapısını bozmayacak şekilde olması yeterlidir.
Tüm üretim aşamaları üreticiden tüketiciye ulaşana kadar Tarım Ve Köyişleri Bakanlığının belirlediği bağımsız bir denetçi kuruluşça denetlenir ve sertifikalandırılır. Ülkemizde tüm bunları düzenleyen ve ilgili standartları belirleyen yönetmelikler mevcuttur. Yün, diş macunu, şampuan ve kozmetik ürünlerde organik tarımın kapsamına girebilir.
Tüm bunların yanısıra organik tarımın zorlu bir süreç olduğunu belirtmekte fayda vardır. Sorumluluk, bilgi ve fedakarlık bu sürecin olmazsa olmazlarıdır. Bilgi sahibi olmalıdır çünkü;karşılaştığı sorunları çözmede konvansiyonel tarım örneğinde görüldüğü gibi doğaya zarar verecek araçları değil, tamamen doğal yöntemleri kullanması gereklidir. Zaten üreticinin doğaya ve toprağına iyi davranması da ona olan sorumluluğundan kaynaklanmaktadır. Son olarak organik tarım üreticisi fedakardır çünkü kimyasal kullanılarak yapılan tarımdan daha fazla emek harcar. Örneğin ot ile mücadelede ilaç yerine emek kullanır.