PRP nedir: PRP (Platelet Rich Plasma) trombosit ten zengin serum olarak tanımlanmış olan kanımızdaki trombositleri ayırarak elde edilen serumun tedavi amacıyla kullanılmasıdır.Trombositler kanımızda bulunan yaralanma durumunda kanamanın durdurulması için ilk olarak yara bölgesine gelen ve tıkaç oluşturarak iyileşme sürecini başlatan hücrelerdir. Tıkaç oluşumu sonrası trombositlerden salgılanan enzimler ve hormonların etkisi ile yara iyileşmesi başlar. Bu hormon ve enzimlerin etkisi ile bölgeye gelen bağ dokusu hücreleri ve kök hücreler iyileşmeyi sağlar.Trombositlerin kandan ayrılıp hasarlı bölgeye yada iyileşme gecikmesi olan bölgeye enjekte edilmesi tedavinin esasını oluşturmaktadır.PRP nin etki edebilmesi için hasarlı dokunun iyileşme potansiyeli olmalıdır.
Nasıl yapılır: Hastanın damarından alınan yaklaşık 10 ml kan(yaklaşık 1 tüp) içerisinde kanın pıhtılaşıp trombositlerin yıkılmasını önleyen bir madde olan bir tüpe aktarılarak santrifüj edilir.Santifüj sonrası elde edilen tüpte kırmızı hücrelerin üzerinde serumun en altında trombositlerin en yoğun olduğu kısım enjektöre çekilerek hazırlanır.Çoğu zaman hastaya lokal anestezi uygulaması sonrası uygulanır.Genellikle 3 yada 4 seans olarak yapılır ancak gerekirse daha fazla uygulama da yapılabilir. PRP uygulamasında herhangi bir ilea kullanımı söz konusu değildir. Tamamen hastanın kendi kanı kullanılarak yapılan doğal bir işlemdir. Herhangi bir yan etkisi yoktur. Birden fazla uygulanabilir ve ayaktan uygulama kolaylığı sayesinde hastane yatışı ya da gözlemi gerektirmez.
Kimlere yapılır :Lateral ve medial epikondilit(Tenisçi dirseği, golfçu dirseği) , topuk dikeni, kas yırtıkları, kronik tendon yaralanmaları, ayak bileği ve diz eklemlerinde yan bağ yaralanmaları,omuz ekleminde döndürücü manşet yırtıkları, kaynama gecikmesi olan kemik kırıkları gibi oldukça geniş bir kullanım alanı vardır.