Osman Oztunc usta sozleri
Osman Oztunc Usta ilahisinin sozu
Ellerinden değil ayaklarından opuyorum
Sebebim ustam koca babam
Sana yazıyorum ey gidi ihtiyar
Ellerinden değil ayaklarından opuyorum
Koyluydun belki ama onurlu mamur
Bilirdin bir cok şeyi bir cok bilenden
Sıcaklar altında orak sallayan
Guneşten kavrulan teni bilirdin
Kendini bilirdin kendini
Onaltı yaşındaydım
Bir gun turkiye tanıyacak diyordum beni
Rencperiydim vahşi ve cılgın saflıkların
Gulerdim benden ileri ve geri olanlara
Dengesiydim her ikisinin
Cocuksu, saf, masum gulerdim
Birazda erkekce
Onaltı yaşındaydım
Kırıldım belki defalarca bil ki eğilmedim
Utanmadım ruhuma cizilen resmin yırtılışından
Bir gul dalıydım koparılan
Celik bir kol
Her fırsatta kasırgalaşan yellerinde
Yerlerinde yeller eser diyebilecek kadar buyumuştum
Kırıldım belki defalarca bil ki eğilmedim
Bu ezan hangi selaya cıkar baba
Nefesim acıyor
Sozlerim gozde kaldı artık
Kaşlarım sual
Duymasın guzellerin gulu can birazdan gideceğimi
Birikmesin gozlerinde intihar yuklu bulutlar
Ben de yolculuk telaşı var
Bu ezan hangi selaya cıkar baba
Vurgun yedim baba vurgun
Oltu taşı tesbihim , tutun tabakam ve siyah cakmağım şahit
Bir de yureğime cizdiğin resmin vardı yanımda
Uc damla kan duştu geceye
Uc damla baldıran zehri
Vurgun yedim baba vurgun
Ben boyle duşunmuyordum olmeyi baba
Altından azgın suların gectiği demir koprude olacaktım
Rakipte olacaktı
İkimizin elinde iki 14'lu ve gece
Birbirimize sıkarak koşacaktık birbirimize
Yıldızlar yağacaktı uzerime
Beni sabaha goturen
Ben boyle duşunmuyordum olmeyi baba
Bir gece duşume giren ihtiyar adam
murad olsun soyleyim oğuldedi
Zafer nerde gizlidir dedim
Omrune omur can guzelin yureğinde
Peki guneş nerede saklanır dedim
yavuzun atının ak yelesindeki sırdır oğuldedi
Bir gece duşume giren ihtiyar adam
Burda insanların yalnız ağzı var
Siyah beyaz bir fotoğrafın icindeyim muzdarip
Duşuncelerim kurşuna dizildi sabaha karşı
Esselatu hayrun minen nevm derken ezanlar
Acıldı sonsuza giden yol
Burda insanların yalnız ağzı var
Ne actı yureğini guzellerin gulu can
Ne de beyaz atın yelesindeki sır'a erdim
Ve buyur eyledi otelerden o ihtiyar adam
Hoş geldin oğlum osman hoş geldin
Ne actı yureğini guzellerin gulu can
Ne de beyaz atın yelesindeki sır'a erdim
Osman Oztunc Usta ilahisinin sozu
Ellerinden değil ayaklarından opuyorum
Sebebim ustam koca babam
Sana yazıyorum ey gidi ihtiyar
Ellerinden değil ayaklarından opuyorum
Koyluydun belki ama onurlu mamur
Bilirdin bir cok şeyi bir cok bilenden
Sıcaklar altında orak sallayan
Guneşten kavrulan teni bilirdin
Kendini bilirdin kendini
Onaltı yaşındaydım
Bir gun turkiye tanıyacak diyordum beni
Rencperiydim vahşi ve cılgın saflıkların
Gulerdim benden ileri ve geri olanlara
Dengesiydim her ikisinin
Cocuksu, saf, masum gulerdim
Birazda erkekce
Onaltı yaşındaydım
Kırıldım belki defalarca bil ki eğilmedim
Utanmadım ruhuma cizilen resmin yırtılışından
Bir gul dalıydım koparılan
Celik bir kol
Her fırsatta kasırgalaşan yellerinde
Yerlerinde yeller eser diyebilecek kadar buyumuştum
Kırıldım belki defalarca bil ki eğilmedim
Bu ezan hangi selaya cıkar baba
Nefesim acıyor
Sozlerim gozde kaldı artık
Kaşlarım sual
Duymasın guzellerin gulu can birazdan gideceğimi
Birikmesin gozlerinde intihar yuklu bulutlar
Ben de yolculuk telaşı var
Bu ezan hangi selaya cıkar baba
Vurgun yedim baba vurgun
Oltu taşı tesbihim , tutun tabakam ve siyah cakmağım şahit
Bir de yureğime cizdiğin resmin vardı yanımda
Uc damla kan duştu geceye
Uc damla baldıran zehri
Vurgun yedim baba vurgun
Ben boyle duşunmuyordum olmeyi baba
Altından azgın suların gectiği demir koprude olacaktım
Rakipte olacaktı
İkimizin elinde iki 14'lu ve gece
Birbirimize sıkarak koşacaktık birbirimize
Yıldızlar yağacaktı uzerime
Beni sabaha goturen
Ben boyle duşunmuyordum olmeyi baba
Bir gece duşume giren ihtiyar adam
murad olsun soyleyim oğuldedi
Zafer nerde gizlidir dedim
Omrune omur can guzelin yureğinde
Peki guneş nerede saklanır dedim
yavuzun atının ak yelesindeki sırdır oğuldedi
Bir gece duşume giren ihtiyar adam
Burda insanların yalnız ağzı var
Siyah beyaz bir fotoğrafın icindeyim muzdarip
Duşuncelerim kurşuna dizildi sabaha karşı
Esselatu hayrun minen nevm derken ezanlar
Acıldı sonsuza giden yol
Burda insanların yalnız ağzı var
Ne actı yureğini guzellerin gulu can
Ne de beyaz atın yelesindeki sır'a erdim
Ve buyur eyledi otelerden o ihtiyar adam
Hoş geldin oğlum osman hoş geldin
Ne actı yureğini guzellerin gulu can
Ne de beyaz atın yelesindeki sır'a erdim