Tanım olarak iltihabi bulgular olmaksızın (ateş, kulak zarında kızarıklık gibi) kulak zarı arkasında orta kulak boşluğunda sıvı birikmesidir. Bu sıvı orta kulağa dışarıdan gelen bir sıvı değildir. Genellikle geçirilmiş bir orta kulak iltihabı sonrasında, orta kulaktaki sıvı salgılayan hücrelerin sayılarının artması sonucu orta kulakta sıvı birikimi oluşur. Bu hastalarda östaki tüpünün de hastalığa karışması neticesinde orta kulakta biriken sıvı genize akamaz. Zamanla sıvı koyulaşır ve tutkal kıvamına dönüşür. Orta kulağın sıvı ile dolması kulak boşluğunun havalanmasını etkiler ve orta kulakta bir negatif basınç oluşur. Bu negatif basınç zaman içerisinde kulak zarının içeriye doğru çökmesine neden olur. Uygun şeklide tedavi edilmediği taktirde zardaki bu çöküntü ilerliyerek zarın orta kulak boşluğuna yapışmasına ve orta kulaktaki kemikciklerin hasarlanmasına neden olur. Bu safhadan sonra ise hastayı çok daha ciddi sorunlar bekler.
Belirti ve bulgular nelerdir? Tanı nasıl konulur?
Genellikle çocukluk çağı hastalığıdır. Hastalık başlangıç evresinde genellikle sinsi seyreder. Büyük çocuklar kulakta bir dolgunluk, zaman zaman kulak ağrısı ve işitme kaybından şikayet ederler. Küçük çocuklar ise şikayetlerini dile getiremediklerinden en tipik bulgu çocuğun sürekli olarak kulağıyla oynamasıdır. Bu çocuklar daha hırçındırlar ve dikkat eksikliği gözlenir. Yine en tipik bulgu işitmede azalmadır. Hekim muayenede kulak zarının doğal rengini kaybettiğini ve matlaştığını görür. Başlangıç döneminde sıvı etkisi ile zar dışarı itilmişken ilerleyen dönemde zarda çökme görülür. Klinik muayene genellikle tanıyı koymaya yeterlidir. Ancak mutlaka işitme testi ve orta kulak basınç ölçümü yapılmalıdır.
Tedavi
Orta kulaktaki sıvının büyük bir kısmı genellikle 3 ay içerisinde emilir ve ortadan kalkar. Bu süreç içerisinde hasta ilaçsız izlenebileceği gibi bazı ilaçlar kullanılabilir. En sık tercih edilen ve etkinliği kanıtlanmış olan ilaçantibiyotiklerdir. Bazı hekimler antibiyotiklerin yanı sıra allerji ilaçları ve dekonjestan kullanmayı da tercih ederler. Son yıllarda kortizon kullanan hekimler de mevcuttur. Ancak kortizon kullanımı sırasında muhtemel yan etkileri açısından çok dikkatli olmak gerekir. Kortizon erken dönemde orta kulaktaki sıvının ortadan kalkmasına neden olsa da uzun dönemde hastalık büyük oranda nüks etmektedir. Aşağıdaki tabloların varlığında ise ameliyat gündeme gelir: – İlaç tedavisine rağmen 3 ayı aşkın süredir sebat eden orta kulak sıvıları
– 30dB den fazla işitme kaybı gelişmesi
– Kulak zarında çökme meydana gelmesi
Orta kulak sıvı toplanmasında en sık uygulanan ameliyat geniz etinin alınması ile birlikte kulak zarına tüp takılmasıdır. Geniz etinin alınması, enfeksiyon odağını ortadan kaldırır. Ayrıca östaki borusuna yaptığı tıkanma etkisi kaybolmuş olur. Kulak zarına takılan ventilasyon tüpü orta kulağın havalanmasına yardımcı olur ve böylelikle orta kulak gaz basınçları normale döner.
Ameliyat kesin çözüm müdür?
Genellikle geniz eti alınması ve kulak zarına tüp takılması ameliyatı sonrasında hastalık büyük oranda düzelir. Kulak zarına yerleştirilen tüp 6-12 ay kadar yerinde kalır ve çoğunlukla başka bir müdahaleye gerek kalmadan kendiliğinden atılır. Ancak ameliyat sonrasında da hastanın bir süre takip edilmesi gerekir. Bilhassa hastalığa zemin hazırlayan faktörlerin devam ettiği durumlarda orta kulakta yeniden sıvı toplanması görülebilir. Ancak çocuğun büyümesiyle birlikte hastalığın nüks etme oranı azalır.
Erişkin hastada orta kulakta tek taraflı sıvı toplanması
Bu tablo sağlıklı insanlarda görülebildiği gibi geniz tümörlerinde karşımıza çıkabilen tipik bir tablodur. Bu nedenle erişkin bir hastada tek taraflı orta kulakta sıvı toplanması ile karşılaşıldığında mutlaka geniz tümörleri ekarte edilmelidir.