iltasyazilim
FD Üye
osmaniye deki tarihi varlıklar
Osmaniye Tarihi ve Turistik Yerleri
BODRUM KALESİ KASTABALA (HİERAPOLİS) ŞEHRİ
Osmaniye iline 15 km uzaklıktaki Kesmeburun köyü ve Bahçe köyü sınırları içinde kalan, yörede Bodrum Kale olarak anılan HierapolisKastabala (Ören Yeri ) MÖ 1yy'da lokal bir kral olan Tarkondimotes'un krallık başkentiydi Tarkondimotes, Octavianus'a karşısında savaşan Marcun Antonius'un tarafında Actium deniz savaşında ölmüştür Octavianus'un Roma imparatorluğunu kurmasından sonra şehir halkı affedilmiş ve Auguston'un ölümünden önce de şehir imparatorluğa dahil edilmiştir Merkezi Kastabala' da bulunan belli başlı tanrıça Artemis kültü ve bu kültün tapınağı nedeni ile büyük kasaba antik devir din tarihinde büyük rol oynadı Her yıl düzenlenen kült törenlerine Ceyhan nehri (Pyrames) kıyısında bulunan bir fazla büyük kasaba katılmaktaydı Bu kült törenlerinin en önde gelen özelliği rahibelerin kor haline gelmiş kavgalı kömürler üzerinde çıplak ayaklarıyla yürümeleriydi Kent, imparator Valerian döneminde HierapolisKastabala veya Pyramenkenarındaki Hierapolisadıyla da anılmaktaydı MS 260 yılında Sasani kralı 1Şapur tarafından ele geçirildi Erken Bizans devrinde Kastabala'lı akrobatların ün saldığı bilinmektedir 5yy başlarında Bizans İmparatorluğuna baş kaldıran İsauralı Balbines kadar ele geçirilen şehir halkı, kısa bir süre daha sonra Anazarbos (Anavarza) metropolüne bağlandı Şehir 431'de Efes'te yapılan konsile katıldı MS 525 ve 561 yıllarında meydana gelen iki şiddetli depremden önemli ölçüde etkilendi Müslüman Arap ve Türk akınlarıyla bir kaç kez el değiştiren ve orta çağda yalnız kalesinde oturulan Kastabala, 14yyda Ramazanoğullarının eline geçtiği süre en ince ayrıntısına kadar terk edilmiş durumdaydı 1978 yılında müze uzmanlarınca sütunlu yol ve tiyatroda yapılan temizleme çalışmaları esnasında tiyatronun orkestra ve cavea kısımları meydana çıkarıldı Halen düzenlenmesi yapılmamıştır Kastabala' nın oldukça iyi durumda günümüze ulaşan antik yapı kalıntıları aralarında en önemlisi hiç kuşkusuz sütunlu caddesi ve 5000 seyirci kapasiteli tiyatrosudur Bunun yanı sıra 6yy Bizans dönemine tarihlenen ve Roma yapılarından devşirme araç gereç ile yapı edilmiş olan çokgen apsisli iki kilise, 13 yy da Haçlı seferleri sırasında üretilmiş olan kale, Roma hamamı, stadyumu, kentin dört bir yanını çevreleyen nekropolleri (Kaya oyma ve anıt mezarları) kentin takriben 5 km kuzey doğusunda Ceyhan nehri üzerindeki akuadük (su kemeri) kalıntısıyla Kastabala, Osmaniye'nin ve yörenin en kayda değer ören yerlerindendir
KARATEPEASLANTAŞ KALESİ
KaratepeAslantaş kalesi ( Ören Yeri ), Son Hitit döneminde, MÖ 8 yy' da kendisini Adana Ovası Hükümdarı olarak tanıtan Asativatas kadar, Andırın ovasına (Bugünkü Aslantaş baraj gölü) baskın, doğal bir yokuş üstüne kurulmuştur Altı , taş esas, üstü kerpiç, burçlarla donanmış bir kale duvarı ile çevrilmiştir Kale içinde hükümdarın yazlık av köşküne, hizmetlilere, askerlere, atlara ait binalarla, depolara ait taş temel kalıntıları açığa çıkartılmıştır MÖ 720 ya da 680'de Asur saldırısına uğramış, yakılıp yıkılmış, toprak ve ot gibi yaşama aşağıda kalmıştır
TOPRAKKALE KALESİ
Birincil yapıldığı tarih bilinmez Toprakkale, Abbasiler döneminde Harun Reşit'in Çukurova'yı fethinde (786) Haruniye kalesi ile birlikte siyah taş kullanılarak baştan yapılmıştır Abbasiler AlKenisaTüs Savda:Kara Kilise, Hamdaniler (10 yy)TelHamdün adını vermişlerdir kaledeki beyaz taş dekorasyon ve dairesel formlu mazgal delikleri Memlük dönemi mimarisi üslubundadır Kale 1517'den sonradan Osmanlı döneminde bir zaman kışla olarak kullanılmış ve terk edilmiştir Kale yığma tepe üstüne inşa edilmiştir Osmanlılar Kınık Kalesidemişlerdir Toprakkale;Çardak, Bodrumkale, Hemite, Anavarza ve Tumlu kalelerinin görüntü ve yoklama alanı içindedir Bu kale, Osmaniye'ye 7 km'lik asfalt yolla bağlıdır 1960'lı yıllarda restore edilmiş ve çevresi kısmen ağaçlandırılmıştır
KAYPAK (SAVRANDA) KALESİ
Osmaniye'nin doğusunda, Kaypak yolu üstünde 30 km'lik asfalt yol ile bağlıdır Kalecik barajının yanında yer almaktadır Kalenin çevresi 800 metredir Dikdörtgen şeklinde olup surları 710 metre, burçları ise 810 metre yüksekliktedir 12 burcu ve kulesi vardır Kale Romalılardan kalmadır Osmaniye'den Gaziantep' e dışarı giden transit yolun 30 kmden sağa sapıp Kaypak bucağına giderken yolun kenarında tatlı bir eğimle akıcı Kaypak çayının güney sırtlarında yapı edilen kalenin çevresi 800 metre kadardır Araziye uydurularak dikdörtgen biçimde kurulmuştur Güney doğukuzey ve batı yönlerini Kaypak çayının keskin yamaçlarına, doğusunu sert kalkerli kayaların dikleşen böğrüne dayayarak o taraflardan gelecek tehlikeleri bu şekildeki tabii sütrelerle önlemiş bulunmaktadır Bütün gücünü güneydeki bir noktaya veren Savranda kalesi bu yöndeki sur ve burçları aşılması şiddet denecek derecede yükseltilmiştir Bu sebeple kaleye açık bulunan tek kapısından girilir Tabandan itibaren kayalar üzerinden oyulan merenler bu kapıya kadar yükselir Civarda müdafaa suru ya da hendeği yoktur Kale içerisindeki düzlük çam ağaçları ile kaplıdır Kale meydanında su sarnıçları, yapı kalıntıları vardır Güneyden kuzeye içten girişin devamı olan ince bir yol uzanır Kuzeye bakan surun dibinde 2 metre natürel sütreli bir geçit, Kaypak çayına dek iner Burçların içleri anlamsız, ikişer katlıdır Hepsinin altından kale meydanına açılan kapılar bulunmaktadır Surun üzerinden geçen yol, burçları birbirine bağlamıştır Çamların arasından fışkırırcasına yükselen kale, tabiat güzellikleri ortasında görülmeye layık bir durumdadır Ortaçağ kalelerindendir Bir fazla kere yenilenmiştir
HEMİTE KALESİ (GÖKÇEDAM KÖYÜ)
Osmaniye'nin 20 km kuzey batısında bulunan Hemite kalesi, il merkezine asfalt yolla bağlıdır Ceyhan nehrinin kenarında, sarp bir tepecik üzerinde kurulmuştur Üç kemerli, yontma taştan yapılmıştır İkişer katlı 20 burçtan ibaret surlar; 810 metre yükseklikte ve 1500 metre uzunluğundadır Romalılar dan kalan tiyatro, saray, tapınak ve hamam kalıntıları dış surların içindedir
ÇARDAK KALESİ
Osmaniye'nin doğusunda ve 6 km'lik uzaklıktadır Kale, Kameriye köyünün üst tarafında 200 metrelik sarp bir tepecik üzerindedir Kameriye köyünden yayalara ait olarak gidilebilir Kale, dikdörtgen biçiminde ve 10 burçludur Romalılardan kalma bir kaledir
BABAOĞLAN KALESİ
Ovada, aynı adlı köyün başat bir tepesi üzerindedir ''Ata binmiş süvari'' Kabartması nedeniyle kalenin HierapolisKastabala kentinin kurucusu ve kralı Tarkondimotos kadar MÖ39'da yaptırıldığı sanılmaktadır
ÖTEKI KALELER
A Fena Kale : Gebeli mahallesinde, doğuda 1 km uzaklıktadır
B Dereobası Kalesi : Dereobası köyü merkezinde, güneyinde küçük bir kale ve doğusunda ikinci bir kale vardır
C Mitisin Kalesi : Zorkun merkezine yaklaşık 2 km uzaklıkta ve kuzeydedir Mitisin yay lasından daha sonra yürüye yürüye gidilir
DFenk Kalesi : Zorkun yolunda, Olukbaşı yaylasını geçince, sol tarafta yaklaşık 3 Km uzaklıktadır Her türlü araçla gidilebilir
EKarakışla Kalesi : Osmaniye şehrinin güneydoğusunda, eski Hurma köy yerine 6 Km uzaklıktadır
F Kırıklı Kalesi : Osmaniye merkezinin doğusunda ve Kırıklı köyündedir
Korsan Kenti
Nur dağlarında, Küllü Köyünün batısında tek çıkışı olan çok sarp ve geniş bir tepenin üzerindedir Çok sayıda sarnıç olması sebebiyle ırk arasında buraya sarnıç denilmiştirKilikya valisi Çiçeron'un verdiği bilgiye göre Roma İmparatorluğunun kuruluş yıllarında MÖ 1 yyde kendilerine (Serbest Kilikyalılar) adını veren Selefkos korsanlarının kurduğu kenttir Adına da (pindenissium)denilmiştir Antik devirde İsos limanına gelen gemileri soyan korsanlar daha sonra da buraya kaçıyor ve saklanıyorlardı Kentin nekroholü 3 km güneyindeki(Gavurören)adı bahşedilen kaya oyma mezarlardır Sarnıç'a ve Gavurörene Küllü'den sonradan yaklaşık 2 km dek bir patika yoldan ulaşılmaktadır Yaylaları Çukurovada ve Osmaniyede yaylacılık geleneği ve buna yan olarak plato trizmi çok yaygındır Yaz aylarında 40C'yi geçen hava sıcaklığı nedeniyle ırk 2100m'ye dek ulaşan yükseklikdeki doğa güzelliği ve zenginliği sebebiyle (Bitkibilimsel bahçesi) gibi olan dumanlı dağlara, Torosların Çukurova'ya bakan yamaçlarındaki yaylalara çıkarlar
OSMANİYEKARATEPEASLANTAŞ GEÇ HİTİT KALESİ
KaratepeAslantaş; Adana (bugün Osmaniye) İli, Kadirli İlçesi sınırlarında MÖ 8 yüzyılda, yani Geç Hitit Çağında, kendisini Adana Ovası hükümdarı olarak tanıtan Asativatas tarafından, kuzeydeki barbar kavimlere karşı bir sınır kalesi olarak belirlenmiş, Asativadaya diye adlandırılmıştır Kalenin batısında, güney ovalardan Orta Anadolu yaylasına geçit veren bir kervan yolu, doğusunda Ceyhan Irmağı (Pyramos), bugün ise Aslantaş baraj gölü yer almaktadır Yüksek kulelerle donatılmış Tbiçimli anıtsal iki kapı binası kale içine açılıyordu İki kule arasından, üstü açık bir geçitten sonra bir eşiğin gerisinde bazalttan dingil yatakları içinde dönen anıtsal ahşap bir kapı aşılarak bir sahanlığa, bunun yanına iki ast odaya, yine sahanlıktan da kale içine giriliyordu Güneybatı kapı binasının iç tarafındaki tanrısal alanda çifte boğa kaidesi üstünde Kasırga Tanrısı'nın yükseklik heykeli yer alıyordu Kapı binalarının iç duvarları bazalt bloklara tamamlanmış arslanlar, sfenksler, yazıtlar ile günün inanç ve yaşayışını sergileyen kabartmalardan oluşan duvar kaplamaları ile donatılmıştır Bugüne değin bilinen Fenike ve Hiyelogrif (Luvca) yazı sistemlerindeki en uzun çift dilli metin birer kez her iki kapı binasına; Fenikece 3 bir örneği de kutsal heykel üstüne işlenmiştir Bu Vesile Ile, Fenike metninin okunabilmesi doğruca, hemen şimdi tam anlamıyla çözümlenmemiş olan, Anadolu'da MÖ2bin yılının başlarına dek geri dışarı giden hiyerogliflerin nihai çözümüne ihtimal karşılayan bir anahtar ele geçmiş oldu İşte bu yüzdendir ama KaratepeAslantaş yazıtları Darı hiyerogliflerinin okunmasını karşılayan ünlü Rosetta taşına benzetilmiş, uluslararası bir üne kavuşmuştur MÖ 2 bin yılda Anadolu'ya hakim olan, başkenti bugünkü Boğazköy (tarihsel Hattuşaş) olan Hitit İmparatorluğu MÖ 1200 yıllarında deniz kavimleribaskını sonucunda parçalanıp dağıldıktan sonra, Torosların güneyinde Malatya, Sakçagözü, Maraş, Kargamış, Zincirli gibi bir takım krallıklar kurulmuş, bunlar daha sonra, değişik aşamalarda Asurluların eline geçmiş yağmalanmışlardır Asativatas'ın hükümdarlığı işte bu döneme rastlar Kurduğu kale de büyük olasılıkla Asurlular tarafından MÖ 720 sıralarında Salmanasar V, veya MÖ 680 yıllarında Asarhaddon göre yakılıp harap ve terkedilmiştir
seçme parça *
Osmaniye Tarihi ve Turistik Yerleri
BODRUM KALESİ KASTABALA (HİERAPOLİS) ŞEHRİ
Osmaniye iline 15 km uzaklıktaki Kesmeburun köyü ve Bahçe köyü sınırları içinde kalan, yörede Bodrum Kale olarak anılan HierapolisKastabala (Ören Yeri ) MÖ 1yy'da lokal bir kral olan Tarkondimotes'un krallık başkentiydi Tarkondimotes, Octavianus'a karşısında savaşan Marcun Antonius'un tarafında Actium deniz savaşında ölmüştür Octavianus'un Roma imparatorluğunu kurmasından sonra şehir halkı affedilmiş ve Auguston'un ölümünden önce de şehir imparatorluğa dahil edilmiştir Merkezi Kastabala' da bulunan belli başlı tanrıça Artemis kültü ve bu kültün tapınağı nedeni ile büyük kasaba antik devir din tarihinde büyük rol oynadı Her yıl düzenlenen kült törenlerine Ceyhan nehri (Pyrames) kıyısında bulunan bir fazla büyük kasaba katılmaktaydı Bu kült törenlerinin en önde gelen özelliği rahibelerin kor haline gelmiş kavgalı kömürler üzerinde çıplak ayaklarıyla yürümeleriydi Kent, imparator Valerian döneminde HierapolisKastabala veya Pyramenkenarındaki Hierapolisadıyla da anılmaktaydı MS 260 yılında Sasani kralı 1Şapur tarafından ele geçirildi Erken Bizans devrinde Kastabala'lı akrobatların ün saldığı bilinmektedir 5yy başlarında Bizans İmparatorluğuna baş kaldıran İsauralı Balbines kadar ele geçirilen şehir halkı, kısa bir süre daha sonra Anazarbos (Anavarza) metropolüne bağlandı Şehir 431'de Efes'te yapılan konsile katıldı MS 525 ve 561 yıllarında meydana gelen iki şiddetli depremden önemli ölçüde etkilendi Müslüman Arap ve Türk akınlarıyla bir kaç kez el değiştiren ve orta çağda yalnız kalesinde oturulan Kastabala, 14yyda Ramazanoğullarının eline geçtiği süre en ince ayrıntısına kadar terk edilmiş durumdaydı 1978 yılında müze uzmanlarınca sütunlu yol ve tiyatroda yapılan temizleme çalışmaları esnasında tiyatronun orkestra ve cavea kısımları meydana çıkarıldı Halen düzenlenmesi yapılmamıştır Kastabala' nın oldukça iyi durumda günümüze ulaşan antik yapı kalıntıları aralarında en önemlisi hiç kuşkusuz sütunlu caddesi ve 5000 seyirci kapasiteli tiyatrosudur Bunun yanı sıra 6yy Bizans dönemine tarihlenen ve Roma yapılarından devşirme araç gereç ile yapı edilmiş olan çokgen apsisli iki kilise, 13 yy da Haçlı seferleri sırasında üretilmiş olan kale, Roma hamamı, stadyumu, kentin dört bir yanını çevreleyen nekropolleri (Kaya oyma ve anıt mezarları) kentin takriben 5 km kuzey doğusunda Ceyhan nehri üzerindeki akuadük (su kemeri) kalıntısıyla Kastabala, Osmaniye'nin ve yörenin en kayda değer ören yerlerindendir
KARATEPEASLANTAŞ KALESİ
KaratepeAslantaş kalesi ( Ören Yeri ), Son Hitit döneminde, MÖ 8 yy' da kendisini Adana Ovası Hükümdarı olarak tanıtan Asativatas kadar, Andırın ovasına (Bugünkü Aslantaş baraj gölü) baskın, doğal bir yokuş üstüne kurulmuştur Altı , taş esas, üstü kerpiç, burçlarla donanmış bir kale duvarı ile çevrilmiştir Kale içinde hükümdarın yazlık av köşküne, hizmetlilere, askerlere, atlara ait binalarla, depolara ait taş temel kalıntıları açığa çıkartılmıştır MÖ 720 ya da 680'de Asur saldırısına uğramış, yakılıp yıkılmış, toprak ve ot gibi yaşama aşağıda kalmıştır
TOPRAKKALE KALESİ
Birincil yapıldığı tarih bilinmez Toprakkale, Abbasiler döneminde Harun Reşit'in Çukurova'yı fethinde (786) Haruniye kalesi ile birlikte siyah taş kullanılarak baştan yapılmıştır Abbasiler AlKenisaTüs Savda:Kara Kilise, Hamdaniler (10 yy)TelHamdün adını vermişlerdir kaledeki beyaz taş dekorasyon ve dairesel formlu mazgal delikleri Memlük dönemi mimarisi üslubundadır Kale 1517'den sonradan Osmanlı döneminde bir zaman kışla olarak kullanılmış ve terk edilmiştir Kale yığma tepe üstüne inşa edilmiştir Osmanlılar Kınık Kalesidemişlerdir Toprakkale;Çardak, Bodrumkale, Hemite, Anavarza ve Tumlu kalelerinin görüntü ve yoklama alanı içindedir Bu kale, Osmaniye'ye 7 km'lik asfalt yolla bağlıdır 1960'lı yıllarda restore edilmiş ve çevresi kısmen ağaçlandırılmıştır
KAYPAK (SAVRANDA) KALESİ
Osmaniye'nin doğusunda, Kaypak yolu üstünde 30 km'lik asfalt yol ile bağlıdır Kalecik barajının yanında yer almaktadır Kalenin çevresi 800 metredir Dikdörtgen şeklinde olup surları 710 metre, burçları ise 810 metre yüksekliktedir 12 burcu ve kulesi vardır Kale Romalılardan kalmadır Osmaniye'den Gaziantep' e dışarı giden transit yolun 30 kmden sağa sapıp Kaypak bucağına giderken yolun kenarında tatlı bir eğimle akıcı Kaypak çayının güney sırtlarında yapı edilen kalenin çevresi 800 metre kadardır Araziye uydurularak dikdörtgen biçimde kurulmuştur Güney doğukuzey ve batı yönlerini Kaypak çayının keskin yamaçlarına, doğusunu sert kalkerli kayaların dikleşen böğrüne dayayarak o taraflardan gelecek tehlikeleri bu şekildeki tabii sütrelerle önlemiş bulunmaktadır Bütün gücünü güneydeki bir noktaya veren Savranda kalesi bu yöndeki sur ve burçları aşılması şiddet denecek derecede yükseltilmiştir Bu sebeple kaleye açık bulunan tek kapısından girilir Tabandan itibaren kayalar üzerinden oyulan merenler bu kapıya kadar yükselir Civarda müdafaa suru ya da hendeği yoktur Kale içerisindeki düzlük çam ağaçları ile kaplıdır Kale meydanında su sarnıçları, yapı kalıntıları vardır Güneyden kuzeye içten girişin devamı olan ince bir yol uzanır Kuzeye bakan surun dibinde 2 metre natürel sütreli bir geçit, Kaypak çayına dek iner Burçların içleri anlamsız, ikişer katlıdır Hepsinin altından kale meydanına açılan kapılar bulunmaktadır Surun üzerinden geçen yol, burçları birbirine bağlamıştır Çamların arasından fışkırırcasına yükselen kale, tabiat güzellikleri ortasında görülmeye layık bir durumdadır Ortaçağ kalelerindendir Bir fazla kere yenilenmiştir
HEMİTE KALESİ (GÖKÇEDAM KÖYÜ)
Osmaniye'nin 20 km kuzey batısında bulunan Hemite kalesi, il merkezine asfalt yolla bağlıdır Ceyhan nehrinin kenarında, sarp bir tepecik üzerinde kurulmuştur Üç kemerli, yontma taştan yapılmıştır İkişer katlı 20 burçtan ibaret surlar; 810 metre yükseklikte ve 1500 metre uzunluğundadır Romalılar dan kalan tiyatro, saray, tapınak ve hamam kalıntıları dış surların içindedir
ÇARDAK KALESİ
Osmaniye'nin doğusunda ve 6 km'lik uzaklıktadır Kale, Kameriye köyünün üst tarafında 200 metrelik sarp bir tepecik üzerindedir Kameriye köyünden yayalara ait olarak gidilebilir Kale, dikdörtgen biçiminde ve 10 burçludur Romalılardan kalma bir kaledir
BABAOĞLAN KALESİ
Ovada, aynı adlı köyün başat bir tepesi üzerindedir ''Ata binmiş süvari'' Kabartması nedeniyle kalenin HierapolisKastabala kentinin kurucusu ve kralı Tarkondimotos kadar MÖ39'da yaptırıldığı sanılmaktadır
ÖTEKI KALELER
A Fena Kale : Gebeli mahallesinde, doğuda 1 km uzaklıktadır
B Dereobası Kalesi : Dereobası köyü merkezinde, güneyinde küçük bir kale ve doğusunda ikinci bir kale vardır
C Mitisin Kalesi : Zorkun merkezine yaklaşık 2 km uzaklıkta ve kuzeydedir Mitisin yay lasından daha sonra yürüye yürüye gidilir
DFenk Kalesi : Zorkun yolunda, Olukbaşı yaylasını geçince, sol tarafta yaklaşık 3 Km uzaklıktadır Her türlü araçla gidilebilir
EKarakışla Kalesi : Osmaniye şehrinin güneydoğusunda, eski Hurma köy yerine 6 Km uzaklıktadır
F Kırıklı Kalesi : Osmaniye merkezinin doğusunda ve Kırıklı köyündedir
Korsan Kenti
Nur dağlarında, Küllü Köyünün batısında tek çıkışı olan çok sarp ve geniş bir tepenin üzerindedir Çok sayıda sarnıç olması sebebiyle ırk arasında buraya sarnıç denilmiştirKilikya valisi Çiçeron'un verdiği bilgiye göre Roma İmparatorluğunun kuruluş yıllarında MÖ 1 yyde kendilerine (Serbest Kilikyalılar) adını veren Selefkos korsanlarının kurduğu kenttir Adına da (pindenissium)denilmiştir Antik devirde İsos limanına gelen gemileri soyan korsanlar daha sonra da buraya kaçıyor ve saklanıyorlardı Kentin nekroholü 3 km güneyindeki(Gavurören)adı bahşedilen kaya oyma mezarlardır Sarnıç'a ve Gavurörene Küllü'den sonradan yaklaşık 2 km dek bir patika yoldan ulaşılmaktadır Yaylaları Çukurovada ve Osmaniyede yaylacılık geleneği ve buna yan olarak plato trizmi çok yaygındır Yaz aylarında 40C'yi geçen hava sıcaklığı nedeniyle ırk 2100m'ye dek ulaşan yükseklikdeki doğa güzelliği ve zenginliği sebebiyle (Bitkibilimsel bahçesi) gibi olan dumanlı dağlara, Torosların Çukurova'ya bakan yamaçlarındaki yaylalara çıkarlar
OSMANİYEKARATEPEASLANTAŞ GEÇ HİTİT KALESİ
KaratepeAslantaş; Adana (bugün Osmaniye) İli, Kadirli İlçesi sınırlarında MÖ 8 yüzyılda, yani Geç Hitit Çağında, kendisini Adana Ovası hükümdarı olarak tanıtan Asativatas tarafından, kuzeydeki barbar kavimlere karşı bir sınır kalesi olarak belirlenmiş, Asativadaya diye adlandırılmıştır Kalenin batısında, güney ovalardan Orta Anadolu yaylasına geçit veren bir kervan yolu, doğusunda Ceyhan Irmağı (Pyramos), bugün ise Aslantaş baraj gölü yer almaktadır Yüksek kulelerle donatılmış Tbiçimli anıtsal iki kapı binası kale içine açılıyordu İki kule arasından, üstü açık bir geçitten sonra bir eşiğin gerisinde bazalttan dingil yatakları içinde dönen anıtsal ahşap bir kapı aşılarak bir sahanlığa, bunun yanına iki ast odaya, yine sahanlıktan da kale içine giriliyordu Güneybatı kapı binasının iç tarafındaki tanrısal alanda çifte boğa kaidesi üstünde Kasırga Tanrısı'nın yükseklik heykeli yer alıyordu Kapı binalarının iç duvarları bazalt bloklara tamamlanmış arslanlar, sfenksler, yazıtlar ile günün inanç ve yaşayışını sergileyen kabartmalardan oluşan duvar kaplamaları ile donatılmıştır Bugüne değin bilinen Fenike ve Hiyelogrif (Luvca) yazı sistemlerindeki en uzun çift dilli metin birer kez her iki kapı binasına; Fenikece 3 bir örneği de kutsal heykel üstüne işlenmiştir Bu Vesile Ile, Fenike metninin okunabilmesi doğruca, hemen şimdi tam anlamıyla çözümlenmemiş olan, Anadolu'da MÖ2bin yılının başlarına dek geri dışarı giden hiyerogliflerin nihai çözümüne ihtimal karşılayan bir anahtar ele geçmiş oldu İşte bu yüzdendir ama KaratepeAslantaş yazıtları Darı hiyerogliflerinin okunmasını karşılayan ünlü Rosetta taşına benzetilmiş, uluslararası bir üne kavuşmuştur MÖ 2 bin yılda Anadolu'ya hakim olan, başkenti bugünkü Boğazköy (tarihsel Hattuşaş) olan Hitit İmparatorluğu MÖ 1200 yıllarında deniz kavimleribaskını sonucunda parçalanıp dağıldıktan sonra, Torosların güneyinde Malatya, Sakçagözü, Maraş, Kargamış, Zincirli gibi bir takım krallıklar kurulmuş, bunlar daha sonra, değişik aşamalarda Asurluların eline geçmiş yağmalanmışlardır Asativatas'ın hükümdarlığı işte bu döneme rastlar Kurduğu kale de büyük olasılıkla Asurlular tarafından MÖ 720 sıralarında Salmanasar V, veya MÖ 680 yıllarında Asarhaddon göre yakılıp harap ve terkedilmiştir
seçme parça *