Osmanlı Padişahlarının Keskin Zekası

osmanlı zekası ,osmanlının zekası,yavuz sultan selim zekası

Osmanlı Padişahlarının Belirgin Zekası

Cümbür Cemaat yediğinden ikram eder

Yavuz Sultan Selim vaktinde, İran şahı kıymetli
mücevherlerle süslü bir sandık
armağan gönderiyor Sultan Selime Sandık açılıyor İçinden
çeşitli değerli taşlar, değerli atlas,
kadife kumaşlar çıkıyor
Lakin
dahası pis bir koku yayılıyor
Nefret bir koku, cümbür cemaat burnunu
tıkıyor Neyse en alttaki bohçadan insan
pisliği çıkıyooooor Yani Osmanlıya ilginç bir
hakaret!!!!!
Kâinat
padişahı
emir veriyor, cümbür cemaat düşünsün, buna ince bir şekilde
cevap vermemiz gerekir Ve âlem padişahı tekrar çözümü kendisi
buluyor
Benzer şekilde kıymetli mücevher ve kumaşlarla
süslü bir sandık
hazırlatıyor İçine o zamanın Osmanlı İstanbul''unda
imal edilen gül

kokulu en nadide lokumlardan bir kutu hazırlatıyor, en
altına da
küçükbir pusula ve bir satır yazı
Gönderiyor Şah sandığı açıyor
Açtıkça hoş bir koku ve en altta bir kutu
lokum
Manâ
veremiyorlar
tabii Bizim elçi yiyor önce, sonradan oradakilere ikram
ediyor

Kutunun
içindeki pusulayı Şah okuyor:

Cümbür Cemaat yediğinden ikram eder

SIR GIZLEMEK

Yavuz Sultan Selim,birçok Osmanlı Padişahı gibi,devletin selameti için sefer hazırlıklarını kuytu tutarmışBir keresinde,vezirlerinden biri ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca,Yavuz ona:

Sen sır saklamasını bilir misin?diye sormuş

Vezir,Yavuz ’dan yanıt alacağı ümidiyle:

Evet Hünkârım,bilirim dediğinde,Sultan Yavuz cevabı yapıştırmış:

Ben de bilirim



Gelin Alayı

Kanunı'den daha sonra yerine geçen II Selim (Sarı Selim) ilk defa, ordunun başında sefere gitme adetini bozmuş ve eğlenceye başlamıştı Böylece her alandaki bozul*manın temelini de atmış oluyordu Zira çok iyi olan birincil on Osmanlı padişahından sonradan, Sarı Selim'in çapı çoook fazla düşüktü

İran Şahı, Sarı Selim'in padişahlığını kutlamak üzere Edirne'ye Şah Kulu adında bir elçi gönderir Padişahın emriyle Şemsi Paşa da düzenli ve hoş gi*yinmiş küçük bir ordu ile, armağan kervanını uzakta me*safeden karşılamaya çıkmıştı Şah Kulu, Osmanlı aske*rindeki bu gösterişini çekememiş ve alaylı bir şekil:de

Uzaktan askerinizi gelin alayına benzettimdeyin*ce, Şemsi Paşa hemen elçinin ağzının payını şu sözleriy*le vermiştir:

Evet haklısınız Çaldıran'da da gelin almaya gelen bu askerdi

Bilindiği üzere, 1514 Çaldıran Savaşı'nda Şah İsma*il'in tacı, tahtı ve hazinesiyle birlikte hanımı da ele ge*çirilmiş ve İstanbul'a getirtilerek Tacızade Cafer Çele*bi'yle evlendirilmişti *