Osmancık Özeti Tarık Buğra

Tarık Buğra Osmancık Roman Özeti
Osmancık roman özeti Tarık Buğra


Osmancık Özet:
Osman Gazi Hân, ölüm döşeğinde; Allah ’tan mehil istiyor, Bursa ’nın fetih müjdesini alabilmek için O, tâ bahardan badem ağaçlarının çiçeğe durduğu günden seçmiştir ölümü: “Oğul, ben öldüğüm süre, beni Bursa ’da şu gümüşlü kubbenin altına koy! Osman gazi ’nin, oğlu Orhan Beğ ’ e vasiyetidir bu
Bu, O ’nun ata sop ülküsü yaptığı rüyasının gerçekleşmesi demektir Ancak, o süre gülümseyerek “güzel geldin, memnun etme getirdin diyebilecektir ölüme
Son göçe, kimsesiz çıkılan yolculuğa hazırlanan Osman Gazi Hân, şu anda, hayatı baştan başa dinlediklerini, gördüklerini, deliliklerini, durulup arınışını, büyük yörüngeye oturuşunu; yerleri, halleri, kişileri ve büyük ülküsünün an be an gerçekleşmesini hatırlamamaktadır O, derhal Uludağ ’dan da büyük bir anılar dağıdır:
Osmancık ’ın çocukluğu, herhangi bir çocukluktan farksızdır Gençliği de böylece… Ele avuca sığmaz; nerede enstrüman, orada kalgı günleri Gücünün, kuvvetinin sahibi değildir; aksine gücü kuvveti, onun sahibidir Kılıçta ve yayda üstünleştikçe değil meydan okumaya, bir emrindeki bakışa bile katlanamaz olur Gururu için yaşamaktadır
Babası Ertuğrul Beğ, bir müddet Osmancık ’ı peşine düşüp takip eder, öğütler verir Lakin daha sonra onu kendi haline bırakır Öbür oğlu Gündüz Beğ ’ e tartma vermeğe başlar Osmancık, ağasını kıskanacak yerde gevşemiş ve mutlu olmuştur Azâd edilmiş sayar kendini ve keyfince yaşamaya başlar Tâ ama Şeyh Ede Balı ile tanışıncaya değin
Domaniç temmuzlarından birinde, Sivrikaya ’ da Osmancık, Ede Balı ile karşılaşır Gökte ay ve yıldızlar… Osmancık, yıldızlara bakarak “dünya ne kadar büyük! diyor Osmancık ’ı gizliden gizliye peşine düşüp takip eden Ede Balı: Dünya ’yı bize büyük gösteren bizim küçüklüğümüz oğul! Hırsımız, sabırsızlığımız, bencilliğimiz Önce bu yüzden küçülüyor sonra da Dünya ’yı çok büyük görüyoruz, der ve ilave eder: dünya bir ömür için, bir TEK İNSAN için büyüktür Bir soy için değil; bir soyun benimseyeceği, bir soya benimsetilecek bir kasıt, bir inanç, bir ışık halkası için yok!
Osmancık ’ın kafası ve ruhu tepetaklak olmuştur Öfkelenir, Ede Balı ’ ya saygıda hata eder Ertuğrul Gazi, oğluna “Ede Balı ’ ya sakın söz dinlememe; bana karşı gel, ona gelme Ede Balı soyumuzun ışığıdır diye tembih eder
Osmancık, Ede Balı ’nın tekkesine gittiği bir gün Malhun Hâtun ’u görür ve ona âşık olur Töresince istetir Ede Balı kızını vermez: Halleri müsavi yok, diye…
Bundan sonra Osmancık için metamorfoz ve arayış dönemi başlar
Tekrar tekkeye davetli olduğu bir gün, rüyasında Ede Balı ’nın göğsünden meydana çıkan bir ayın kendi göğsüne girdiğini, daha sonra bir çınar ağacı şeklinde dünyaya dal budak saldığını görür Dört yanlamasına rahmet ve nur yağdıran bir çınar ağacıdır Rüyanın tabirine tarafından, bu ay Malhun Hâtun, bu çınar ağacı ise Osmancık ’ın kuracağı devlettir
Osmancık bundan böyle değişmektedir Kılıcını, yayını, topuzunu kendisi için değil, soyu sopu için, soyunun amacı için kullanmaktadır Sonunda Ede Balı kızını Osmancık ’a verir Sade bir törenle evlenirler Osmancık, bundan böyle yaşlanmış ola babası Ertuğrul Gazi ’nin yerine beğ seçilir
Osman Beğ, ilk iş olarak civardaki Türk boylarını birleştirir Kendi buyruğunda ve hepsinin rızalarını alarak… Domaniç ve civarı dar gelmeye başlamıştır Her gün yeni topraklar alınır, kaleler düşürülür yeni gelenler, tâ Orta Asya ’dan ve daha yakın yerlerden gelenler, bu topraklara yerleştirilir Savaş, akın, ganimetin paylaşılması, yerleşme biçimi, doğumlar, evlenmeler, dostluk ve düşmanlıklar her şey bir düzene bağlanmıştır Cümbür Cemaat nefsini ve bencilliğini yok etmiştir; başkalarını, soylarının geleceğini düşünmektedirler
Pazar yerlerinin emniyeti sağlanmıştır Yöredeki cümbür cemaat ( Rumlar dahil; Osman Beğ ’ e tâbi olan herkes ) hayatından, ırzından, malından emindir
Bu günlerde Osman Beğ ’ in anası Cankız, ardından da 90 yaşındaki Ertuğrul Gazi vefat ederler Orhan dünyaya kazanç
Bütün bu olup bitenler sırasında Osman Beğ ’ in kayda değer meselelerinden birisi amcası Dündar Beğ ’ dir Dündar Beğ, ağabeyi Ertuğrul Gazi ’den daha sonra beğliğin kendisinin hakkı olduğunu düşünüyor, Osman Beğ ’ i kıskanıyor ve bozgunculuk ediyordu Osman Beğ, saygısını bir an bile dikkatsizlik etmeden, amcasını uyarıyordu Hatta bir gün Dündar Beğ ’ e:
Elin öperim amuca, dizin öperim amuca De oysa davarın güdeyim, odunun kırayım amuca Amma ko ancak beğliğime eller taş atsın oysa beğliğimi korumam zorlama olmasın Ben bunda hafıza isterim, rey isterim, ışık isterimYanılırsam doğruyu isterim Ben bunda takaza istemem, dokunç istemem, kakınç istemem demiştir Dündar Beğ aldırmaz, bildiğince devam eder Düşman üstüne ılgar eden savaşçıları geri çağırır Osman Beğ, bir yay darbesiyle amcası Dündar Beğ ’ i düşürür
Osman Beğ ’ in ikinci oğlu Alaeddin dünyaya gelir Mihail Kosses Müslüman olur Töreye bağlılık şuuru, zayıfa destek fazileti, din uğrunda göz kırpmadan ölüme gitme telaşı Mihail ’ i Abdullah yapmıştır
İnegöl, Yarhisar, Aydos, Bilecik, İznik kaleleri alınır
Süre, geçip gitmektedir; Osman Beğ ’ e rağmen… Alaeddin bile at bitmektedir bundan böyle Orhan Beğ, Yarhisar tekfürünün kızı Holofira ile evlenir Holofira ’nın rızası, arzusu, isteği ve aşkı ile… Osman Beğ, gelininin adını Nilüfer olarak değiştirir Müslüman olan Nilüfer, Osman Beğ ’ e torunlar, Orhan Beğ ’ e oğullar verecektir; Murad ’ ı verecektir…
Selçuklu Sultanı, bir fermanla Osman Beğ ’ in hanlığını tebasına duyurur Artık Cuma namazlarında hutbe Osman Han namına okunmaktadır
Şeyh Ede Balı rahmeti rahmân ’a kavuşur
Orhan yavaş yavaş pişmekte, olgunlaşmaktadır Ayrıca gazada keza yönetimde Osman Gazi Hân ’ın etrafı boşalıyor Baba dostları, yola beraber çıktığı yoldaşları birer birer âhirete intikal ediyorlar Malhun Hâtun da ölüm ediyor
Osman Gazi Hân, hasta yatağında, iki aydır yatmaktadır Kulakları pabuç seslerinde, Bursa ’nın fetih müjdesini bekliyor Derken ,müjdelerin hası, fren balatası sesleri… Sungur dışarı fırlıyor ve göz açıp kapayıncaya değin da geri dönüyor Nefes nefesedir: Gözün okumuş Hânım! Bursa bizimdir!
Osmancık, Osman Beğ, Osman gazi Hân; babası Ertuğrul Gazi ’ye, şeyhi ve kayınpederi Ede Balı ’ ya, kendinden önce dışarı giden baba dostlarına, yoldaşlarına ve Zümrüdü Ankası Malhun Hâtun ’a mülâki elde etmek için gözlerini yumuyor Mesut ve huzurlu…
ÂLAMLERİMİZDEN SEFER EYLER OSMAN GAZİ HÂN; BİR ACAYIP YOLCU GİBİ *