Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Osmaniyenin Yöresel Kıyafetleri

Osmaniyenin Yöresel Kıyafetleri
0
81

nicebayan

FD Üye
Katılım
Ara 24, 2016
Mesajlar
94,678
Etkileşim
2
Puan
38
Yaş
36
Web sitesi
nicebayan.com
F-D Coin
90
Osmaniyenin Yöresel Kıyafetleri,


1 Başa giyilenler:
(Keçe külah Kumaş terlik jest olarak kefiye)
2 Üste giyilenler:
Sırma boz aba – Mavi cepken – Sırma yelek Yakasız gömlek – Çuha şalvar Trabulus – kuşak (Poşi)
3 Ayağa giyilenler:
Kırmızı ve siyah yemeni Kırmızı postal
4 Jestler
Para kesesi kama

Başa giyilenler:
TerlikBörk;
Terlik çoğunlukla yöre insanının yaz sıcağında giydikleri, koni şeklinde ufak delikleri olan ve delik etrafı işlemeli, ucu püsküllü bir erkek kıyafetidir Terliğin delikleri başın hava almasını karşılamak için üretilmiş, deliklerin simetrik yapılmasına itina gösterilmiş olup, delik çevresi ipekli böceğinin heril denen işlenmemiş ham ipliği ile sırınarak işlenmiştir Heril ipliği ipekli ve altın sarısı renktedir Bu işleme türüne yörede “Gazez denmektedir

Başa giyilen erkek başlıklarına yörede “BÖRTK bir diğer adıyla TERLİK denmektedir Terlik üzerine kefiye veya kahverengi ile siyah poşular bağlanmaktadır

Terlik genelde Osmaniye ’nin ova köyleri olarak adlandırılan, Çukurova ’daki köylerinde kullanılmaktadır Terlik üzerine kefiye sarılarak kefiye uçları sol yanlamasına bırakılmaktadır
Terlik, yanlarının delik olması sebebi ile yazları serin ve dış görünüş itibarı ile şık durmaktadır

Yörede kışlık kıyafetlerle birlikte giyilen bir kıyafettir Koni şeklinde keçeden yapıldığından namına keçe külah denmektedir Koni biçiminde keçenin uçları geriye kıvrılarak, giyilir ve üstüne kefiye bağlanır

Kefiye:

Püsküllü terlik (Börk) ve keçe külah üzerine bağlanan çeşitli renklerde ince poşidir Renkleri genel olarak sarı, siyah, yeşil ve kırmızı olmaktadır

Osmaniye ’de başa giyilen kıyafetleri anlatan dörtlükler
Ağı kefiye başında
Azgın yarası döşünde
Öldürmüşler Poyrazoğlun
Yılanlı taşın başında

Bir diğer ağıdın dizelerinde ise
Bir yiğit fesin giyiyor
Püskülcüğü ben olaydım
Ben olaydım, ban olaydım
Sen sallanda ben öleydim

Terlik dikerim telinen
Selam salarım yelinen
Bazarmı olur bire yiğit
Bahçede biten gülünen

Kese terlik dikilmedi
Namazlağa dokunmadan
Yaz gününe sarı çiçek
Elif bunu sokunmadı

Üste giyilenler:
Aba

Dokuması tabii koyun yününden, (Koyunun boyasız yünü lekeli beyaz görünümdedir) yörede ıstar denen (Kilim dokuma tezgahı) tezgahlarda elde dokunur Kolları dirseklere inecek şekilde uzun, kollar işlemelidir Yakadan eteğe dek olan göğüs kısımları ve sırta gelen kısımları değişik motiflerle işlemelidir Aba üzerindeki motifler dokumanın kendinden olduğu gibi, dokuma ardından da heril denen ipek ipliği ile farklı alanlara yönlendirilmiş motiflerle işlenebilmektedir Aba natürel koyun yününden olduğundan renk kirli beyaz ve açık kahve renklerinde olduğundan yörede namına “Boz aba denmektedir Aba üzerindeki motifler genel olarak kilim motifleri küçültülerek işlenmiştir Çoğunlukla yiğitliği simgeleyen koç boynuzu, parlaklığı simgeleyen, yıldız motifi ve çoğalmayı simgeleyen zincir motifleri kullanılmıştır Bu işlemelerden dolayı sırma aba olarak da adlandırılmaktadır
Aba dokuması sert olması nedeni ile şalvarın üstüne salıverilerek giyildiği gibi daha sıkı olması için, kış aylarında etekleri şalvarın içine salınarak üzerinden Tarabulus kuşak bağlanmaktadır

İlin soğuk dağ kolu köylerinde aba kuşağın üstüne salıverilir Oysa yörede en yaygın olarak tatbik şekli şalvarın içine salınarak bele Tarabulus yada Hama kuşağının sıkıca bağlanmış şeklidir

Abanın ve börkün arkadan görünüşü
(Kefiye ve poşu bağlanmış başlıklar)
(Kurtuluş savaşının çete komutanlarından Dervişiye köyünden Beycioğlu Ali Ağanın 1920 li yıllarda kullandığı abadır Ali ağa Osmaniye merkez köylerinden Dervişiye köyünde soyadı Beycioğlu olan ailenin büyüğüdür)

Aba ile ilgili maniler
Sırma aba giyerdin dalına uygun
Eşkıya olanlar yatarmı baygın
Kaş ile kirpikler gözüne yerinde
Dağlarda bir idin kul Avşaroğlu

Sırma Cepken (Mavi Cepken)
Genel Olarak koyu renk vahşi dokunmuş kumaşlardan yapılır Kollarının uzunluğu dirseğe dek uzun, önü aba gibi açık, kol ve yaka ile sırta gelen kısımları bölgesel motiflerle işlemeli olduğundan sırma cepken denilmektedir İşleme ipliği yörede yaygın olarak kullanılmış ipek böceğinin “Heril denen işlenmemiş çiğ ipliği ile yapılmıştır Herilin rengi altın sarısı renktedir Günümüzde bu ipliğin yerini sırma ipliği denen (Sim iplik almıştır
Cepkenin işlemesi kadınlar ve genç kızlar tarafından yapıldığından, genç kızların gönlündeki benzer tiplerini yansıtmaktadır Türkmen motiflerinin dili çözüldüğünde bu motiflerin Yiğitliği, hakimiyet duygusunu, kahramanlığı ön plana çıkardığını görmekteyiz Bu sebeplerden dolayıdır ancak; cepken ve aba üzerine Koç boynuzu, yıldız ve zincir “ motiflerinin başat olduğu görülmektedir

Sırma cepken önden ve arkadan görünüşü Sırma cepken abadan daha az kullanılan “Ellik adı bahşedilen önemli günlerde giyilen, mavi kadife ve koyu renk kalın kumaşlardan yapılmakta, sırtına, yakasına, eteklerine yörede kullanılan Koç boynuzu, su yolu, zincir adı verilen Türkmen motifleri işlenmektedir Motif işlemeleri ipekli böceğinin ham ipliği ile işlenmektedir

Cepken üzerine söylenmiş maniler
(1)
Mavi cepken ardından
Sırma yelek yakasında
Muhammet düğünden gelir
Onbeş atlı ardından

(2)
Bir yiğit cepken giyiyor
Sırmacağzı ben olaydım
Ben olaydım, ben olaydım
Sen sallanda ben öleydim
(3)
Gadanı alayım cepken
Cepken kola sıcacık geliyor
Çift gidipte tek gelmesi
Hepisinden şiddet geliyor
İşlik
Genelde pamuklu açık renk çiçekli basmalardan yapılan yakasız, etekleri diz üstüne dek olan gömleğin altından giyilen bir cins iç giysi parçasıdır

Gömlek
Pamuklu veya ipekli kumaştan yapılan,beyaz veya beyaz üzeri gri ufak ve sık astarlı desen şeklinde yapılmıştır Yakasız olabildiği gibi sıfır yaka (Egemen yaka) da yapılabilmektedir Kollar uzun kol ağızları salma olabileceği gibi düğmelide olmaktadır İşliğin aba yada cepken altından giyildiğinde görünen yaka kısımları dağıtılmış motiflerle işlemelidir

Şalvar;
Tırlık denen bir cins pamuklu dokumadan yapılmaktadır Tırlığın hammaddesi pamuktur ve ıstar denen el tezgahlarında dokunmaktadır Iygısı da, çözgüsü de pamukludur Ancak, tırlık bez günümüzde üretilmediğinden, yerini “Tırpanı kumaş “Terikoton ve dağıtılmış pamuklu ve yün kumaşlardan da yapılmaktadır Şalvar Osmaniye ’de genel olarak koyu renk kumaşlardan yapılmaktadır Gara şalvar en çok kullanılanıdır Zeytin yeşili ve kahverengi kumaşlardan da yapılmaktadır
Osmaniye şalvarını bölgenin öteki illerinden ayıran özelliği peyklerinin diz hizasında olmasıdır But uzunlukları yemeni üstüne hafif şekilde dökülmektedir Bağı uçkurdur, cep ağızları ve bacak ağızları kaytan işlemeli yapılabilmektedir Genelde ise işlemesiz sade şekilde kullanılmaktadır

Tarabulus kuşak;
90×90 ölçülerinde bir çeşit ipeksi kumaştan yapılmıştır İki kenarı püsküllüdür Rengi sade beyaz, kahve rengi, siyah olabildiği gibi girift çizgili desenli de olmaktadır Renklerin karışımı gök kuşağını andırmaktadır Osmaniye ’de genelde sade beyaz olanı bele bağlamada, siyah olanı ise boyuna atılmaktadır Tarabulus kuşak, cepken etekleri şalvarın içine sokularak üzerinden bele bağlanır Püsküller şalvar üzerine sarkacak şekilde bağlanır Kış soğuğunda cepken üzerinden aba giyildiğinde kuşağın yalnızca püskül uçları görünür

Erkeklerin bele bağladığı kuşakların esas amacı kama, tütün kesesi, para kesesi,ter bezi gibi gereçleri, kuşak içine sokmaktadırlar Cepken üzerinde görülen beyaz püsküllü kuşağa tarabulus, Aba üstünde yan görülen kuşak ise beyaz renkli “MELES veya bir öteki adıyla HAMAkuşağıdır Her ikiside resimde görüldüğü şekliyle kullanılmaktadır
Tarbulus kuşak yöre insanının fazla amaçlı kullandığı bir kıyafettir Ayrıca kış keza de yaz günlerinde bele bağlanır amacı beli sıkı tutmasıdır Soğuk olduğunda aba altından boyuna çapraz bağlanarak soğuktan korunmada kullanılır Ayrıca namaz kılmak için seccade ve yemek yerken sofra görevi de görmektedir

Meles Kuşak: (Hama Kuşağı)
Meles kuşağı 20 cm genişliğinde 2m kadar uzunlukta yünlü kumaştan yapılmıştır Beli sıkı kavraması ve sıcak tutması bakımından yaygın olarak kullanılmıştır (Bu kuşak ihtiyar ırk göre halen kullanılmaktadır)

Para kesesi;
Kese renkli ipekli iplerden örülmüş tabanı kuytu, ortasına doğru genişleyip ağzına doğru parelel uzanır bir şekilde olan küçük bir torba ağzı iki taraftan büzülür ve bağlanır
Para kesesi ile ilgili mısra
Haklı Musam sözün haklı
Yoğumuş gavurun aklı
Üçtene pullu kesesi
Süslü Fadıma ’da gizli

Yün çorap;
Koyunun boyasız genellikle güz (Sonbahar) yünü denen kirli beyaz yünden elle işlenerek kullanılan bir çoraptır Yün çorabın özelliği teri emmesi ve ayakta meydana gelecek mantar türü hastalıkları önlemesidir Seyrek bir işleme türü olduğundan ayağın hava almasını sağlamaktadır

Yemeni;
Tabanı çiğ yarma manda derisinden, sayası (Yüzü) işlenmiş inek derisinden üretilmiş kırmızı ve siyah renkte yemenidir Yemeninin özelliği giyen şahsın yemenisini kendisi dikmesidir böylece boyamadanda kullanılmıştır Kadirli ilçemizde daha kibar ayla getirilerek saraçlar göre elde yapılan “Kadirli yemenisi meşhurdur ve Adana da bu yemeniyi giymektedir Yemeni renklerinde tek dominant renk yoktur Siyah ve kırmızı olanı en fazla kullanılanıdır

Ayağa giyilenler genellikle siyah ve kırmızı renkte olan yemenilerdir Siyah hafif topuklu olanına yörede “KARS (Kars Osmaniye ’nin Kadirli ilçesinin 1924 öncesi ismidir) yemenisi denmektedir Topuksuz düz olanları ise siyah ve kırmızı renklerdedir Bu yemeniler giyrnler göre elde yapılmıştır

Sırma fes (Gümüş sırma fes)
Osmaniye yöresinde kadınlar başa fes giymişlerdir Fesin etrafı (Dış yüzeyleri) gümüş sim iplikle işlenmiştir Fesin üstünde tepelik denen gümüş takı bulunmaktadır Gümüş fesin alın kısmı açık kalacak şekilde beyaz renkli yazma (Oyalı yağlık) ile fesin üstünden çene altına çapraz gelecek şekilde bağlanmıştır Bağ uçları omuza bırakılır Fesin alında açık kalan ön kısmına her sırasında 6 altın edinmek üzere maddesel duruma tarafından birden dört sıraya kadar takı takılır Fesin açık kalan alın kısmına gümüşten üretilmiş ortasında mavi yada kırmızı taş yer alan köşe denen dikdörtgen biçiminde bir jeşt vardır Köşenin sağına ve soluna gümüş takılarla örülü jestler takılmıştır Her gümüş örgünün ucu köşeye bağlanmış ve alına içten yarım ay şeklinde salınmıştır Altınla gümüş karmakarışık kullanıldığı gibi sade gümüş yada sade altın olarak ta kullanılmaktadır Yanaklara çene hizasına dek inen namına ayaklı denen takı mevcuttur

Mor kefiye boyamadım
Çoban sana doyamadım
Kuşlar bile yuva yaptı
Serçe kadar olamadım

ve buna benzer dörtlüklerde başa mor kefiyenin de bağlandığını belirtmektedir

Türkmen başlıkları Türkmenlerin yaşadığı tüm coğrafyada yaygın olarak kullanılan bir kıyafet parçasıdır Başa giyilenler ve başa bağlananlar yöre insanının sosyal statüsü ve ekonomik durumlarına kadar takılar takılarak kullanılmaktadır Gümüş takıların aşağı alında görülen Gazi altınlar kadının idareli durumuna kadar bir iki veya üç sıra şeklinde altınlar dizilerek kulanılabilmektedir Kulak hizalarından ayaklı adında çeneye dek inen bir başka takıda mevcuttur
(Türkmenler aralarında dolaşırken pınara gelen kadınların, genç kızmı, evlimi, dulmu, evlenmek isteyip, istemediklerini başa bağladıkları baş bağlarından bilmek mümkündür Ali Rıza Yalgın Cenupta Türkmen Oymakları)

Heril yağlık;
Herilden dokunmuş ince ipekli baş örtüsü
Beyaz baş örtüsü;
Beyaz tülbent yada sıkı dokunmuş ince pamuklu bir dokumadır
Renkli grepler;
Mor, kırmızı, mavi ve sarı renkli grepler

Tepelik;
Fesin tepesine sırma ile yapılan işleme Sırma bitmiş fesin çevresine altın dizilerek giyilir Bu fesler yörede (Harmandalı, BozdoğanlıKösreliYumurtalıkTecirliUlaşlıBakşişKoçar ve diğer Türkmen oymakları ) arasında kullanılmaktadır (Ali Rıza Yalgın Cenupta Türkmen oymakları)
Kadın başlarını anlatan maniler

(1)
Telli fese bağlar moru
Gaşı gara gözü iri
Alem sana imreniyor
Iğranı, ığranı yörü

(2)
Ayağında yemenisi
Kümbet ’cilt geliyor sesi
Sağ yandan yıkılmış da fesi
Giy emmimin dudu gızı

(3)
Başına bağlamış heril
Yorul hey dizlerim yorul
Sabahınan ışıl ışıl
Gez emmimin dudu gızı

(Osmaniye yöresinde ağıtlar ve türküler Mehmet ERKOÇAK, Osmaniye belediyesi kültür yayınları 1997)

Gömlek;

Genel Olarak ipekten yada pamuklu beyaz ya da beyaz zemin üstüne küçük çiçek motiflerinden dokunmuş kumaşlardan yapılır Yakasızdır ve boyun kısımları kaneviçe işi ile işlenmiştir Kolları uzun ve düğmesizdir

Cepken;
Genellikle mavi ilk olarak almak üzere bordo, sarı, yeşil renk kadifeden dikilmiştir Kolları dirsek altına dek uzundur Dağ kolu köylerinde cepken kolları bileklere inecek şekilde uzundur Boyu bel hizasındadır Etekleri hafif yuvarlaktır Ön açık kendinden bono yada ağaçtan üretilmiş tek düğmelidir
Cepkenlerin kol ağızlarından başlatmak üzere yarıya kadar dağıtılmış motiflerle heril denen ipekli böceği ipliği ile işlenmiştir Yakaları, etekleri ve sırt kısımları değişik motiflerle işlenmiştir Cepken kadifenin dışarıda vahşi kumaşlardan ve basmadan da yapılmaktadır Basma cepkenlerin kolları uzundur ve günlük alıştırma sırasında giyilmektedir

Üç etek;
Üç parça şeklide yapıldığından adına üç etek denmektedir Ön iki eteği arkadaki eteğinden kısadır Ön etekler bele sokularak giyilir Eteğin kumaşı basma veya Gutnu dur Satenden de yapılmaktadır Bele sokulan ön eteklerinin iç kısımları farklı alanlara yönlendirilmiş motiflerle işlemelidir Beli önden bağlanır

İlin ova köyleri dediğimiz Çukurova ’da kalan ama bu bölümde nüfusun % 70 gibi büyük bir çoğunluğu yaşamaktadır Resimde görülen kostüm giyilmektedir Üçetek, çiçekli kumaşlardan ve satenden, Cepken kadifeden, içlik ise pamuklu kumaştan tamamlanmaktadır Cepken in sırtı yakaları ve kolları farklı alanlara yönlendirilmiş motiflerle ve herille işlenmektedir Çorap beyaz yün çorap olduğu gibi elde işlenmiş desenli yün işleme biçiminde de olmaktadır

Bu kıyafet ilin dağ kolu köylerinde kullanılmaktadır Üste giyilen cepken Mavi, Bordo,Yeşil kadifeden yapılmaktadır Kadifeden yapıldığında sırtı, yakası ve kolları sırma işleme denen türle farklı alanlara yönlendirilmiş desenlerle işlenmektedir Baş özgür bağlandığı gibi, boyun altından sarılarak arkadan bağlanmaktadır Önlük kaneviçe işi ile işlenmektedir Bele Gümüş kemer takılmakta, jest olarak para kesesi takılmaktadır

Güdük;
İç gömleğinin üstüne giyilen kolsuz bir kıyafettir

Önlük;
Genellikle grem veya greme yakın sarı renkli kumaşlardan yapılır Etekleri pileli, pile üzeri Kaneviçe işi ile işlemelidir Bel kısmı uçkurludur Uçkur üç eteğin tam tersi arkadan bağlanır

Tarabulus Kuşak;

Üç etek ve önlük başlandıktan sonra bele bağlanan kuşaktır İpeksi bir kumaştır Adına tarabus denmektedir katlanarak bele bağlanır

Şalvar;

Beli ve etap ağızları lastikli, peyki kısa dikilmiştir İnce ve aydınlık üst kıyafet renklerine yerinde, yada ipeksi kumaşlardan yapılır Yörede adına tuman da denmektedir

Çorap;
Elde tamamlanmış dağıtılmış renk ve desenlerde yünden yapılabildiği gibi sade beyaz yünden de işlenmektedir

Yemeni;
Altı ham manda derisinden üzeri işlenmiş inek derisinden üretilmiş, kırmızı yada siyah renkte bir tür ayakkabıdır Gavur dağlarının ve Toroslar ’ın yükseklerinde kalan köylerimizde Edik ve postal da giyilmektedir
Jestler;
Beyaz şamata, Para kesesi,Kama
Şalvar:

Şalvar

Şalvar (Kadın)
Bölgenin 5 ilinde de karşılıklı kullanılmaktadır Küçük yöresel incelikleri ise; Şalvar Gaziantep ’te lacivert ve koyu renkli kumaşlardan, peykleri kısa yapılırken, Hatay ’da Siyah ve dikişleri beyaz iplikle dikilmektedir Kahramanmaraş ’ta şalvar, Zeytin yeşili yanları kaytan işlemeli ve gösterişli bir işleme görülmektedir Adana ’da şalvar siyah renkte işlemesiz, peyki diz hizasına değin uzun olarak dikilmektedir Osmaniye ’de ise şalvarlar renk olarak koyu renkler hakim genel olarakta siyah renkten ve Zeytin yeşilinden dikildiği görülmektedir Peyki Adana şalvarı gibi uzun olmamakla beraber, cep ağızları ve ayak ağızları işlemeli yapılabilmektedir sonuç olarak şalvarın bölge illerinin karşılıklı bir kıyafeti olduğu görülmektedir
Börk:

Börk
Börk başa giyilen bir kıyafettir Osmaniye, Gaziantep, Hatay ve Kilis illerinde küçün incelikler dışında bir birine çok yakındır Gaziantep ve Kilis ’te adı değişik olduğu gibi jest olarak siyah Ahmediye veya siyah Poşiler kıvrılarak sıkıca bağlanırken, Hatay ’da bu jest, beyaz Poşi olarak bağlanmaktadır Osmaniye ’de ise börk yazlık giysi olarak giyilmekte ve etrafına kefiye veya siyah ve klahverenkte poşiler sarılmakta, kefiye ucu sol yanağa dürüst salınmaktadır Osmaniye börkünde koni uzunluğu artı değildir ve püskül abartılmamıştır (Bir Takım köylerde ailelere börk yapmalarından nedeniyle börklüler ya da börklüoğlu diye anılmaktadır Osmaniye ’nin en büyük mahallelerinden Rahime Hatun Mahallesi Muhtarı İsmail BÖRKLÜOĞLU ’nun soyadı da sülale lakabından alınmaktadır)
Aba:

Aba
Yöredeki en keskin müşterek kıyafetlerden öncelikle geleni ise; Aba adı bahşedilen ve yünden yapılan, kolları dirsekte, boyu uyluk hizasında olan (fotoğraf1) de görülen kıyafettir Aba bölgedeki illerde karşılıklı kullanılan bir kışlık kıyafettir Kahramanmaraş ’ta “Maraş abası olarak kullanılan Aba, Gaziantep ’te Taşçı Abası, Kilis ’te Barak Abası, Osmaniye ’de Boz Aba olarak kullanılmaktadır Oysa; Yöresel inceliklerle motif ve desen olarak ayrılmıştır Maraş ’ta siyah, Kırmızı, yeşil çizgili şekilde dokunurken, sırtı sandıklı denen çeşitli Türkmen kilim ve çiçek motifleri işlemelidir
Gaziantep ’te abanın dokuması aynı, desenleri daha ince zarif yapılmıştır, Genel Olarak Kilis ilinde kullanılan Barak abası Gaziantepte aynı şekli ile kullanılmaktadır Bu abanın rengi bordo dur, sırt işlemelerindeki desenler daha ince ve zariftir
Osmaniye ’de kullanılan aba tekstil olarak aynısı ancak; sırt işlemeleri, değişik Türkmen motifleri ve çiçek motifleri ile süslenmiş yaka kısımları tamamlanmış, koyunun kendi “Natürel yünü boyanmadan kullanıldığı için namına “Boz Aba denmiştir Boyama yapılarak kullanma şekli ise Nar kabuğu ve “Boruk denen bitkinin boyasından elde edilen açık kahverengi bir renk oluşturularak kullanılmıştır Genel Olarak siyah beyaz veya mavi beyaz dolgun iplikten dokunmuştur (Osmaniye ’nin Kumarlı köyünde Gök soyadı ile aşina ailenin lakabı Abalılar dır Abalılar lakapları bu aileye Aba tekstil işi ile istikal etmelerinden dolayı verilmiştir Abalının dokuduğu Abaya diken geçmediği söylenmektedir,)
Osmaniye yöresinde dokunan Boz Abanın her erkeğin kendi hanımı göre dokunarak giyildiği kaynak şahısların ifadelerinden anlaşılmaktadır
Yemeni:

Yemeniler
Iki Taraflı öteki kıyafette yemenilerdir Yemeniler yapı ve dikim modeli itibarı ve hammadde olarak iki taraflı ama renk itibarı ile farklıdır Adana ’da siyah ve ince topuklu, Gaziantep, Kahramanmaraş, Kilis ’te Kırmızı ve topuksuz, Hatay ve Osmaniye ’de topuksuz ve siyahtır Fakat Osmaniye ’nin dağ kolu köyleri olarak aşina Gaziantep ve Maraş ’a yakın köylerinde Kırmızı yemeni de yaygın olarak kullanılmıştır Osmaniye ve Adana illerinde kullanılan siyah Yemeninin namına yörede “Kars yemenisi denmektedir (Kars Osmaniye ’nin Kadirli ilçesinin eski adıdır)
Osmaniye yolların birleştiği noktada olduğu gibi, kültürlerinde birleştiği noktada bulunmaktadır
sonuç olarak:
Benzer Türkmen oymaklarının bir arada yaşadığı, coğrafyada öbür kültürlerin olması düşünülemez Ahali kültürünü de sıkıştırarak il yada ilçe düzeyine indirerek baskı yapmak kültürümüze vurulmuş bir darbedir Özellikle Halk oyunları ve Yöresel kostümlerin böyle bir sıkıştırma sonucu zarar göreceği bir gerçektir Millet oyunlarımızda ve yöresel kostümlerde ililçe ve köy yerine “Alan ifadesinin kullanılmasında Ahali oyunlarımız ve varlıklı kültürel değerlerimiz açısından fayda vardır
Tarihi bölgenin diğer illeri değin eski olan Osmaniye siyasi yapılanmasının il statüsü kazandığı 1997 yılında yeni il olmuş bir mesken merkezi olarak düşünmek son derece hatalı bir saplantıdır Osmaniye yöresel kostümlerini ve Ahali oyunlarını ele alırken bölgenin öteki illeri ile kültürel açıdan benzer ağırlıkta değerlendirilmelidir Bulunduğu coğrafyada kültürlerin birleştiği noktada bir il merkezi olan Osmaniye ilinin bu özelliği dikkate alınmalı ve buna tarafından değerlendirilmelidir *
 
858,460Konular
981,084Mesajlar
29,524Kullanıcılar
axxaSon üye
Üst Alt