Osman Müftüoğlu yazdı: Hafta sonu kapanmalı mıyız?

Osman Müftüoğlu artan hadiseler ve muhtemel kısıtlamalarla ilgili görüşlerini Hürriyet'teki köşesine taşıdı. İşte o yazı...

Koronavirüsle çabada hafta sonu sokağa çıkma yasaklarına değinen Hürriyet müellifi Osman Müftüoğlu, 'Benim karşılığım net ve açık olarak şudur: kapanalım!' dedi. İşte Müftüoğlu'nun hafta sonu yasaklarıyla ilgili yazdığı yazı...

Kararı pandemiyi yönetenler verecektir lakin başlıktaki soruya benim yanıtım net ve açık olarak şudur: KAPANALIM! Kapanalım zira sayılar bizi buna zorluyor. Hafta sonları yine kapanalım zira bunu şayet artık yapmazsak sonrasında daha berbat, ağır, bunaltıcı, can yakıcı kısıtlamalarla müsabakamız vazgeçilmez olabilir. Olabilir zira...



NEDEN TELAŞLIYIM?

Çok değil, bundan 3 hafta evvel “yerinde karar dönemi” diye tanımlanan son uygulamaya geçildiğinde bu köşede “DOĞRU MU YAPTIK?” başlığı altında, “40 yıllık bir hekimlik deneyimiyle baktığımda bu yeni uygulamaya katıldığımı, ‘Evet, gerçek yapıldı’ diyebileceğimi söylemem güç. Günlük olay sayılarındaki artış, pandemi matematiğine aşina herkes için korkutucu. Üstelik, benim üzere düşünen uzmanların sayısı da epeyce fazla. Velhasıl bu yeni uygulama inanç vermiyor” halinde özetlenebilecek bir yazım yayımlandı. İtiraf edeyim ki o yazıda kimsenin hevesini kırmak, keyfini kaçırmak, moralini bozmak üzere bir niyetim falan da yoktu lakin durum ortadaydı. Geldiğimiz noktada ise olay sayıları tekrar 30 binleri zorluyor. Anlayan anlamayan herkes için “pandemide gidiş” hiç de uygun görünmüyor. İşte bu nedenle “hafta sonu kapanma seçeneğini” tekrar düşünmemiz gerekiyor.



NE YAPMALI?

BİZE ARTIK DAHA SERT TEDBİRLER LAZIM

“Ben dememiş miydim?” diyenlerden hiç hazzetmem. Döner değirmene su taşıyanları, ocaktaki aleve odun atanları da hiç sevmem. Bu nedenle salgının başından bu yana daima merhum Süleyman Demirel’in bana öğrettiği bir yaklaşımı benimsedim: “Sıkıntılı periyotlarda tenkitte kıskanç, övgüde cömert olacaksın. Bir önerin varsa şayet onu da vaktinde ve nezaketle yapacaksın.” Bu nedenle girişteki yazımın bir tenkit değil, bir tespit olarak kabul edilmesini beklerim. TAVSİYEME GELİNCE...



BİR TESPİT

NEDEN KAPANMADAN OLMAZ?

Tavsiyem şu: Ortada “belalı mı belalı” ve de “son derece tehlikeli” korkutucu bir süreç var. Çabucak, artık, hiç gecikmeden müdahale edilmesi gereken bir “yangın durumu” ya da moda benzetmeyle bir çeşit “tsunami tehdidi” ile karşı karşıyayız. Duruma ivedilikle müdahale edilmesi ve ülke genelinde çabucak bu hafta cuma akşamı 21.00’den başlayarak pazartesi sabahı 05.00’te sonlanacak bir TAM KAPANMA durumunun ilan edilmesi gerektiği niyetindeyim. Şayet bu türlü bir kapanma ülke genelinde düşünülmez ise hiç olmazsa kırmızı vilayetlerde kesinlikle lakin kesinlikle uygulamaya sokulmalı.



BİR İHTAR

YAŞLILAR İÇİN TEHLİKE SÜRÜYOR

Evvel yanlış bir algıyı düzeltelim. O algı şu: Hepimiz son günlerde virüsün eskiye oranla gücünü kaybettiğini, bilhassa yaşlılar için bir tehlike olmaktan çıktığını düşünmeye başladık. Meğer virüs bilhassa bu yeni ve mutasyonlu haliyle çok daha bulaşıcı ve her yaş için çok daha tehlikeli. Bu nedenle Sıhhat Bakanlığı’nın günlük yahut haftalık datalarında kesinlikle ağır hasta ve kayıpların hangi yaş kümelerinde hangi sayılarda olduğunu da açıklaması lazım. Kıymetli ve yeni bir bilgi de şu: Yaşlıların COVID-19’dan güzelleştikten sonra tekrar enfekte olma riskleri de gençlerden daha yüksek. Bu bilginin yer aldığı araştırma Danimarkalı bilim insanları tarafından yapıldı ve geçtiğimiz günlerde ünlü tıp mecmuası The Lancet’te yayımlandı. Bakın o araştırma bize ne diyor: “Daha evvel hastalığı geçirmiş olsalar bile yaşlıların aşı yaptırmaları ve bunun yanı sıra maske takma, toplumsal arayı müdafaa üzere tedbirleri devam ettirmeleri zaruridir.”



UNUTMAYIN

UYKU İLAÇTIR

Uykunun 4 değerli sıhhat belirleyicisinden (diğerleri beslenme, fizikî aktivite ve iç huzurdur) biri olduğunu hepimiz biliyoruz. Lakin ne var ki bilhassa yaşadığımız bu salgın günlerinde çoğumuz uyku sorunları yaşıyoruz. Meğer kaliteli ve kâfi bir uyku, bağışıklık gücünün en kıymetli belirleyicilerinden biri. Ve bu nedenle uyku, salgın günlerinde her zamankinden çok daha kıymetli. Bilelim ki COVID-19 riskini azaltmak istiyorsak daha kaliteli ve kesinlikle kâfi uykuya muhtaçlığımız var. Uygulama sürecindeki aşılar ile daha fazla antikor üretmek için de sistemli uyku vazgeçilmez bir muhtaçlık. Bu nedenle şayet uyku sıkıntınız varsa lütfen çabucak ve ivedilikle kesinlikle çözün.