iltasyazilim
FD Üye
Osmanlı Devletinde ekonominin en manâlı kazanç kaynağı topraktı Toprak üstünde kimsenin özel mülkiyet kurma hakkı yoktu Ancak padişahın topak üzerinde tasarrufta yeralma hakkı vardı Toprağı yararlanma hakkı devletin denetiminde halka verilmişti Kullanma hakkına sahip kişiler bu toprakları alıp satamaz ve devredemezdi ve topraklar bu kişilerde kaydı yaşam şartı ile kalırdı Osmanlı Devletinde toprak genelde miri, mülk ve vakıf olmak üzere üç esas bölüme ayrılmıştır
MİRî ARAZİ MAL ARAZİ VAKIF ARAZİ
· Dirlik Toprakları Öşür Topraklar
Has Haraci Topraklar
Zeamet
Tımar
· Paşmaklık Toprakları
· Yurtluk Toprakları
· Ocaklık Toprakları
· Mukataa Toprakları
· Malikâne Toprakları
MİRİ ARAZİ: Miri araziler esas olarak devletin mülkü sayılırdı Devlet bu toprakların bir kısmını hizmet karşılığı saray efradına ve bürokratlara verirdi Bir kısmı ise ödenti karşılığında köylüye dağıtılırdı Toprağını üç sene üst üste ekmeyenden “çiftbozan vergisi alınırdı
· Dirlik: Geliri devlet memurlarına ve askerlere ücret karşılığında bırakılan topraklardır Bu toprağı alan kişiler o bölgenin:
Güvenliğini sağlar,
üretimin sürekliliğini sağlar,
vergisini toplar,
topladığı aidat karşılığında atlı asker (cebelü) besler ve kendinin ve memurlarının maaşlarını karşılar,
savaş vaktinde bu askerlerle birlikte orduya katılırdı
Dirliklerin dağıtılmasında “toprağın verildiği kişinin yönetimsel mevkisi ile “toprağın geliri arasında bir paralellik bulunurdu Bu niçin le dirlik toprakları kendi içinde üçe ayrılırdı
Bunlar:
Has Arazi: Padişahlara, şehzadelere, an üyelerine, beylerbeyi ve sancakbeylerine verilirdi Geliri 100 bin akçe üstünde olan topraklardır
Zeamet Arazi: Orta dereceli memurlara verilen topraklardı Geliri 20 bin ile 100 bin akçe arasında kalan topraklardır
Tımar Arazi: Sipahilere hizmet karşılığında çoğunlukla kaydı yaşam şartı ile verilen topraklardır Geliri 20 bin akçeden az olan bu araziler üçe ayrılmaktadır; Eşkinci tımarı (savaşta yararlılık gösterenler verilir), Hizmet tımarı (saray görevlilerine verilir) ve Mustahfız tımarı (camii imamları ve hatiplere verilir) ’dır
Osmanlı Devletinde toprakların Tımar olarak dağıtılmasının esas hedefleri şunlardır
Üretimin sürekliliğini karşılamak
Askeri masrafları ve devlet masraflarını azaltmak
Hazineden masraf yapmadan ordu oluşturmak
Merkezi otoriteyi ve güvenliği temin etmek
Vergilerin toplanmasını kolaylaştırmak
Ülkeyi bayındır hale getirmek
· Ocaklık: Geliri kale muhafızları ve tersane giderlerine ayrılan topraklardır
· Yurtluk: Geliri hudut boylarında yaşamış Türkmenlere bahşedilen topraklardır
· Paşmaklık: Valide sultan, padişah kız kardeşleri ve hasekilere verilen topraklardır
· Mukataa (Havassı Hümayun): Geliri aracısız olarak devlet hazinesine dışarı giden topraklardır Bu toprakların vergileri mültezimler aracılığı ile iltizam usulüne tarafından toplanırdı
· Malikane: Başta 1695 yılında uygulanmaya başlanan bu sistem iltizamın en ağır biçimidir
MAL ARAZİ: Mülkiyeti o toprak üstünde yer alan şahıslara ait olan topraklardır Kişi bu toprakları satabilir, miras bırakabilir ve vakfedebilirdi
· Öşri Arazi: Müslüman topluma ait topraklardır Köylü bu toprak için devlete “çiftlik devlete ait ve elde ettiği ürün için “öşür vergisi ödemekteydi Bu topraklar sahiplerinin mülkü olup, servet bırakılabilir, satılabilir ve vakfedilebilirdi
· Haraci Arazi: Gayri müslim topluma ait topraklardır Gayri müslimler bu toprak için devlete “muvazzaf haracı topraklar üzerinden elde ettikleri ürün için “mukassem haracı adı verilen vergileri öderlerdi
VAKIF ARAZİ: Geliri eğitim, sosyal ve dini hizmetlerle (medrese, camii, şifahane, kervansaray gibi kurumların ihtiyacı) ile han, hamam ve çeşme gibi hayır kurumlarının inşası için harcanan topraklardır Bu topraklardan devlet göre kuşkusuz vergi alınmazdı ve şahsi sahiplik altına alınamazdı Vakıf teşkilatının başında bulunan kişiye “mütevelli ismi verilmiştir *
MİRî ARAZİ MAL ARAZİ VAKIF ARAZİ
· Dirlik Toprakları Öşür Topraklar
Has Haraci Topraklar
Zeamet
Tımar
· Paşmaklık Toprakları
· Yurtluk Toprakları
· Ocaklık Toprakları
· Mukataa Toprakları
· Malikâne Toprakları
MİRİ ARAZİ: Miri araziler esas olarak devletin mülkü sayılırdı Devlet bu toprakların bir kısmını hizmet karşılığı saray efradına ve bürokratlara verirdi Bir kısmı ise ödenti karşılığında köylüye dağıtılırdı Toprağını üç sene üst üste ekmeyenden “çiftbozan vergisi alınırdı
· Dirlik: Geliri devlet memurlarına ve askerlere ücret karşılığında bırakılan topraklardır Bu toprağı alan kişiler o bölgenin:
Güvenliğini sağlar,
üretimin sürekliliğini sağlar,
vergisini toplar,
topladığı aidat karşılığında atlı asker (cebelü) besler ve kendinin ve memurlarının maaşlarını karşılar,
savaş vaktinde bu askerlerle birlikte orduya katılırdı
Dirliklerin dağıtılmasında “toprağın verildiği kişinin yönetimsel mevkisi ile “toprağın geliri arasında bir paralellik bulunurdu Bu niçin le dirlik toprakları kendi içinde üçe ayrılırdı
Bunlar:
Has Arazi: Padişahlara, şehzadelere, an üyelerine, beylerbeyi ve sancakbeylerine verilirdi Geliri 100 bin akçe üstünde olan topraklardır
Zeamet Arazi: Orta dereceli memurlara verilen topraklardı Geliri 20 bin ile 100 bin akçe arasında kalan topraklardır
Tımar Arazi: Sipahilere hizmet karşılığında çoğunlukla kaydı yaşam şartı ile verilen topraklardır Geliri 20 bin akçeden az olan bu araziler üçe ayrılmaktadır; Eşkinci tımarı (savaşta yararlılık gösterenler verilir), Hizmet tımarı (saray görevlilerine verilir) ve Mustahfız tımarı (camii imamları ve hatiplere verilir) ’dır
Osmanlı Devletinde toprakların Tımar olarak dağıtılmasının esas hedefleri şunlardır
Üretimin sürekliliğini karşılamak
Askeri masrafları ve devlet masraflarını azaltmak
Hazineden masraf yapmadan ordu oluşturmak
Merkezi otoriteyi ve güvenliği temin etmek
Vergilerin toplanmasını kolaylaştırmak
Ülkeyi bayındır hale getirmek
· Ocaklık: Geliri kale muhafızları ve tersane giderlerine ayrılan topraklardır
· Yurtluk: Geliri hudut boylarında yaşamış Türkmenlere bahşedilen topraklardır
· Paşmaklık: Valide sultan, padişah kız kardeşleri ve hasekilere verilen topraklardır
· Mukataa (Havassı Hümayun): Geliri aracısız olarak devlet hazinesine dışarı giden topraklardır Bu toprakların vergileri mültezimler aracılığı ile iltizam usulüne tarafından toplanırdı
· Malikane: Başta 1695 yılında uygulanmaya başlanan bu sistem iltizamın en ağır biçimidir
MAL ARAZİ: Mülkiyeti o toprak üstünde yer alan şahıslara ait olan topraklardır Kişi bu toprakları satabilir, miras bırakabilir ve vakfedebilirdi
· Öşri Arazi: Müslüman topluma ait topraklardır Köylü bu toprak için devlete “çiftlik devlete ait ve elde ettiği ürün için “öşür vergisi ödemekteydi Bu topraklar sahiplerinin mülkü olup, servet bırakılabilir, satılabilir ve vakfedilebilirdi
· Haraci Arazi: Gayri müslim topluma ait topraklardır Gayri müslimler bu toprak için devlete “muvazzaf haracı topraklar üzerinden elde ettikleri ürün için “mukassem haracı adı verilen vergileri öderlerdi
VAKIF ARAZİ: Geliri eğitim, sosyal ve dini hizmetlerle (medrese, camii, şifahane, kervansaray gibi kurumların ihtiyacı) ile han, hamam ve çeşme gibi hayır kurumlarının inşası için harcanan topraklardır Bu topraklardan devlet göre kuşkusuz vergi alınmazdı ve şahsi sahiplik altına alınamazdı Vakıf teşkilatının başında bulunan kişiye “mütevelli ismi verilmiştir *