iltasyazilim
FD Üye
Osmanlı Vaktinde Yapılan Sportif Etkinlikler
OSMANLI DEVLETİNDE SPOR
Osmanlılarda spor büyük tartı taşır Osmanlılarda spor yapana büyük alaka, alâka ve saygı vardır Gençlerde spora ve sporcu olmaya büyük itina vardır
Osmanlıların uğraştığı başlıca sporlar;
• Güreş
• Avcılık
• Ok atıcılığı (kemankeşlik)
• Cündilik (binicilik)
• Cirid oyunları
GÜREŞ
Osmanlılara güreş sporu Selçuklular ’ dan gelmedir Güreşçiye güreşçi güreşe de küşti denilerek saray kuruluşuna alınmıştır Güreşin esas kuralları arasında kispet giyinmek, dua okumak, Hz Muhammed ’ in ve Hz Ali ’ nin adını hatırasına yapmak gerekiyordu
Güreşe olan merak farklı alanlara yönlendirilmiş şairlerimiz tarafından dile getirilmektedir Örnek olarak Yunus Emre ’ nin şu kıt ’asını verebiliriz;
Aşık oldum bugün, meydan benimdir,
Benimdir güreşçi benimdir
Topu kimse alamaz meydanımızdan
Bugün meydan topu çevgan benimdir
Türk milleti erkeği, kadını ve çocuğu ile güreşi sever güreşçiye saygı duyar ve pehlivanlara imtiyaz tanır şüphesiz ki bu sevgi ve saygı, Türkün ruhundaki savaşçılık kahramanlık duygularından ve sporu bu yönüyle görmesinden kaynaklanmaktadır Güreşçiye karşı duyduğu sevgi ve saygıda pehlivanların herkesten daha zinde, adaleli, beden yapısının, adalelerinin daha gelişmiş, görünüşünün sağlıklı görünmesinden, davranışının mertçe, karakterinin doğru ve mertçe oluşu diline, eline ve beline güvenilir olmasından ileri gelmektedir Türk milleti tamamen güreşçiyi böyle bilir ve böyle olmasını ister
Erkek çocuklar köyün, kasabanın ya da çevresinin meşhur pehlivanlarına özenir onun gibi güçlü kaslı, ve yakışıklı almak amacını güder Onu hayalinde, düşünde yaşatır Bu özentiyle akranları aralarında güreşerek bu spora başlamış olur
Güreşte… Koca Yusuf ile Adalı Halil ’ in Avrupa ve Amerika ’ da, Kara Ahmet ’ in Paris, Viyana ve Rusya ’ da “bir Türk gibi kuvvetli sözünü söyletmiş olmaları hâlâ övüncümüz olmaktadır
Osmanlıda Güreş
1 Saray içinde güreş
2 Saray dıştan güreş
• Panayır güreşleri
• Düğün güreşleri
• Ramazan güreşleri
• Hayır kurumları yararına yapılan güreşler
• Güreş tekkeleri
AVCILIK
Osmanlı padişahlarının fazla sevdiği ve kayda değer saydıkları için devlet kuruluşuna aldıkları sporların basında avcılık kazanç
Osmanlılar da kendilerinden önce gelmiş, Selçuklu, Gazneli, Karahanlılar ve Moğollar gibi avcılığı savaşa hazırlanmanın, kan dökmeye ve insan öldürmeye alışmanın eğitimi sayarlardı Hem, av yaparken ırk ile de iliş¬ki kurdukları için, vatandaşın derdim, sıkıntısını ve şikayetlerini dinleyerek data edinirlerdi Hümayunname isimli yapıtta Kanuni Sultan Süley¬man ’ın av yaparken bir kadının şikayetlerin! dinlediği görüntülenmiştir
Osmanlılar ’ ın avcılığa bu derece ağırlık vermelerinin bir başka nede¬ni de, ataları Oğuzlar ’ dan beri vakit gelen bir töre olmasıydı Bu töre, di¬ğer Türk boylarında da görülür Orta Asya ’daki bazı Türkler ’ de bu töre aile düzenini etkileyecek dek önemlidir Ava çıkacak avcı, o gece esin¬den bambaşka bir odada yatar, kimse ile konuşmaz ve oluşturacağı her şeyi giz gi¬bi bakımlı miktar Kimseye bir şey söylemez Karışı yeni doğum yapmışsa, te¬miz sayılmadığı için ona av eti yedirilmez Samur avında kullanılan ağlara eliyle dokunmasına izin verilmez Bu gibi inançlara tutarsız hareket edilirse, avın atıl olacağı ve avcı ölünce ruhunun ongun ’ u olan kuş ile birleşeceğine inanılırdı
Avın Yapılışı
• Törenli yapılan av
• Törensiz yapılan av
OK ATICILIĞI (KEMANKEŞLİK )
Yeniçeri ocağı ilk oluşturulduğu vakit esas silahları ok, zenberek kılıç ve hançer idi Ok uzak atılabildiği ve etkili olduğu için, eğitimine ağırlık verilir iyi atıcılar padişahlar ve devlet büyükleri tarafından çağımızdaki imkanlarla ölçülemeyecek derecede ödüllendirilirdi Hatta bu ödüller yalnız ok atan atıcıya (kemankeş) verilmez, onun okunu ve yayını yapan ustalara da verilirdi Çünkü her rekor yapan ünlü atıcının kendisine özel yaycısı ve okçusu vardı Bu ustalar yalnız o atıcıya ok ve yay yapar, başkasına hele o atıcıya karşı taraf olan kemankeşe yapmazdırSultan Yıldırım Bayezid zamanına kadar, padişahları yalnız Sek¬banlar korurdu Şimşek Bayezid Sekbanlar ’dan boylu boslu, yakışıklı ve genç olan dördü solak, dördü sağ eliyle ok atan sekiz neferi özel korumacısı olarak ayırıp, önünde yürüttü Bunlardan sağ eliyle atanlar solda, sol elleriyle atanlar da sağda yürüdü Sonra sayılan çoğaltıldı ve ocağın en yaşlı ağalarından bir odabaşı baş yapılarak namına Solakbaşı denildi Bu makam ocakta en eski mansıblardan olup diğer taraftan Kethüda ’ sı bulunuyordu
Okçuya verilen siklet oku yapana da tartı verilir Kazanılan ödül oku yapan verilir Ok ustası yalnızca bir kişiye ok yapar Muhakkak ok yaptığı kişinin rakibine veya rakiplerine ok yapmaz
CÜNDİLİK (BİNİCİLİK)
Cündi sözcüğü Osmanlılarda yalnız hünerli biniciler için kullanılmıştır Atlı askere sipahi denir
Ankara Savaşından sonra, Amasya ’ya çekilen şehzade Mehmet Çelebi kardeşlerini yenip padişah olabilmesi için, çevik kuvvete gereklilik olduğu görülerek biniciliğe önem verildi Amasyalılardan oluşan atlı bölüğe Bamyacılar ve Merzifonlulardan oluşan bölüğe de Lahanacılar denildi Bölüklerin bayrak taşıması adet olduğundan birine kırmızı diğerine de yeşil sancak verildi
Mehmet Çelebi vaktinde oluşturulan bu birincil cündilere ne renk ve biçimde elbise girdirildiğini bilmiyoruz Ama 18 yy da padişah huzurunda cirit oynayan cündilerden Lahanacıların yeşil ve Bamyacıların da kadifeden elbiseler giyindiklerini Şem ’ danizade Süleyman Efendi bildirmektedir
Osmanlı padişahları içinde cündilikte en başarılı olan sultan IV Murad ’ dır Ortadan azıcık boylu boslu, geniş omuzlu ve adaleli olup fazla adaleli bir bünyeye sahipti Hammer ’ in (Riko) dan naklen bildirdiğine tarafından Sultan Murad, bir atın üzerinden inmeden diğer bir atın üstüne atlamak suretiyle binecek dek çevik binicisiymiş
Sultan Murad, güreşte, cirid atmada ve ok atmada olduğu değin cündilerin yaptığı hışt denilen kalemli cirid ile sert ağaçları ve kalkanları delmede de bir yarı asla gelmeyecek dek başarılı bir sporcuydu
CİRİT OYUNLARI
Atlı cirid oyunu, Osmanlı Sarayı ’nda en fazla oynanan ve padişahla¬rın yabancı elçilere göstermekten kibir duydukları bir spordu Kesintisiz olduğu için “Harhari cirid diye de anılır
Orta Asya ’daki Türk illerinde cirid oynanmaz Çevgan ve gökbörü oynanırdı Horasan Selçukluları da cirid oynamaz çevgan oynarlardı Oysa Anadolu Selçukluları ’ nın bu sporu yaptığım îbni Bibi, “Tevarihi ali Selçuk isimli tarihinde yazmaktadır Sultan I Alaüddin Keykubad (1237) cirid oynamayı fazla severmiş
Spora siklet vermiş olan Mısır ’daki Kıpçak ve Çerkez Memlukluları ’nın da Osmanlılar ’ ın oynadığı “Harhari türde cirid oynamadıkları çağımıza dek gelen tarihi belgelerden ve bilhassa spor için yazılmış ya¬pıtlardan anlaşılmaktadır
Darı, Yavuz Sultan Selim kadar alındıktan sonradan, Mısır ’a vali olarak atanmış olan Çerkez beylerinden Hayr Bey (31 Ağustos 151711 Ekim 1522) den sonra vali olarak gönderilen Osmanlı paşalarının kapı cündileri burada Osmanlı tarzı “harhari ciridi oynamayı yaygınlaştırdı¬lar Zaten binicilikte ün yapmış olan Kıpçak Türkleri ve Çerkezler de bunu derhal benimsediler İşte o tarihten sonradan Mısır ’da da Çerkez cün¬dileri Osmanlılar gibi harhari ciridini de oynamaya başladılar
Bu bilgiler, cirid oyununun Anadolu ’ya özel bir oyun olduğunu gös¬terir Osmanlı cündilerinden ve silahşöranı Osmaniyan ’ dan Mustafa Ağa, bu konuda şöyle diyor:
“Üstadlarımızdan işitmişizdir ama, cirid oyununun fiilen şeyhi değil¬tur Kürd peydasıdır derler idi Filhakika üstada başvuru olunmayub herkes başlı basma oynadıkları ve yolsuz, gayri meşru oynayub biri birinin sözünü dinlemeyüb…
Mustafa Ağa ’ nın dediği gibi cirid Kürd ’ lerin buluşu bir oyun da olsa, Osmanlılar bu oyunu o kadar fazla sevmiş ve benimsemişlerdi ama, her Cuma kent meydanlarında, orduların konakladığı yerde cirid oynanmasını gelenek haline getirmişlerdi
Cirid Oyununun Kaldırılması
Cirid oynayan kişinin kin gülmemesi oyunun ilk önce gelen kuralıdır Buna karşın, zaman zaman seve seve veya istemeyerek de olsa binicile¬rin ve atların yaralandığı hatta öldüğü olmuştur Yavuz Sultan Selim çağı cündilerinde olup mezarı Soğuk Çeşme Kapışı karşısında yer alan Yusuf Ağa Sultan I Ahmed çağı Kapıağaları ’ ndan cündi Ahmed Ağa (Yenibahçe ’ de cirid oynarken) ve Sultan I Abdülhamid ’ in Sadrazam kapısından Hazine koğuşuna aldığı Kara Hasan Ağa ’ da Sultan III Selim zamanında cirid isabetiyle ölen cündilerden birkaçıdır
Bu gibi olaylar yetkisiz olmadığı halde gerçi cündilik eski ocaktır denilerek cirid oyunu Sultan II Mahmud zamanına kadar yapıla gelmişti Ama, Hicri (1231) yılı kurban bayramının ikinci günü (2 Kasım 1816), Sultan Mahmud Çırağan Yalısı ’ nda bulunurken, yapılan bayram ciridinde Seferli koğuşundan Çopur Hasan isminde birisi, Harem Ağaları ’ndan ünlü cündi Şuayb Ağa ’ ya gizli gizli kin beslediği için, habersiz atından düşürerek dizinden yaralanmasına sebep oldu Suayb Ağa, bu yaradan kurtulamayıp altı ay sonradan (18 Haziran 1817) günü öldü
Enderun ağalarının da çok sevip saydığı, Şuayıp Ağa ’ nın ölümüne üzülen Sultan Mahmud, o günden sonradan bir daha atlı cirid oynatmayıp kendisi de ok atmaya başladı 1826yılında saray kuruluşlarında perso¬nel azaltması yapılırken, Ekim 1826 de cirid oyununu adamakıllı kaldırıp yalnız menzil ciridi ve lâbud attırmakla yetindi
TÜFEK ATICILIĞI
Ateşli silahların etkisini anlayan Şimşek Beyazıd ve ondan sonraki Osmanlı padişahları askerin tüfekle eğitimine siklet verirlerdi Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman Zamanında yeniçeri sekbanlarında atlı ya da (45000) den artı tüfenk atan (tüfenkendaz) bulunuyordu Bu tüfenk atanların sorguçları sırmalarla süslü ve kılıçları sırmadan örülmüş kayışlarla omuzlarına asılıydı
Meşhur tüfek atıcıları
Sultan III Ahmed
Sultan III Selim
Sultan II Mahmud olarak bilinir
Görüldüğü gibi Osmanlılar ’ da ilk başlarda spor anlayışı yoktu Bunun yanı sıra Osmanlılarda daha fazla güce dayalı, savaşlarda galibiyet sağlayabilecek araştırmalar ve hareketler ön plândaydı Sonraları bu kavrayış yerini günümüzdeki spor anlayışına bırakmıştır
Güreş
Murad Hüdavendigar, Çelebi Mehmed, IV Murad, Sultan Abdülaziz
Avcılık
I Murad, Şimşek Bayezid, II Murad, Fatih Sultan Mehmed, Kanuni Sultan Süleyman, II Selim, I Ahmed, II Osman, IV Murad, IV Mehmed
Balık Yakalamak
Kanuni Sultan Süleyman
Ok Atıcılığı
II Murad, Fatih Sultan Mehmed, II Bayezid, Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman, IV Murad, III Ahmed, II Mahmud
Binicilik (Cündilik)
III Murad, II Osman, IV Murad, IV Mehmed, II Mustafa, II Mahmud, Sultan Abdülaziz
Cirid
I Ahmed, IV Murad, IV Mehmed, II Mustafa, III Selim, II Mahmud
Tüfenk Atıcılığı
IV Murad, IV Mehmed, II Mustafa, III Ahmed, I Abdülhamid, III Selim, II Mahmud, II Abdülhamid
Gürz Kaldırma
Orhan Gazi, I Ahmed, IV Murad
Labud ve Hışt Atma
IV Murad
Mızrak
II Mahmud
Tomak
IV Murad, I İbrahim, IV Mehmed *
OSMANLI DEVLETİNDE SPOR
Osmanlılarda spor büyük tartı taşır Osmanlılarda spor yapana büyük alaka, alâka ve saygı vardır Gençlerde spora ve sporcu olmaya büyük itina vardır
Osmanlıların uğraştığı başlıca sporlar;
• Güreş
• Avcılık
• Ok atıcılığı (kemankeşlik)
• Cündilik (binicilik)
• Cirid oyunları
GÜREŞ
Osmanlılara güreş sporu Selçuklular ’ dan gelmedir Güreşçiye güreşçi güreşe de küşti denilerek saray kuruluşuna alınmıştır Güreşin esas kuralları arasında kispet giyinmek, dua okumak, Hz Muhammed ’ in ve Hz Ali ’ nin adını hatırasına yapmak gerekiyordu
Güreşe olan merak farklı alanlara yönlendirilmiş şairlerimiz tarafından dile getirilmektedir Örnek olarak Yunus Emre ’ nin şu kıt ’asını verebiliriz;
Aşık oldum bugün, meydan benimdir,
Benimdir güreşçi benimdir
Topu kimse alamaz meydanımızdan
Bugün meydan topu çevgan benimdir
Türk milleti erkeği, kadını ve çocuğu ile güreşi sever güreşçiye saygı duyar ve pehlivanlara imtiyaz tanır şüphesiz ki bu sevgi ve saygı, Türkün ruhundaki savaşçılık kahramanlık duygularından ve sporu bu yönüyle görmesinden kaynaklanmaktadır Güreşçiye karşı duyduğu sevgi ve saygıda pehlivanların herkesten daha zinde, adaleli, beden yapısının, adalelerinin daha gelişmiş, görünüşünün sağlıklı görünmesinden, davranışının mertçe, karakterinin doğru ve mertçe oluşu diline, eline ve beline güvenilir olmasından ileri gelmektedir Türk milleti tamamen güreşçiyi böyle bilir ve böyle olmasını ister
Erkek çocuklar köyün, kasabanın ya da çevresinin meşhur pehlivanlarına özenir onun gibi güçlü kaslı, ve yakışıklı almak amacını güder Onu hayalinde, düşünde yaşatır Bu özentiyle akranları aralarında güreşerek bu spora başlamış olur
Güreşte… Koca Yusuf ile Adalı Halil ’ in Avrupa ve Amerika ’ da, Kara Ahmet ’ in Paris, Viyana ve Rusya ’ da “bir Türk gibi kuvvetli sözünü söyletmiş olmaları hâlâ övüncümüz olmaktadır
Osmanlıda Güreş
1 Saray içinde güreş
2 Saray dıştan güreş
• Panayır güreşleri
• Düğün güreşleri
• Ramazan güreşleri
• Hayır kurumları yararına yapılan güreşler
• Güreş tekkeleri
AVCILIK
Osmanlı padişahlarının fazla sevdiği ve kayda değer saydıkları için devlet kuruluşuna aldıkları sporların basında avcılık kazanç
Osmanlılar da kendilerinden önce gelmiş, Selçuklu, Gazneli, Karahanlılar ve Moğollar gibi avcılığı savaşa hazırlanmanın, kan dökmeye ve insan öldürmeye alışmanın eğitimi sayarlardı Hem, av yaparken ırk ile de iliş¬ki kurdukları için, vatandaşın derdim, sıkıntısını ve şikayetlerini dinleyerek data edinirlerdi Hümayunname isimli yapıtta Kanuni Sultan Süley¬man ’ın av yaparken bir kadının şikayetlerin! dinlediği görüntülenmiştir
Osmanlılar ’ ın avcılığa bu derece ağırlık vermelerinin bir başka nede¬ni de, ataları Oğuzlar ’ dan beri vakit gelen bir töre olmasıydı Bu töre, di¬ğer Türk boylarında da görülür Orta Asya ’daki bazı Türkler ’ de bu töre aile düzenini etkileyecek dek önemlidir Ava çıkacak avcı, o gece esin¬den bambaşka bir odada yatar, kimse ile konuşmaz ve oluşturacağı her şeyi giz gi¬bi bakımlı miktar Kimseye bir şey söylemez Karışı yeni doğum yapmışsa, te¬miz sayılmadığı için ona av eti yedirilmez Samur avında kullanılan ağlara eliyle dokunmasına izin verilmez Bu gibi inançlara tutarsız hareket edilirse, avın atıl olacağı ve avcı ölünce ruhunun ongun ’ u olan kuş ile birleşeceğine inanılırdı
Avın Yapılışı
• Törenli yapılan av
• Törensiz yapılan av
OK ATICILIĞI (KEMANKEŞLİK )
Yeniçeri ocağı ilk oluşturulduğu vakit esas silahları ok, zenberek kılıç ve hançer idi Ok uzak atılabildiği ve etkili olduğu için, eğitimine ağırlık verilir iyi atıcılar padişahlar ve devlet büyükleri tarafından çağımızdaki imkanlarla ölçülemeyecek derecede ödüllendirilirdi Hatta bu ödüller yalnız ok atan atıcıya (kemankeş) verilmez, onun okunu ve yayını yapan ustalara da verilirdi Çünkü her rekor yapan ünlü atıcının kendisine özel yaycısı ve okçusu vardı Bu ustalar yalnız o atıcıya ok ve yay yapar, başkasına hele o atıcıya karşı taraf olan kemankeşe yapmazdırSultan Yıldırım Bayezid zamanına kadar, padişahları yalnız Sek¬banlar korurdu Şimşek Bayezid Sekbanlar ’dan boylu boslu, yakışıklı ve genç olan dördü solak, dördü sağ eliyle ok atan sekiz neferi özel korumacısı olarak ayırıp, önünde yürüttü Bunlardan sağ eliyle atanlar solda, sol elleriyle atanlar da sağda yürüdü Sonra sayılan çoğaltıldı ve ocağın en yaşlı ağalarından bir odabaşı baş yapılarak namına Solakbaşı denildi Bu makam ocakta en eski mansıblardan olup diğer taraftan Kethüda ’ sı bulunuyordu
Okçuya verilen siklet oku yapana da tartı verilir Kazanılan ödül oku yapan verilir Ok ustası yalnızca bir kişiye ok yapar Muhakkak ok yaptığı kişinin rakibine veya rakiplerine ok yapmaz
CÜNDİLİK (BİNİCİLİK)
Cündi sözcüğü Osmanlılarda yalnız hünerli biniciler için kullanılmıştır Atlı askere sipahi denir
Ankara Savaşından sonra, Amasya ’ya çekilen şehzade Mehmet Çelebi kardeşlerini yenip padişah olabilmesi için, çevik kuvvete gereklilik olduğu görülerek biniciliğe önem verildi Amasyalılardan oluşan atlı bölüğe Bamyacılar ve Merzifonlulardan oluşan bölüğe de Lahanacılar denildi Bölüklerin bayrak taşıması adet olduğundan birine kırmızı diğerine de yeşil sancak verildi
Mehmet Çelebi vaktinde oluşturulan bu birincil cündilere ne renk ve biçimde elbise girdirildiğini bilmiyoruz Ama 18 yy da padişah huzurunda cirit oynayan cündilerden Lahanacıların yeşil ve Bamyacıların da kadifeden elbiseler giyindiklerini Şem ’ danizade Süleyman Efendi bildirmektedir
Osmanlı padişahları içinde cündilikte en başarılı olan sultan IV Murad ’ dır Ortadan azıcık boylu boslu, geniş omuzlu ve adaleli olup fazla adaleli bir bünyeye sahipti Hammer ’ in (Riko) dan naklen bildirdiğine tarafından Sultan Murad, bir atın üzerinden inmeden diğer bir atın üstüne atlamak suretiyle binecek dek çevik binicisiymiş
Sultan Murad, güreşte, cirid atmada ve ok atmada olduğu değin cündilerin yaptığı hışt denilen kalemli cirid ile sert ağaçları ve kalkanları delmede de bir yarı asla gelmeyecek dek başarılı bir sporcuydu
CİRİT OYUNLARI
Atlı cirid oyunu, Osmanlı Sarayı ’nda en fazla oynanan ve padişahla¬rın yabancı elçilere göstermekten kibir duydukları bir spordu Kesintisiz olduğu için “Harhari cirid diye de anılır
Orta Asya ’daki Türk illerinde cirid oynanmaz Çevgan ve gökbörü oynanırdı Horasan Selçukluları da cirid oynamaz çevgan oynarlardı Oysa Anadolu Selçukluları ’ nın bu sporu yaptığım îbni Bibi, “Tevarihi ali Selçuk isimli tarihinde yazmaktadır Sultan I Alaüddin Keykubad (1237) cirid oynamayı fazla severmiş
Spora siklet vermiş olan Mısır ’daki Kıpçak ve Çerkez Memlukluları ’nın da Osmanlılar ’ ın oynadığı “Harhari türde cirid oynamadıkları çağımıza dek gelen tarihi belgelerden ve bilhassa spor için yazılmış ya¬pıtlardan anlaşılmaktadır
Darı, Yavuz Sultan Selim kadar alındıktan sonradan, Mısır ’a vali olarak atanmış olan Çerkez beylerinden Hayr Bey (31 Ağustos 151711 Ekim 1522) den sonra vali olarak gönderilen Osmanlı paşalarının kapı cündileri burada Osmanlı tarzı “harhari ciridi oynamayı yaygınlaştırdı¬lar Zaten binicilikte ün yapmış olan Kıpçak Türkleri ve Çerkezler de bunu derhal benimsediler İşte o tarihten sonradan Mısır ’da da Çerkez cün¬dileri Osmanlılar gibi harhari ciridini de oynamaya başladılar
Bu bilgiler, cirid oyununun Anadolu ’ya özel bir oyun olduğunu gös¬terir Osmanlı cündilerinden ve silahşöranı Osmaniyan ’ dan Mustafa Ağa, bu konuda şöyle diyor:
“Üstadlarımızdan işitmişizdir ama, cirid oyununun fiilen şeyhi değil¬tur Kürd peydasıdır derler idi Filhakika üstada başvuru olunmayub herkes başlı basma oynadıkları ve yolsuz, gayri meşru oynayub biri birinin sözünü dinlemeyüb…
Mustafa Ağa ’ nın dediği gibi cirid Kürd ’ lerin buluşu bir oyun da olsa, Osmanlılar bu oyunu o kadar fazla sevmiş ve benimsemişlerdi ama, her Cuma kent meydanlarında, orduların konakladığı yerde cirid oynanmasını gelenek haline getirmişlerdi
Cirid Oyununun Kaldırılması
Cirid oynayan kişinin kin gülmemesi oyunun ilk önce gelen kuralıdır Buna karşın, zaman zaman seve seve veya istemeyerek de olsa binicile¬rin ve atların yaralandığı hatta öldüğü olmuştur Yavuz Sultan Selim çağı cündilerinde olup mezarı Soğuk Çeşme Kapışı karşısında yer alan Yusuf Ağa Sultan I Ahmed çağı Kapıağaları ’ ndan cündi Ahmed Ağa (Yenibahçe ’ de cirid oynarken) ve Sultan I Abdülhamid ’ in Sadrazam kapısından Hazine koğuşuna aldığı Kara Hasan Ağa ’ da Sultan III Selim zamanında cirid isabetiyle ölen cündilerden birkaçıdır
Bu gibi olaylar yetkisiz olmadığı halde gerçi cündilik eski ocaktır denilerek cirid oyunu Sultan II Mahmud zamanına kadar yapıla gelmişti Ama, Hicri (1231) yılı kurban bayramının ikinci günü (2 Kasım 1816), Sultan Mahmud Çırağan Yalısı ’ nda bulunurken, yapılan bayram ciridinde Seferli koğuşundan Çopur Hasan isminde birisi, Harem Ağaları ’ndan ünlü cündi Şuayb Ağa ’ ya gizli gizli kin beslediği için, habersiz atından düşürerek dizinden yaralanmasına sebep oldu Suayb Ağa, bu yaradan kurtulamayıp altı ay sonradan (18 Haziran 1817) günü öldü
Enderun ağalarının da çok sevip saydığı, Şuayıp Ağa ’ nın ölümüne üzülen Sultan Mahmud, o günden sonradan bir daha atlı cirid oynatmayıp kendisi de ok atmaya başladı 1826yılında saray kuruluşlarında perso¬nel azaltması yapılırken, Ekim 1826 de cirid oyununu adamakıllı kaldırıp yalnız menzil ciridi ve lâbud attırmakla yetindi
TÜFEK ATICILIĞI
Ateşli silahların etkisini anlayan Şimşek Beyazıd ve ondan sonraki Osmanlı padişahları askerin tüfekle eğitimine siklet verirlerdi Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman Zamanında yeniçeri sekbanlarında atlı ya da (45000) den artı tüfenk atan (tüfenkendaz) bulunuyordu Bu tüfenk atanların sorguçları sırmalarla süslü ve kılıçları sırmadan örülmüş kayışlarla omuzlarına asılıydı
Meşhur tüfek atıcıları
Sultan III Ahmed
Sultan III Selim
Sultan II Mahmud olarak bilinir
Görüldüğü gibi Osmanlılar ’ da ilk başlarda spor anlayışı yoktu Bunun yanı sıra Osmanlılarda daha fazla güce dayalı, savaşlarda galibiyet sağlayabilecek araştırmalar ve hareketler ön plândaydı Sonraları bu kavrayış yerini günümüzdeki spor anlayışına bırakmıştır
Güreş
Murad Hüdavendigar, Çelebi Mehmed, IV Murad, Sultan Abdülaziz
Avcılık
I Murad, Şimşek Bayezid, II Murad, Fatih Sultan Mehmed, Kanuni Sultan Süleyman, II Selim, I Ahmed, II Osman, IV Murad, IV Mehmed
Balık Yakalamak
Kanuni Sultan Süleyman
Ok Atıcılığı
II Murad, Fatih Sultan Mehmed, II Bayezid, Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman, IV Murad, III Ahmed, II Mahmud
Binicilik (Cündilik)
III Murad, II Osman, IV Murad, IV Mehmed, II Mustafa, II Mahmud, Sultan Abdülaziz
Cirid
I Ahmed, IV Murad, IV Mehmed, II Mustafa, III Selim, II Mahmud
Tüfenk Atıcılığı
IV Murad, IV Mehmed, II Mustafa, III Ahmed, I Abdülhamid, III Selim, II Mahmud, II Abdülhamid
Gürz Kaldırma
Orhan Gazi, I Ahmed, IV Murad
Labud ve Hışt Atma
IV Murad
Mızrak
II Mahmud
Tomak
IV Murad, I İbrahim, IV Mehmed *