iltasyazilim
FD Üye
Kaynaklarin, sâlih, dindar, kahraman, gözü kara ve yufka yürekli bir kimse olarak tanittigi Osman Gazi, üç günde bir yemek pisirtip fakirleri beslemek, çiplaklari giydirip dekore etmek, dul ve yetimleri gözetip korumak gibi iyi hasletlere sahip bir kimse idi Hak ve adalete saygili, üstün yeteneklere sahip bir hükümdar olan Osman Gazi, ününü kilicindan ziyade hak severligi ile saglamisti Feth ettigi yerlerde ser'î hükümlere göre hareket eder, tebeasi arasinda irk, din ve uyruk farki gözetmezdi Zinde bir komutan oldugu değin sabirli ve olgun bir idareci idi Yaninda çalisanlar, kendisine karsi büyük saygi gösterirlerdi En acımasız kimseler bile onun huzurunda saygi ile hareket ederlerdi O, zorlama ve zenginlikten ziyade adalete daha çok tartı veren, dinç bir irade ve hosgörüye sahip bir hükümdardi
Osman, Ertugrul Bey'in, Gündüz Yüksek Dağ ve San Yatu (Savci Bey)'den sonradan Sögüt'te dünyaya gelen küçük ogludur Ibn Kemâl, onun dogum tarihini Hicrî 652 (M 1254) senesi olarak göstermekte ise de genellikle onun 656 (1258) senesinde dogdugu belirtilir aynı zamanda bu tarihin 650 (1252) veya 657 (1259) oldugunu söyleyenler de bulunmaktadir Sögüt'te dünyaya gelen Osman, Ertugrul Bey'in küçük oglu idi Ertugrul Bey, 93 yasinda ölüm edince, onun idaresi altinda bulunan asiretler, lüzum yetenek, gerekse hareketliligi nedeniyle Osman'in, babasinin yerine basa geçmesini istiyorlardi Gerçi Osman, babasinin son dönemlerinde ona vekâlet etmek suretiyle yönetimsel konularda kardeslerinden farkli bir hüviyete sahip oldugunu ortaya koymustu Kardesleri bakimindan böylece büyük bir sikintisi olmayan Osman, amcasi Dündar Bey'le ugrasacaga benziyordu Zira Ertugrul Bey'in kardesi Dündar Bey de birlige reis edinmek istiyordu Bu yüzden Osman'la amcasi arasinda ihtilaf (anlasmazlik) meydana geldi Zira, Kayi asiretinden baska bazi asiretler de Dündar Bey'in basa geçmesini istiyorlardi bununla beraber Osman'in reisligini isteyen taraf daha etkin görünüyordu Bunun için Dündar Bey, reislik arzusundan vazgeçerek Osman'in asiret reisi olmasini benimsemek zorunda kaldi
Doğrusu, Osman Bey, Ertugrul Gazi'nin vefatindan sonra cesaret, kahramanlık ve ahlâkî meziyetleri nedeniyle asiret, kavim ve kabileye bas olacak bir vasifta görülmüstü Amcasi Dündar Bey de dahil oldugu halde cümbür cemaat ona itaat ve bagliligini bildirdi Baslangiçta o, babasinin komsu Rum tekfurlari ile iyi geçinme siyasetine devam etti Asiretin basina geçtigi vakit yirmi üç yasinda bir genç olmasina ragmen, siyaseti iyi haberdar olan, halim selim bir kimse olmakla birlikte, gerçekleri savunma konusunda korkusuz ve cesurdu O, bütün bir cihad eri idi Bu sebeple Osman Bey, kisa zamanda etrafinin yigitlerden meydana gelen bir hâle ile çevrelendigini fark etti Bu hâlenin içinde Konur Yüksek Dağ, Turgut Yüksek Dağ, Abdurrahman Gazi, Akça Koca, Gündüz Alp, Karamürsel, Saltuk Yüksek Dağ, Samsa Çavus gibi isimler vardi Büyük bir kismi garip ve vatanlarim birakip gelmis olan bu insanlarin, Osman Bey etrafinda toplanmalari, devletin güçlenmesine sebep olmustu Osman Bey, bunlarin tabiî bir lideri durumuna geldi Bundan baska, Osman Bey'in, Uc'lardaki Türkmenler arasinda büyük bir nüfuza sahip olan Seyh Edebali ile yakinlik ve akrabalik tesis etmesi, basta ahiler arasinda olmak üzere Uc'lardaki diger topluluklarin kendisine baglanmasina sebep oldu Böylece Osman Gazi, kendisini keza etrafindaki asiret reislerine sevdirmis, ayrıca de onlarin kendisine bagladigi umutlari bosa çikarmamisti Fiilen de o, çevresindeki Türkmen komsulari ile mümkün mertebe çatismaya girmemek için gayret sarf ediyordu
Ertugrul Bey'in üç oglu arasinda Osman Bey'e düsen taht, kardeslerini birer saltanat rakibi olarak degil, yeni devletin kurulup gelismesinde müsterek bir gayretle el ele verdiren ve saltanat ihtirasi yerine, feragat, fedakârlik ve basirete götüren bir metod peşine düşüp takip etmelerinin sebebi nedir? Ileride tafsilatli bir sekilde anlatilinca görülecegi gibi, Osman Gazi de kendisine yurt ve istiklâl veren Selçuklu sultanina karsi ayni hassasiyeti göstermis, o, hayatta bulundugu müddetçe istiklâlini ilân etmemisti Bu Nedenle o, terbiye ve irfani, sahsî ve nazarî kaliplar halinde birakmayip devlet bünyesinde de ifadesini bulan bir anlayis olarak cemiyete mal olmustu *
Osman, Ertugrul Bey'in, Gündüz Yüksek Dağ ve San Yatu (Savci Bey)'den sonradan Sögüt'te dünyaya gelen küçük ogludur Ibn Kemâl, onun dogum tarihini Hicrî 652 (M 1254) senesi olarak göstermekte ise de genellikle onun 656 (1258) senesinde dogdugu belirtilir aynı zamanda bu tarihin 650 (1252) veya 657 (1259) oldugunu söyleyenler de bulunmaktadir Sögüt'te dünyaya gelen Osman, Ertugrul Bey'in küçük oglu idi Ertugrul Bey, 93 yasinda ölüm edince, onun idaresi altinda bulunan asiretler, lüzum yetenek, gerekse hareketliligi nedeniyle Osman'in, babasinin yerine basa geçmesini istiyorlardi Gerçi Osman, babasinin son dönemlerinde ona vekâlet etmek suretiyle yönetimsel konularda kardeslerinden farkli bir hüviyete sahip oldugunu ortaya koymustu Kardesleri bakimindan böylece büyük bir sikintisi olmayan Osman, amcasi Dündar Bey'le ugrasacaga benziyordu Zira Ertugrul Bey'in kardesi Dündar Bey de birlige reis edinmek istiyordu Bu yüzden Osman'la amcasi arasinda ihtilaf (anlasmazlik) meydana geldi Zira, Kayi asiretinden baska bazi asiretler de Dündar Bey'in basa geçmesini istiyorlardi bununla beraber Osman'in reisligini isteyen taraf daha etkin görünüyordu Bunun için Dündar Bey, reislik arzusundan vazgeçerek Osman'in asiret reisi olmasini benimsemek zorunda kaldi
Doğrusu, Osman Bey, Ertugrul Gazi'nin vefatindan sonra cesaret, kahramanlık ve ahlâkî meziyetleri nedeniyle asiret, kavim ve kabileye bas olacak bir vasifta görülmüstü Amcasi Dündar Bey de dahil oldugu halde cümbür cemaat ona itaat ve bagliligini bildirdi Baslangiçta o, babasinin komsu Rum tekfurlari ile iyi geçinme siyasetine devam etti Asiretin basina geçtigi vakit yirmi üç yasinda bir genç olmasina ragmen, siyaseti iyi haberdar olan, halim selim bir kimse olmakla birlikte, gerçekleri savunma konusunda korkusuz ve cesurdu O, bütün bir cihad eri idi Bu sebeple Osman Bey, kisa zamanda etrafinin yigitlerden meydana gelen bir hâle ile çevrelendigini fark etti Bu hâlenin içinde Konur Yüksek Dağ, Turgut Yüksek Dağ, Abdurrahman Gazi, Akça Koca, Gündüz Alp, Karamürsel, Saltuk Yüksek Dağ, Samsa Çavus gibi isimler vardi Büyük bir kismi garip ve vatanlarim birakip gelmis olan bu insanlarin, Osman Bey etrafinda toplanmalari, devletin güçlenmesine sebep olmustu Osman Bey, bunlarin tabiî bir lideri durumuna geldi Bundan baska, Osman Bey'in, Uc'lardaki Türkmenler arasinda büyük bir nüfuza sahip olan Seyh Edebali ile yakinlik ve akrabalik tesis etmesi, basta ahiler arasinda olmak üzere Uc'lardaki diger topluluklarin kendisine baglanmasina sebep oldu Böylece Osman Gazi, kendisini keza etrafindaki asiret reislerine sevdirmis, ayrıca de onlarin kendisine bagladigi umutlari bosa çikarmamisti Fiilen de o, çevresindeki Türkmen komsulari ile mümkün mertebe çatismaya girmemek için gayret sarf ediyordu
Ertugrul Bey'in üç oglu arasinda Osman Bey'e düsen taht, kardeslerini birer saltanat rakibi olarak degil, yeni devletin kurulup gelismesinde müsterek bir gayretle el ele verdiren ve saltanat ihtirasi yerine, feragat, fedakârlik ve basirete götüren bir metod peşine düşüp takip etmelerinin sebebi nedir? Ileride tafsilatli bir sekilde anlatilinca görülecegi gibi, Osman Gazi de kendisine yurt ve istiklâl veren Selçuklu sultanina karsi ayni hassasiyeti göstermis, o, hayatta bulundugu müddetçe istiklâlini ilân etmemisti Bu Nedenle o, terbiye ve irfani, sahsî ve nazarî kaliplar halinde birakmayip devlet bünyesinde de ifadesini bulan bir anlayis olarak cemiyete mal olmustu *