Osmanlı Tarihinden Bazı Ruyalar
Osmanlı ruyası
Fatih'in Uzun Hasan'la Gureşi
İstanbul'u fethederek yepyeni bir cağ acan Fatih Sultan Mehmed, imanı kadar bileği de kuvvetli bir şahsiyettir Uzun Hasan'la karşılaşmadan once bir ruya gorur
Ruyasında, Uzun Hasan gureş kısmetini giymiş ve naralar atarak uzerine gelmektedir Fatih Sultan Mehmed'de dayanamaz O da elbiselerini cıkarıp kısmeti giyer ve gureşe tutuşurlar Uzun Hasan bir ara yenecek gibi olur; Fatih'i dizustu cokertir Fakat Fatih, biraz sonra tırnaklarını onun yan tarafına batırıp cevirerek kundeğe getirir Ruya gercekleşmiş ve Uzun Hasan, Otlukbeli Savaşında mağlup olmuştur
İkinci Osman'a Akıbetinin Gosterilmesi
Sultan Birinci Ahmed'in oğlu olan Osmanlı Padişahı İkinci Osman, 16031622 yılları arasında yaşamıştır
Rivayet edildiğine gore, bir gece Genc Osman ruyasında tahtta oturmuştur Kur'an okumaktadır Birden kapı acılır Peygamber Efendimiz (asm) zuhur eder Fakat son derece hiddetlidir Yaklaşır ve onu bir tokatla cekip aşağı atar Perişan bir hale gelen Osman, şefaat diler, fakat kabul olunmaz
Uyandığı zaman uzuntusunden ağlaya ağlaya bitap hale gelir Daha sonra ruyasını ileri gelen alim ve zahid kişilerden Azız Mahmud Hudai ve Omer Efendi'ye anlatır İki gun sonra Eyyub Sultan Hazretleri'nin turbesine gidilir, kurbanlar kesilir Fakirler ve kimsesizler yedirilip icirilir Aziz Mahmud Hudai, onun birtakım hayırsız işlere giriştiğini bildirir ve ruyasının buna işaret ettiğini ifade eder İkinci Osman, İstanbul' da kalmak istemeyerek cekilmek ister Aziz Mahmud Hudai'den izin ister, fakat bu izin verilmez
Padişah hacca gitmeyi, oradan Suriye'ye gelerek burada kuracağı buyuk bir orduyla İstanbul'a davet edip Yeniceri Ocağını ortadan kaldırmayı tasarlar Bu konuda kendisini ikaz eden ve Hacdan sonra adaletle hukmetmek gerekir Kaldı ki, buyuk bir Fitne de zuhur edebilirdiyen Aziz Mahmud Hudai'ye kulak vermez Planını da gizli tutmadığı icin fitneye sebep olur Cok gecmeden Yeniceri ve Sipahiler ayaklanıp onu tahttan indirirler ve Yedikule zindanlarında boğularak oldurulur
Ertuğrul Gazi ve Ocaktan Akan Su
Ertuğrul Gazi, bir gun Akca Koca'yla beraber oturmaktadır
Dalgın duran Ertuğrul Gazi'ye Akca Koca sorar:
Hayırdır Efendim, pek dalgın duruyorsunuz?
Hayırdır inşallah Akca Kocam Dun gece bir ruya gordum Bir ocağın başında oturmuşum Ocaktan etrafa alevler yukseliyor Ocağa dikkatle bakıyorum Ocaktan temiz ve abı hayat gibi bir su, yol yaparak ilerliyor; gittikce coğalıyor, genişliyor ve aşağılara inerek ovada toplanıyor Ben ne olacak diye heyecan icinde iken tam bir derya haline geldi Buna hayret ederim
Akca Koca sakalını sıvazlarken neşeli gorunuyordu:
Gozun aydın olsun gazim! O ocak sensin Gonlun Allah aşkı ve muhabbeti ile alev alev yanmaktadır Mujdelerin seni! Gun gelip senin bir oğlun olacak, o gorduğun billur su kaynağı misali, derya gibi bir devlet kuracak Bu devlet butun bir cihana hakim olacaktır
Ruya, bilindiği gibi gercekleşmiş, altı asır butun cihana adalet, insanlık ve birbirinden guzel eserler sunacak olan Devleti Aliyei Osmaniye zuhur etmiştir
Barbaros Hayreddin Paşa'nın Gobekli Burcunu Fethi
Hizmet ruhu icinde gelişip yetişen ve kazanmış olduğu muazzam zaferlere kapılıp devlete başkaldırmayan Barbaros Hayreddin Paşa, bileği kadar inancı kuvvetli bir şahsiyettir Hayreddin Paşa'nın asıl adı Hızırdır Hayırlı işlere giriştiği ve darda kalanların imdadına Hızır gibi yetiştiği icin Hayreddinadını ona Kanuni Sultan Suleyman vermiştir Kendisi, ilgili eserinde, Osmanlı'ya son derece bağlı olduğunu bildirmekte ve oğullarına da şu vasiyeti bırakmaktadır:
Oğlum! Bu ocak, cok buyuk bir ocaktır Sakın ihanet edip padişah bedduası almayasınız! Padişah duası bir iksirdir
Gobekli Burcu icin gunlerdir hazırlık yapılmaktadır Fakat uc ay gectiği halde burcların fethi gercekleşemez Barbaros Hayreddin Paşa, eserinde bir gece, ibadetinden sonra son derece Mevla'ya yalvarıp yakardığını bahseder:
Ya Rab Şuphesiz, her işi kolaylaştıracak olan, ancak Sensin Şu burcların fethini bize muyesser eyle! Beni din ve duşman icinde hakir koyma! Nusret ve kuvvet sendendir ey Rabbim! Sana sığındım Beni Salih kulların arasına kat
Paşa, bilahare o hal uzere uyuduğunu, bir muddet sonra da bir ruya gorduğunu anlatır Ruyasında nur yuzlu bir ihtiyar gelmiş ve ona hitaben, Ey Hayreddin! Nicin gam ve kasavet cekersin? Gonlunu halas tut Her şeyin mutlaka bir vakti zamanı vardır; saati gelmeden kuş dahi ucamaz Uzaktan feryat etmenin bir faydası yoktur Filan gece askerlerini teknelere doldurarak ada uzerine cıkart Cıkar cıkmaz da siperlerine girsinler Filan tarafta da kalenin kendi lağımları vardır O lağımları aldığınız zaman burclar sizindir Hakk'ın izni kuvvetiyle boylece hareket edesinder Sabah olunca, Hayreddin Paşa, Allah' a hamdu senada bulunur ve ruyada aldığı talimat uzerine hareket eder Turkler metrisleri alınca, kafirlerin sac ve sakallarını yoldukları gorulur Barbaros bize hile yaptı!diye bağrışıp ter ter tepinirler
Kanuni'nin Ruyası ve Son İsteği
Cihan hukumdarı Kanuni'nin, Efendimize muhabbet ve bağlılığı da, ceddininkilerden aşağı kalır değildi Oyle ki, Kanuni'nin ruyasında Hz Peygamberi gorduğu ve kendisine şoyle emrettiği nakledilmektedir: Belgrad, Rodos ve Bağdat kalelerini fethedesin; sonra da benim şehrimi imar edesin!Tabii Kanuni de hemen Haremeyn'i imar ve ıslah etmişti Hatta oğlu II Selim'e, servetiyle hacılar icin su getirecek bir vakıf dahi kurulmasını vasiyet etmişti
Osmanlı ruyası
Fatih'in Uzun Hasan'la Gureşi
İstanbul'u fethederek yepyeni bir cağ acan Fatih Sultan Mehmed, imanı kadar bileği de kuvvetli bir şahsiyettir Uzun Hasan'la karşılaşmadan once bir ruya gorur
Ruyasında, Uzun Hasan gureş kısmetini giymiş ve naralar atarak uzerine gelmektedir Fatih Sultan Mehmed'de dayanamaz O da elbiselerini cıkarıp kısmeti giyer ve gureşe tutuşurlar Uzun Hasan bir ara yenecek gibi olur; Fatih'i dizustu cokertir Fakat Fatih, biraz sonra tırnaklarını onun yan tarafına batırıp cevirerek kundeğe getirir Ruya gercekleşmiş ve Uzun Hasan, Otlukbeli Savaşında mağlup olmuştur
İkinci Osman'a Akıbetinin Gosterilmesi
Sultan Birinci Ahmed'in oğlu olan Osmanlı Padişahı İkinci Osman, 16031622 yılları arasında yaşamıştır
Rivayet edildiğine gore, bir gece Genc Osman ruyasında tahtta oturmuştur Kur'an okumaktadır Birden kapı acılır Peygamber Efendimiz (asm) zuhur eder Fakat son derece hiddetlidir Yaklaşır ve onu bir tokatla cekip aşağı atar Perişan bir hale gelen Osman, şefaat diler, fakat kabul olunmaz
Uyandığı zaman uzuntusunden ağlaya ağlaya bitap hale gelir Daha sonra ruyasını ileri gelen alim ve zahid kişilerden Azız Mahmud Hudai ve Omer Efendi'ye anlatır İki gun sonra Eyyub Sultan Hazretleri'nin turbesine gidilir, kurbanlar kesilir Fakirler ve kimsesizler yedirilip icirilir Aziz Mahmud Hudai, onun birtakım hayırsız işlere giriştiğini bildirir ve ruyasının buna işaret ettiğini ifade eder İkinci Osman, İstanbul' da kalmak istemeyerek cekilmek ister Aziz Mahmud Hudai'den izin ister, fakat bu izin verilmez
Padişah hacca gitmeyi, oradan Suriye'ye gelerek burada kuracağı buyuk bir orduyla İstanbul'a davet edip Yeniceri Ocağını ortadan kaldırmayı tasarlar Bu konuda kendisini ikaz eden ve Hacdan sonra adaletle hukmetmek gerekir Kaldı ki, buyuk bir Fitne de zuhur edebilirdiyen Aziz Mahmud Hudai'ye kulak vermez Planını da gizli tutmadığı icin fitneye sebep olur Cok gecmeden Yeniceri ve Sipahiler ayaklanıp onu tahttan indirirler ve Yedikule zindanlarında boğularak oldurulur
Ertuğrul Gazi ve Ocaktan Akan Su
Ertuğrul Gazi, bir gun Akca Koca'yla beraber oturmaktadır
Dalgın duran Ertuğrul Gazi'ye Akca Koca sorar:
Hayırdır Efendim, pek dalgın duruyorsunuz?
Hayırdır inşallah Akca Kocam Dun gece bir ruya gordum Bir ocağın başında oturmuşum Ocaktan etrafa alevler yukseliyor Ocağa dikkatle bakıyorum Ocaktan temiz ve abı hayat gibi bir su, yol yaparak ilerliyor; gittikce coğalıyor, genişliyor ve aşağılara inerek ovada toplanıyor Ben ne olacak diye heyecan icinde iken tam bir derya haline geldi Buna hayret ederim
Akca Koca sakalını sıvazlarken neşeli gorunuyordu:
Gozun aydın olsun gazim! O ocak sensin Gonlun Allah aşkı ve muhabbeti ile alev alev yanmaktadır Mujdelerin seni! Gun gelip senin bir oğlun olacak, o gorduğun billur su kaynağı misali, derya gibi bir devlet kuracak Bu devlet butun bir cihana hakim olacaktır
Ruya, bilindiği gibi gercekleşmiş, altı asır butun cihana adalet, insanlık ve birbirinden guzel eserler sunacak olan Devleti Aliyei Osmaniye zuhur etmiştir
Barbaros Hayreddin Paşa'nın Gobekli Burcunu Fethi
Hizmet ruhu icinde gelişip yetişen ve kazanmış olduğu muazzam zaferlere kapılıp devlete başkaldırmayan Barbaros Hayreddin Paşa, bileği kadar inancı kuvvetli bir şahsiyettir Hayreddin Paşa'nın asıl adı Hızırdır Hayırlı işlere giriştiği ve darda kalanların imdadına Hızır gibi yetiştiği icin Hayreddinadını ona Kanuni Sultan Suleyman vermiştir Kendisi, ilgili eserinde, Osmanlı'ya son derece bağlı olduğunu bildirmekte ve oğullarına da şu vasiyeti bırakmaktadır:
Oğlum! Bu ocak, cok buyuk bir ocaktır Sakın ihanet edip padişah bedduası almayasınız! Padişah duası bir iksirdir
Gobekli Burcu icin gunlerdir hazırlık yapılmaktadır Fakat uc ay gectiği halde burcların fethi gercekleşemez Barbaros Hayreddin Paşa, eserinde bir gece, ibadetinden sonra son derece Mevla'ya yalvarıp yakardığını bahseder:
Ya Rab Şuphesiz, her işi kolaylaştıracak olan, ancak Sensin Şu burcların fethini bize muyesser eyle! Beni din ve duşman icinde hakir koyma! Nusret ve kuvvet sendendir ey Rabbim! Sana sığındım Beni Salih kulların arasına kat
Paşa, bilahare o hal uzere uyuduğunu, bir muddet sonra da bir ruya gorduğunu anlatır Ruyasında nur yuzlu bir ihtiyar gelmiş ve ona hitaben, Ey Hayreddin! Nicin gam ve kasavet cekersin? Gonlunu halas tut Her şeyin mutlaka bir vakti zamanı vardır; saati gelmeden kuş dahi ucamaz Uzaktan feryat etmenin bir faydası yoktur Filan gece askerlerini teknelere doldurarak ada uzerine cıkart Cıkar cıkmaz da siperlerine girsinler Filan tarafta da kalenin kendi lağımları vardır O lağımları aldığınız zaman burclar sizindir Hakk'ın izni kuvvetiyle boylece hareket edesinder Sabah olunca, Hayreddin Paşa, Allah' a hamdu senada bulunur ve ruyada aldığı talimat uzerine hareket eder Turkler metrisleri alınca, kafirlerin sac ve sakallarını yoldukları gorulur Barbaros bize hile yaptı!diye bağrışıp ter ter tepinirler
Kanuni'nin Ruyası ve Son İsteği
Cihan hukumdarı Kanuni'nin, Efendimize muhabbet ve bağlılığı da, ceddininkilerden aşağı kalır değildi Oyle ki, Kanuni'nin ruyasında Hz Peygamberi gorduğu ve kendisine şoyle emrettiği nakledilmektedir: Belgrad, Rodos ve Bağdat kalelerini fethedesin; sonra da benim şehrimi imar edesin!Tabii Kanuni de hemen Haremeyn'i imar ve ıslah etmişti Hatta oğlu II Selim'e, servetiyle hacılar icin su getirecek bir vakıf dahi kurulmasını vasiyet etmişti