iltasyazilim
FD Üye
Oruç çeşitleri ve açıklamaları nelerdir
Oruç, farz, vacip ve nafile almak üzere üçe ayrılır Keza tutulması yasaklanan oruçlar da vardır Bunlar orucun şahsen kendisiyle değil de tutulduğu süre ya da tutulma şekliyle ilgilidir Bu konu Yasak Edilen Oruçlarbaşlığı aşağıda müstakil olarak ileride gelecektir
1 Farz Oruçlar
Farz olan oruçlar; Ramazan orucu, Ramazan orucunun kazası ve Ramazan orucunun bozulması sebebiyle tutulan kefaret orucu, zıhar, yanlışlıkla ve kaza ile adam öldürme, hacda iken vaktinden önce tıraş olma(halk müziği) ve ant için tutulacak olan kefaret oruçlarıdır
a Ramazan Orucu:
Ramazan ayında oruç yetişmek farzdır Farz oruç deyince Ramazan orucu kastedilir Bu ay Ramazan orucuna tahsis edilmiştir
b Ramazan Orucunun kazası
Bu, kendisine oruç farz olan bir kimsenin Ramazan ayında tutmadığı ya da yasal bir ma'zeretinden dolayı bozduğu her günkü orucun karşılığı olarak, ramazan ayının haricinde oruç tutmasıdır Buna tarafından bir kimse yolculuktan, hastalığının artmasından (bu durum hastanın kendi kanaatiyle veya uzman Müslüman bir hekimin bildirmesiyle olur); kadınlar da hayız, nifas gibi bir mazeretten dolayı oruç tutmaz ya da bozarlarsa, tutamadıkları gün sayısınca oruç tutmaları farzdır Bunu Kur'ân'ın şu ayeti ifade etmektedir: Sizden kim hasta ya da seferde olursa, tutamadığı günler sayısınca diğer günlerde oruç miktar
Ramazan orucu kazaya kalan kimse, bunu kaza etmeden sonraki Ramazana ayı geldiğinde, gelen Ramazan orucunu miktar daha sonra kazaya kalan orucunu miktar Çünkü kaza için süre geniştir
Şafîîlere tarafından, bir ramazana ait kaza orucunu, öteki Ramazan gelmeden önce yakalamak gerekir Önceki Ramazan orucu tutulmadan ikinci bir Ramazan gelirse, gelen Ramazan orucu tutulur kazaya kalan oruçlar için hem kaza ve ayrıca de her gün için bir fidye vermek gerekir Çünkü kaza vaktinden çıkarılmıştır Kazayı vaktinden sonraya teslim etmek ise, yerine getirilmesi gereken bir ibadeti sonraya adamak gibidir
Yolculuk ya da rahatsızlık sebebi ile Ramazan orucunu tutamamış olan bir kimse, kazaya kalan oruçların tamamını veya bir kısmını kaza edebilecek bir zaman bulmuş iken, bunları kaza etmeden vefat sürecine girmişse malının üçte birinden ödenmek üzere kazaya kalan her bir gün için bir fidye ödenmesini vasiyet etmesi gerekir Bu fidye fakirlere verilir Aynı şekilde meşru bir özrü olmaksızın kasden Ramazan orucunu tutmayan kimsenin de ister kaza edecek zaman bulsun ister bulamasın, öldüğü vakit malının üçte birinden fidye verilmesini vasiyet etmesi vacipdir Çünkü yapılması muhtemel olan bir ibadeti terk etmiştir Böyle bir kimse vasiyet etmediği takdirde, varislerin bu fidyeyi vermeleri üzerlerine vacip değildir Ama isterlerse kendi mallarından bir bağış olarak verebilirler Ölen kimsenin vârisleri ya da vârisi olmayanlar ölü adına orucu tutmak suretiyle kaza edemezler Böyle ceset ile yapılan ibadetlerde, başkasına vekalet edilemez Ancak kendileri için tuttukları oruçların sevabını ölüye bağışlayabilirler
İmam Şafiîye kadar, ölü vasiyet etsin ya da etmesin, onun geriye bıraktığı malın tamamından kazaya kalmış oruçlarının fidyesi verilir Böyle bir ölü adına da velisi oruç tutabilir
c Kefaret Oruçları
Ramazan Orucunun kefareti
Ramazan orucunu, kasden, kasıtlı olarak ya da herhangi bir özür olmaksızın bozmak, kaza ile birlikte iki ay peşipeşine kefaret orucu tutmayı da gerektirir Bu husus öbür hadislerde bildirilmiştir:
Ebu Hureyre (ra) dan söylenti edilen bir hadiste şöyle buyurulmuştur:
Bir adam Resulullah'a gelerek: 'Mahvoldum!' dedi Peygamber Efendimiz: 'Seni mahveden şey nedir?' buyurdu Adam: 'Ramazan'da hanımımla ilişkide bulundum' dedi Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (aleyhissalatu vesselâm): 'Köle azad edecek değin mal bulabilir misin?' buyurdu Adam: 'Hayır' dedi Peygamber Efendimiz (aleyhissalatu vesselâm): 'Peş peşe iki ay oruç tutabilir misin?' buyurdu Adam: 'Hayır' dedi Peygamber Efendimiz (aleyhissalatu vesselâm): 'Altmış fakiri doyuracak dek mal bulabilir misin?' buyurdu Adam tekrar: 'Hayır' dedi Sonradan adam oturdu Peygamber Efendimiz (aleyhissalatu vesselâm)'e bu esnada bir zenbil içinde hurma getirildi Peygamber Efendimiz bu hurmaları adama uzatarak, 'Bunları sadaka olarak ver' buyurdu Adam: 'Bizden daha fakiri mi vardır?' Medine'nin doğusu ve batısındaki siyah taşlık yerler aralarında bizden daha muhtaç bir aile yokturdedi Bunun üstüne Peygamber Efendimiz (aleyhissalatu vesselâm) dişleri görününceye kadar gülümsedi ve şöyle buyurdu: 'Git bunları ailene yedir'
Ebu Hureyre (ra) dan söylenti edilen bir başka hadiste şöyledir: Bir kimse Ramazan ayında orucunu bozmuştu Peygamber Efendimiz (aleyhissalatu vesselam) ona bir köle azat etmesini buna gücü yetmiyorsa iki ay oruç tutmasını bunu da yapamıyorsa altmış fakiri doyurmasını emretti
Konu ile ilgili bir diğer hadiste şu şekildedir: Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve selem) Ramazan ayında orucunu bozan bir kimseye kefareti zıharı emrettiBirazcık sonra açıklanacağı üzere kefareti zıhar da iki ay peşpeşe oruç yetişmek vardır Şafiî mezhebine tarafından sadece cinsi münasebet yolu ile kasden bozulan Ramazan orucundan dolayı kefaret orucu gerekir
Zıhâr Kefareti Zihâr, sırt anlamına gelen zahrkelimesinden türetilen bir kelimedir Anlamı : sırtlaşma, sırtını sırtına benzetmedemektir Istılahî manası ise bir kimsenin karısının vücudunun tamamını ya da onun yarısı gibi bir kısmını veyahutta tümüne delâlet edecek bir uzvunu, kendisine ebedî olarak haram bulunan annesi ve kız kardeşi gibi bir kadının tamamına ya da bakması haram olan bir uzvuna benzetmesi demektir Örneğin, hanımına: Sen bana anam gibisin, sen bana anamın arkası gibisin, senin boynun annemin arkası gibidirdemesi gibi Bu şekilde laf söyleyen mükellef bir müslümana kefaret gerekir Ve bu kefareti yerine getirmeden karısı ile ilişki kurması helâl değildir Çünkü bu şekildeki bir açıklama ile yalan konuşmuş ve helâl olan bir şeyi haram göstermiş olmaktadır Zıharın kefareti peşpeşe iki ay oruç tutmaktır İşte bu şekilde kefareti zıhar olarak peşpeşe iki ay oruç yetişmek da farz olan oruçlardandır Eğer bu şekilde oruç tutmaya güc yetirilemiyorsa altmış fakirin sabahtanakşam doyurulması gerekir
Ant kefareti
Yemin keffareti, yaptığı bir yemine bağlı kalmayıp onu bozan bir müslümana gereken kefarettir Böyle bir kimsenin gücü yetiyorsa, on fakiri akşamsabah doyurması veya on fakiri vücudun tamamını örtecek şekilde giydirmesi gerekir Bu itibarla yalnızca bir pantolan tatmin edici olmaz Bu na gücü yetmiyorsa üç gün arka arkaya oruç miktar Bu şekilde yemin kefareti olarak tutulması gereken oruç da farz olan oruç grubundandır Bu oruç arasına, hayız sebebiyle zeka olsa, bir kesinti girerse her yerde tutulması gerekir
Şafiîlere tarafından, bu orucu peşpeşe tutmak şart değildir
Traş Olma Keffareti
Traş kefareti, hac için ihrama girip de, bir özürden nedeniyle saçlarını vaktinden önce traş ettirenin tutacağı üç gün oruçtan ibarettir Bu orucun sırt sırta tutulması durum değildir, ayrı ayrı günlerde de tutulabilir
Adam Öldürme (Katl) Kefareti
Bir müslümanı veya İslâm idaresi aşağıda yaşamakta olan bir gayri müslimi (zimmîyi) kasıdlı olarak yok de, bir hata sonucu öldüren bir müslümana gereken kefarettir Gücü varsa bir mü'min esir veya cariye azad eder Buna gücü yoksa iki ay sırt sırta oruç tutar *
Oruç, farz, vacip ve nafile almak üzere üçe ayrılır Keza tutulması yasaklanan oruçlar da vardır Bunlar orucun şahsen kendisiyle değil de tutulduğu süre ya da tutulma şekliyle ilgilidir Bu konu Yasak Edilen Oruçlarbaşlığı aşağıda müstakil olarak ileride gelecektir
1 Farz Oruçlar
Farz olan oruçlar; Ramazan orucu, Ramazan orucunun kazası ve Ramazan orucunun bozulması sebebiyle tutulan kefaret orucu, zıhar, yanlışlıkla ve kaza ile adam öldürme, hacda iken vaktinden önce tıraş olma(halk müziği) ve ant için tutulacak olan kefaret oruçlarıdır
a Ramazan Orucu:
Ramazan ayında oruç yetişmek farzdır Farz oruç deyince Ramazan orucu kastedilir Bu ay Ramazan orucuna tahsis edilmiştir
b Ramazan Orucunun kazası
Bu, kendisine oruç farz olan bir kimsenin Ramazan ayında tutmadığı ya da yasal bir ma'zeretinden dolayı bozduğu her günkü orucun karşılığı olarak, ramazan ayının haricinde oruç tutmasıdır Buna tarafından bir kimse yolculuktan, hastalığının artmasından (bu durum hastanın kendi kanaatiyle veya uzman Müslüman bir hekimin bildirmesiyle olur); kadınlar da hayız, nifas gibi bir mazeretten dolayı oruç tutmaz ya da bozarlarsa, tutamadıkları gün sayısınca oruç tutmaları farzdır Bunu Kur'ân'ın şu ayeti ifade etmektedir: Sizden kim hasta ya da seferde olursa, tutamadığı günler sayısınca diğer günlerde oruç miktar
Ramazan orucu kazaya kalan kimse, bunu kaza etmeden sonraki Ramazana ayı geldiğinde, gelen Ramazan orucunu miktar daha sonra kazaya kalan orucunu miktar Çünkü kaza için süre geniştir
Şafîîlere tarafından, bir ramazana ait kaza orucunu, öteki Ramazan gelmeden önce yakalamak gerekir Önceki Ramazan orucu tutulmadan ikinci bir Ramazan gelirse, gelen Ramazan orucu tutulur kazaya kalan oruçlar için hem kaza ve ayrıca de her gün için bir fidye vermek gerekir Çünkü kaza vaktinden çıkarılmıştır Kazayı vaktinden sonraya teslim etmek ise, yerine getirilmesi gereken bir ibadeti sonraya adamak gibidir
Yolculuk ya da rahatsızlık sebebi ile Ramazan orucunu tutamamış olan bir kimse, kazaya kalan oruçların tamamını veya bir kısmını kaza edebilecek bir zaman bulmuş iken, bunları kaza etmeden vefat sürecine girmişse malının üçte birinden ödenmek üzere kazaya kalan her bir gün için bir fidye ödenmesini vasiyet etmesi gerekir Bu fidye fakirlere verilir Aynı şekilde meşru bir özrü olmaksızın kasden Ramazan orucunu tutmayan kimsenin de ister kaza edecek zaman bulsun ister bulamasın, öldüğü vakit malının üçte birinden fidye verilmesini vasiyet etmesi vacipdir Çünkü yapılması muhtemel olan bir ibadeti terk etmiştir Böyle bir kimse vasiyet etmediği takdirde, varislerin bu fidyeyi vermeleri üzerlerine vacip değildir Ama isterlerse kendi mallarından bir bağış olarak verebilirler Ölen kimsenin vârisleri ya da vârisi olmayanlar ölü adına orucu tutmak suretiyle kaza edemezler Böyle ceset ile yapılan ibadetlerde, başkasına vekalet edilemez Ancak kendileri için tuttukları oruçların sevabını ölüye bağışlayabilirler
İmam Şafiîye kadar, ölü vasiyet etsin ya da etmesin, onun geriye bıraktığı malın tamamından kazaya kalmış oruçlarının fidyesi verilir Böyle bir ölü adına da velisi oruç tutabilir
c Kefaret Oruçları
Ramazan Orucunun kefareti
Ramazan orucunu, kasden, kasıtlı olarak ya da herhangi bir özür olmaksızın bozmak, kaza ile birlikte iki ay peşipeşine kefaret orucu tutmayı da gerektirir Bu husus öbür hadislerde bildirilmiştir:
Ebu Hureyre (ra) dan söylenti edilen bir hadiste şöyle buyurulmuştur:
Bir adam Resulullah'a gelerek: 'Mahvoldum!' dedi Peygamber Efendimiz: 'Seni mahveden şey nedir?' buyurdu Adam: 'Ramazan'da hanımımla ilişkide bulundum' dedi Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (aleyhissalatu vesselâm): 'Köle azad edecek değin mal bulabilir misin?' buyurdu Adam: 'Hayır' dedi Peygamber Efendimiz (aleyhissalatu vesselâm): 'Peş peşe iki ay oruç tutabilir misin?' buyurdu Adam: 'Hayır' dedi Peygamber Efendimiz (aleyhissalatu vesselâm): 'Altmış fakiri doyuracak dek mal bulabilir misin?' buyurdu Adam tekrar: 'Hayır' dedi Sonradan adam oturdu Peygamber Efendimiz (aleyhissalatu vesselâm)'e bu esnada bir zenbil içinde hurma getirildi Peygamber Efendimiz bu hurmaları adama uzatarak, 'Bunları sadaka olarak ver' buyurdu Adam: 'Bizden daha fakiri mi vardır?' Medine'nin doğusu ve batısındaki siyah taşlık yerler aralarında bizden daha muhtaç bir aile yokturdedi Bunun üstüne Peygamber Efendimiz (aleyhissalatu vesselâm) dişleri görününceye kadar gülümsedi ve şöyle buyurdu: 'Git bunları ailene yedir'
Ebu Hureyre (ra) dan söylenti edilen bir başka hadiste şöyledir: Bir kimse Ramazan ayında orucunu bozmuştu Peygamber Efendimiz (aleyhissalatu vesselam) ona bir köle azat etmesini buna gücü yetmiyorsa iki ay oruç tutmasını bunu da yapamıyorsa altmış fakiri doyurmasını emretti
Konu ile ilgili bir diğer hadiste şu şekildedir: Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve selem) Ramazan ayında orucunu bozan bir kimseye kefareti zıharı emrettiBirazcık sonra açıklanacağı üzere kefareti zıhar da iki ay peşpeşe oruç yetişmek vardır Şafiî mezhebine tarafından sadece cinsi münasebet yolu ile kasden bozulan Ramazan orucundan dolayı kefaret orucu gerekir
Zıhâr Kefareti Zihâr, sırt anlamına gelen zahrkelimesinden türetilen bir kelimedir Anlamı : sırtlaşma, sırtını sırtına benzetmedemektir Istılahî manası ise bir kimsenin karısının vücudunun tamamını ya da onun yarısı gibi bir kısmını veyahutta tümüne delâlet edecek bir uzvunu, kendisine ebedî olarak haram bulunan annesi ve kız kardeşi gibi bir kadının tamamına ya da bakması haram olan bir uzvuna benzetmesi demektir Örneğin, hanımına: Sen bana anam gibisin, sen bana anamın arkası gibisin, senin boynun annemin arkası gibidirdemesi gibi Bu şekilde laf söyleyen mükellef bir müslümana kefaret gerekir Ve bu kefareti yerine getirmeden karısı ile ilişki kurması helâl değildir Çünkü bu şekildeki bir açıklama ile yalan konuşmuş ve helâl olan bir şeyi haram göstermiş olmaktadır Zıharın kefareti peşpeşe iki ay oruç tutmaktır İşte bu şekilde kefareti zıhar olarak peşpeşe iki ay oruç yetişmek da farz olan oruçlardandır Eğer bu şekilde oruç tutmaya güc yetirilemiyorsa altmış fakirin sabahtanakşam doyurulması gerekir
Ant kefareti
Yemin keffareti, yaptığı bir yemine bağlı kalmayıp onu bozan bir müslümana gereken kefarettir Böyle bir kimsenin gücü yetiyorsa, on fakiri akşamsabah doyurması veya on fakiri vücudun tamamını örtecek şekilde giydirmesi gerekir Bu itibarla yalnızca bir pantolan tatmin edici olmaz Bu na gücü yetmiyorsa üç gün arka arkaya oruç miktar Bu şekilde yemin kefareti olarak tutulması gereken oruç da farz olan oruç grubundandır Bu oruç arasına, hayız sebebiyle zeka olsa, bir kesinti girerse her yerde tutulması gerekir
Şafiîlere tarafından, bu orucu peşpeşe tutmak şart değildir
Traş Olma Keffareti
Traş kefareti, hac için ihrama girip de, bir özürden nedeniyle saçlarını vaktinden önce traş ettirenin tutacağı üç gün oruçtan ibarettir Bu orucun sırt sırta tutulması durum değildir, ayrı ayrı günlerde de tutulabilir
Adam Öldürme (Katl) Kefareti
Bir müslümanı veya İslâm idaresi aşağıda yaşamakta olan bir gayri müslimi (zimmîyi) kasıdlı olarak yok de, bir hata sonucu öldüren bir müslümana gereken kefarettir Gücü varsa bir mü'min esir veya cariye azad eder Buna gücü yoksa iki ay sırt sırta oruç tutar *