Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Orta Nereye Duşer Doğu Nereye?

Orta Nereye Duşer Doğu Nereye?
0
143

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,764
Etkileşim
87
Puan
48
F-D Coin
0
Orta Nereye Duşer Doğu Nereye?
Vaz'ı yed “konum olunca
Farklı millet, kultur, din ve medeniyetleri
Farklı millet, kultur, din ve medeniyetlerin yaşadığı geniş bir coğrafyayı boyle “ katedilecek bir arazi gibi gorup isimlendirmek, hem mustemlekeci bir zihniyeti hem de bir tekebburu yansıtır Aslında Hıristiyan Avrupa'nın gozunde “doğu, cok eski zamanlardan beri bir “ istikameti değil, “tenkil edilmesi gereken bir kafirler ve barbarlar surusunu ifade eder

Bilen bilir, Nasreddin Hoca'nın hikayeleri gulup gecilecek fıkralar değildir Bugunumuze de ışık tutan hikmetler barındırır bu “kıssalar Şair Mehmet Aycı, hisselerini de cıkararak Hoca'nın kıssalarını “değişik okumaları ornekleyecek tarzda kitaplaştırmış (“ Nasreddin Hoca Mehmet Aycı, Semerkand Yayınları, İstanbul2004 ) Aycı, Nasreddin Hoca'nın “Dunyanın merkezi neresidir? suali uzerine, eşeğinin ayaklarının bastığı yeri gosterip “Tam burasıdır! cevabını yorumlarken, kure şeklindeki bir dunyada “her insan icin dunyanın merkezi kendisi, dolayısıyla bulunduğu, yaşadığı yer değil midir? diyor Oyledir Bazı tesbitler “ ındidir , subjektiftir ; doğrulanamaz ama yanlışlanamaz da Mesela yonler ancak bir noktayı esas almakla tayin edilebilir Esas ittihaz ettiğiniz merkez sizin durduğunuz yahut bulunduğunuz yerdir; tartışılmaz

İmdi, vaktiyle devleti idare etmiş bir zat, kalkıp “Nevruz, Yakın Doğu ve Orta Doğu'nun en eski bayramıdır; bu sebepledir ki ulkemizde de asırlardır kutlanıyor derse, yahut Turkiye'de yaşayan bir gazeteci, sınır komşularımız Irak, Suriye ve İran'ı kastederek yazısına “Orta Doğu Kaynıyor başlığını atarsa la havle cekmez misiniz?

Vaz'ı yed “konum olunca

Batı Avrupalılar, hususen İngilizler ile Fransızlar, bulundukları coğrafyayı merkez kabUl etmek suretiyle dunyanın doğusunu, mesafe bakımından kendilerine nisbetle “Yakın Doğu, “Orta Doğu ve “Uzak Doğu diye isimlendirmişlerdir Farklı millet, kultur, din ve medeniyetlerin yaşadığı geniş bir coğrafyayı boyle “ katedilecek bir arazi gibi gorup isimlendirmek, hem mustemlekeci bir zihniyeti hem de bir tekebburu yansıtır Aslında Hıristiyan Avrupa'nın gozunde “doğu, cok eski zamanlardan beri bir “ istikameti değil, “tenkil edilmesi gereken bir kafirler ve barbarlar surusunu ifade eder Medeni terakkileri bu anlayışı değiştirmemiş olmalı ki, daha yakın zamanlara ait bu tabirler de coğrafyayı kaale almıyor Nitekim İsvec ve Norvec ile aynı meridyen uzerindeki Libya hala “Orta Doğuda, Batı Avrupa'nın da batısındaki Fas hala “Doğudadır Orta Doğu'nun şu aralar Turkiye'yi de icine alacak şekilde buyutulmesi “projesinde de muşahade edildiği gibi bu tabirler her zaman “sınırları sabit bir bolgeyi adlandırmamaktadır

Biz şimdilik işin bu tarafıyla alakadar değiliz (Yakın Doğu, Orta Doğu, Uzak Doğu tabirlerinin Batılı zihniyetle alakası sadedinde meraklısına salık verebileceğimiz iki yazı var: Birisi merhum Cemil Meric'in “Mağaradakiler kitabında yer alan “Kaypak Bir Mefhum: Orta Doğu başlıklı yazı Diğeri, Mustafa Armağan'ın “Osmanlı Tarihinde Maskeler ve Yuzler kitabındaki “Orta Doğu Nasıl İcat ve İmal Edildi? yazısı)

Kendi cenahımıza donelim; bakalım biz bu meselede Hoca'nın eşeği kadar olsun “ vaz'ı yed edebiliyor muyuz? Yaşadığımız memleketi “Yakın Doğu yahut “Orta Doğu diye isimlendiriyorsak, vaziyetimiz Batı Avrupalıların ikamesi esas alınarak “tayin ediliyor, Avrupalılar tarafından “belirleniyor demektir Bu, kendimizi yok saydığımızın resmidir “Vaziyet eski imlada “ vaz 'ı yed şeklinde yazılan bir birleşik kelimedir ve aslında “el koyma, duruma hakim olma, hali tayin etme manasına gelir Mantık ilminde bir şeyi isimlendirmeye, isim verme salahiyetine de eskiden “ vaz 'ı yed etme denirdi Yonumuzu tayin edemediğimiz cok acık Bulunduğumuz yeri bile kendimizin adlandıramadığı ortada Boyle başkaları tarafından belirlenmek, nesne derekesinde bir edilgenliğe dUcar olmaktan başka gayrı sahih bir bilgiyle kendimizi yanlış tanımaya da sebebiyet verir Hele de bu başkaları “ ağyar Avrupalı ise, “belirleyenler olarak kendi zaviyelerini, peşin hukumlerini ve niyetlerini “belirlenene ait hakikatlermiş gibi gostererek, aşılmaz bir mugalata cukuruna mahkUm eeririler sizi Vaz 'ı yed edemediğimiz o kadar ortada ki, el'an Buyuk Orta Doğu Projesi'nin tam ortasında “dolar mukabili ne iş olsa yaparım abi teşneliğinde aylak aylak dolaşıyoruz Demek ki son bir asır icinde “ vaz 'ı yed boşuna “vaziyet olmamış Artık yeni sozluklerin hepsinde “vaziyet sadece “konum veya “durum demek ve durum bundan ibaret

Musluman kıbleye teveccuh eder

Şu itiraz makUldur: Yonler sadece bulunduğumuz yere gore tayin edilmez Uzerinde yaşanmasa bile baktığınız, yoneldiğiniz, teveccuh ettiğiniz bir merkeze nisbetle de yonunuzu belirleyebilirsiniz Doğru ama teveccuh ettiğiniz merkez ki dini ıstılahta bu “kıbledir Avrupa ise, bu “doğru bizim icin bir mazeret değil “mazarrat olabilir ancak Zira teveccuh; “yakınlık, muhabbet ve hurmet duyduğu, hoşlandığı icin bir şeye yonelme demektir Bir merkezi kıble ittihaz etmek, hatt u hareketimizde o merkezin temsil ettiği değerleri esas almak manasına gelir Bu sebeple muslumanın kıblesi yani yonu ve istkameti Ka'be'dir Zira Hadis i Şerif'te de buyurulduğu gibi “Sizden biri Ka'be'ye yoneldiği zaman Allah'a yonelmiş olur

Vaz 'ı yed eylediğimiz devirlerde Ka'be hem maddi hem manevi bakımdan muslumanların merkez kabUl ettiği mukaddes bir mekandır İslam tarihinde mevzi' tesbitler haricinde umumi olarak mağrib ve meşrık ayırımı Hicaz merkezli yapılmış, musluman toplulukların coğrafyasını belirtmek icin kullanılmıştır Osmanlılarda Kuzey Afrika'ya “ Mağrib ; Tunus, Cezayir ve Trablusgarb'a , ki Osmanlı'ya bağlı muhtar eyaletlerdi, “ Garb Ocakları denirdi “Şark yani doğu ise Irak'la başlardı

Ka'be , muslumanların teveccuh ettiği mukaddes bir merkez mevkii ile belirleyici olduğu gibi, nerede yaşarsa yaşasın butun muslumanların “haremi, yani “evi olmakla, aynı zamanda “bulunulan yer hukmundedir; cihetimizi bu vasfıyla da tayin eder Nitekim Ka'be'nin dort koşesi dort ana yonu gosterir

Bakara sUresinde “kıble ayetlerinin bulunduğu kısımda Cenab ı Hak muslumanlara hitaben, “Sizi insanlar uzerine şahitler kıldık buyurur Mufessirler buradaki “ şahitlikin numUne i imtisal olmak manasına geldiği hususunda muttefiktirler ve bu mesUliyetin kıble ile munasebeti vardır Zira şuurlu bir hal ile kıbleye yonelmek, sırat ı mustakim uzere olmaktır Muslumanlar ancak boyle bir yoneliş halinde istikametini ve hedefini şaşırmış insanlara ornek olabilirler Dolayısıyla “Yakın Doğu, Orta Doğu, Uzak Doğu gibi tabirler nasıl ve neye gore tayin edilmiş olursa olsun, artık yaygınlaşmış, birer ozel isim haline gelmiştir yahut Batı alemi, duşuncesi, tekniği, ekonomisi, siyaseti ile butun dunyanın merkezidir; ekseriyet gibi biz de buraya teveccuh etsek ne cıkar? deme hakkına sahip değiliz

Batılı olculerle hareket etmenin dunyevi faydasına dair bir yığın mucip sebep saymak elbette mumkun Kelimei Tevhid'in başındaki “la makası işte bunun icin var Kesip atmak lazım


Ali YURTGEZEN

semerkand dergisi
Ağustos 2005
 

Similar threads

Bediuzzaman Said Nursi Biyografi Bediuzzaman Said Nursi Yaşamı Bediuzzaman Said Nursi Hayatı Bediuzzaman Said Nursi kimdir? imagesbediuzzamansaidnursibiyografi5ad28adcd50d0 Bediuzzaman Said Nursi Bitlis'in Hizan İlcesine bağlı İsparit Nahiyesi'nin Nurs Koyunde dunyaya geldi (1876)...
Cevaplar
0
Görüntüleme
97
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan medya yöneticileriyle dış siyaset konusunda toplantı yaptı. Erdoğan, Rusya'nın teslimatına başladığı S-400 füze savunma sistemleri için "Tarihimizin en kıymetli muahedesi, bu anlaşmadır" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan...
Cevaplar
0
Görüntüleme
90
858,496Konular
982,225Mesajlar
30,141Kullanıcılar
HasantemelSon üye
Üst Alt