Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Osmanlı Meskukat Lügati

Osmanlı Meskukat Lügati
0
60

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,764
Etkileşim
85
Puan
48
F-D Coin
0
Osmanlı Meskukat Lügati 1223 osmanlı parası osmanlı lugatı isim lugati 1223 parası değeri Adli Altın Adli Atik Altın : IIMahmud dönemi 14cülus yılında darbedilen ve IIMahmud'un mahlasıAdliile anılan bu paralar bütün,yarım ve çeyrek tipleri ile 3 öbür şekilde tedavül edildi İslam ansiklopedisinden aldığımız bilgiye göre tam 12,yarım 6,çeyrek ise 25 kuruş kıymetindeydi (Hatalı olarak 25 yazılı, 3 olmalıdır) Ayarları 19 kırat olup tura yüzünde tuğra ,yazı yüzünde ise, duribedarebe fi Dari’lhilafeti’l aliye yazıyordu Akçe: Osmanlı İmparatorluğunun kuruluşundan IIMahmud döneminin sonlarına kadar kullanılan gümüş para birimidirRumca “aspro kelimesinden gelirOsman Gazi’ye ait akçenin (tek örnektir) açık havada başta Bursa’da 1327’de Orhan Gazi göre kestirilmiştir Birincil örnekleri,900 akort gümüşten,1152 gram (yaklaşık) ağırlığındaydı Bu önem zamanla değiştirilmiş,575 kırat, IIMehmed(Fatih) devrinde 525 kırata,sonra 4 kırata, Süleyman (Kanuni) vaktinde 375,350,275 ve 250 kırata düşmüş, sonunda 100 dirhem gümüşten 500 akçe kesilerek son halini almıştır Ilk dönemlerde 900 olan gümüş ayarı,IIBayezid devrinde 850’ye daha sonraları da 465’e dek inmiştirAltınla karşılaştırıldığında akçe, Fatih’in sultanisi karşığı 10 Orhan akçesi idi Bu altın bugünkü Cet liranın sözde ağırlığındaydıIIBayezid’in sultanisi devrinin akçesiyle 54,Yavuz ve Kanuni’nin sultanileri 60,IISelim’in altını ise 63 akçe karşılığı idi Sultan Süleyman 100 dirhemden 500 akçe kesilmesini kanun haline getirmiş iken sonraki yıllarda bu kanun terkedilmiş 100 dirhemden 2000 akçe kesilir olmuş altın fiyatları da 120 Akçeye,kuruş fiyatı 45 akçeden 80 akçeye çıkmıştı Ilk akçelerde tarih yoktu, ilk kez Şimşek Bayezid vaktinde akçelere tarih kondu(Hicri792)Bir taraflarında sözcüki şahadet ile 4 halifenin adları diğer tarafda hükümdarın adı yazılırdıŞimşek’ın Ankara savaşıyla Timur’a yenilmesi ile başlayan Fasılai Saltanat veya Fetret Devri’nde Çelebi Mehmed ilk kez paraların bir kısmının üzerine Timur Gürkan biçiminde kendi adı ile birlikte Timur’un da adını koydurmuş (Hicri 806) ve onun egemenliğini tanımıştıRahmetli hocam MBülent Coşkun’un tabiri ile bu “dehşet paraları Osmanlı’nın yeniden birliğini kurması ile (Hicri 816) Timur’un adı kaldırılmıştıYıldırımın oğlu Emir Süleyman’ın kestirdiği ilk akçelerde de Tuğra’nın ilk kez kullanıldığı görülürYine bu dönemin bitişi ile ilk kez Çelebi Mehmed’in unvan kullandığı ,adını “Sultan İbni Sultan Mehmed İbni Bayezid Han (Bayezid Han’dan Sultan oğlu Sultan Mehmed Han) biçiminde yazdırdı ve “Halidemülkehu,Halled Allahe mülkehu(Allah mülkünü korusun,devamlı kılsın)duasını da “azze nasrühü(Allah,aziz yardımları ile galip kılsın) şekline çevirdi IIOsman (Genç) zamanında onluk akçe basıldı ve zamanın darphane emini Bekir Efendi’nin adıyla millet aralarında Bekir Efendi Akçesi adıyla anıldı Akçei Büzürg Gümüşi Sultanıyye Muhammed Hani : Osmanlıda öncelikle 1470’de (IIMehmedFatih) bastırılan 10 ‘luk akçe Alman Talarisi : Bu günkü Doların isim babası bu alman parası orta ve yeni devir Avrupasının moda para birimiydiOsmanlı topraklarında da yaygın biçimde kendisi ve benzerleri tedavül etti(Zolta maddesi) Arslanlı Kuruş : bkz Esedi Aspro Asapire : Osmanlı tebaası Rumlar göre akçenin söyleniş biçimi,bununla beraber kelime itibarı ile akçe’nin orijinal kelime yapısı Azze: Aziz olsun anlamında dua Balad Beled : Aydın’da antik Milet şehri üzerine kurulan mesken yeri Bilyon Billon: %50'den altında oranda gümüş içeren bir alaşımdır Doğal olarak da bulunabilir Beşlik : Osmanlı para birimi,GuruşKuruş’un sekizde biri,5 para,IIMahmud vaktinde darbedilen Cihadiye 5 kuruşa da beşlik denmiştirAbdülmecid döneminde başlayan ve cumhuriyete değin süren para silsilesinde Mecidiye (20 Kr)nin dörtte biri gümüş beş kuruşa da bu ad verilmiştirBu paralar cumhuriyetin ilk yıllarında da beşlik ismi ile tedavül etmiştir Buçuktepe Vakası : 1446’da Edirne’de IIMehmed Fatih’in birinci saltanatının bitmesinin başlıca sebebi olan ilk yeniçeri ayaklanmasıdır Birincil defa para ayarının düşürülmesisikke tağşişi olayından rahatsız olan yeniçeriler isyan eder ve yevmiyelerine yarım akçe (buçuk) zam yapılarak hadise yatıştırırlır Asker, bu olaydan sonradan IIMehmed’i sevmez ve güvenmez IIMurad her tarafta tahta geçer Buçuktepe,bugün Edirne kent mezarlığının olduğu yerdir Buğday : Önem ölçüsü, 051 gram Bukşa : bkz Usmani Canca Ceza: Canca, Trabzon yakınında yer alan Gümüşhane'dir Evliya Çelebi diyor ama : Kale, Fatih Sultan Mehmed Han'ın eline girmiştir O asırda burada bulunan madeni sim hiç bir diyarda yoktu Şehre o süre da Gümüşhane denilmişse de Defterhaneî Âli Osman'da Canca yazılmıştır (EVLİYA ÇELEBİ SEYAHATNAMESİ deri1) Cebi Hümayun akçası : Sadece Bursa’dan toplanan vergiden padişahın şahsına verilen 5,000 altın liraBu özel aidat Tanzimat ile kaldırılmıştır Cedid: Yeni, şimdiye değin kullanılmamış Cedid Adli Altın : Adli veya Atik Adli altınların taklitlerinin çoğu kez ele geçirilmesi ve altın ayarının 19'dan 17'ye düşürülerek hazineye kazanç temini amaçlanarak bitmiş darbedilen bu sikke tipine Cedid (yeni) adli altın adı verilmiştir Önceki tipten öbür olarak Tuğranın çevresine “Sultanı Selatini Süre Mahmud Han,yazı yüzüne merkeze duribe fi Kostantiniyet’ilmahruse çevresine de “dame mülke(hu) ve saltanatühu yazılmıştır (AH 1239, AD1823) Cedid Eşrefi : Istanbul ve Mısır'da basılan Eşrefi altınlar rayiç olarak eşdeğer tutulmasına karşın ne tartma ne de akort olarak birbirini tutmuyor, İstanbul darbı altınlar Darı’a götürülüp burada eritiliyor piyasadaki Darı altınının durmadan çoğalmasına sebep oluyordu Bu duruma mani olmak için bakır ve gümüş ek edilen yeni altınlara Tuğra basılmış, 300 akçeye karşılık olacağı benimsenen bu yeni paraya Cedid Eşrefi adı verilmiştir Bu paralar çoğalıncaya kadar öteki altınların darphanei Amire’ye getirilerek eritilmesi ve yeni tipde tuğralı olarak darbedilmesi için için irade çıkmış Darı valisine de ferman ile 22 ayarda 100 adedi 115 vezine eşit sikke kesilmesi emrolunmuştur(Hammer ,12c,409) 1696 da IIMustafa namına farbedilen bu tuğralı paralar altın üzerinde birincil uygulama olması açısından çok önemli olup, örnek teşkil etmiş, her ne kadar Cedid Eşrefi adı verilmişse de insanlar arasında Eşrefi adı ile ya da Tuğralı Altun adı ile anılmaya devam etmiştir Bu ad zamanla Zeri Mahbub şekline dönüşecektir Cedid İslambol Zeri İslambol : Cedid Eşrefilerin istenen beklentiye cevap vermemesi üzerine 100 adedi 110 dirhem varmak üzere 1716’da basılarak piyasaya sürülmüş bu altın parada kenarlar zincirli, dairenin çevresi nakışlı bir yüzü sadece Tuğralı yazı yüzünde ise “duribe fi Islambol yazılı idi 3 kuruş değer ile tedavül etmiş bu altına Zeri İslambol adı da verilmiştir Cedid Zencirikli : İbrahim Artuk, İslami Sikkeler Kataloğu IIden aldığımız bilgilere tarafından Tebriz Seraskeri nin talebi üzerine Tebriz’de bir darphane kurularak burada 24 akort altından 100 adedi 110 dirhem ağırlığında 400 akçe kıymetinde altın paralar basılmış(1138 hicri, 172526 miladi,IIIAhmed dönemi) bu paralar önce İstanbul altınları ile eş değer tutulmuş, Tiflis ve Revan’da da bu müşteri darbı gerçekleştirilmiş fakat ayar konusunda peşine düşüp takip eden günlerde sahtekarlık yapıldığı tesbit edilmiş, Tebriz darphanesi önce uyarılmış daha sonra Istanbul’da bastırılan örnekler gönderilmiş, yanlışda ısrarın devamı üstüne bu darphaneler kapatılmıştır Cezayiri Bahri Sefid: Eyalet,17yy başında Gelibolu, Eğriboz, İnebahtı, Karlıeli, Mizistre,Rodos ,Midilli, Kocaeli, Biga, Sığla ve Sığacık, Sakız, Nakşe ve Mehdiye sancaklarından oluşuyordu 19yy ortalarında merkezi önce Çanakkale’ye sonra da Sakız’a nakledildi Kıbrıs da bu dönemde eyalete tabi sancaktı Cezayiri Garb Ocağı : Cezayir ve çevresi Cezayir Cihadiye : IIMahmud döneminde 3cülus yılında harp masraflarını çıkartmak maksadı ile tedavül ettirilen gümüş beş kuruş Cihari Yari Güzin : Dört Halifenin (Ebubekir, Ömer, Osman, Ali) Osmanlı paraları üzerindeki karşılıklı ismi Cülus : Arapça oturmak anlamındadırPadişahların tahta geçmesi anlamındadır Cülus Bahşişi : Yeni padişahın tahta geçişi sebebi ile ulemaya,askere ve memura bahşedilen bahşişStandart ışık halkası gelen açıklama tıpkı şöyledir , “kullarımın cümle bahşiş ve terakkileri makbulümdür,verilsin Bu olayı kanun haline getiren Fatih Sultan Mehmed’dir Çekirdek : 0,8775 gram ağırlığında ölçü birimi Çeşnici : Basılacak altın ve gümüş paranın ayarını tutturan,kontrol eden birey Çeyrek: Farsça Cihar (4) ve yek (1)(tavla oynayanlar bilirler)kelimesinden bozularak dörtte bir anlamında kullanılmıştır Çil akçeakça : Tam ayarında yeni basılmış para Çürük akçe çelimsiz akça Züyuf akçe : Ayarı düşük bozuk para Dame Mülkuhu: Mülkü daim olsun , ülkesi hep yaşasın Darbhane : Para basılan yer Darbhane emini : Devlet darphanesinin sorumlusu Darbhanei Amire : Osmanlı Devlet darphanesinin devlete ait adı Kuytuül Hilafe : Hilafetin kapısı anlamındadır, İstanbul kast olunmaktadır Sıcacıkül Hilafe altını : IIMahmud döneminde 2 kez basılan altın, Surre altını da denirdi Davud Yıldızı (Mührü Süleyman) : Bu günkü İsrail devleti bayrağında da bulunan iki üçgenden oluşan yıldız Bu motif ilk dönemlerindeki sikkelerden, son dönem kağıt paralarının filigranlarına değin Osmanlı paralarında yer almıştır Denk : 0,8775 gram yük birimi Dersaadet : Istanbul'un diğer bir adı Dımışk: Şam Dinar: Birincil İslam devletlerinin altın parasına verilen genel isim Latince, denarius kelimesinden gelmedir Dirhem : Okkanın dörtyüzde birine tekabül eden ölçü birimidir Osmanlı ekonomik hayatında aşağıdaki tabirlerle kullanılırdı : dirhemi ceyyid bozukgirift olmayan dirhem,gümüş para, “dirhemi halis,saf gümüşten ibaret olup başka bir maden ile karışık olmayan dirhem, “dirhemi örfi onaltı kırattan ibaret dirhem, “dirhemi rayic lüzum ceyyid gerek züyuf olsun halk aralarında alınıp verilen dirhem, “dirhemi şer’i ondört kırattan ibaret dirhem (zekatta, mehirde, diyette, nisabı sirkatde muteber olan da bu dirhemdir) Dirhem,daha fazla Doğu Anadolu,Güneydoğu Anadolu ve Arapça konuşulan Osmanlı topraklarında kullanılırdı Araplara da İran’dan geçen bu para birimi, Osmanlı devleti kadar ticari hayatın devamlılığının bozulmaması adına fethedilen bu topraklarda benzer tipde darbedilerek kullanılmaya devam etmiştir Dirhemen Fıddıyyen Raicen Fi’l Vakt : Osmanlı hukuki belgelerinde ,günün geçer parası ile şu kadar gümüş dirhem manasında tabirdir Duka : Osmanlıların Floransa’ya verdikleri isim DukaDüka altını : Osmanlı altını kıymetinde Venedik ya da Floransa altını Ebukelb Esedi : Arslanlı Kuruş'a doğu anadolu'da verilen isim Kelb arapçada köpek demektir Paranın üzerindeki arslan köpeğe benzediğinden bu isimle anılmıştır (bkzosmanlimeskukatlugati5c54d83e2d2ccgifalt :A :A :Alman Taler , Zolta ) El Adaletli, El kamil, Ebul Lutf : Lutuf sahibi,adil olan,yargı dağıtan ve olgun Esedi : Arslanlı guruşkuruş, Osmanlı topraklarında ticarette kullanılan üstünde arslan devlete ait bulunan gümüş Hollanda parası 80 akçe kıymetindeydi Eşrefi : Akkoyunlular devrinde kullanılan gümüş para, 50 akçe kıymetindeydi Eşrefi altın : Yavuz Sultan Selim Mısır’ı aldıktan sonradan orada adına bastırdığı altın paraya Mısırlılar göre verilen ad Fıdda: Gümüş anlamında olup zaman zaman Osmanlı paralarında tuğra altına yazılırdı (misal Mahmud II,Trablusgarb 122328 40 para) Fındıkı Fındık altını : IIIAhmed vaktinde 23 ayar 3,4575 gram ağırlığında kesilen altın para Ağırlığına tarafından adlandırılırdı, fındık, birbuçuk fındık, iki fındık gibi Birincil adları Cedid zeri İstanbul iken Darı’da önce zincirli sonradan fındık adıyla tanınmışlardır Fii Miri : Devlet tarafından konulmuş fiyat Filandire : Felemenk ya da Hollanda’ya Osmanlılarca verilen isim Filordin : Floransa’ya Osmanlılarca bahşedilen ad Filori Filuri Düka : Floransa’da XIyüzyıldan önce basılan üstünde zambak resmi yer alan altın paraAynı zamanda Osmanlı topraklarında tedavül eden yabancı memleketlere ait altınlara bahşedilen genel isimdir Firade : Darphanede kullanılan nizami akortAltın için binde 916,666 gümüş için binde 930’du Firançe : Osmanlıların Fransa’ya verdikleri isim Firenk : Önce Fransızlara sonradan tüm Avrupalılara verilen isim Fitil : Önem ölçüsü,002505541 gram Frengistan : Avrupa’ya bahşedilen isim Garb Ocakları : Trablusgarb,Tunus ve Cezayir Gazi: Insanlar dilinde Hayriyeya da Sandıklıolarak bilinen IIMahmud'un tahta çıkışının 21 ve 22yıllanrında bastırılan altın Ön yüzünde, besbelli tuğra çevrede Sultan, Selatini zaman, diğer yüzünde duribe fi kostantiniye 1223, çevrede Gazi Mahmud Hanyazısı vardır Gresham Kanunu : Osmanlı'da tedavüldeki paralar ağırlıklarına kadar değil adetlerine tarafından hesaplanırdı Bunla tedavüldeki benzer müşteri paraların maden ağırlığının kimseye ilave kazanç getirmesi engelleniyorduAksi halinde herkes elindeki ağır paralarını aynı kıymetde operasyon görecek fakat maden olarak daha az kıymetde paralarla başkalaştırmak üzere darphaneye götürürdü ancak buna da Gresham Kanunu denir Habbe : 71 miligramlık tartma ölçüsü, 2 arpa adam başına bir habbe sayılırdı Hakanül bahreyni : Denizlerin sultanı Halled Allahu mülkehu : Allah mülkünü aralıksız kılsın Hayriye altını : IIMahmud’un 21 ve 22cülus yılında çıkartılmış altın parasıdır,bütün yarım ve çeyrek elde etmek üzere üç çeşittir Hicri sene (AH) : Peygamber Efendimizin Mekke’den Medine’ye hicretleri sebebi ile başlatılan müslüman takviminin yılı Hicri yıl ,günümüzde kullanılan yıldan 11 gün daha kısa olduğundan aylar durmadan yer değiştirir, en belirgin örneği Ramazan ayının her yıl 11 gün geriye gelmesidir İbrahimi : Sultan İbrahim döneminde bastırılan 10’luk akçe İrsaliye Akçesi : Darı’dan her sene gelen padişahların cep harçlığı Bu para ,17yüzyıl ortalarında 600,000 altın civarındaydı Kabe altını : Darülhilafe veya Surre altınının diğer bir adı Kantar : Ağırlık ölçüsüdür,44 okka ya da 56,4444 kilograma eşittir Karabeşlik : Karakuruş aksamından beş kuruş Karakuruş : Mevcut hesaplı sıkıntıyı onarmak için IIMahmud'un 21cülus yılında hafıza edilen bu dahiyane (!) keşif neticesi,düşük ayarlı (%17 ila 22) gümüş ile para basılmış,bu paralar insanlar tarafından kullanıldıkça yüksek bakır oranı sebebi ile kararmaya başlamış ve bu kuruşa karakuruş veya bu müşteri paralara (5 kr,100 para,40 para,20 para,10 para) karakuruş aksamı denmeye başlanmıştır Kebir : Büyük Kese : Madeni paranın konduğu deri ya da kumaş torbaPara ölçüsü:II:Mehmed (Fatih)devrinde 1 kese 30,000 akçe,Kanuni devrinde 20,000 akçe olarak karşılık bulmuştur16yüzyıl sonlarında 1 kese 50,000 akçe olarak hesaplanırdı Kırkıcılık Akçe kırkıcılığı : Bilhassa yahudilerin sikke tağşişi dönemlerinde eski ağır akçelerin kenarlarını kırparak gümüşlerinden çalmaları olayı Kıtmir : 0,02045415 gram Kıyye : Okka’nın öteki adıdır400 dirhem karşılığıdır Mangır : Akçenin dörtte biri değerinde bakır sikke Kelimenin Moğolca mungunmongon’dan geldiğini biliyoruz Osmanlılarda renginden dolayı buna, “kızıl mangırdendiği gibi,ırk aralarında da “pul olarak da geçerİslam dünyasında mangır daha ziyade Osmanlı bakır sikkesi için kullanılır Osmanlı’da birincil mangırın Orhan Gazi vaktinde darbettirildiği öne sürülürse de örneği görülmediğinden bu tesbit muallaktadır Muhakkak olan IMurad döneminde mangırın var olduğudur oysa, örnekleri de elimizdedir 1879 kararnamesi ile Sultan Abdülhamid Han döneminde tedavülden kaldırılmıştır Maydın : Medini'nin öteki bir adıdır Mecidiye : Adını Sultan Abdülmecid’den bölge bu gümüş para devam eden padişahlarca da ayarı ve ağırlığı bozulmadan bastırılmış ve cumhuriyetin ilk yıllarına kadar tedavülde kalmıştırAltının beşte biri kıymetinde 20 kuruşluktu Medini : Genelde Mısır, Sudan ve Süveyş kıyılarındaki Osmanlı topraklarında kullanılan takriben 2 akçe kıymetinde gümüş para birimi İsmail Galib Medinikelimesinin tarihçesinden bahsederken Halife Müeyyed zamaınında bastırılan paralar Müeyyididendiğini bunun zamanla değişrek önce Mididaha sonra da Medinişeklini aldığını anlatır Hammer 1568'de (976 AH) Venedik Düka'sının 41 Medini ile benzeşen tutulduğunu, aynı yıllarda bir Sultanii'nin 8082 akçe ettiğini, bundan hareketle bir Medini'nin 2 akçe kıymetinde olduğunu anlatır Mehmed : Mim, he, mim, dal şeklinde yazılan bu ad arapça Muhammed karşılığıdırTürk inanışı ile peygamber efendimizin adının taşınmasının kuvvet olduğu ve Ona duyulan hürmet sebebi ile türkçeleştirilmiş Mehmet şekline gelmiştir Miskal : Birbuçuk dirhem ya da 24 kırat veya 4,81125 gram ağırlığında ölçü Novaberde : Sırbistan'da Priştina'nın 14Km doğusunda bulunan Novaberde, altın ve gümüş yatakları bakımından varlıklı bir ticaret merkezi idi Burası birincil kez IIMurad zamanında 1441'de (841 AH) Osmanlılar göre fethedilmişse de Segedin Muahedesi ile bitmiş sırplara verilmişti 1455'de (859 AH) Osmanlı Hükümeti bir önceki başarısızlığını telafi etmek üzere baştan sefere çıkmştır Fatih Sultan Mehmed'in bana kalırsa idare ettiği bu seferde, Kratova'ya gelindiğinde madenleri ile ünlü Novaberde'nin de alınmasına karar verilmiş, 40 gün dek süren kuşatmadan daha sonra şehir halkı ele geçirilmiştir Nuhas : Bakır anlamında olup ara sıra Osmanlı paralarında tuğra altına yazılırdı, misal Mahmud II,Trablusgarb 122328 mangır Orduyu Hümayun : Sefer sırasında ordu ile birlikte hareket eden seyyar darphane Osmani : Medini ya da İkilik Akçe'nin diğer bir adı Para : IVMurad devri ile basılmaya başlanan bir sikke birimi Pe : Arap alfabesinde olmamasına karşın Türk etkisi ile Farısiden alınan parapare anlamındaki bu harf yeniden Darı darblı madeni paralarımızda tuğranın aşağı bulunurdu ,solunda rakamı olurdu10p 10 para gibi Pul : Para’nın diğer bir adıdır Sagir : Küçük Sah : Hakikidir,sahihtir manasına zaman zaman para ya da evrakın üstüne vurulan denetleme damgasıdır Sandıklı : Hayriye altınının öteki bir ismidir Serbrenice : Bugün BosnaHersek'te bulunan Serbrenice, darphanesi ve bugün bitkin olan gümüş madenleri ile meşhurdu Evliya Çelebi, Serbrenice hakkında kısaca şu bilgileri veriyor : Serbrenice, bulgarca ve sırpça gümüş manasına olup bu kalenin dağlarında deha gümüş madeni bulunmakla bu ad verilmiştir (EVLİYA ÇELEBİ SEYAHATNAMESİ cilt5) Sikke Tağşişi : Akçenin ayar ve tartısını devirmek Sikke Tashihi : Sikke tağşişinin tamamen tersinin padişah emri ile yapılması Sikke Tecdidi : Tahta geçen padişah ilk olarak para bastırır,selefine ait paranın da tedavülünü yasaklardıEski akçeler darphaneye döner,her yerde işlenir, bu sırada ara sıra ağırlığı ile oynanır,düzenli olarak ağırlığı düşürülürdü Bu şekilde halk müziği farkında olmadan gizli gizli vergilendirilirdi IIMehmed buna tekrar tekrar başvurmuş her defasında akçe ağırlığı bir buğday düşürülmüştür (1444, 1451, 1460, 1475, 1481) Sultani : öncelikle Fatih (IIMehmed) döneminde bastırılmış takriben 3,45 gram ağırlığında alışılmış Osmanlı altın parasıdır Diğer bir adı da “Altındır Sultanül berreyni : Karaların sultanı Surre altını : Osmanlı padişahlarınca her yıl hac için surre alayları oluşturulur ve hacca dışarı giden bu kafile yolu üzerinde yer alan ihtiyaç sahiplerine para dağıtarak Mekke ve Medine'ye gider, bu kutsal topraklarda yaşamış ve burayı ziyarete gelenlere yine para dağıtırdı Dönüşe geçmeden önce bir sonraki alayın gelişine dek hasıl olacak ihtiyaçlar ve bakım onarım masrafları için de para bırakılırdı Bu meslek için zaman zaman özel olarak para da basılmıştır (Bakımlıül Hilafe altını) Şahi : İran kaynaklı bu para birimi,Osmanlı'nın Azerbaycan ve güneyindeki topraklarında tedavül etti Akçe karşılığı daha kıymetli ve itibarı daha yüksek olduğundan çabucak yaygınlaştıİran'a komşu darphanelerde basımına izin verildi Bunlardan bazıları Bağdad, Basra, Haleb, Amid ve Van'dır1513'de gümüş sikke olarak bir miskal 4,608 gr ağırlığında takriben 65 akçe değerindeydi IISelim Amid darphanesinde şahinin yerine selimi adıyla bir sikke kesilmesini emretti ise de şahinin de basımı sürdü 1583'de doğu darphanelerinde basılan ayarsız ve bozuk vezinli şahiler toplattırıldı158889'da Istanbul'da şahinin değeri 8 akçe olarak belirlendi Ş(ın) : Arap alfabesindeki bu harf Mısır darblı Osmanlı madeni paralarında tuğranın aşağıda kuruş yerine kullanılırdı, bu harfin derhal solunda ise rakkam ise paranın değerini gösterirdi , 100 ş 100 kuruş gibi Tashihi Sikke : 1840 tarihinde paranın ayarına ve ağırlığına son şekli veren sikke düzenlemesi ile paraya getirilen standard şekli veren kanunname Fermanla ilan olunan bu standartlar Osmanlının ardına kadar bozulmadan devam etmiş, cumhuriyetimizde de bastırılan altın paralarda bu sistem benzer kalıplar revize edilerek sürdürülmüştür Trablusşam : Bugünkü Suriye,Lübnan ve İsrail’in bir bölümünü kapsayan Osmanlı eyaletidir Terakki : Ücrete yapılan zam Tuğra : Hükümdar işareti anlamındadır 3 tuğ ve imzadan oluşan bu muhabere keza hükümdar için keza düzenlenirdi Genelde paranın bir yüzüne basılırdı Bugün dilimizde kullandığımız yazıtura ifadeside paranın bir yüzünün yazı diğer yüzünün tuğra olmasından kaynaklanır Paralarda ilk olarak Emir Süleyman akçelerinde görülür Tutili Flori : Cenova , Ceneviz altını Usmani : Yemen bölgesinde kullanılan gümüş para birimi Diğer adı Bukşa'dır Yaldız altını : Venedik dükasının öteki bir adı Yarım Zolta : İki, ikilik, çift, çifte anlamındadır Daha ziyade arapça konuşulan kuzey afrika topraklarında ırk aralarında bu ifade kullanılmıştır Yasakçılar : Çarşı Pazar gezerek eski hükümdarlara ait paraların tedavülünü önleyen görevliler Tartma : İki keseden oluşan 40,000 ila 100,000 akçe arasında değeri değişen para ölçüsüdür Zeri Mahbub : IIMustafa tarafından ilk kere bastırılan tuğralı altın paraya Darı’da verilen isimdirBu ad yayılarak Istanbul da dahil almak üzere bütün Osmanlı topraklarında kullanılmıştır Zevc : İki, ikilik, çift, çifte anlamındadır Daha ziyade arapça konuşulan kuzey afrika topraklarında millet aralarında bu anlatım tarzı kullanılmıştır Zolta ZolotaAtik Zolta : Alman Taler’i misal alınarak yapılan gümüş ya da bilyon para birimiBu bölüm Osmanlı kuruşuna misal olmuşturAlman Taler’i insanlar dilindeki adı ile Alman Talarisi Osmanlı topraklarında da tedavül etmiş,15 taler ,bir düka veya Osmanlı altını sayılmıştırZolta son dönemlerinde 30 para kıymeti ile IAbdülhamid dönemi sonuna kadar tedavül etmiştirBelirgin özelliği tuğrasız olmasıdır GURUŞ: Guruş ya da 40 para Osmanlı Devleti'nde ilk kez 1687 (hicri 1099) yılında sultan II Süleyman döneminde kullanılmıştır İçerdiği gümüş ayarı değiştirmek ile birlikte Osmanlı'da imparatorluğun sonuna kadar kullanılmıştır KAİME :Osmanlı İmparatorluğu’nda ilk banknotlar idari, sosyal ve hukuki reformların gündeme geldiği tanzimat döneminde tedavüle çıkarılmıştır Banknotlar bu dönemde olarak reformların finanse edilmesi nedeniyle basılmıştır Birincil Osmanlı banknotları Abdülmecit tarafından 1840 yılında “ Kaimeı Nakdiyeı Mutebere adıyla, bugünkü dille “Para Yerine Geçen Kağıt, bir anlamda para olmaktan fazla faiz getirili borç senedi ya da define bonosu niteliğinde elde etmek üzere çıkarılmıştır Bu paralar basımevi baskısı olmayıp, elle yapılmış ve tanesine de resmi mühür basılmıştır Kaimelerin süre içerisinde taklidinin kolayca yapılması ve kağıt paraya olan güvenin azalması nedeniyle 1842 yılından itibaren matbaada bastırılmasına başlanarak, el işi olanlarla değişimi sağlanmıştır Osmanlı İmparatorluğu’nda 1862 yılına dek değişik şekil ve miktarlarda kaime ihraç edilmiştir Osmanlı İmparatorluğu’nda, 1856 yılında İngiliz sermayesi ile kurulan Osmanlı Bankası “Bankı Osmani, 1863 yılında Fransız ve İngiliz ortaklığında “Bankı Osmanii Inanılmaz adıyla bir devlet bankası niteliğini kazanmıştır Osmanlı İmparatorluğu’nun çoğu kez Avrupa piyasalarından borçlanmak zorunda kaldığı dönemlerde İngiltere ve Fransa, devletten ziyade, kendi idaresi altındaki bu bankaya güven duymuş ve finansal ilişkilerini bu banka kanalıyla yürütmeyi seçim etmiştir Osmanlı İmparatorluğu, Osmanlı Bankası’na hükümetin hiç bir biçimde kağıt para basmayacağı ve başka bir kuruma da bastırmayacağı taahhüdünde bulunarak, 30 sene vakit ile kağıt para ihracı imtiyazını vermiştir Osmanlı Bankası ilk olarak 1863 yılında, istendiğinde altına çevrilmek üzere, Maliye Nezareti ve kendi mühürlerini taşıyan banknotları tedavüle çıkarmış, 18631914 yılları arasında da değişik şekil ve miktarlarda banknot ihraç etmiştir Yukarıda belirli taahhüt verilmekle birlikte, Osmanlı yönetimi Osmanlı Bankası ile anlaşarak, halk aralarında 93 Harbiolarak tanıdık 18761877 OsmanlıRus Savaşı sırasında, savaş masraflarını karşılayabilmek amacıyla kaime ihraç etmiştir EVRAKI NAKDİYE : Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı Bankası hükümetin avans ve banknot ihraç isteğini geri çevirmiştir Bu anlaşmazlık, Banka’nın savaş döneminde banknot ihraç ayrıcalığını kullanmayacağını açıklaması üstüne giderilmiş ve Osmanlı yönetimi, 1915 yılından itibaren altın ve Alman define bonolarını karşılık göstererek dört yıl her tarafında, yedi tertipte toplam 160 milyon liranın üzerinde banknot çıkarmıştır Bu banknotlar “evrakı nakdiye adı aşağıda Türkiye Cumhuriyeti’ne intikal etmiştir  
 
858,465Konular
981,153Mesajlar
29,533Kullanıcılar
TUNCAMMSon üye
Üst Alt