Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Osmanlı Topraklarının Genişlemesi

Osmanlı Topraklarının Genişlemesi

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Osmanlı Topraklarının Genişlemesi hakkında data
Osmanlı Devletinin İmparatorluk oluşu

Doğu Roma Fatihi olarak Edirne'ye dönen II Mehmed, Karaman ve Bizans'tan sonra üçüncü seferde Cenevizlilerden Enez'i aldı (1453 sonu) ve Kırım'a bir donanma yolladı (1454 Temmuz'u) 1454'te ilk Sırbistan seferine çıktı Kuzey Ege adalarını deniz filosu göndererek ele geçirdi ve birincil Rodos seferini yaptırdı, lakin bu adayı alamadı İkinci Sırbistan onun altıncı seferidir (1455, 1456) Bu ikincisinde babasından sonradan her yerde Belgrad'ı muhasara etti Kaleyi savunan Hünyadi Yanoş öldü Fatih yaralandı, ama Belgrad düşmedi 1455'te Boğdan Prensliği de Osmanlı metbûluğunu kabul etti

1458'deki yedinci sefer Fatih'in ilk Mora seferidir 1459'daki sekizinci sefer ise dördüncü Sırbistan seferidir oysa, Semendire'nin fethi ve Sırbistan devletinin sonu olmakla neticelenmiştir 1460 yazında dokuzuncu seferine çıktı İkinci Mora seferidir ve Mora prensliklerinin ilgası ve Türkiye'ye katılması, Paleologosların sonu ve Bizans kalıntılarının silinmesi ile sonuçlanır Daha Sonra Güney Karedeniz meselelerini ele aldı 1461'de onuncu sefer ile Ceneviz'den Amasra'yı aldı Baharda on birinci sefer ile Sinop'a geldi Himayesinde bulunan Candar (İsfendiyar) beyliğine dostça son verdi Yazın Trabzon'a yürüdü Denizden deniz filosu kuşatılan Trabzon İmparatorluğu teslim oldu Komnenos imparatorluk hanedanına son verdi Bu suretle Batum ve Gürcistan kıyılarına kadar bütün Güney Karadeniz kıyıları Osmanlı devletine katıldığı gibi, Trabzon ve Rize gibi Anadolu'nun henüz Türkleşmemiş olan parçaları da Hristiyanlardan küskün oldu

On ikinci Trabzon seferinden döner dönmez on üçüncü sefer ile Eflak üzerine yürüdü ve ayaklanan Kazıklı Voyvoda'nın işini bitirdiFatih, ondördüncü seferini 1462'de yaptı Yayçe'nin fethi ile neticelenen ilk Bosna seferidir Onbeşinci seferi aynı yılın Eylülündedir ve Midilli adasının fethidir On altıncı sefer 1463'te yapılan ikinci Bosna seferidir Ertesi sene üçüncü Bosna seferi ve on yedinci seferi yapılmıştır 1466'daki onsekizinci sefer Karaman üzerinedir 1466'daki on dokuzuncu sefer, Fatih'in birincil Arnavutluk seferidir 1466167'de de Arnavutluk üzerine ikinci seferini yapmıştır ki yirminci seferi teşkil eder Bu ardı kesilmeyen seferlerde padişahın hedefleri şöyle idi: Tuna'nın güneyinde ve FıratToroslar sınırının batısında Osmanlı devletine katılmayan hiç bir yer bırakmamak, Karadeniz'i ve Ege denizini Türk iç denizleri haline getirnek, Venedik donanmasını geçerek deniz kuvvetlerini de kara ordusu gibi dünyanın birinci silahlı gücü haline getirmek Bu işleri tamamen gerçekleştirdikten sonradan İtalya'yı ele geçirmek Bu plan bundan böyle bütün dünyada biliniyordu Fatih'in kafasındaki bir giz olmaktan çıkmıştı Bu projeye aleyhinde yalnız bütün Avrupa değil, Türkiye'nin doğusundaki Müslüman ve Türk komşuları da ayaklandılar Bu suretle Osmanlı İmparatorluğu'na karşısında dehşetli bir koalisyon meydana getirildi ve çok uzun sürecek savaş başladı 16 sene süren Büyük Savaş'ta Türkiye'nin aleyhinde yeralan büyük devtetler İran, (Akkoyunlu Türk İmparatorluğu), Venedik, Macaristan, Almanya, Polonya, Kastilya, Aragon, Napoli idi Orta ve küçük devletlerin sayıları 20 küsürdür Türkiye müttefiksiz, tek başına idi Fatih, Türk tarihinde emin diğer örneği gösterilemeyecek bir politika dehası ile bu koalisyona aleyhinde on altı yıl dayandı ve düşmanlarını teker teker, ikişer üçer, beşer onar yenerek büyük savaştan mutlak bir şampiyon olarak çıktı Türk kâinat imparatorluğunun hakiki temeli atılmış oldu Cihanın Osmanlı devleti aleyhinde aciz kaldığı ortaya çıktı Venedik'in deniz üstünlüğü yeniden geri gelmemek üzere maziye karıştı Büyük savaş, 3 Nisan 1463'te Fatih tarafından başlatıldı 28 Temmuzda Venedik Cumhuriyeti, Türkiye'ye harp ilan etti 30 Eylülde Macaristan, Venedik'in yanına Türkiye'ye karşı savaşa girdi Bir kaç ay sonra Türkiye'ye harp açan devletlerin sayısı, açmayanlardan çok pozitif idi Her cephede düşmanı yıpratan, diplomatik manevralarla bezdiren Fatih, 1470 yazında ordu ve donanması ile Eğriboz adasına yürüdü Venedik'in Batı Ege'deki bu alınmaz üssünü fethetti Avrupa devletlerine Rumeli sizin, Anadolu benimdiye elçi göndererek Osmanlı'yı haritadan bile silmek isteyen Akkoyunlu Türk imparatoru Uzun Hasan Bey, Avrupalıların Osmanlı ile başa çıkamayaklarını anlayıp Tokat'a bir süpriz taarruzu ile harbin doğu cephesini açtı

18 Ağustos 1470'de Şehzade Mustafa, Kıreli Meydan Muharebesi'nde Akkoyunlu ordusunu ezerek işgal altındaki Osmanlı topraklarını kurtardı Uzun Hasan için fena işaretti Korkunç bir atlı Türkmen ordusu ile Osmanlı'nun üstüne yürüyüp işini son vermek istedi Fatih, 11 Nisan 1473'te Üsküdar'dan hareket etti 190000 kişilik dünyanın en çetin harp makinesi sayılan ordusu Ağustosta Erzincan yakınlarında en büyük rakibi ile karşılaştı Otlukbeli'nde Akkoyunlu Türkmen ordusu mahvoldu Fatih o zamana kadar yalnız kuşatmalarda kullanılan, sesinden atları ödünü koparmak için sahraya getirilen top silahını, tarihte ilk kere olarak taktik silah olarak kullanmıştı Fatih'in akıncıları Venedik varoşlarına ve Almanya içlerine dek her sene Avrupa'yı daha aşağı üst ettiler Venedik, Almanya ve Macaristan pes etti Yirmi üçüncü sefer Boğdan, yirmidördüncüsü Macaristan üzerine açıldı 1478'de padişah, üçüncü Arnavutluk seferine çıktı Kırım'a deniz filosu yolladı 1475'te Kırım Hanlığı Osmanlı birliğine girdi 1480'de üçüncü Rodos kuşatması sonuç vermedi İyonya adalarını aldıktan daha sonra, donanmayı İtalya'ya yolladı ve 28 Temmuz 1480'de İtalya fütühatının başlangıcı olmak üzere Otranto'yu işgal ettirdi İtalyan devletcikleri, Fatih Sultan Mehmed'i Batı Roma imparatoru olarak selamlamak üzere hazırlıklara başladılar Fakat padişah 3 Mayıs 1481'de Maltepe ile Gebze arasındaki ordugâhında, ordusu aralarında zehirlenerek öldü 49 yaşında idi İki defaki çocukluk saltanatı sayılmazsa, sonuncu saltanatı 30 yıldan 25 ay fazladır Bıraktığı imparatorluk 2214000 km2 'yi buluyordu Fakat 5110000 km2'' si Anadolu'da, gerisi Avrupa'da idi Kuzeyde Türk sınırı, Moskova'nın güneyinden başlıyordu Karadeniz'i kapalı Türk denizi haline getirmiş, Ege'de bunu başarmasına ramak kalmış, Yunan (İyonya) denizine etken olmuştu Türk donanmasını evren kudreti haline getirmiş, iki Venedik donanmasının gücünün üzerine bir kudrete eriştirmişti Bu deniz filosu ile İtalya'yı fethederek, Katolikliği de hakimiyeti altına alacaktı

Tahta geçtiği vakit devletin 30 harp gemisi vardı 1474'te 23 sene çalışarak donanmayı 108 harp ve 400 değin nakliye gemisine çıkardı Ölümüne kadar geçen son yedi yılda ise donanmayı 250 harp ve 500 nakliye gemisine ulaştırdı İstanbul Üniversitesi'nin de kurucusudur Batı ve Doğu dillerini biliyordu Edebî ve matematik ilimlerde bilgindi Osmanlı hükümdarları içinde yetişen en büyük asker, en iyi diplomat ve devlet adamı olduğu gibi Osmanoğullarının en bilginidir Bir Takım tarihçilere kadar, Türk milletinin 2500 sene içinde yetiştirdiği en büyük şahsiyettir Büyük bir sanat bilim koruyucusu idi Bu emsalsiz savaş adamı, imparatorluğunu imar etmeyi de dikkatsizlik etmedi, tekrar Türk bayındırlık eserleri yükseltti 2 imparatorluk, 4 krallık, 11 prensliği fethetmiştir 3 oğlu ve bir kızı olmuştur Ölümünde yalnız iki oğlu hayatta idi

Yerine büyük oğlu II Bayezid geçti Fakat kardeşi Sultan Cem bunu kabul etmedi 1495'e değin Cem gailesi devam etti Daha 10 Eylül 1481'de İtalya fütühatı terkedildi İtalya'nın fethinden vazgeçildi II Bayezid bu arada 1483'te Macaristan üzerine Morova seferine, 1484'te Boğdan seferine çıktı 1485'te 6 yıl sürecek olan ilk Memlûk savaşı patladı MısırSuriye Türk memlûk imparatorluğu ile hiç bir gelir sağlamayan bu savaştan hemencecik sonradan II Bayezid, 1492'de üçüncü sefere çıktı Bu Macaristan ve Arnavutluk seferidir Belgrad'ın yine netice vermeyen üçüncü kuşatması bu sırada yapılmıştır 1493'te Yakup Paşa'nın Adbina zaferi, Macaristan'ı sulha zorladı

Türkiye, Akdeniz'deki üstünlüğünü bu devirde de muhafaza etti 187'de Kemal Reis, birincil İspanya seferini yaptı Fakat İspanya'da son Müslüman devletinin, Gırnata'nın düşmesine (2 Ocak 1492) engel olunamadı Kemal Reis'in ikinci İspanya seferi (1510), İspanya tebeası haline gelen İspanya Müslümanlarına takviye içindir Ertesi sene Kemal Reis (1511), Gelibolu açıklarında gemisi fırtınadan batarak boğulmuştur Osmanlıların yetiştirdiği ilk büyük denizci ve Osmanlı deniz ekolünün gerçek kurucusudur
25 Şubat 1495'te Sultan Cem'in Napoli'de zehirlenerek 35 yaşında ölmesi, ağabeyi II Bayezid'e geniş nefes aldırsa da saltanatın ikinci devresinde de babası ve oğlununkilere benzer büyük hareketlere girişemedi bununla birlikte İtalya'da nüfuzu büyüktü 1498'de Balı Bey'in ikinci Polonya seferi, Türkiye lehine neticelendirdi Balıbey, ikinci seferinde Varşova'ya girdi Venedikle çıkan savaş, daha büyük çapta oldu Padişah dördüncü ve beşinci seferini (1499 1500) Venedik'in güney Mora'daki üslerini arındırmak gayesiyle yaptı bu arada Sapienza açık deniz muharebesinde Kemal ve Burak (Barak) reisler, Türklerin tarihteki ilk büyük deniz muharebesini kazandılar (28 Temmuz 1499) Bu büyük deniz vuruşmasında 400 harp gemisi ve on binlerce denizci karşısında karşıya geldi Venedik donanması, ağır hezimete uğradı 1502'de Venedik'le sulh yapıldı Fakat benzer sene İran İmparatorluğunda Akkoyunlu Türk hanedanı düştü ve yerine yine bir Türk hanedanından olan Şah İsmail Safevî geçti İran'dan başka, Irak, Doğu Anadolu, Güney Kafkasya gibi ülkelere de dominant olan ve Türkiye'den daha sonra en dinç devlet bulunan Safevî İmparatorluğu, Akkayonlular ve Osmanlılar gibi Sünnî yok, Şiî idi Şah İsmail, kan, alev ve hileyle mezhebini yaymaya çalışıyor ve Anadolu'yu korkutma ediyordu Anadolu'da yer yer ayaklanmalar çıkardı Bu koşul II Bayezid'in son yıllarını tedirgin kıldı Sonunda sekiz oğlundan hayatta kalan üçünü küçüğü olan Yavuz Sultan Selim adına tahttan feragat etti ve eksik daha sonra öldü

Babası Fatih'tan daha sonra Osmanoğullarının en bilginidir Kıymetli bestekârdı Babası, dedeleri ve oğlu gibi büyük harp adamı değilse de orduya ve donanmaya çok uyarı etmiş, Türkiye'nin kudretini, özenle korumuş, yalnız son yıllarında Safevî baskısı aşağı bunalmıştır
Yavuz Sultan Selim, 42 yaşında tahta çıktı Çok uzun müddet Trabzon sancak beyi olarak bir çok seferde bulunup deneyim kazanmıştı Türkiye'yi Safevî baskı ve hatta tehdidinden kurtarmak için ordu kadar tahta çıkarılmış gibiydi Bu misyonla, bir takım iç meseleleri hallettikten daha sonra hemen İran meselesini ele aldı

23 Nisan 1514'te Üsküdar'dan hareket etti 2 Temmuz'da Sivas'a geldi ve ordusundan 40000 kişiyi burada bıraktı 100000 birey ile yoluna devam etti 23 Ağustos'ta güney Azerbaycan'da Çaldıran sahrasında Şah İsmail'in 100000 muharipten müteşekkil ordusunu yok etti Şah, tesadüfen canını kurtardı Yavuz, 16 Eylül'de İran Safevî Türk İmparatorluğunun taht şehrine girdi Bu suretle dünyanın ikinci devletini bir müddet için olsun Türkiye'yi korkutma edemez ayla getirdiŞah İsmail, daha 10 sene yaşadığı halde Çaldıran'ın öcünü almaya asla girişmedi Gene bu galibiyet neticesinde Güneydoğu Anadolu ile Kuzey Irak, İran'dan Türkiye'ye geçti Bu suretle Osmanlılar, Anadolu'da Türk birliğini gerçekleştirmiş oluyorlardı İran'ın elinde Doğu Anadolu'da ancak küçük parçalar kalıyorduO zamana kadar Dulkadir Türkmen beyliği (Maraş) Osmanlı'ya yan idi Yavuz, beyliği direkt ilhak edip ortadan uyandırmak isteyince Yavuz'un annesi Ayşe Hatun'un babası, yani padişahın başlıca göre dedesi olan Dulkadiroğlu Alâüddevle Bozkurt Bey direndi, 12 Haziran 1515'te Turna dağı muharebesi ile bu direniş ortadan kaldırılıp beylik Osmanlı topraklarına katıldı Şiddetli Safevî savunması kırılarak 19 Eylül 1515'te de o vakit Amid denilen Diyarbakır alındı, Diyarı Acem'den daha sonra sıra Diyarı Arab'a gelmişti Burası da bir Türk devletinin elinde idi Mısır, Suriye ve çevre ülkeleri ellerinde tutan Memlükler, Türkiye ve İran Türk imparatorluklarından sonra dünyanın en dinç devletleri idiler İslam halifesi de Memlûk sultanlarının himâyesinde Kahire'de yaşadığı, Tanrısal Şehirler (Mekke, Medine, Kudüs) ellerinde olduğu için Memlûk imparatorluğunun manevî gücü de büyüktü

Yavuz Sultan Selim Han, 5 Haziran 1516'da ikinci sonuncu seferi hümayununa çıkmak üzere Topkapı sarayından Üsküdar ordugâhındaki otağı hümayununa geçti Çukurova'ya geldiği süre merkezi Adana olan ve Memlüklere bağlı bulunan Ramazanoğulları Türkmen beyliği, kendiliğinden Osmanlı devletine katıldı Yavuz'u, Halep yakınlarında Mercıdabık'ta Memlük Sultanı Kansu bekliyordu 24 Ağustos 1516'da, Çaldıran'dan günü gününe 2 yıl sonradan burada yine çok büyük bir meydan muharebesi geçti Memlük ordusu yok edildi Sultan Kansu öldü ve Abbasî Halifesi tutsak düştü Memlûkler, Darı'da iktidara geldikleri ve Eyyûbîlerin yerini aldıkları 1250 tarihinden beri asla bu derecede büyük bir darbe yememişler ve sultanlarını muharebe meydanlarında bırakmamışlardı Yavuz, Haleb'e girdi (28 Ağustos) Ertesi gün Haleb Yüce Camii'nde kendisini İslam halifesi duyuru ettiren Cuma hutbesini okuttu Bu suretle Hazreti Peygamber'in vefat ettiği 632'den beri Araplara ve 750 yılından beri Abbasî hanedanına ait olan hilafet Türklere geçmiş oldu

Suriye, Lübnan ve Filistin'i yıldırım harekâtıyla feth eden ve Kudüs'ü de aldıktan daha sonra Şam'a gelen Yavuz, burada Darı fethinin son hazırlıklarını tamamladı Türk öncü ordusu Filistinle Sina arasında HanYunus'ta bir Memlûk ordusunu dağıttıktan daha sonra (25 Aralık 1516), Yavuz 922 Ocak 1517'de İlkçağ'dan beri hiç bir cihangirin zor kullanarak geçemediği Sina çölünü 13 günde geçti Kahire yakınlarında 22 Occakta Ridaniye Meydan Muharebesi'nde Memlûk Ordusu'nu dağıttı 24 Ocak'ta Kahire'ye girdi 13 Nisan'da son Memlük Sultanı II Tumanbay idam edildi 19 Mayıs'ta Donanma İskenderiye'ye gelip demirledi Yavuz, donanmayı teftiş etmek için İskenderiye'ye gelip Kahire'ye döndü 6 Temmuzda Hicaz, Türkiye'ye katıldı Mekke ve Medine, Türk toprakları oldu Emânâtı Mukaddese Mekke, Medine ve Kahire'den İstanbul'a gönderildi 8 avuç içi yakın Kahire'de kalan Yavuz, 10 Eylülde hareket etti ve 25 Temmuz 1518'de İstanbul'a döndü
Yavuz'un bu Darı seferi hümayunu 2 sene 2 ay sürmek bakımından Osmanlı tarihinin en uzun seferidir Dünyanın üçüncü devleti olan Memlük imparatorluğunun tamamının Türkiyeye katılmasıyla neticelenmiş ve Yavuz'u, tarihin kaydettiği en büyük cihangirlerden biri yapmıştır O tarihte Memlûk imparatorluğu topraklarında 19 milyon nüfus yaşadığı hesaplanmaktadır (aynı XVI yüzyıl başlarında İngiltere nüfusu 45, Fransa 12, İspanya 6 milyon idi)

8 yıl içinde baş döndürücü işler yapan Yavuz, 50 yaşında Edirne yakınlarında ordugâhında, otağı hümayûnda, yeni bir seferin hazırlıkları içinde iken öldü (22 Eylül 1520) Osmanoğulları içinde dedesi Fatih'ten daha sonra en büyük kumandan, Fatih ve oğlu Kanunî'den sonradan en büyük devlet ve siyaset adamıdır Dedesi ve babasından sonra Osmanoğullarının en bilginidir Osmanlı âlem devletinin temellerini Fatih atmış, Hint okyanusu ile Moskova güneyi, Batı Akdeniz ile Kafkasya aralarında Yavuz gerçekleştirmiştir 1512'de 2373000 km2 olarak teslim aldığı devleti 6557000 km2'ye çıkarmıştır (Avrupa'da 1702000 km2 , Asya'da 1905000 km2 , Afrika 2950000 km2 ) Yavuz devrinde Cezayir de İspanyol tasallutundan kurtularak Türkiye'ye bağlanmıştır Bu, Barbaros Kardeşlerin, Oruç Reisle Hızır Reis'in (Barbaros Hayreddin Paşa) şahsî teşebbüsleriyle gerçekleşmiş, ama Yavuz kadar desteklenmiş bir teşebbüstür Oruç Reis'le kardeşleri Yavuz'un ağabeyi Sultan Korkut'un adamları oldukları için Yavuz tahta çıkınca başlarına bir bela gelmesin diye Türkiye'yi bırakıp 1513 yazında Kuzey Afrika'ya ayak basmışlardır Cezayir ve Tunus'ta bir takım üsler elde ettikten sonradan amirallerinden Karamanlı Pîrî Reis'i (ki meşhur Kemal Reis'in yeğeni ve büyük coğrafya ve kartoğrafya bilginidir) 1516 Mayısında İstanbul'da Yavuz'a göndermişlerdir Yavuz bu teşebbüsü desteklemiş ve Cezayir'i fethetmeleri için Oruç Reisle kardeşlerine her türlü yardımı yapmıştır Barbaros kardeşlerin mücadele ettikleri, savaştıkları devlet İspanya olduğu için, misyonları fazla çetindi Zira İspanya bütün XVI asır boyunca Avrupa'nın en kuvvetli, zengin ve büyük Hristiyan devletidir ve bu yıllarda Almanya imparatorluğu ile birleşecek, İspanya kralı bununla beraber Almanya imparatoru, tüm Amerika sömürgelerinin sahibi olacaktır

1517 başlarında Oruç Reis, Cezayir şehrini fethederek ciddi şekilde bir devlete sahip olmuş, bu yılın 1 Eylülünde de İspanya ile savaşa başlamıştır 1 Ekim 1518'de Fas sınırında Tlemsen kalesinde İspanyol ordusu tarafından kuşatılıp şehit edilmiş, lakin Kuzey Afrika'da Türk hakimiyetini gerçekleştirmiştir Yerine kardeşi Hızır Reis Barbaros Hayreddin Paşave Osmanlı devletinin Cezayir beylerbeyisi olarak geçmiş, eserine devam etmiştir (15 Mayıs 1519) *
 
858,507Konular
982,813Mesajlar
30,624Kullanıcılar
ceasecu01Son üye
Üst Alt